"Galatasaray NBA'de olsa Arda'nın forması asılırdı"

21.04.2020 - 16:20 | Son Güncellenme: 21.04.2020 - 16:28

Galatasaray'ın eski kalecilerinden Orkun Usak, Ajansspor’un canlı yayın konuğu oldu. Futbolu bıraktıktan sonra futbolcu ve kaleci yetiştirmek için Orkun Usak Futbol Akademisi'ni kuran emekli file bekçisi Ajansspor’a özel açıklamalarda bulundu.

"Galatasaray NBA'de olsa Arda'nın forması asılırdı"

Burhan Can Terzi - AJANSSPOR

2007 yılında Galatasaray’a transfer sürecini anlatan Orkun Usak, “Ankaragücü’nden Kayseri Erciyesspor’a transfer olmuştum. O dönem en formda olduğum dönemdi. Birçok teklif vardı. Tabii Galatasaray benim çocukluk aşkım. Ben 11 yaşında 1991 senesinde altyapıya girdim o kulüpte. Galatasaray tesislerinde adım basmadığım yer yok. Çok da fazla düşünmedim. Galatasaray’dan öyle bir teklif geldiği anda inanın maddiyatı bile konuşmadık yani. Konuşmamız 5 dakika falan sürdü” ifadelerini kullandı.

 

"CENAZE EVİ GİBİYDİ"

2007-2008 sezonunda Galatasaray şampiyonluk yaşarken, Orkun Usak’ın da birçok güzel hatırası var. Almanya deplasmanı ise o sezon Orkun için kötü bir andı. Orkun Usak, Leverkusen maçını anlattı:

”5-1 biten Bayern Leverkusen maçından sonra havalimanı çok ilginçti. Ben böyle havalimanında oturmuştum. Arda, Sabri, Ayhan Akman, Ümit Karan, herkes böyle geliyor sanki cenaze evindeki taziyeler gibi bana geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Yapacak bir şey yoktu aslında. 13. dakika zaten maç 3-0 olmuştu. Kötü bir andı. Ama tabii onun kendi içinde dinamikleri vardı.

Pazar günü oynamamız gereken bir Konyaspor maçı vardı. Kardan dolayı ertelenebilirdi pazartesiye sarktı. Pazartesi o maçı oynadık. Konya’da kaldık. Ondan sonra döndük İstanbul’a. Daha indikten iki saat sonra yemek yedik Almanya’ya uçtuk. Ter idmanı yaptık ertesi gün maç oynadık.”

"KEŞKE ÇIKIP DURSAYDIM"

"Kadıköy’de Semih’ten yediğiniz golde çıkmasa mıydım diyor musunuz?" sorusunu cevaplayan Orkun Usak, “Çıkmasa mıydım değil de çıkıp dursaymışım keşke. Rakibe doğru hâlâ hamlemi, açımı daraltmaya devam etmişim. Keşke oraya çıkıp artık bir pozisyonda dursaymışım. Belki ayağıma çarpıp top kornere falan çıkabilirmiş ama ben o maçı kötü bir maç olarak değerlendirmiyorum kendi içimde. Çünkü daha sonrasında çok başka pozisyonlar gelişebilirdi” diye konuştu.

CAN DOSTUMDUR

2007-2008 sezonunda forma mücadelesi verdiği Aykut Erçetin ile arkadaşlığından bahseden Orkun, “Bizim Aykut’la ilişkimiz hep üst düzeydi. Can dosttumdur. Hala da görüşürüz, her zaman bit ihtiyacımız olduğunda koşarız birbirinize” dedi

"LİNCOLN KENDİNİN FARKINDA DEĞİLDİ"

Galatasaray’da oynadığı dönemde takımın 10 numarası Lincoln ile ilgili değerlendirmede bulunan eski kaleci, “Lincoln o kadar büyük bir yetenekti ki belki kendi bile yeteneğinin farkında değildi. Keşke onu idmanlarda görebilseydiniz. Brezilyalı oyuncular biraz daha duygusal oluyor. Chrismas zamanı ailesiyle konuşuyordu gözleri doluyordu. Kendi içlerinde kırılganlar. Üst düzey yetenekli oyuncuların hepsi bebek gibi onlara biraz ilgi göstermek lazım. O duyguların yakalarsan sana çok iş yapar” diye konuştu.

Arda Turan’ın Galatasaray’a dönüp dönmeme konusuna değinen Orkun Usak, “Futbolculuk yaşantısında olmasa bile antrenörlük yaşantısında Arda’ya kapılar her zaman açık olmalıdır. Galatasaray NBA takımı olsa ve Arda Atletico Madrid’e gitseydi formasını salonun üstüne çekip onu efsane yaparlardı. Bülent Korkmaz, Hasan Şaş’ı Tugay abiyi aynı şekilde. Kulüp o tarz futbolcularla güzel başarılar elde etti, onlara sırtını dönmemeli” ifadelerini kullandı.

Uğurcan mı Altay mı yoksa Mert mi?

İlk çıktıkları anı, şu andaki anlarını ve 2-3 sene sonra bu ivmeyle gidebilecekleri yeri düşünün. Kalecileri böyle değerlendirmek gerekir. Altay iki hatalı gol yedi diye kaleci almana gerek yok. Tabii ki yiyecek. Getirdiğin 10 milyonluk santrfor da gol kaçırıyor. Ben 3 kaleci içinde en çok Mert’i beğeniyorum. Şu anda en hazır durumda gördüğüm. Zaten Şenol Hoca da ona görev veriyor Milli maçlarda. Türkiye’nin 10 sene bu çocuklar varken sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum.

Taffarel mi, Mondragon mu, Muslera mı?

Hepsinin kalecilik dinamikleri çok farklı. Muslera ile Taffarel biraz birbirlerine benziyor ama ben yine de Taffarel derdim.

 

Orkun Usak’tan teknik adam değerlendirmeleri

Feldkamp: Sistemi biraz garipti. Belki yaşı itibarıyla. Gerilimden beslenen bir yanı vardı. Ama gerçekten iyi bir antrenördü. Futbolu da idariye de çok iyi biliyordu.

Cevat Güler: Çok babacandı. Zaten bütün bir sezon beraber çalışmıştık.

Skibbe: Neden Türkiye’de daha fazla kalmadı bilmiyorum. Mantık olarak, iletişim olarak, antrenman olarak gerçekten üst düzey bir antrenördü. Türkiye’de pek kıymeti bilinmedi diye düşünüyorum.

Bülent Korkmaz: Bülent Hoca’yı zaten anlatmama gerek yok. Futbolculuk kariyeriyle, yaptıklarıyla zaten takdiri hak ediyor antrenörlük kariyeriyle de...

Rijkaard: Biz koşacağız, atlayacağız diye beklerken daha ilk günden herkes bir top verdi. 4’üncü gün bir antrenman boyunca taç çalıştık. 80-90 dakika boyunca 5-6 taç varyasyonu çalıştık. O sezonun gollerini açım. 5-6 gol o taç varyasyonlarından gelmiştir. Rijkaard ve Neeskens taktik dehası

Senin için hazırladığımız haberler