Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam tatil edilen olaylı Fenerbahçe - Beşiktaş derbisiyle ilgili flaş değerlendirmelerde bulundu. 

Derbide yaşanan olaylarda futbol teröründen öte kumpas olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu terörü birileri organize etti. Bu kendiliğinden olan bir şey değil. Kornerlerin olduğu yerden sahaya yabancı maddeler atılıyor, keşke bunlar olmasaydı özellikle Şenol Güneş'e yapılanları affetmek mümkün değil. Fikret Orman, Şenol Güneş ve Aziz Yıldırım'ı aradım hepsi çok üzgünler, hepsi şikayetçi. Bakalım TFF ne karar verecek göreceğiz. Tabii biz de bunluna ilgili çalışmalar yapacağız" dedi. 

"Belki bayanlar var diye erkekler daha edep adap içerisinde maçları izlerler diye düşünüyorduk. Bunu isteme sebebimiz Fair-Play'di. Bakalım TFF ne gibi çalışmalar yapacak, hep beraber göreceğiz. Tabi bizler de hükümet olarak bakanlık olarak bu konuda çalışmalar yapacağız."

"Bunlar kabullenir şeyler değil. Keşke Tolga da yanlışın içine girmemiş olsaydı." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan o holigana sert tepki: "Allah-u alem alkoliktir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeşilay Zümdürüanka ödül töreninde açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fenerbahçe - Beşiktaş karşılaşmasında yaşanan olaylar ve Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'e yabancı cisim atan şahıs hakkında da açıklamalarda bulundu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından derbiye ilişkin önemli satır başları:

"Dün akşam ülkemizin en güzide iki kulübünün maçında yaşadığımız hadise. Hep fair play, fair play diye konuşuyoruz. Ve bakıyorsunuz, bir futbolcu korner atışına geliyor. Arkadan çakmaklar, taşlar atılmaya başlıyor. Ya ne oluyor? İçeride herhangi bir sıkıntı yok. Gayet güzel seyrettiğimiz bir maç var, ne oluyor sana?

Daha sonra Ülkemizin en güzide teknik direktörlerinden biri, başına 5 dikiş atılıyor. Buna hakkınız var mı? Yok. Bir kısmı inanın, kişi kimdir bilmiyorum Allah-u alem alkoliktir. İnanın öyle. Çünkü sağlıklı birisinin bunu yapması mümkün değil, olmaz. Var burada bir şey. Burada bir su kaçığı var. Bizim bunu bir defa kontrol altına almamız lazım. Bir çok tedbirler alıyoruz, ama bunu da almamız lazım. Tüm paydaşların bir bütün olarak ahenkle çalışması ve bu mücadeleyi iş birliği içinde yürütmemiz gerekiyor, hep beraber. Hep beraber bunu yapmamız lazım. Unutmayalım ki sosyal dayanıklılık, sosyal sağlamlık ne kadar güçlü olursa kişinin zararlı alışkanlıkların ağına düşmesi de o kadar zor olur." (Sabah)