Hamzaoğlu, hayatını anlatırken duygulandı

27.01.2018 - 00:21 | Son Güncellenme: 27.01.2018 - 00:21

Antalyaspor Teknik Direktörü Hamzaoğlu: "Arkadaşlarım hafta sonları maça çıkıyorlardı ama ben lisansım olmadığı için maça çıkamıyordum. Asla vazgeçmedim." Ayağım sakatlandı, bilek bağlarım koptu, dudağım yarıldı. Annem babam, 'Oğlum bırak futbolu, sana mı kaldı bu iş.' diyorlardı. Yine de futboldan vazgeçmedim"

 Antalyaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu'nun açıklamalarının videosu

 

 

 Antalyaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, hayatını anlattığı programda duygusal anlar yaşadı.

Teknik direktör Hamzaoğlu, Kundu Turizm Bölgesi'nde bir otelde düzenlenen Mehmet Özkul Kış Kampı töreninde, hayatın hep zorluklar ve engellerle dolu olduğunu söyledi.

Ailesinin yıllar önce Yunanistan'dan Türkiye'ye iltica ettiğini ifade eden Hamzaoğlu, 11 yaşında eğitiminden arta kalan zamanında bir avukatın yanında çalıştığını, 13 yaşında ise Altay'da profesyonel futbola başladığını belirtti.

 "Yunanistan'dan geldiğimiz için Türkiye'de nüfus kağıdımız yoktu"

Yunanistan'dan kaçak geldikleri için futbol oynamak için lisans alamadığını vurgulayan Hamzaoğlu, "Yunanistan'dan geldiğimiz için Türkiye'de nüfus kağıdımız yoktu. Hocalarım beni beğeniyor ama lisans çıkmıyordu. Buna rağmen bütün antrenmanlara bıkmadan usanmadan gittim. Arkadaşlarım hafta sonları maça çıkıyorlardı ama ben lisansım olmadığı için maça çıkamıyordum. Asla vazgeçmedim." dedi.

Bu sırada gözyaşlarını tutamayan Hamzaoğlu'na, katılımcılar alkışlarla destek verdi.

Çok fazla geçmişini anlatan biri olmadığını aktaran Hamzaoğlu, antrenör olarak geçmişi bir kenara bırakmak gerektiğini ama geçmişi hatırlayınca da duygulandığını bildirdi.

 "Futbolu seviyorum, hayatımın anlamı"

O dönemde resmi maçlarda oynayamadığını, sadece özel maçlarda oynayabildiğini dile getiren Hamzaoğlu, şöyle devam etti:

"Ayağım sakatlandı, bilek bağlarım koptu, dudağım yarıldı. Annem babam 'Oğlum bırak futbolu, sana mı kaldı bu iş.' diyorlardı. Yine futboldan vazgeçmedim, bütün antrenmanlara gittim. Futbolu seviyorum, hayatımın anlamı, tutku bu bırakamıyorsunuz. Lisansım 17 yaşında çıktı ama lisansım bir yıllık olması nedeniyle de A takımında oynayamadım. Lisansım yeni olduğu için Ümit Milli Takıma da seçilemedim. Ümit Milli Takım İzmir'e kampa geldiğinde, İzmirspor'da oynuyordum. Ümit Milli Takım, İzmirspor ile özel maç yapacaktı, seçilemediğim takıma karşı oynadım. Orada Fatih Hoca beni çok beğenmiş, kamptan sonra takıma çağırdılar."

 Soyadını ilkokul öğretmeni verdi

Yunanistan'dan tekneyle kaçak olarak Türkiye'ye geldikleri için ailesinin bir soyadının olmadığını anlatan Hamzaoğlu, şunları kaydetti:

"Kıbrıs olayından sonra Yunanistan'da çok sıkıntı yaşadık. Babam kendi bayrağımız altında ve vatanımızda bizi yetiştirmek istediği için geldik. Okul çağındaydım, babamla okula gittik ama nüfus kağıdım yoktu. Okulun müdür muavini ders başladığı için beni sınıfa gönderdi. Babamla sınıfa gittik, orada bir öğretmen vardı. Beni sınıfa aldı, babama ismimi sordu, 'Hamza' dedi. Soyadımı sorduğunda söyleyemedi. Çünkü Yunanistan'da soyadı yoktu. Dedemizin ismini kullanıyorduk. Öğretmenim de 'O zaman soyadın Hamzaoğlu olsun.' dedi. Okula öyle kaydedildim. Sonra nüfus geldiğinde de soyadımız Hamzaoğlu olarak kayıtlara geçti."

Programa Antalyaspor oyuncuları Nazım Sangare, Johan Djourou, Harun Alpsoy, Musa Nizam, Antalyaspor Derneği Başkanı Nafiz Tanır, Mehmet Özkul'un eşi Fatma Özkul ve çok sayıda altyapı da eğitim alan çocuk katıldı.

 

Senin için hazırladığımız haberler