'Galatasaray bir numaralı sampiyonluk adayım'

24.12.2018 - 08:37 | Son Güncellenme: 24.12.2018 - 11:37

'Galatasaray bir numaralı sampiyonluk adayım'

Roller değişti – Şansal Büyüka / Milliyet

Galatasaray ligin ilk yarısında bazı maçlarda hakem hatalarından, abarttığı öfkesinden ve geriliminden, yakasını kurtaramadığı sakatlardan ve cezalılardan çok çekti. Çok yıprandı, çok hırpalandı. Belki de bunun sonucu eylül ayından aralık ayının sonuna kadar ancak tek galibiyetle gelebildi.
Kabul edelim ki, cezalı olsa bile bu süreçte Fatih Terim gibi çok güçlü bir figür olmasa, takım da dağılırdı, hoca da uçardı. Ancak uzun süre sonra gelen bu galibiyet zirve yarışındaki rolleri büyük ölçüde değiştirdi.
Fernando, Ndiaye, Feghouli ve Belhanda’dan kurulu çok güçlü bir orta saha var Galatasaray’da... Süper Lig’in tartışmasız en iyi orta sahası... Bu orta sahada Feghouli’nin çok geç de olsa kendini hatırlatması, Galatasaray için ayrıca ligin ikinci yarısı için çok önemli bir avantaj oldu.
Galatasaray - Sivas maçında sahada iki takımın da karşılıklı katkı sundukları çok güçlü, çok istekli, çok hızlı bir oyun vardı. İkinci yarıda Sivas adeta oyundan çekildi, Galatasaray sahada ve sahnede tek başına kaldı. Galatasaray savunması iki Robinho golünde geniş boşluklar bırakmasına rağmen, orta alanın mücadelesi ve hücum anlayışı, savunmanın hatalarını kapattı. Onyekuru hızını ve yeteneklerini ligin başında değil, ilk yarının son maçında hatırladı. Oysa Onyekuru bu görüntüyü çoktan vermeliydi. Galatasaray’ın savunma göbeğini bir kenara bırakırsanız, sahada tepeden tırnağa iyi, hızlı ve umut veren bir takım vardı.

Robinho’ya ayrı bir yer ayıralım. Savunmanın ortasında geniş boşluk bulunca kaleci Muslera’nın bir sağına, bir soluna öyle vurdu ki, Futbol Federasyonu bu görüntüleri alsın, altyapılarda ders niyetine yeni yetişen gençlere göstersin. Ancak Robinho’nun  bu göz kamaştıran gollerine, mücadelesine, hatta savunma anlayışına Hakan Arslan, Emre Kılınç gibi Sivas’ın umutları asla ayak uyduramadı. Savunmanın solundaki Uğur Çiftçi de penaltı pozisyonundaki rolüyle, Onyekuru’nun golünde ofsaytı bozuşuyla Sivas’ın yenilgisinde önemli rol oynadı.
Onyekuru golü demişken, yardımcı o golü nasıl iptal etti, inanamadım. Allah’tan VAR devreye girdi ve golü verip bir hakkı teslim etti. VAR keşke, G.Saray’ın ikinci golü öncesinde Onyekuru’nun pozisyonunda kornere giden ve sonrasında gol olan pozisyon için de devreye girebilseydi.
Galatasaray ligin ilk yarısını liderden 6 puan geride kapatmasına rağmen benim “1 numaralı” şampiyonluk adayım. Yanılırsam “affedersiniz” derim. Sonuçta bu bir öngörü... Ancak Galatasaray’ın ligin ilk yarısındaki yanlışlara düşmemesi gerekiyor. Yani yarışta raydan çıkmamak adına, öfkesinde, geriliminde frene basması, her kötü sonuçta kendini aklayıp sorumluluğu başkasına atmaması gerekiyor. Unutulmasın, ligin ilk yarısındaki bu orantısız öfke ve gerilim kimseye zarar vermedi, sadece Galatasaray’a zarar verip, yarıştaki hızını kesti. Galatasaray sakinleşirse, her şeye rağmen roller değişebilir ve yarışın başrol oyuncusu olabilir.

Harika futbol - Osman Şenher / Milliyet

Galatasaray’ı da, Demir Grup Sivasspor’u da kutlamak lazım. Bu sezonun en hızlı, en kaliteli, en çok gol pozisyonuna girilen maçını seyrettirdiler bize. Sarı-kırmızılılarda bugüne kadarki sorun orta sahada oynayan futbolcuların isteksiz ve formsuz olmasıydı. Dün geceye bakıyorum Ndiaye, Feghouli’ye gol attırdı. Belhanda bir penaltı kazandırdı, Onyekuru’ya bir de gol pası verdi. Fernando da harika bir asist yaptı, gol oldu. Bunun yanında bir topu da direkten döndü.

Hep aynı şeyi söylüyorum. Süper Lig’de bu kalitede orta saha oyuncuları başka takımda yok. Birazcık kıpırdadıkları zaman, Cim Bom’un farkı ortaya çıkıyor. Feghouli bir çok maçta yedek kaldı. Yerine Sinan oynadı. Cezayirli futbolcunun sorunları, problemleri olabilir. Allah aşkına bana bir tane problemsiz yıldız futbolcu göstersenize! Feghouli topu ayağına aldığı zaman, top bile seviniyor, tribünler ayağa kalkıyor. Adam topu ezmiyor, onunla dans ediyor. Aynı şekilde Belhanda... Kendisini ben de çok eleştirdim. Uzun zamandan beri sakattı, ilk defa oynadı. Takımın en isteklisiydi, beyniydi. Müthiş yetenekli bir futbolcu. Pas atarken önünü, arkasını, yanını, her tarafı görebiliyor. Çok az futbolcuda bu yetenek var. Dilerim bu performansı devam eder. Fernando da çok gayretli olmasına rağmen, daha tam hazır değil. Ndiaye ilk defa bu maçta savaştı, mücadele etti, takımı için herşeyi yaptı.

Sivasspor küçümsenecek bir takım değil. Bilhassa takımın ileri ucu... Robinho’nun her vurduğu top gol oluyor. Emre Kılınç, Muhammet, Torje her an rakip defansa hatalar yaptırabiliyorlar. Ve iki gol atmalarına rağmen çok net de gol pozisyonları kaçırdılar. Her şeyden önce teknik direktörleri Hakan Keleş’i kutlarım, çok cesur futbol oynatıyor, takımın temposu hiç düşmüyor. Kırmızı-beyazlılar Süper Lig’e renk katan bir takım oldu.
Galatasaray’ın sorunları yok mu? Tabii ki var. En büyük sıkıntı da defansif anlamda. Hiç bir futbolcuyu kötülemek istemiyorum ama rakibe bu kadar rahat topa vurdurmamaları lazım. Muslera’yı çaresiz bırakıyorlar. Aynı şekilde forvette... Onyekuru iki gol attı, bunu alkışlıyorum. Ama Galatasaray’ın santrforu veya golcüsü olamaz. Mutlaka ve mutlaka en azından bir santrfor alınmalı. Eren iyi niyetli, mücadele ediyor ama bu kadar. Daha fazlasını beklememek lazım ki her şeyden önce kendisinin arkadaşlarıyla ileri uçta uyumu yok. Ne pas verebiliyor, ne pas alabiliyor.
Sonuçta dün geceki Galatasaray, Başakşehir ile puan farkını altıya indirdi. Ve oynadığı futbolla ‘şampiyonluğun en büyük adaylarından biri benim’ mesajı verdi.

Meler’den kritik hata - Deniz Çoban / Fanatik

Dün akşam yine VAR mesaisi vardı. “Maçın kazananını VAR belirledi” de diyebiliriz. 18’de Uğur, Belhanda’nın ayağına bastı. 

Meler ‘devam’ deyince devreye VAR girdi ve doğru bir penaltı kararı verildi. 51’de Onyekuru’nun ofsayt gerekçesiyle verilmeyen golünde de VAR devredeydi. Yine doğru bir müdahalede bulundu. Golde ofsayt yoktu. VAR’ın bu iki kritik müdahalesi olmasaydı, Galatasaray’ın galibiyeti tehlikeye düşebilirdi. 

38’de Douglas-Fernando mücadelesinde, Fernando çok masum değil. Hakem penaltı verse daha doğru olurdu. Devam kararını da çok fazla eleştirmem. Sana göre/bana göre bir pozisyon olduğu için de VAR devreye girmedi. 23’te Galatasaray’ın 2. golünün geldiği korner öncesi karar hatalı. Top auta çıkmış görünüyor.

Ortaklığın parlaması - Mehmet Demirkol / Fanatik

Galatasaray maça set oynayarak oyunu gitgellere bırakmamaya çalışarak soğukkanlı başlamak istedi. Ancak bunu biraz fazla abarttılar. Neredeyse uyuşuktular. Robinho’nun Douglas’la ortaklığıyla attığı gol de onları uyandırmadı. Ancak penaltıdan sonra kendilerine geldiler. Biraz da kaçındıkları oyuna dönerek. Sivasspor’un savunmadan hızlı bir şekilde Robinho’ya topu ulaştırabildiğinde konuk ekip, baskıya takılıp bunu yapamadıklarında Galatasaray’ın orta sahada rahat olduğu bir oyuna döndü. Bu gitgeli Galatasaray lehine çeviren Feghouli-Belhanda ortaklığının parlamasıydı. Ndiaye onlara yakın oynadı, Onyekuru’nun hep uyanık olması Galatasaray’ı öne geçidi. 4-2’ye gelene kadar oyunu dakika dakika aldılar. Galatasaray’ın savunma ya da santrfor sorununu çözdüğünü söylemek doğru olmaz. Ancak Feghouli ve Belhanda’yı kazanmak, yapılabilecek en iyi transferden daha fazlası demek.

Gecenin sorusu
Galatasaray ikinci yarıda 41 puan bulabilir mi? İşte soru bu.

Maçın starı
Çok adaylı maç. Onyekuru maçı bitirdi. Robinho yürüyerek takımını ortak etti. Belhanda kalite kattı. Ancak belirleyici Feghouli’ydi. Bir oyuncudan fazlası olabileceğini nihayet ispatlayan performanslarından birini daha gördük.

Maçın olayı
VAR’ın çok belirleyici olduğu bir maç daha. Ancak bu VAR işini doğru anladığımız konusunda şüphelerim var. VAR olmasaydı maç şu skorla biterdi ya da puan durumu böyle olurdu tespitleri doğru değil. VAR bir düzeltme sistemi değil entegre bir bir sistem. VAR ile artık hakemlik değişti.

Kısa mesaj
Santrfor en büyük eksik kabul. Ancak Galatasaray’ın savunma rotasyonu sanırım daha büyük problem. Galatasaray, Türkiye’de son dönemdeki maçların çoğunda atmadığı için değil, tutamadığı için zorlanıyor.

Dinamik Belhanda / Levent Tüzemen - Sabah

Belhanda konusunda Fatih Terim haklı çıktı. Birçok maçta koşmuyor, mücadele etmiyor, saklanıyor, kaçak dövüşüyor diye eleştirdiğimiz Belhanda'ya Terim sahip çıkmış ve Faslı yıldızın oyun bilgisine ve kalitesine inanmıştı. Onyekuru'nun attığı gol öncesi Belhanda'nın topa yaptığı koşu ve sonrasında verdiği pas ayakta alkışlanacak güzellikteydi.

Attığı gollerle geceye damgasını vuran Onyekuru, oynayacaksa sol kanatta görev yapmalı. Rodrigues solda oynadığında sağa monte olan Onyekuru yeterli verim sağlayamıyor. O Onyekuru, ikinci yarı Sivas defansının şaşkına çevirdi, iki golde de topa vuruş konusunda sakin kaldı. Ancak Onyekuru bu patlamalarını istikrara kavuşturmalı ve saman alevi gibi parlamamalı. Robinho'nun attığı iki kopya golü başta Mariano olmak üzere Maicon'un vatandaş ikramı gibiydi. Mariano ciddi pozisyon hataları yaptı. Galatasaray'ın 3-2 kaybettiği Porto maçıyla start alan Başakşehir ile devam eden coşkulu, arzulu, istekli ve kaybetmeyi kabul etmeyen futbol anlayışı, Sivasspor önünde zirve yaptı.

Soyunma odasında gerekli uyarıları alan Mariano, hatalarından arınıp pozitif futboluna döndü. Ndiaye ile Fernando ikilisi birbirlerine daha yakın oynamaya başlayınca, Sivas'ın orta alanda etkinliği azaldı. Ama Belhanda'nın dinamik oyunu, Galatasaray takımını komple ayağa kaldırırken, Feghouli de topa doğru hükmederek, öne doğru etkili toplar taşıdı ve Galatasaray'ın pozisyon zenginliği yaşamasını sağladı.

Galatasaraylı oyuncular kazandıklarında zirve yarışının içinde kalacaklarını biliyorlardı. Takım olarak iyi mücadele ettiler, birbirlerine ciddi yardımda bulundular. Galatasaraylı oyuncularının isyankar ruhu, 'teslim olmayacağız' şeklindeki dayanışmaları, uzun süredir unuttukları galibiyeti yaşamalarını sağladı.

Var olmasa G.Saray kaybederdi / Ahmet Çakar - Sabah

Galatasaray, kupa maçı dışında haftalardır kazanamıyordu. Büyük bir çırpınış olmasına rağmen eksikler ve cezalılar yönünden yavaş yavaş ligdeki iddialarını kaybediyorlardı ki dün geceki Sivas galibiyeti onların lige tutunmasını sağladı. 

Dün gece bir kez daha gördük ki Galatasaray'da sadece santrfor sorunu yok, belki de en az golcü sorunu kadar takım savunmasında da büyük sıkıntı var. Sivas'ın attığı ilk gole bakın... Ndiaye çıkarken kaptırıyor ama ondan sonra minik bir feykle dünya yıldızı Robinho, bomboş kalıp, golü yapıyor... Aslında tüm maça baktığımızda Sivas'ın çıkışlarında Galatasaray takım savunmasında ciddi yanlışlar yaptı. Fakat ofansif gücü olarak eski hallerine dönmüş gibiler. Mesela Feghouli'nin attığı ikinci gol... Ndiaye, rakibin arasına girdi bir iki kişiyi geçip sağda bomboş Feghouli'ye çıkarttı. Devre berabere bittiğinde ikinci yarı hemen herkes 'Problem yaşar mıyız?' diye düşünüyordu ki bu yarıda da devreye Onyekuru girdi. Çabukluğu ile gelen üçüncü gol ve güzel bir vuruş tekniği ile gelen dördüncü gol Galatasaray'a üç puanı getirdi. Dün geceki galibiyet Galatasaray'ın umutlarını pozitif yönde yukarı taşıdı ama devre arası gerekli takviyeler yapılmak kaydıyla.

Halil Umut Meler dün gece VAR'ı iyi kullandı. Galatasaray'ın penaltısını önce vermedi ki bir penaltıydı... VAR'a gitti baktı ve hatasını düzeltti. Ama daha önemlisi Galatasaray'ın attığı 3. gol... Onyekuru süratiyle defansın arkasına sarktı, golü attı ama yardımcı ofsayt dedi... Bu sefer de bu yanlış ofsayt bayrağını VAR sistemi haklı olarak giderdi ve golü verdi. Yani diğer bir deyimle dün gece VAR olmasaydı Galatasaray kazanamayabilirdi

Muslera bitirdi / Ömer Üründül - Sabah

Dün akşam Türk Telekom'da yüksek tempolu, güzel gollerin atıldığı, seyir zevki üst düzey bir maç izledik. Sonuçta Galatasaray, son haftaların flaş ekibi karşısında çok önemli bir üç puanın sahibi oldu.

Galatasaray kendi sahasında maça alışılmış klasiği olan önde basarak başladı. Aslında bu riskli anlayış, Sivasspor gibi bir takım karşısında ciddi kale önü tehlikelerini de beraberinde getiriyordu. Nitekim ligimizin en iyi ofansif beki Douglas'ın asistinde Robinho'nun golüyle skor dezavantajına düşüldü. O dakikadan sonra mecburen riskler artacağından işin ciddiyeti de artacaktı. Uğur'un gereksiz neden olduğu penaltı ile skora denge gelince, takım da seyirci de morallendi. Kısa süre sonra da Ndiaye ve Feghouli iş birliği ile ikinci gol geldi. Bundan sonra Galatasaray riskleri azaltacaktı doğal olarak.

Ama o arada yine Douglas'ın yarattığı pozisyonda Robinho güzel bir gole daha imza atınca, devre berabere bitti. İkinci devre kontrollü başladı. Bu sefer de güzel bir Onyekuru golü izledik. Bu golü VAR verdi. Bundan sonra Galatasaray takım savunmasını ön plana alıp, geride ve orta alanda kazandığı toplarla dengeli hücum girişimlerine başladı. Bu arada maçın kırılma anı geldi. Goller de yese moralini hiçbir zaman bozmayan kaliteli kaleci Muslera, karşı karşıya bir pozisyonda alışılmış refleksi ile beraberlik golünü kurtardı. Kısa süre sonra da Galatasaray güzel bir gol atınca maç orada bitti. Ondan sonra Sivasspor kalabalık gelip, hücum ederken kendisini ümitlendirecek, farkı bire indirecek pozisyonları üretemedi ve 90 dakika noktalandı. Galatasaraylı futbolcuların hepsi en çok eleştirilen Eren de dahil, iyi görev yaptılar. Onyekuru ile Feghouli'yi beğendim. Kritik kurtarışı yapan Muslera'yı da ihmal etmeyelim.

Senin için hazırladığımız haberler