Galatasaray, TFF'ye gitti Fenerbahçe'ye itiraz etti

Burhan Can TERZİ-AJANSSPOR

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki 1959 öncesi şampiyonlukların sayılıp sayılmaması konusunda yaşanan çekişme devam ediyor. Fenerbahçe'nin Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) ek bir dilekçeyle yeni delillerini sunmasının ardından Galatasaray'dan da bir hamle geldi. Başkan Mustafa Cengiz ve Başkan Yardımcısı Yusuf Günay imzasıyla 16 sayfalık yeni dilekçe TFF'ye verildi.

21 Nisan 2021 tarihli dilekçede Fenerbahçe'nin başvurusunun bütün Türk kulüplerini maddi ve manevi açıdan doğrudan etkileyeceği belirtildi ve sarı lacivertlilerin sunduğu ek belgeler yerine  bizzat TFF"nin kendi arşivinde bulunanlarına itibar etmesi gerektiği vurgulandı. Dilekçede, "Fenerbahçe Spor Kulübü tarafından sunulanların doğruluğu ve geçerliliği tartışmalıdır" denilerek sarı lacivertli kulübün başvurusunun reddedilmesi istendi.

Sarı kırmızıların itiraz dilekçesinde Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı (TİCİ) ile 'Türkiye Futbol Federasyonu' arasında işlev, yapı, görev ve yetkiler bakımından hiçbir hukuksal bağ bulunmadığı iddia edildi ve şöyle denildi: "Bu yüzden Fenerbahçe'nin TİCİ ve onun yerini alan kurumlar döneminde elde ettiği, başvuru konusu başarıların Türkiye Futbol Federasyonu nezdinde organize edilen Türkiye Ligi Şampiyonluğu şeklinde nitelendirilmesi abesle iştigaldir."

Galatasaray, ayrıca TFF'nin söz konusu 1959 öncesi şampiyonlukları, kendi organisyonlarıyla eş değer tutarak tecil etmeye yetkisi olmadığını da savundu.

Sarı kırmızılar, TFF'nin konu hakkında daha önce bir inceleme yaparak 'ret' kararı verdiğini de iddia etti. TFF Başkanı Nihat Özdemir'in 21 Mart 2021 tarihinde beIN Sports'a verdiği söyleşide bunu dile getirdiği belirtilen açıklamada "Konuya İlişkin olarak kararı veren TFF Tahkim Kurulu'nun o dönemki başkanı sayın Türker Arslan da çeşitli televizyon kanallarına canlı olarak bağlanmış ve Tahkim Kurulu taraflından verilmiş kesin bir karar bulunduğu açıkça ifade etmiştir" denildi. Tahkim kurulu kararının kesin olduğu ve başka mercilerce değiştirilemeyeceği savunulan dilekçede bu kararın Fenerbahçe tarafından yapılan spekülasyonla görmezden gelinmeye çalışıldığı belirtildi. 

Fenerbahçe'nin başvurusunun esasa girmeden reddedilmesi gerektiği vurgulanarak Türkiye Futbol Federasyonu'ndan Tahkim Kurulu'nun verdiği ret kararını tüm kamuoyu ile paylaşması istendi. Dilekçede, "Bilgi kirliliği yaratarak geçmişte verilen 'Tahkim Kurulu kararını görmezden gelmek mümkün değildir" denildi. TFF'ye ret kararının kendilerine gönderilmesi için 23 Mart'ta başvuru yapıldığı ve TFF'nin bu konuda bir geri dönüş yapılmadığı da vurgulandı.

Galatasaray'ın açıklamasında Beşiktaş kararı anımsatıldı. Dilekçede, "1956-1957 ve 1957-1958 yıllarında düzenlenen Federasyon Kupası'nın final grubu müsabakalarının "çift devreli lig usulü” ile yapıldığı hususuna dikkat çekilmiş ve Tahkim Kurulu tarafından 1958-1959 sezonunda oynanan müsabakalar 'aynı statüde oynanan 1956-1957 ve 1957-1958 yılları şampiyonluklarının' da sayı hesabına katılması gerektiği kanaatine varılmıştır" denildi. 

Dilekçede, Beşiktaş kararı ile hangi şampiyonlukların 1959 senesinde düzenlenmeye başlamış profesyonel ligin şampiyonluk sayılarına eklenebileceğine dair genel nitelikte ve somut itiraza konu başvuruyu da bağlayıcı bir ilke kararına imza atıldığı belirtildi. Dilekçede, "Bu bağlamda, 1959'dan itibaren tertip edilmekte olan ligin statüsü ile benzer statüye sahip olmayan Milli Küme ve Türkiye Futbol Birinciliği şampiyonluklarının, Tahkim Kurulu'nun Beşiktaş Kararı'yla vermiş olduğu genel nitelikle ve bağlayıcı ilke kararına aykırı şekilde 1959'dan itibaren düzenlenmekte olan profesyonel lig şampiyonluk sayılarına eklenmesi Tahkim Kurulu'nun bu konuda oluşturduğu içtihadın yok edilmesi anlamına gelecektir" denildi.

Fenerbahçe'nin talebinin kabul edilmesi durumunda haksız rekabet oluşacağı ve şampiyonluk geliri dağılımında adaletsizlik oluşacağı belirtilen dilekçede şöyle denildi: "Türkiye Futbol Federasyonu tarafından televizyon gelirlerinin dağıtılmasına ilişkin usul ve esaslar uyarınca 2005 yılından itibaren 1959 yılı itibariyle kabul edilen milli lig organizasyonunda kazanılan şampiyonluklar uyarınca şampiyonluk kazanmış takımlara yıllık gelirin toplamı üzerinden ek bir fon aktarılmakladır. Bu aktarılan fonun bölüştürülmesinde şampiyonluk sayılarının toplamına göre dağıtım yapılmaktadır, Türkiye Ligi Şampiyonluğu unvanını açık ara en fazla kazanan Kulübümüz bu fondan en yüksek payı alan kulüptür. Bu yayın dağılımından meşru şekilde ulusal nitelikte kazanılmış 22 şampiyonluk ile en yüksek payı alan Kulübümüzün bu gelirinden haksız şekilde tescil edilecek şampiyonluk sebebiyle mahrum bırakılması durumunda gelir dağılımında adaletsizlik oluşacaktır. Bu haksız rekabet ve gelir dağılımı adaletsizliği sonuçları telafi edilmesi mümkün olmayan hukuki uyuşmazlıklara sebebiyet verecektir."

Dilekçede, TFF'nin Fenerbahçe'nin talebini onaylaması halinde oluşacak kaos ve düzensizliğin Türk futboluna maddi ve manevi açıdan onarılması güç zararlara sebebiyet vereceği belirtildi. Talebinin kabulünün toplumun büyük kesiminde güvensizlik hissi doğacağı vurgulanarak  "Yıllardır verilen emek ile sahada elde edilen şampiyonluk ve yıldızların başka bir takıma masa başında alınacak bir karar ile verilmesi kamu vicdanını derinden yaralayacaktır. Futbola duyulan ilgi ve Türkiye Futbol Federasyonu'na duyulan güven temelinden sarsılacaktır. Bu kapsamda manevi açıdan oluşacak zararların telafisi mümkün olmayacaktır" denildi.

Verilecek tescil kararının Fenerbahçe'nin tazminat talebini getirebileceğini irdelemek gerektiği vurgulanan dilekçede şu görüşlere yer verildi: "Türkiye Futbol Federasyonu'nun söz konusu başvuruyu kabul etmesi halinde başvuruda bulunan kulübün geçmiş yıllara yönelik bir tazminat talebi söz konusu olabilir. Oysaki, böyle bir tazminat talebinin kulüplere rücu edilmesi hukuken mümkün değildir. Bu tür bir tazminatın sorumlusu münhasıran Türkiye Futbol Federasyonu olacaktır. Zira, söz konusu talebin haklı görülmesine kadar yapılmış ödemeler hukuki duruma uygun olarak hak eden kulüplere dağıtılmıştır. Bu kulüplerin ne bu hukuk dışı kararda ne de oluşacak durumdan sorumluluklarının ve kusurlarının olmayacağı açıktır."

Yıldız sisteminin değişmesiyle Galatasaray'ın en  çok şampiyon olan kulüp unvanının hukuksuzca elinden alınacağı belirtilen dilekçede "Bu durum yalnızca unvan açısından değil sponsorluk, marka değeri ve diğer tüm gelirler açısından Kulübümüze ağır şekilde zarar verecektir. Doğabilecek bu zararların sorumlusu doğrudan Türkiye Futbol Federasyonu olacaktır. Doğabilecek söz konusu maddi kayıpların karar verilirken mutlak surette göz önünde bulundurulması gerektiği ve talepte bulunma haklarımızı saklı tuttuğumuzu hatırlatmak isteriz" denildi.

Dilekçenin sonuç bölümünde söz konusu talebin kabulü halinde hukuki güvenlik ilkesi bertaraf edileceği ve ileride karşılaşılabilecek keyfi idari kararların önü açılacağı vurgulandı. Talebin reddedilmesini istenerek "Aksi takdirde Türk futbolunun telafisi imkânsız zararlara uğrayacağını, hukuki istikrar ve güven ilkesinin, eşitlik ilkesinin, başla Kulübümüz olmak üzere pek çok kulübün mülkiyet hakkının ihlal edileceğini bilgilerinize sunarız" denildi.