Hoş geldin Hatayspor

Ahmet ÇAKIR

Hayatta hiçbir başarının tesadüf olamayacağını söylemenin ilginç bir yanı yok. Hele günümüz gençliği için bu sıkıcı bir ihtiyar gevezeliğinden başka anlam taşımaz. Ancak özellikle futboldaki gibi bir yığın etkeni biraraya getirerek, her dakika çıkan sorunların üstesinden gelerek, ekibin gücünü ve potansiyelini en iyi biçimde değerlendirerek kazanılan başarılar çok daha önemlidir.

Çok yakın bir geçmişte 3.Lige düşmenin eşiğine gelmiş olan Hatayspor'u, Süper Lige taşımak, her türlü takdirin üzerinde önemli bir iştir. Yıllardır bu başarı için çuvallar dolusu paralar döken rakipleriniz varken, ayrıca geçen sezon bu başarıyı finalde penaltılarla yitirdikten sonra yarışı aynı çizgide sürdürebilmek de kolay iş değildir. Hatayspor bunu da başarmıştır.

Kuşkusuz ki böyle büyük başarıların önünde-arkasında, sağında-solunda, sahne önünde-gerisinde bir yığın kahramanı vardır. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr. Lütfü Savaş da bu kapsamda adı anılması gereken ilk ve en önemli kişidir. Savaş, parlak siyasi yaşamının yanında Hatayspor'un da başarasında kilit adam durumundadır. O olmadan bu işin başarılamayacağını herkes kabul ediyor.

Belediyelerin profesyonel futbol işine aktardıkları paralar sürekli bir eleştiri konusudur. Ben de belediyelerin asıl görevinin bu olmadığını düşünenlerdenim. Ancak bu işi Lütfü Savaş gibi yapabilirseniz durum değişiyor. Belediye kaynaklarından 5 kuruş aktarmadan sadece profesyonel futbol değil, başka birçok spor dalında önemli başarılar kazanıyorsanız, o zaman iş başka bir boyuta evriliyor.

Kazanılan başarıları Kadın Basketbol Takımının Cumhurbaşkanlığı Kupasını getirme noktasına kadar vardırdığınızda itiraz edilecek birşey kalmıyor. Bu takım Avrupa başarılarıyla da kentin gururu olmuş durumda. Önümüzdeki sezon da zirve mücadelesinin önemli ortaklarından biri olacak. Başka pek çok spor dalında önemli çalışmalar var. Ayrıca belediye tesisleri halkın kullanımına da açık.

Geçen haftasonunda Hatay Büyükşehir Belediyesinin davetlisi olarak bu kentimizdeydik. Takımın sezonu noktaladığı karşılaşma olan Bursaspor maçını izledik. Hatayspor'un tesislerini gezdik, sportif çalışmalar hakkında bilgi aldık. Mustafa Karagöl kardeşimizin önderliğinde gerçekleşen bu geziden çok yararlandık. Bazı konularda neyin nasıl yapılması gerektiği yönünde birşeyler öğrendik.

Hatayspor 53 yıl sonra geldiği Süper Lig'de hiç de asansör takım olmak niyetinde değil. Süper Lig kulüplerinin büyük bir bölümünün imrenebileceği, sağlam bir mali yapıları var. Teknik direktör konusunun bu yazı yazılmadan açıklanmasını bekliyorduk ama belli ki Azerbaycan Karabağ'ın başarılı çalıştırıcısı Kurban Kurbanov'un özellikle bu dönemde ülkesinden ayrılmak istemeyişi bunu güçleştiriyor. Öteki adayların adları da medyada yer alıyor. İş sonuçlanana kadar da doğru-yanlış bir yığın adı okuruz.

Lütfü Savaş güya onursal başkan ama olaya ne kadar egemen olduğu yolundaki ayrıntılar hepimizi şaşkına çevirdi. Takımdaki her oyuncu hakkında en ince ayrıntılara kadar bilgi sahibi oluşu, gerekli durumlarda onları hizaya getirmenin yol ve yöntemlerini bilip uygulaması, yönetimdeki örgütlenmenin sağlamlığı ve bunun geleceğe doğru atılacak adımları güçlendirmesi gibi durumlarla ilgili olarak anlattıklarını hayranlıkla dinledik.

Süper Lig'de başarının kolay olmadığını herkes biliyor. Ancak bunun için akılalmaz paralar dökmek yerine başka akıllıca işler yapılmasının ne kadar önemli olduğunu da özellikle 2019-2020 sezonunda gördük. Hatayspor da bu gerçekleri görerek yoluna devam etmek istiyor. Bugüne kadar izlenen akılcı yol ve yöntemlerin onlara Süper Ligde de yardımcı olacağını düşünebiliriz.

Fatih Kavlak'ın Sportif Direktörlüğü, Gökhan Zan'ın onun yardımcısı oluşu bu yolda atılmış olan adımlar. Takımı Süper Lige çıkarmış olan Mehmet Altıparmak ile niçin devam edilmediği merak edilen konulardan biri. Bu konuda sadece yönetimlerin kusurlu olmadığını, Mehmet hocanın da ‘takımları Süper Lige çıkaran hoca' durumundan hoşlandığını düşünmek yararlı olabilir. Konuyu daha fazla kurcalamanın bir yararı yok.

Başkan Savaş, Büper Ligin gerçeklerinin farkında olmasının ötesinde birtakım rüzgarlar yaratmakta da becerikli. Örneğin, ortada henüz fol yok yumurta yokken medyada Hatayspor'un Barcelona ile maç yapacağı yolunda haberlerin yer alışı bunun bir örneği olarak gösterilebilir. Bu konuda, “Ne olmuş ki” diyor Savaş, “Parasıyla değil mi, veririz, getirtip oynarız Barcelona ile.”

Hatay, bu ülkenin en ilginç kentlerinden biri. 3 büyük dinin ve bir yığın etnik grubun birarada barış içinde yaşadığı, dünyaya örnek gösterilebilecek özellikleri var bu kentimizin. Elbette ki o coğrafyanın özelliklerine dayalı sorun ve sıkıntılar da var. Bunların çözümüyle ilgili önemli adımların atıldığı yolunda siyasal boyutlu bilgiler de edindik Lütfü Savaş başkandan. Bunlara sevindik.

Elbette ki yemek işinin önemli merkezlerinden biri Hatay. Dolayısıyla iki günlük deplasmanlarda bile kilo alma riskini göze alarak o muhteşem künefelerin tadına bakacaksınız. Arkeloji Müzesindeki muhteşem mozaikleri göreceksiniz. İpek ve gümüş alışverişi yapacaksınız. İlginizi çekiyorsa Expo 2021 hazırlıklarını da görebilirsiniz. Sonrasında takımınızın maçı kaybetmesine çok da üzülmeden döneceksiniz.