"Hep Ali Koç konuşssun"

Geçen sene lige tarihinin en kötü başlangıcını yapmış Fenerbahçe, kendisi için çok kritik bir dönemeç olan Konya deplasmanına gidiyordu. ‘Aziz Yıldırım istifa’ tezahüratları her maçta söylenir olmuştu. Konya maçının kaybı lige hemen hemen resmen havlu atmak anlamına gelecekti. O maçtan birkaç gün evvel Ali Koç 1907 F.Bahçe Derneği’nde yaptığı konuşmada “2018’de başkan adayıyım” demişti. Bu sözler ‘sızdırma’ yöntemi ile kamusallaştırılmıştı.

F.Bahçe o dönem Aykut Kocaman’ın çalıştırdığı Konya’yı yenmiş ve yükseliş trendine girmişti. Üst üste 4 hafta kazanılan maçlar; ManU ve Feyenord galibiyetleri yelkenleri rüzgarla doldurmuştu. Taa ki içerideki Beşiktaş beraberliğinin ardından gidilen Antalya deplasmanında Cüneyt Çakır’ın operasyonuna kadar... Sonrası malum.

Bu sene de ‘Vardar Skandalı’ ile sezona başlayan, evinde 2 maçtan 1 puan alabilen tribünlerinden “Aziz Yıldırım istifa” sesleri yükselen F.Bahçe yine kritik bir dönemeç öncesinde Ali Koç’un bu kez resmi açıklamasını duydu. Camia havaya girdi, ‘Ali Koç başkan, Fenerbahçe şampiyon’ cümlesi kurulur oldu. Cumartesi F.Bahçe evinde Beşiktaş’ı yendi. Hakem tartışmaları içinde 3 puandan fazlası olarak özgüven ve iddia da kazandı Sarı-Lacivertliler.

Ama daha da özel ve güzel bir gelişmenin yaşandığı 2 gün önce KAP’a yapılan açıklamada ortaya çıktı. F.Bahçe, devlet bankası olan Ziraat Bankası’ndan 2023 vadeli; her ödemesi 6 ayda bir yapılacak, faiz oranı son derece uygun tam 60 milyon dolar kredi almıştı. Yani çoooook ama çooook uzun süredir F.Bahçe’ye pek de yüz verilmiyordu, hakkı olmasına rağmen Kenan Evren Lisesi arazisi konusunda iş yokuşa sürülüyordu; amatör branşlara yardım edilmiyordu ama şimdi yaşanan bu son gelişmeler çok dikkat çekici. Yönetimi çok rahatlatan bu olumlu gelişmelerin, tıpkı geçen seneki bir dönem gibi Koç’un açıklamalarından sonraya rast gelmesi tesadüf mü, değil mi, hep birlikte göreceğiz. Ama F.Bahçe’nin hak ettiği güzel günler bu yöntemle gelecekse Ali Koç hep konuşsun derim.

MAHMUT’A ‘AA’ DİYEMEYEN FİKRET’E ‘HA HU’ DİYEBİLİR Mİ?

Fikret Orman geçen sene Vodafone Park’ta yaşanan çirkin geceden; Şenol Güneş’in ortalığı gerip gerip herkesi çileden çıkaran o meşhum tavrından sonra bir basın toplantısı düzenlemiş ve “Yaşananlar bize hiç yakışmadı, özür dileriz” demişti. Çarşamba günü aynı Fikret Orman, hakem Ali Palabıyık’ı da ateşe atmayarak F.Bahçeli Mahmut Uslu’nun son derece çirkin açıklamalarını gayet şık bir üslup ile eleştirdi. Daha önce kendi çirkinliği nedeniyle özür dilemiş birinin başkasının çirkinliğini eleştirmesi de çok yerinde oldu. Dün Şekip Mosturoğlu da F.Bahçe tarafının bakış açısını yansıttı ve Fikret Orman’ı eleştirdi. Haklı olduğu noktalar olabilir. Ama Şekip Bey’in de resmi olarak Mahmut Uslu’nun son derece ilkel üslubunu eleştirmesi gerekmez miydi? Kendi ayıbını görmeden başkasını eleştirmek var mıydı? Öyle yarım ağız değil, gerçek bir özür dilemeden olur muydu? (Habertürk)