Galatasaray'a Godin gerekli

Modern futbolda, savunmanın merkezinde yer alan oyuncuların takım başarısında ne kadar önemli olduğu, Antalyaspor - Galatasaray maçında bir kez daha ortaya çıktı.

Aurelien Chedjou iyi bir karakter, iyi antrenman yapan bir futbolcu ancak Galatasaray'ın ihtiyacına cevap verebilecek standartta bir stoper değil.

GALATASARAY STANDARTI

Sadece Mbilla'nın attığı golde yaptığı pas hatası nedeniyle bu tespitte bulunmuyorum. Yedirdiği golden önce, gol tehlikesine neden olan iki kritik pas hatası, pozisyon hataları ve geldiği günlerden bu yana topu oyuna sokma konusundaki başarısızlığı ve sıraladığımız hataların onlarca tekrarını yapmasından ötürü bu sonuca ulaşıyoruz.

Stoper için eldeki diğer oyuncular da, maalesef, gerçek Galatasaray standardının çok uzağındalar. Onlar belki tecrübesini, oyunun kurabilme-nerede duracağını iyi bilme yetileriyle performansa dönüştüren bir Chedjou'nun önünde, tek hamle oyucusu olarak oynayabilirler; ne var ki Galatasaray'ın elinde böyle bir Chedjou yok.

MUSLERA OLMASIYDI

Takımın 23 haftada yediği 24 gol bu konudaki eksikliğin sadece basit bir göstergesi; temelde verilen pozisyonlar, rakip takım baskısının daha fazla hissedilmesini, Galatasaray'ın gol yemeye son derece yatkın bir takım olmasına sebebiyet veriyor.

Savunmanın merkezinde yapılan bireysel hatalar sayısız üç puana mâl oldu. Geride kalan 23 haftada takım sadece 6 maçı gol yemeden tamamlayabilmiş ki, bu acı gerçeğin aslında göründüğünden daha büyük bir başarısızlığa işaret ettiğini Muslera’nın olağanüstü kurtarışlarına bakarak anlayabiliriz.

Muslera çoğu zaman olduğu gibi iyi bir sezon yaşıyor olmasaydı, gol yemeden geçilen maç sayısı 6’dan daha aşağıda olabilir; Galatasaray Türkiye Kupası’nda olduğu gibi, lige de havlu atabilirdi.

UJFALUSI ÖRNEĞİ

Son 7-8 yıllık sürece baktığımızda bu anlamda Galatasaray'ın en iyi transferi Tomas Ujfalusi'ydi; hatırlayın Fatih Terim, Servet Çetin'le yaşanan problemler nedeniyle Semih Kaya'yı ön plana çıkarmış, Semih ise Ujfalusi'nin saha içerisindeki himayesi sayesinde bulduğu fırsatı iyi değerlendirmişti.

Elbette ki modern futbolda esas olan takım savunmasıdır; fakat takım savunmasında merkez savunma oyuncuları kilit önemdedir. Bana göre, bu nedenle yönetimin yaz döneminde birinci önceliği Galatasaray’ın gerçek ölçütlerine uygun bir değil, iki stoperi takıma kazandırmaktır. Transferde öncelik ve aciliyet merkez savunma oyuncudur.

GODIN – MIRANDA

Birkaç sezon öncesine kadar Galatasaray’la aynı bütçeye sahip olan Atletico de Madrid, Godin ve Miranda gibi pozisyon bilgisi, sezgileri ve topu oyuna iyi sokabilme özelliği olan stoperlere sahip olduğu için Barcelona ve Real Madrid’i geride bırakıp La Liga’da şampiyon oldu. Avrupa Ligi’ni kazandı; Şampiyonlar Ligi’nde iki kez final oynadı. Miranda önceki sezon Inter Milan’a transfer oldu; fakat Godin’in varlığı Atletico’nun hâlen Avrupa’da savunması en güçlü birkaç takımdan bir tanesi olmasını sağlıyor.

Uruguaylı futbolcu, görev aldığında yurttaşı Giménez veya Savic ya da Lucas’ın tam bir tek hamle oyuncusu gibi oynamasına zemin hazırlıyor.

Modern futbolda sağlam ve atletik bir fiziksel yapıya sahip olmak çok önemli; ancak yeterli değil. İyi bir stoper, pozisyon bilgisinin yanı sıra sezgi ve zekaya da sahip olmalı, iyi kademe yapmalı, topu iyi kullanmalı.

Elbette ki Sergio Ramos gibi hem stoper olup hem de gol krallarıyla yarışırcasına gol atabilecek birinci sınıf bir oyuncuyu getirebilmek mümkün değil. Ama Galatasaray ne yapıp edip, en az bir Godin bulmalı.