'Fenerbahçe için gerçekçi hedef...'

26.10.2018 - 08:52 | Son Güncellenme: 26.10.2018 - 11:52

'Fenerbahçe için gerçekçi hedef...'

Zor dostum zor - Gürcan Bilgiç / Fotomaç

Oyun "2-0'a nasıl geldi" diye mi dert yanacaksınız, 10 dakikada 2-2'yi yakalayıp, ikinci 45'i kontrollerine aldılar diye sevinecek misiniz? F.Bahçeli oyuncuların gerçekten de işleri çok zor. Bir tarafta yenmeleri gereken "taktik dâhisi" bir teknik adam, diğer taraftan canını dişine takmış rakip ve onunla birlikte ne isterlerse çalan bir hakem. Brüksel'in havasında "grupta avantajlı duruma getirecek skor" olmalıyken, kadronun üstüne ekstra yüklerle binen bir gündem de var. Kadronun kalitesi elbette tartışılır. Cocu muhtemelen rakiple orta sahada aynı sayıda olmak için üçlü defansı tercih etti. Yoksa Comolli'nin, "Şu Reyes'i oynat da başımız belaya girmesin" dediğini zannedebilirdik. Ne stoper ama (!)… İkinci Anderlecht golünde rakip şut çekerken arkasını dönüyor. Anlıyorsunuz Porto'nun neden bıraktığını. 

Neyse; oyuncuların mücadele isteği, maçtan vazgeçmemesi ve sonucu kendi istedikleri gibi yapmak için didinmelerinin altını çizelim. Hasan Ali gol attığı için değil, Fenerbahçe'nin tüm hücum organizasyonlarında topa kendini gösterdiği için de maçın en önemli oyuncusu. Frey'in golü ve asisti var. Maçın damgasına sahip aslında. Ama takımın pas tercihlerine giremedi. Kimsenin gözü O'nu aramıyor. Bu performans ile belki bazı şeyleri kanıtlamış olur, en azından takım arkadaşlarından saygı görür. Zagrep'in deplasmanda geriden gelip kazandığı gündü. Bu yüzden İstanbul'a puanla dönmek gruptan çıkmanın anahtarı gibi oldu. Kadıköy'de hesabı görebilirler. "Sıfır" dakika şans verdiği genç orta sahayı, işler kötü giderken şans vermesinden ne anlayacağız. Formsuz Benzia'dan daha verimliydi, ön liberoda Elif'den de daha akıllı

Gerçekçi hedef ikinci sıra - Ersin Düzen / Vatan

GRUPTA hiç kazanmayan Anderlecht karşına 3’lü savunmayla çıkmak deplasmanda büyük risk gibi olsa, Cocu’nun elindeki 11 için 4’lüden daha iş yapar gibi duruyordu. Savunmayla orta alan arasındaki köprü Jailson, orta saha ile forvet arasındaki köprü ise Benzia. Phillip Cocu, büyük savunma zaaflarını ve aynı zamanda hücumdaki etkisizliği kalabalık orta saha ile  çözmeyi düşündü. 
 
3-5-2, rakibin de tercih ettiği kalabalık orta saha demekti. Evet orta sahada gerekli sayısal çoğunluk sağlanmıştı ama takımın bir türlü oturmayan dinamiği yüzünden F.Bahçe olgunlaşmış atak geliştiremedi. Bu yüzden maçın ilk yarısında etkili hücum yapamadı. Savunmada ise yine haftalardır süren etkisiz markaj sebebiyle neredeyse her pozisyonda final aksiyonunu Anderlecht’in yapmasına izin verdiler. Hal böyle olunca da rakip takım da 2 gol buldu. 
 
ASLINDA F.Bahçe’nin en çok ihtiyacı olan özgüven, Anderlecht’in savunmadaki hediyesi ve Michael Frey’in attığı golle geldi. Bu moralle canlanan ve özgüven kazanan sarı-lacivertliler Hasan Ali Kaldırım’ın ısrarıyla beraberlik golünü de buldu. 
 
ÇOK ZOR DEĞİL!
 
GERÇEKÇİ olmak gerekirse biz dün gece Avrupa ortalamasına göre kalitesi düşük iki takımın maçını izledik. F.Bahçe, eğer UEFA Avrupa Ligi’nde çeyrek final veya ilerisini görmek istiyorsa, mevcut oyunla hayâl! Ancak gruptan çıkmak çok zor değil. Dinamo Zagreb’in kazanması ile liderlik büyük sürpriz olmaz ise el değiştirmeyecek. İkincilik mücadelesi ise diğer takımlar arasında geçer ancak F.Bahçe,  şu anda aralarında en şanslısı durumunda.

Helal olsun, yenilmediler - Erman Toroğlu / Sabah

Avrupa'daki maç 2-0'dan 2-2 olunca herkes şunu diyebilir: "Helal olsun arkadaş maçı oradan çevirdiler, mağlup olmadılar." Bir şeyi kaçırıyoruz. Fenerbahçe'nin genel kadrosu kötü değil. Avrupa'da bu seviyeler de normal. Aman aman mı, o da değil. Peki bu Fenerbahçe'nin Anderlecht'e karşı 2-0 geriye düşmesi doğru mu, o da doğru değil.
Ama Fenerbahçe'nin başkanından başlayıp teknik direktöre kadar olan kopukluklar takımı bu duruma düşürdü. 2-0'dan sonra Fenerbahçeli futbolcular 2 tane atıyor. "Bu iş böyle olmaz" deyip isyan ediyorlar. Aslında Fenerbahçeli futbolcuların da Türkiye'de maçlarda bu tarz isyan etmeleri gerekir ama edemediler. Buradaki sorun şeytan üçgeninde... Peki şeytan üçgeninin köşelerinde kimler var. Ali Koç, Comolli ve Cocu. Bu şeytan üçgeninin ortasında Fenerbahçe şu ana kadar kayıpları oynadı.
Dün akşam eksik kadroya rağmen isyan etmeleri Fenerbahçe'nin daha farklı şeyler yapabileceğini gösteriyor. Direksiyonun başında da Ali Koç olduğuna göre arabayı nasıl kullanır bilemem. Şu ana kadar bazı şeylerde geç bile kaldı. Çünkü bu işin sorumluluğu yüzde 100 ona aittir. Fenerbahçe'nin Avrupa'da da Türkiye Ligi'nde de buralarda bu kademelere gelmemesi gerekirdi. Dün gece rahat alabilecekleri bir maçı önce yönetimin, sonra Comolli'nin sonra da Cocu'nun idari hataları ile bu duruma getirdiler.
Bundan sonrası ne olur? Aslında Fenerbahçe'nin, UEFA Avrupa Ligi'nde çok fazla bir hedefinin olmaması gerekir. Çünkü önce işini halletmelisin, sonra karşı cepheyi. Ama duyduğum kadarıyla Fenerbahçe yönetiminden bazılarının savunması şuymuş: "Ankaragücü ve Galatasaray'ı yenersek düzlüğe çıkarız. Ne kadar sığ bir düşünce." Eğer önce Ankaragücü sonra da Galatasaray'ı mağlup ederek düzlüğe çıkacaklarını düşünüyorlarsa vah Fenerbahçe'nin haline...

Skordan daha önemlisi! - İlker Yağcıoğlu / Takvim 

Türkiye'de skoru çok sevdiğimiz için skordan başlayalım.
Deplasmanda 2-0 yenik durumdan maçın 2-2'ye gelmesi ve alınan bir puan son derece değerli ve güzel...
Ama işin asıl değerli tarafı skordan çok Fenerbahçe'nin ortaya koyduğu direnç ve oyun.
2-0 bitseydi Fenerbahçe'ye yazık olurdu. Rize maçında ilk golden sonra dağılan zaman zaman birkaç maçta da şahit olduğumuz bu görüntü dün akşam hiç yaşanmadı.
Ve Fenerbahçeli oyuncular 2-0 yenik durumda dahi maçtan kopmadılar.

FREY ORTAYA ÇIKTI

Benim de dahil herkesin eleştirdiği Frey dün akşam ki gibi oynamaya devam ederse hepimiz yazdıklarımızdan pişman olabiliriz.
Slimani'nin performansı sanki o bölgede bundan sonra Soldado- Frey ikilisini izleyecekmişiz izlenimini bıraktı. Hasan Ali'nin attığı gol ise tek kelimeyle efsaneydi.
Sonuçta 1 puan ama çok daha önemlisi ortaya konan ruh Fenerbahçe adına son derece sevindirici.
Bu takım birkaç maç üst üste kazanırsa yükselişe geçer. Ve Sarı-Lacivertli ekip hak ettiği yere gelir.

MAÇIN EN İYİSİ: FREY

Hem ortaya koyduğu mücadele ve attığı gol süperdi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: GERKENS

Frey'in golünden önce hatalı pası vardı..

Cocu'nun hataları sürüyor - Ömer Üründül / Sabah

Anderlecht bu sezon değişime uğramış, genç bir kadroya sahip... Maç başladığında kısa sürede gördük ki Anderlechtli futbolcular çabuk, cesur ve kolektif oynamaya çalışıyorlar. Bu tip bir takıma karşı öncelikle geride alan daraltmak şarttı çünkü Fenerbahçe oturmamış kadrosuyla korakor oynayamazdı. Rakip ataklarda doğru taktikle, takım halinde topun arkasına geçerek boşluk bırakmıyorlardı ama Anderlecht çok organize bir golle skor avantajı yakaladı. Hemen arkasından Frey golü kaçırınca işin zorluk derecesi artmıştı.
Bir de buna ikinci yarı başında yenen ikinci gol eklenince artık yeni bir kabus gecesi başlamak üzereydi. Hiç beklenmedik anda imdada Gerkens yetişti. Santra çevresinde hiç çevre kontrolü yapmadan kaleciye geri pas vermek isterken Frey'e asist yaptı.
O gol Fenerbahçe'ye bir anda moral depoladı. Genç rakibe de tedirginlik getirdi ve de Hasan Ali ile skor dengelendi.
Sonra Fenerbahçe tekrar geriyi kapatarak, kontrollü oynayarak skoru korudu.
Bu beraberlikle Spartak Trnava'nın da evinde Zagreb'e yenilmesiyle Fenerbahçe gruptan çıkmak için avantaj elde etti.
Gelelim Cocu'ya... Ligdeki kötü gidişe rağmen hala yanlışlarında ısrar ediyor.
Defalarca vurguladım, dünyada artık çift santrforla maça başlayan takım yok. Artı, uyum süreci yaşıyorum diyor. Önceleri 5'er adam değişik takım tertipleri çıkarıp bu konuda çelişki yaşıyordu. Trnava maçıyla birlikte 3'lü defans fikri ortaya çıktı. Halbuki Fenerbahçe takımı 3'lü defansa alışık bir takım değil. 4'lü defans uygulamasında da Neustadter ile Skrtel bir uyum yakalamıştı.
Şimdi bunların arasına Reyes'i alarak üçlüye dönmek hiç de akılcı değil. İlk gol de bu üçlünün uyumsuzluğundan kaynaklandı.

Fenerbahçe için olumlu sinyaller - Oktay Derelioğlu / Takvim

FENERBAHÇE maçın genelinde Anderlecht'ten daha iyi bir futbol ortaya koydu. Özellikle geçiş bölgelerinde daha rahattı. Fenerbahçe takımında gözle görülür bir gelişme olduğu kesin. Ancak bizim kafamızdaki Fenerbahçe Anderlecht'i rahat yenmeliydi. Neden 2-0 yenik duruma düştüklerini sorgulamaları gerekir. Ancak iyi mücadele ettiler.
Fenerbahçe bu grupta şansını iyi kullanmalı. Frey maça etkisiz başladı. Buna rağmen attığı golle özgüven kazandı.
Frey savruk bir oyuncu tipi olmasına rağmen bazı maçlarda kendisinden yararlanılabilir. Alper Potuk oyuna sonradan girmesine rağmen etkisizdi. Bu maçta Fenerbahçe'nin 2-0 yenik duruma düştükten sonra maçı bırakmaması en büyük artısıydı.

KAZANABİLİRDİ
Eğer biraz daha dikkatli olsalar biraz da şans yanlarında olsa bu maçı kazanabilirlerdi. Fenerbahçe ikinci devredeki futbolunu 90 dakikaya yayarsa çok daha iyi bir duruma gelebilir.
Fenerbahçe'nin bu gruptan Dinamo Zagreb ile birlikte çıkacağını düşünüyorum.
Fenerbahçe kalan 3 maçın 2'sini evinde oynayacak. Bu da bir avantaj olmalı. Fenerbahçe giderek daha iyi oynayacak gibi görünüyor. Bu gerçekleşirse bazı problemler sona erer diye düşünüyorum.

MAÇIN İYİSİ: FREY
Attığı gol ve yaptığı asistle çok iyiydi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: REYES
Reyes yine vasat bir görüntü çizdi..

Süper Lig'e hazırlık - Mehmet Demirkol / Fanatik

Mucizelere çok inanan biri değilseniz, güncel şartlarla Fenerbahçe’nin Europa League’i, Süper Lig’e bir hazırlık olarak görmesinin daha mantıklı bir yol olduğunu kabul edersiniz... Bu açıdan bakıldığında 2-0’dan dönmek de, 2 gol atmak da önemli bir kazanım olarak görülebilir. Öte yandan orta sahada bu kadar pas hatasıyla oynayıp hiç bir defansif direnç gösterememenin de üzerinde durmalı. Anderlecht’in ilk yarıda 2-3 kez 8-9 Fenerbahçeli’yi geçerek kaleye kadar inebilmesi bir SOS işareti. Fenerbahçe’nin, rakibi sadece kartlık fauller yaparak durdurabilmesi de... Şut kalitesindeki korkunç düşüklük de... Sevinilecek tek şey Frey’in gol atması. 3 net pozisyondan sadece rakibin hediyesini vurabilse de. Benim asıl aklıma takılan şu: Gerkens’in hatasıyla gelen golün ardından 2.’yi de yedikten sonra dağılan rakibe karşı 2 değişiklik lazım mıydı? Slimani ve Benzia ne kadar iyi olmasalar da oyunun ruhunu bozmak doğru muydu?

Gecenin sorusu?

Slimani sen misin?

Maçın starı

Bakkali... Sahada kalite kokan tek oyuncuydu. Tek başına parladı. Ayağına her top gelişinde ‘bu seviyenin üzerindeyim’ dedi. Devler Ligi seviyesini hak eden tek adamdı. Öte yandan Frey’in de gol attığı bir maçta en azından bir mansiyon alması lazım.

Maçın olayı

Hakem kalitesi. Kabakov avantaj ve kart uygulamaları açısından oyunun kalitesinin de altında kaldı. Özellikle avantaj uygulaması. Maçın sonunda Hasan Ali’ye verdiği sarı kartta uyguladığı dışında oyunun akışını hiç okuyamadı.

Kısa mesaj

Üçlüleri geçtim. Birbirini iyi anlayan 2 tane ikili bulsa Cocu mesafe kaydedecek.

Sevindiren beraberlik - Faik Çetiner / Vatan

KALECİ Harun ve Hasan Ali dışında sahada 9 yabancı var. Yabancı futbolu niye alırsın, büyük hedefler kovalamak için. Anderlecht vasat, genç bir takım. Büyük yıldızları yok, bu maça gelene kadar puanı da yok. Böyle bir rakip karşısında ister istemez ümitleniyorsun. F.Bahçe istekli ve hevesli. Ancak gel gör ki sahadaki yabancıları oyuna da yabancı!
 
REYES’İN ne oynadığını, Jailson’un ne yapmak istediğini anlamıyorsun! Eljif Elmas ve Benzia bir var, bir yok. Frey ve Slimani ilk yarıda iki önemli fırsat yakalıyorlar, topa vurmuyorlar, dürtüyorlar. 
 
ADAMLAR da Fas asıllı Bakkali var, hem gollerini atıyor hem de arı gibi çalışıyor. 2. yarıda F.Bahçe 2. golü de yiyince gardı düşer derken bir ikram pasla Frey golü atıyor ve yeniden maça ümit aşılıyor. Morallenen F.Bahçe Hasan Ali’nin şahsi becerisiyle attığı golle gitti denilen maça bu defa ortak oluyor.
 
COCU’NUN son 15 dakikadaki hamleleri beraberliğe razı sinyali veriyor. Maç bittiğinde ise F.Bahçe sonuca çok üzülmüyor. İki farklı yenilgiden deplasmanda yakalanan beraberliği de sadece sevinilir. Dünkü oyunda takımın en başarılı ismi kaptan Hasan Ali Kaldırım idi. Hem de bu kadar yabancı bolluğu arasında, anlayan anlar...

Senin için hazırladığımız haberler