Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş açıklamalarda bulundu

AJANSSPOR - HABER

Beşiktaş'ın teknik direktörü Şenol Güneş, Nezat Demir Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında konuştu. Yaşanan depremlerden, başkan Ahmet Nur Çebi'nin demeçlerine, Beşiktaş'ın iç durumundan futbola birçok konuda düşüncelerini aktardı. Güneş deplasman yasağıyla ilgili, "Ligden düşme kalktı, aşağıya müdahale ettin. 2 takım düşecek. Peki yukarıya neden etmedin? Bir karar alınıyor, bu kararın nedenini açıklayın. Deplasman yasağı da öyle. Kime, niye? Kimin keyfine kalmış? Buna TFF karar verebilir. Sezon başında verilir bu karar." şeklinde fikirlerini söyledi.

Sözlerine yaşanan deprem ile ilgili konuşarak başlayan Güneş, "Ülkemiz olarak hüzünlü bir dönemi yaşıyoruz. Zaman zaman kalbimiz çok şey yapmak istese bile bedenimiz ona mani oluyor. Öyle bir zor dönemdeyiz. Ama bu dönemi aşacağımızı da düşünüyoruz. İnşallah baharla beraber güzel günler gelir, bütün sıkıntılar geride kalır. Ama deprem çok büyük bir felaketti, çok sayıda insanımızı kaybettik. Irk, dil, din ayrımı yapmadan ülkesine bakmadan kaybettiğimiz tüm insanlara Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar, hepimize de başsağlığı diliyorum. Bütün Türkiye'ye geçmiş olsun diliyorum." dedi.

Birlikteliğin yararlarından bahseden tecrübeli teknik adam, "Ama iyi şeyler de oluyor. İnsanımızın büyüklüğü ortaya çıktı. Böyle zor bir dönemde birlikteliğimizi gördük, insanlarımız elele verdi, ilk günden itibaren fiziksel olarak maddi ve manevi koşuşturarak zor durumda olan bütün vatandaşlara yardıma gidildi. Devlet, millet birlikteliğinin hepimize yararı olduğunu düşünüyorum. Desteğe devam etmemiz gerekiyor. Şunu gördük: İnsan ve dünya önemli. İnsanların hiçbir şeyine bakmadan bu yardımlar yapıldı. O insanların yerinde biz de olabilirdik. En azından o empatiyi yapmak önemli. Şehirler, ülkeler var ama dünya çok daha önemli. Bunu bir kez daha gördük. Dünyanın her tarafından buraya yardımlar oldu. Bunlar güzel güzel şeyler oldu. Hep olumlu tarafından bakalım." ifadelerini kullandı.

Şenol Güneş sözlerine şu şekilde devam etti: "Aldığımız nefes bile bizim değil. Nefes alıp geri veriyoruz. Dolayısıyla hiçbir şey bizim değil. Ama yine de hayatın başından sonuna kadar hayata neler sığdırabiliyorsak o önemlidir. İyisi kötüsü hep orada vardır, onları yaşadık, yaşıyoruz. Biz onlarla imtihan ediliyoruz. Bu hayatı yaşayamayan çocuklarımız gibi. Özellikle üzüntü verici. O tablonun izlenmesi bile ağır geliyor insana. Bazen kendinizi o enkazın altında düşünüyorsunuz. Filmde olsa kendinizi kaybedersiniz ama bu gerçek."

Böyle bir dönemde sakin kalmanın önemini vurgulayan Güneş, "Önümüzdeki dönemde ne gibi sıkıntılar olduğunu yeni göreceğiz. Daha ölümleri yeni kaldırıyoruz, yaralıları daha yeni hastanelere götürüyoruz. Onların ailesi, çevresi, onlara bağlı iş hayatı, onların çocukların bir kısmı Ankara'da, İstanbul'da, İzmir'de... Sadece onların değil, bizlerin de... Yani hepimizi etkileyen bir olay olacaktır. Burada nasıl ayakta kalırız? Yönetenlerin birlikte iyi düşünüp iyi uygulaması gerekiyor. Bazen acele etmek gerekiyor bazen sakin kalıp sakin kararlar vermek gerekiyor. Böyler bir dönemi yaşıyoruz. Hayat ders verdi, vermeye devam ediyor. Ama bunu çalışarak gidereceğiz. Şimdi dersten sonra çalışmaya geçtik ama aynı çalışmaları iyi yapamazsak yeni dersleri aynı bedelle öderiz. Sadece depremle ilgili değil, ekonomi ile ilgili, salgınla ilgili, hastalıkla ilgili, yangınla ilgili, bombalama ile ilgili...Bunları düzeltecek olan ülkeler ve bütün insanlıktır." şekliden konuştu.

Esas olanın Beşiktaş olduğunu hatırlatan Şenol Güneş, "Beşiktaş olarak hedeflediğimiz yerde değiliz. Son 3 maç benim içinde, takım içinde hayal kırıklığı oldu. Sorunlarımız, eksiklerimiz vardı, devam ediyor. Kadro değişikliği yapmak durumunda kaldık. Orta sahada, geride. Hepsi konuşulabilir. Beşiktaş bir bütündür. Sezon başından bugüne gelinceye kadar yönetim başlangıçta başka bir hoca ile başladı, sonra benimle devam etti, yarın başka şeyler de olabilir. Oyuncu için de aynı şeyler geçerli. Gider, gelir... Burada esas olan Beşiktaş kulübüdür. Beşiktaş'ın da bir duruşu ve kulüp yapısı var." dedi.

Transfer edilen oyuncuların performansının kötü olmadığını düşünen Güneş, "Bunu da oyunculara anlatmaya çalıştım. Asaletli, cesaretli ve maharetli bir takım olmak ve oynadığımız oyunda taraftarın da gurur duyduğu, keyif aldığı futbolla sonuçları kazanmak. Bunları yapmak için uğraşıyoruz. Değişiklik yapıyoruz, eksiklerimiz oluyor ama uyum çok önemli, takım olabilmek çok önemli. Bu sezon başından itibaren alınan oyuncuların olumsuz olduğunu düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.

Takımdaki uyumsuzluktan dolayı rahatsız ve tedirgin olduğunu dile getiren 70 yaşındaki teknik adam, "İyi oyuncular, yetenekli oyuncular hatta eldeki oyuncular da iyi ama şöyle baktığımız zaman takımı taşıma açısından düşündüğümüz seviyeye gelebildik mi, onları suçlamak için değil veya kendimizi korumak için de değil, bazen bahçeye bir bitki ektiğiniz zaman o bitki orada çok şey verebilir zamanla, bazıları da beklersiniz hiçbir şey alamazsınız, veya lüks bir arabaya parça taktığınızda o parça arabayı da bozabilir veya araba uyumlu gitmez, veya boyası yanlış görünür. Bir taraf eksik kalır. Veya aldıklarınız hep iyidir ama o uyum sağlamayabilir. Ben o yüzden hep rahatsızım, tedirginim ama çözebileceğimizi düşünüyorum. Önce bunu mevcut oyuncularla yapmaya çalıştık ama burada da düşündüğümüz seviyeye sonuç olarak gelemedik." şeklinde konuştu.

Takım olmadan başarı gelmeyeceğini söyleyen Şenol Güneş, şu ifadeleri kullandı: "Aldığımız puan şudur, çoktur-azdır, rakip şudur... Ben diğer takımlara bakmam. Hep söyledim, zor dönemdeyiz, başka işle uğraşacak halimiz yok, önce kendimizi aşmalıyız. Takım olup güçlü olmalıyız diye. Burada takım olunamamasının çok nedenleri vardı. O takımı yapmadan başarıyı yakalama şansınız yok. Ama takımı oluşturmak için de ekonomik, idari, teknik, psikolojik ve mental olarak dağıtılacağımız değerler var."

Takım içinde yeni gelen oyuncular ve önceden olanlar hakkında yprum yapan Güneş, "İsim de söyleyeyim. Geçen seneden kalan Atiba, Josef, Ghezzal gibi bazı oyuncular sezon boyunca hiç faydalı olamayan ve direkt düşünülen oyuncular kulüp yönetimi açısından söylüyorum, hoca açısından da. Diğer taraftan alınan Romain Saiss, Dele Alli, Weghorst da bu takımda direkt düşünürsünüz. Ben şu anda aklıma gelenleri söyleyeyim; Masuaku, N'Koudou, Rosier, daha önceden... Bunlar kötü oyuncular değil, iyi oyuncular ama biz düşündüğümüzü aldık mı dersen hayır derim. Ama bunların içerisinde gitmek isteyenler de vardı, bunlardan bir tanesi Weghorst'tu, bir tanesi Saiss'in durumu vardı. Son Karagümrük maçıyla ha gitti ha gidiyordu. O zaman stoper bakıyorduk. O konuyla da ilgili bilgi vermiş olayım, çünkü çok konuşmadık o konuyu." dedi.

Oyuncularının kötü dönem geçirdiklerini söyleyen Güneş, "Bizde 3-4 tane stoper vardı, o mevki için o giderse Saiss'in daha doğru olacağını düşündük ama o gitmedi ve aldığımız oyuncunun da iyi olduğunu düşünüyorum. Bunların yanına katılan oyuncular var, yeni transfer ettiğimiz bazı genç oyuncular var, onlar takım içerisinde henüz o seviyeye gelemedi. Yine de yarışta olmalıydık. Bunlar eksik yaptı diye söylemiyorum, aynı şey Cenk içinde, Aboubakar'ın gelişi... İşte oyuncuların katılımıyla başarı hanesi, bu başarıyı sürdürebilir hale getirilebilmesi... Oyuncular bazen performanslarını yükseltirler bazen ise başarısız dönem geçirirler. Bu onların kötü oyuncu olduğunu göstermez ama dönem olarak kötü olduğunu gösterir ki biz bunu yaşadık, öyle düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Yazılan transfer haberlerini hoşgörüyle karşıladıklarını söyleyen Güneş, "Şu anda da kayıp puanlarla geriden geliyoruz. Burada bizimle ilgili, benim sorumluluğum tabii ki, teknik olarak yapıyorum bunu. Ve hiçbir sıkıntımız yok. Daha önce de beraber çalıştık, sizler belki kulübün içini benden daha fazla biliyorsunuz, bazen fazlasıyla transferler benim ağzımdan yazılıyor, onların benimle ilgisi yok ama hoşgörüyle karşılıyoruz, olabilir. Bazıları doğru bazıları yanlış. Bazı bilgiler ben de sizden öğreniyorum." şeklinde konuştu.

Kulüpteki ödemelerin eksiksiz olduğunu açıklayan teknik direktör, "Takıma yansıyan kulüp tarafından hiç olumsuz taraf yok. Oyuncu alındı, hoca alındı, saha alındı, ekonomik sorun yok, biz işimizi yapalım. Bizim işimiz sahada takımı başarılı kılmak. İlk günden son güne kadar sıkıntılar vardı ama o yönetimde elinden geleni gösterdi, sorunları çözmeye çalıştı ve hep geriden gelmeye çalıştı. Bugün öyle bir durum yok ama bir şey daha biliyorum, bu benim konum değil, yönetimin ama geldiğimde onu söylediler, 'Biz borcu düşürerek gidiyoruz'. Belki bütçeyi düşürdüler, iyi tarafı da şu oldu, ödemeler hep yapıldı, aksama yok. Ekonomik olarak oyuncunun alacağıyla ilgili sorun yok, teknik heyet ve personel de dahil." dedi.

Beşiktaş taraftarı hakkında da konuşan Güneş, "Bizim taraftarımız entelektüel seviyesi yüksek, takımı yürekten seven, eleştirisini de yapan ama takıma da sahiplenen, sabırla arkasında güçlü bir şekilde duran bir taraftar. Biz de o eleştirileri alacağız ve kendimizi daha iyi yapıp onlar alayık bir takım oluşturacağız ki onlar bu müsabakada çok güzel bir ambiyans yarattılar yönetimle beraber sanırım, tam bilmiyorum. Ama çok güzeldi. Hem sahamızda, hem ülkemizde hem de dünya çapında etki ve iz bırakacak, acımızı paylaşan, birlikteliğimizi üst seviyeye çıkaran duygusal bir noktamızın gözyaşlarımızın döküldüğü bir ambiyans yaşattılar." ifadelerini kullandı.

Ligden çekilen Hatayspor ve Gaziantep FK sonrası karar verilen prosedür ile ilgili Ahmet Nur Çebi'nin tepkisine değinen Güneş, "Ben oyuncuların ne kadar etkilendiğini bilmiyorum ama o andaki duygular herkese geçmiştir, evlere ve içimize işlemiştir diye düşünüyorum. Bu kadar güzel tablo içerisinde onun dışında bir tablo ile karşılaştık ki, bir başka soruyla ilgili bana geldi. O konuyla ilgili maçların iptali ile ilgili, ben sadece iptali ile ilgili değil, 3 puan alma ile ilgili başkanın söylediği, işte takımlar hükmen mağlup olabilir veya geçmiş maçları kabul edilebilir, veya yabancı oyuncuların diğer takımlara transferi, takımların düşürülmesi... Bu tip kararların, bu tip düşüncelerin tartışılmadan alınması, ortak akılla alınmaması kaosu getirir diye söyledim. Yine söylüyorum, acele etmeye gerek yok. Acele edecek yerler var. Mesela, deprem anında acele etmeniz gerekiyor ama yine de akılla gitmeniz gerekiyor." diye konuştu.

Ahmet Nur Çebi'nin suçlanmasını anlamadığını söyleyen Şenol Güneş şu sözleri sarf etti: Burada hiç acele etmeye gerek yok, aldığınız kararda kime yararlı, kime yararsız, gelecek adına doğru mu, geri dönüşü olur mu? Şimdi herkes tartışıyor ki 'O da olabilir, bu da olabilir'. Neye göre? Peki başkan niye burada suçlandı? Bir fikrini söyledi diye. Peki karşılığında? Hiçbir şey almadı, bir şey de istemedi. Sadece onu ilgilendirmez ki, herkesi ilgilendirir. Ortak kulüpleri veya kişileri ilgilendiren konular ortak akılla ortak düşünceyle alınmalıydı. Orada bir sıkıntı oldu. Bu konuda hem tribünle ilgili söyleyeceğim. Aynı taraftarın yönetime, bana ve oyunculara da eleştirileri vardı ve haklılar da. Çünkü eğer işimizi iyi yapmıyorsak zaman zaman duygusal tepkiler olacaktır."
 

Giden ve gitme durumu olan oyuncular hakkında ise tecrübeli teknik adam, "Şu anda elimizde bulunan oyunculardan transfer ayının, çok gecikti transfer o tartışılacak bir konu... N'Koudou'nun konusu vardı, onu size açıkladım çünkü bir hafta on gündür hatta Sivas'a giderken de vardı ama ihtiyacım varsa her oyuncuyu kullanırım. Ama koyduğum da karşılığını alamadığımız için artık bir an evvel gitmesi için o görüşmesi yapılıyordu ama sonuç alınmadı. Bugün ve yarın ne olur bilmiyorum. Zaten transfer bu hafta sonu bitiyor. Bu tip kalıpta, oynayamacak olan oyuncunun gitmesinde yarar var. Bu sadece bizim isteğimizle değil, Weghorst da böyle oldu, gitti. Saiss istedi, olmadı. Montero vardı, oynamıyordu, gitsin oynasın diye gitti. Ama biz de istemediğimiz oyuncu şimdi veya sezon sonu gönderebiliriz." şeklinde konuştu.

- Masuaku'nun sözleşmesi hakkında. Takımda kalacak mı?

Şenol Güneş: "Geldiğim ilk günlerde Galatasaray maçında sakatlığı olduğu için oynayamadı. Zaten Galatasaray maçına baktığımızda Umut vardı, sağ bekte de Rosier vardı. İkisi de sakatlandı, çıkmıştı. Bunun dizinde bir sakatlığı var, kronik bir sakatlığı var, yüklemeye gelmediğini söylüyordu. Kamp döneminde 2 idman kaldıramadı ama arada geçen zaman içerisinde gayet iyi, hele son dönemlerde hiçbir sakatlığını görmedim hatta son hazırlık maçı vardı Eyüpspor ile 45 dakika oynatmak istedim ama çıkmak istemedi. Eskiden idmana çıkmak istemiyordu şimdi oyundan çıkmak istemiyor. Dolayısıyla böyle bir durumdan iyi bir duruma geldi ve o kamp döneminden sonra idmanlarında fiziksel olarak bir sıkıntımız olduğunu düşünmüyorum, daha iyi olduğunu düşünüyorum ve çıkışı da devam etti. Genel olarak o kulvarı tam kullandığı zaman hücuma dönük daha etkili olabilen bir oyuncu. Ama bazen o kulvarı kullanamadığı dönemler oluyor. O da onu yarım bırakıyor. Soru işaretli tarafları var. Ama oyunculuğu ve yetenekleri hiç tartışılmaz. Tempolu ve iyi oynayıp katkı yaptığı maçlar var. Ama bazen de ortaları o kadar kötü attı ki ona yakıştırmadığımız dönemler oldu."

Masuaku ile ilgili Şenol Güneş açıklamalarına şu şekilde devam etti: "Bu haliyle ortalama. Ortalamanın üstüne çıkmadığı zaman onunla mı devam edeceğiz, bugün onunla devam edeceğiz. O veya bir başkası. Tayfur var, Umut var, Onur var. 4 tane oyuncu var orada. Belki sıkıştığımız zaman Necip'i oynatıyoruz ama elimizde en ideali o. Devamlı da oynadı o sakatlığına rağmen. Dolayısıyla böyle bir durumu var. Böyle bir oyuncuyu almak mı, yoksa daha iyi oyuncuyu almak mı bunlar hep soru işareti. Bunlar şimdi günümüzün konusu değil, günümüzün konusu bu haliyle ne kadar oynatabiliriz, kulübün menfaati, takımın menfaati ona göre karar vereceğim. Hepimiz takıma çalışıyoruz. Oyuncu başarılı olsun karşılığını alsın ama kulüp de karşılığını kesin alsın. Weghorst giderken kendi menfaatini düşünmesi normal, e kulübün de kendi menfaatini düşünmesi normal. Kulüp kaybedecek, oyuncu kazanacak bu doğru değil. İkisi de kazanacak bir sistem olsun. Masuaku elimizdeki oyuncu olarak şans bulduğu zaman oynayacağını düşünüyorum. Ancak 5 maç oynadığı zaman bir bonservis parası var, öyle anlaşılmış. Çok ihtiyacımız var ha oynatırız. Bu zamana kadar o düşünce ile oynattık ama sadece onunla ilgili değil. Son 3 maç benim için oyun ve sonuç olarak hayal kırıklığı."

"Öyle değil ama öyle yorumlanabilir. Saiss ve Rosier iyi oyuncular. İlk başta da bunu size söyledim. Rosier evvelki sene çok iyi oynadı ama benim geldiğim dönem dalgalanma geçirdi. Ama benden önce de aynı şeyi geçirdi. Son hafta baktığında ben olumlu buldum onu. İyi oynayana iyi, kötü oynayana kötü diyeceğiz. Ama son haftalarda gayet iyi, çalışıyor. Hareketli bir oyuncu, coşkuyla oynayan bir oyuncu zaten o hırsla oynadığı zaman olumlu işler yapıyor. Rosier değerli bir oyuncu, iyi para vererek alındıve buranın direkt oyuncusu."

"Onur da gündemimize gelen oyuncu oldu. Aynı şey Ozan için de söylendi ama bunlar iyi oyuncular. Alınırsa olur. Sonra gündeme geldikten sonra olur mu, olur. Ne zaman olur? Dediler ki sene sonunda serbest, o zaman sene sonunda alırız. Bu arada Rosier iyi oynarsa oynar, devam ederse yine oluruz. Alternatif olur, Rosier de iyi oynar bir yere giderse onun da alternatifi o gelmiş olur. Alternatif olacak oyuncu olarak bir o, ikincisi yok. İkincisi Tayfur'u aldık biz oynattık. O da kiralık, ona da para vereceğiz. Ama eğer biz bedava alacaksak Onur'u sezon sonunda o zaman Rosier oynar kalırsa bir alternatifi güçlü olur. Rosier ayrılır ve iyi para getirirse Onur oynar ve bir kaybımız yok sene sonu. Sene sonu alınması düşünülürken bunlar kulübü ile anlaşmış. Dediler ki 1 milyon verip alınabiliniyor. Oyuncu ile kulüp arasında yapılan anlaşma. Beşiktaş kulübü çıkış maddesine dayanarak onu aldı. O da kulübüne para kazandırdı. Oysa sene sonunda serbestti zaten. Onur iyi bir oyuncu. Sağ bekimiz olur, sol bekimiz olur bilmityoruz. Rosier ile yarışmaya girecek."

"Saiss daha farklı bir oyuncu. Lider oyuncu, klas oyuncu, ama oyun olarak o da bize Milli Takım'a gitti ve sakatlık sebebiyle sıkıntıları oldu. Sakatken sahaya çıkma, Mesela ben Ghezzal'ı hep beklettim. Şu an yine sakatlandı ama durumu ciddi değil, olabiliyor. Ama sakat olan oyuncuyu sahaya çıkarmam, hem verimsiz olur hem sakatlığı büyüyebilir. Birçok oyuncu oluyor. Josef mesela, oynuyor 4 maç yok. Ben sakat istemem. Saiss'in durumu bu iken geldi, oynadı, iyi de oynadı ama birebirde oyun tarzı olarak o yokken Welington oynadı. Onlar da birebirde basan oyuncular. Bu sefer orta sahada boşluk var, ortada ön liberoda Josef olmayınca fizik olarak da top kullanma olarak da bunu kullanmak istedim. Zaman zaman yaptı zaman zaman yapamadı ama onun yeri stoper. Üçlü veya ikili stoperde. İyi ve kaliteli oyuncu ama son anda da gitmek istedi."