Hidayet Türkoğlu: Avrupa basketbolunu baltalıyorlar

Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, basketbolu 81 ilkeye yaymak istediklerini söyledi. Türkoğlu, Türkiye Milli Basketbol Takımı, projeleri hakkında konuştu ve gençlere basketbol konusunda tavsiyelerde bulundu.

“Şubat ayında da çok önemli İsveç ve Letonya maçlarımız var. İyi başlangıç bizim için sürpriz değildi. Her ne kadar Avrupa Şampiyonası’nda istediğimiz sonucu elde edemesek de orada yakaladığımız sinerjiyi devam ettirme fırsatı bulduğumuzu düşünüyorum. Ama yine de sanırım bu krizden en az etkilenen takım Türkiye oldu. Kurduğumuz iyi diyalogları sürdürmek istiyoruz. Kulüplerimiz çok duyarlı. Özellikle iki Euroleague takımımız Fenerbahçe Doğuş ve Anadolu Efes bize çok yardımcı oldu. Aynı çizgide devam edeceğimizi umuyorum.”

“Biz Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlıyız. Üzerinde olduğumuz arazilerde farklı kurumlar da var. Dolayısıyla önce bu arazilerin bir şekilde GSGM bünyesinde toplandıktan sonra bize tahsis edilmesi gerekiyordu. İmzalar geçen gün geldi. İnşallah bugün yarın da kazmayı vuracağız Abdi İpekçi’ye. Tabii ki heyecanlıyız. Bu gibi hamleler için çok geç kalınmış ama zararın neresinden dönersek kar. Diğer federasyonlar tesis anlamında bizden çok öndeler. Belki futboldan sonra ikinci sırada görünüyoruz ama bence futboldan daha başarılıyız. Buna rağmen elimizde şu anda yıkılacak olan Abdi İpekçi ve Ankara Salonu vardı. Burada yapacağımız yeni tesiste de yine 10 bin kişilik bir salon, 5-6 adet irili ufaklı salonlar, 50 odalı kamp merkezi, toplantı salonları, kondisyon merkezi, TBF binası ve basketbol müzesi olmasını planladık. Bu dev tesis gururumuz olacak. Cumhurbaşkanımız da proje için her türlü desteği veriyor.”

“Tek farkı koltuk. Oyuncu iken benchte oturuyordum, burada daha konforlu bir koltuk var. Oyunculuk da bir süre sonunda bitiyor. Önemli olan oyuncu iken kendinizi buralara hazırlayabilmek. Ben gerçekten şu anki pozisyonumdan çok keyif alıyorum. Milli Takım kaptanı iken de etrafınızdaki karakterli oyuncularla sizin kaptanlığınız daha değerli oluyor. Burada da aynı durum hakim. Etrafımda gerçekten çok güçlü ve sağlam bir ekibe sahibim. Onlar da benim işimi kolaylaştırıyorlar.

“Benim zamanımla şu anki basketbol arasında fark var. Biraz sabırsız olduğumuzu söylemeliyim. Bu da beni mutsuz ediyor. Bazı yetenekli arkadaşlarımız var. Ama 18 yaşına geldikleri zaman her nedense hepsi bir anda büyük oyuncu muamelesi görüyor. Bu durum bazı oyuncularımızı olumsuz etkiliyor. Oyuncu gelişirken sabretmek gerek. Ama siz 17-18 yaşında oyuncudan, gelişimini tamamlamış 28 yaşındaki yabancı oyuncu karşısına ne bekleyebilirsiniz. İlk hatasında hazır olmadığını söyleyip kestirip atıyoruz. Kaliteli yabancılarla rekabet kolay değil. Onlara eski bir oyuncu, bir arkadaş olarak söylüyorum. Kendilerine ekstra zaman ayırmalılar. Yılmadan çok çalışmalılar. Mesela ben 30 yaşında NBA’de en çok gelişme gösteren oyuncu ödülünü aldım. Bu arkadaşlarımızın da 18 yaşında oynayabilecek miyim diye düşünmekten çok 30 yaşında hangi noktada olacağım sorusunun cevabına odaklanmalılar.”

“Aslında anlatılacak çok şey var. Ama biz bir markayı devraldık. O da nedir; Türk basketbolu. O yüzden şahıslar hakkında konuşuyor olsak kendi markamıza zarar vermiş olacağız. Biz geçmişte neler yapıldığını çok iyi bilen bir yönetimiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bunları her fırsatta da gerekli mercilerle paylaşıyoruz. Zamanı geldiğinde de, doğru zamanda bunları herkesle paylaşmak isteriz. Biz şu anda önümüze bakıyoruz ama kimse geçmişte yaşanan bazı şeylerin üzerine yattığımızı ya da görmemezlikten geldiğimizi düşünmesin. Kendi açımızdan da başından beri bir şeyi düstur edindik. O da şeffaflık... Kim ne zaman istiyorsa gelsin, bizi denetlesin. Kimseden çekinecek hiçbir şeyimiz yok.”

“Kesinlikle bir hamle yapacağız elbet. Basketbol çok değişti, gelişti. Bazı dengeleri bir anda değiştirmek çok güç. Ama ekip olarak gerçekten buna çok kafa yoruyoruz. Bu süreç, diyaloglarla ve gerçekten dürüst bir şekilde masaya yatırıldığında çözümsüz değil. Özellikle TBF ve kulüpler birbirine dürüst yaklaştıktan sonra çözüm bulacağımızı düşünüyoruz. Onları zor durumda bırakacak kararlar alma niyetinde değiliz. Avrupa kupalarında alınan başarıları göz ardı edemeyiz. Milli Takımlar da çok önemli, bizim gözbebeğimiz. Orada oynayacak oyuncu potansiyeline de ihtiyacımız var. Çözüm bulabileceğimizi düşünüyorum.”

Sporun her dalında ülkeye hizmet etmek isteyen bir insanım. Belki basketbol en tecrübeli olduğum nokta. Türk sporunun gelişimi için fayda sağlamaya çalıştığım Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevim de var. Sonuçta bir amaç için buradayım. Türk sporuna, Türk gençliğine en iyi şekilde hizmet edebilmek, tecrübelerimi paylaşabilmek için varım. Bana verilen her görevi layığıyla yerine getireceğime inanıyorum. Günün birinde başka bir göreve gelirsem yine layığıyla yapacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Olmazsa da sporun içinde mutlaka olur, tecrübelerimi yine herkesle paylaşırım. İleride ne olur şimdiden bilemiyorum; yaşayarak göreceğiz.”

“Türk basketbol tarihinde ilk kez bu sezon Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’ndeki maçların tamamı canlı yayınlanıyor. Bu da tüm ülke çapında basketbolun geniş kitleler tarafından takip edilmesine katkı sağlayan çok önemli bir gelişme. Bu anlamda beIN Sport’a ve CEO’su Yousef Al-Obaidly’ye ve NTV Spor’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Basketbolun gelişimi için bu çok değerli bir şey. Haftanın 3 günü 8 maçın da tamamının naklen yayınlanması çok güzel. Bunun, kısa ve uzun vadede kulüplerimizin reklam ve sponsorluk gelirlerine de olumlu etki edeceği ortada. Yakın gelecekte bunu Kadınlar Ligi ve Türkiye Basketbol Ligi için de hayata geçirmeyi planlıyoruz. Özellikle Anadolu’da basketbolun sevilmesi ve yayılması için bu çok önemli. Bu tür hamlelerle basketbol Türkiye genelinde daha çok konuşulup daha çok izlenir hale gelecek.”

“Basketbolun ülkemizdeki gelişimi açısından bize düşen çok önemli görevler var. Basketbolu mahallelere, okul bahçelerine yayma gibi... Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu konuda çok hassas olduğunu ve üzerine önemle eğildiğini biliyoruz. Bu konuda çalışmalar yapılıyor. Özellikle 6-12 yaş arası çocuklarımızın basketbol bilgilerini geliştirmek, onları basketbol topuyla buluşturmak gibi bir misyonumuz var. Bunu layığıyla yapmak istiyoruz. Bu yönde çalışmalarımızı hızlandırdık.”

“Gençler Ligi’ne sponsor bulma konusunda bir arayış içerisindeyiz. Masrafları biz TBF olarak karşılayacağımızı kulüplerimize söylemiştik. Bu yüzden sponsorluk anlamında aceleci değiliz. Ancak pazarlama birimimiz bununla ilgili nasıl Süper Lig, kadınlar ve erkekler için girişimlerde bulunuyorsa Gençler Ligi için de çalışma yapıyorlar. Güzel bir isimle de inşallah uzun vadeli bir anlaşma yapmak istiyoruz. Özellikle maçlara giden seyircinin zaman zaman süper lig maçları düzeyinde olması bizi mutlu ediyor. 20 takımımız da gerçekten iyi performanslar sergiliyorlar. Bunun sonunda da bir Final-Four’la, ABD’deki NCAA benzeri bir atmosferde Sinan Erdem Salonu’nda tüm basketbol camiamızı misafir edeceğimiz bir organizasyon düzenlemek istiyoruz. Gençler Ligi’nde 1999, 2000 ve 2001 doğumlu sporcularımız var. 18-22 yaş arası oyuncularımızın daha fazla oynayabilmeleri adına önemli hamleler atma aşamasındayız.”

“Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi en değerli markamız. Herhangi bir kulübümüze transfer yasağı getirilmesi tabii ki bizi memnun etmez. O süreçte elimizden geleni yapıyoruz. Yakında bir televizyon ihalemiz var. Bu da kulüplerimizin güçlenmesine katkı sağlayacak. Önümüzdeki sezondan itibaren kademeli olarak mali kriterler getireceğiz. Başka yolu yok.”

“FIBA ile Euroleague arasında ego savaşı var. Avrupa basketboluna zarar verdiklerinin inşallah bir gün farkına varırlar. Avrupa basketbolunu NBA seviyesine çekmek varken, aksine baltalıyorlar. Burada geri adım atmak kimsenin zayıf olduğunu göstermez. Herkes kendi organizasyonunun değerini arttırmak istiyor. Ancak ortada bir değer var, o da basketbol.” (HTSPOR)