Fatih Altaylı'dan olay yaratacak iddia: 'Galatasaray'ın men edilmesi için...'

07.03.2018 - 10:17 | Son Güncellenme: 07.03.2018 - 10:17

Fatih Altaylı'dan olay yaratacak iddia: 'Galatasaray'ın men edilmesi için...'

Habertürk gazetesi köşe yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşesinde Süper Lig'deki son gelişmeleri değerlendirdi. Galatasaray'ın UEFA'dan ceza almasıyla ilgili flaş bir iddia ortaya atan Altaylı, Dursun Özbek'in konuşmasından bıktığını ifade etti. 

Cuma günü Galatasaray UEFA’da kendini savunup, önümüzdeki yıl Avrupa kupalarına katılma vizesi isteyecek. Ne olur?

- İyi olur inşallah. Özbek yönetimi, UEFA’ya yazılı olarak sözler vermiş ve hiçbirine uymamış. Zararı düşüreceğim demiş 3 katına çıkarmış. Yapmadığı kalmamış. Ve şimdi Özbek’in bilançoları ile UEFA’ya bu yönetim gidiyor. Ön görüşme olumlu geçmiş. Kupalardan men gelmeyebilir. Çünkü UEFA da bilmeli ki, Galatasaray ve Fenerbahçe, Avrupa kupalarına katılmazsa Türkiye’de bu maçların satış değeri en az yarı yarıya düşer. Bu iki kulüp Avrupa kupalarına katılamazsa, bilançoları giderek daha da kötü olur. Bu da UEFA’nın Türkiye’yi gözden çıkarması anlamına gelir. Emin olun cuma günü Galatasaray, Nyon’da sadece kendini değil, Fenerbahçe’yi de savunacak ama size şu kadarını söyleyeyim; Galatasaray’ı kupalardan men edilmesi için Türkiye’den, bazı rakiplerden UEFA’ya belge bilgi yollayanlar var.

Camia içinde Dursun Özbek’in ibra edilmemesi gerektiği çünkü çok yanlış işler yaptığı, çok hatalı ödemeler içinde olduğu ve genel kurula doğru olmayan bilgiler vererek genel kurulu sıkıntıya sokacak kararlar aldırdığı söyleniyor. Siz ne diyorsunuz bu konuda?

- Ben Dursun Özbek’i asla ibra etmem. Dursun Özbek’in ibra edilmesi, ibra müessesesine haksızlıktır. İbra edilmemeli ki, bir daha hiç kimse Özbek’in yaptıklarını yapma cesaretini kendinde göremesin. Şu para meselesi bile başlı başına rezalettir. Cebimden verdim de sonra banka kredisiydi de ve buna bir faiz işlet. Ayıptır. Kulübe dünya kadar para girmiş, borçlar azalacağına artmış, futbolculara ödemeler yapılmamış, mahalle esnafına bile borç takılmış. Nerede bu paralar kardeşim. Nesini ibra edeceğim bunun ben!

Mustafa Cengiz yeniden aday olur mu? Şu bir aylık dönem de Cengiz için yorumunuz nedir?

- Hiçbir fikrim yok ama zannederim olacaktır. Havası öyle. Bir yorumda bulunamam. Çünkü yaptığı bir şeyi görmedim. Şu anda yaptığı Galatasaray’a daha fazla zarar vermemek. Özbek kalsa idi büyük zararlar verirdi. Şu an en azından zarar verilmiyor kulübe. Yeniden aday olursa ne yapar ne eder bilemem. Nasıl bir yönetim oluşturur görmek lazım.

Siz kendisini destekler misiniz?

- Ben bu işlere pek karışan biri değilim. Ben sadece Özbek’in verdiği ve vereceği zararlardan kulübü kurtarmak ve korumak için müdahil olmak durumunda kaldım kendimce. Şunu veya bunu desteklerim diye bir yaklaşımım olamaz.

Dursun Özbek, Serdar Ali Çelikler’e konuştu. Galatasaray'ın önünün açık olduğunu söylüyor. Neler söyleyeceksiniz?

- Dursun Özbek’in Serdar’a konuşmasını okumadım. Çünkü Dursun Özbek’in konuşmasından bıktım. Sürekli doğru olmayan şeyler söylüyor. Serdar Ali Çelikler de, Serdar Güzelaydın ile olan dostluğunun etkisinden mi nedir bilinmez, bu adamı dinliyor.

Dursun Özbek’in verdiği sayıların tamamı gerçek dışı. Hayal görüyor veya bize hayal satmaya çalışıyor. Ya da kendini aklamaya uğraşıyor. Bakın Özbek ne dedi aylardır: “Cebimden kulübe 20 milyon Euro verdim.” Siz dahil herkes yazdı bunu ve genel kurul üyeleri de “Bak adam cebinden para verdi” diyor.

Şimdi ise “Ben cebimden para vermedim. Banka kredisiydi o” diyor. Başkan Cengiz, Özbek’ten “Şu hisseler üzerine koyduğun temliki kaldır” diye rica etti. Yanıtı şu oldu: “Niye kaldırayım? Bankalar kaldırıyor mu?” Biz de “Sen banka mısın?” dedik. “Evet, ben o parayı bankadan kredi olarak çekip Galatasaray’a verdim. Tabii ki üzerinde teminatım ve temliğim olacak” dedi. Bu görülmüş şey değil. Ben de dayanamadım, “Başkan sen sürekli cebimden verdim dedin ama aslında bankaya aracılık etmişsin” dedim. O da “Evet” dedi.

Bu olacak iş değil. Bu ticaret kanununa göre suçtur.

Galatasaray inanılmaz bir maç yaşadı Karabük’te. Bu 90 dakikadaki görüntü önümüzdeki haftaları da etkiler mi?

- Kötü bir maçtı. Keyif almadım. Futbol adına kötüydü. Başkanı tarafından dolandırılmış bir takım Karabük. İyi niyetle ellerinden geleni yaptılar ve 7 yediler. 10 da yiyebilirlerdi ama Galatasaray fazla zorlamadı ikinci yarıda. Moral olarak iyi bir maç oldu Galatasaray için. Ancak oyuna bakınca ben biraz korktum. Çünkü Galatasaray, Karabük karşısında bile savunmadan top çıkarırken sıkıntı yaşadı. Bir kez çıkardı mı? Karabük geride savunmada zayıf olduğu için gol attı ama savunmadan top çıkarmada baskı görünce sorun yaşayan bir Galatasaray var. Fernando ile bu düzelir belki.

Şampiyonluğa oynayan takımlar arasında kadro olarak en zayıf takım Fenerbahçe diyebilir miyiz?

- Maliyet olarak bilmiyorum. Ancak ortaya koydukları futbola bakarak, en zayıf görünen takımın Fenerbahçe olduğunu söylemek mümkün. Daha doğrusu Fenerbahçe’nin nasıl bir politika izlediğini anlamak zor. İki yıl önce çok pahalı bir takım kurdular. Büyük paralarla kimi bilinen, kimi bilinmeyen oyuncular aldılar. Sonra o oyunculardan istedikleri verimi alamadılar. Van Persie gibi bir adamı sakat diye oynatmadılar. Sonra serbest bıraktılar. Gitti Hollanda’da gollerini atmaya başladı. Janssen, Soldado gibi adamlar geldi. Dirar var, Neto var, Giuliano var, say say bitmez adam var. Van der Wiel’i aldılar, yolladılar. Ozan Tufan kayıp. Fenerbahçe’de ne oluyor anlamak mümkün değil. Paraları saçıyorlar ama bir türlü ortaya bir takım çıkmıyor. Fenerbahçe’nin serbest bıraktıkları ile Beşiktaş şampiyon oluyor.

Vallahi anlamam mümkün değil ne yaptıklarını ama şimdi bir efsane olarak “En zayıf kadro Fenerbahçe’de” deniliyor. Sanki Aykut Kocaman’ı korumak için uydurulan bir hikâye bu. “Aykut ne yapsın” demeye getiriyorlar herhalde. İyi de herhalde Akhisar’dan daha zayıf değil Fenerbahçe kadrosu.

 Fenerbahçe seyircisi artık yılmış vaziyette. Giderek daha gerginleşiyor. Bu işin sonu ne olacak?

- 20 yıl aynı başkanla gidersen, bu 20 yılda en büyük rakibin şampiyonluk sayısında arkandan gelip senin önüne geçerse, bir türlü bir istikrar sağlanamazsa, Fenerbahçe büyüklüğüne uygun olmayan hocalarla başkanın egosunun oyuncağı haline gelirse, bu arada bir de şike skandalı ile kulüp yıpranırken, taraftarın yılmaması mümkün değil. Geçen yıl size söylemiştim “Fenerbahçe giderek bir basketbol kulübüne dönüşüyor” diye. Bu taraftarı basketboldaki başarı ile uyutamazsın. Olacağı şu. Ya Aziz Yıldırım pes edecek ya da Fenerbahçe futbolda bomboş tribünlere oynayan bir takıma dönüşecek.

Peki, böyle bir sezonda Aziz Yıldırım’ın şansı olabilir mi? Sizce Aziz Yıldırım çekilir mi?

- Seçim taraftarlar arasında yapılsa Aziz Yıldırım kaybeder. Ama kongrede yapılacağı için Aziz Yıldırım favoridir. Çünkü üyelerin büyük bölümü Aziz Yıldırım’ın adamı... En azından kongreye gelen üyelerin büyük bölümü diyeyim. Bunlar takım küme düşse, yerle yeksan olsa bile Aziz Yıldırım’a oy verecek bir kitle. Aziz Yıldırım hiçbir yere çekilmez. 20 yıl dile kolay. Artık hayatı olmuş bu. Fenerbahçe Başkanı olmayan bir Aziz Yıldırım düşünebiliyor musunuz? Sosyal olarak yok olur çünkü bu artık kimliğinin bir parçası. Bu yüzden çekilmez. Biraz Melih Gökçek durumu aslında... O da 25 yıl belediye başkanlığı yaptı, bıraksalar ölünceye kadar yapardı. Aziz Bey de öyle. Artık hastalıklı bir hale geliyor insan. “Ben yoksam Fenerbahçe de yok olur” diye düşünmeye başlamıştır herhalde.

Diyelim ki Aziz Yıldırım seçimi kazandı. Seyircinin yüzde 95’i karşısında... Böyle bir başkanlık sürdürülebilir mi?

- 2 yıldır sürdürmüyor mu? Sürdürür. Taraftar takıma küser ama Aziz Yıldırım’ın umurunda gibi görünmüyor. Hala yönetim istifa diyen taraftarın üzerine yürüyen yönetim kurulu üyeleri var Fenerbahçe’nin. Mahmut Uslu “Besleme taraftar” diyor 20 yaşındaki çocuklara. İyi de 20 yıldır siz yönetiyorsunuz bu kulübü. Besleyen sizden başkası olabilir mi?

Sizin Quaresma yorumunuz nedir? 5 maç ceza aldı. Siz bu olaya nasıl bakıyorsunuz?

- O maçın genelini sormaktan niye kaçıyorsunuz? Fenerbahçe yönetimi ve özellikle hocası hakemden şikayet ediyor. Yahu ayıptır, hakemden şikayet edecek biri var ise o da Beşiktaş olmalı. Quaresma’nın kırmızı kart gördüğü pozisyonda Josef de Souza da kırmızı görmeliydi. Bırak kırmızıyı sarı bile görmüyor. O sırada Mehmet Ekici geliyor, yumrukla dalıyor. O duble kırmızı kart görmeli. Ona da kart yok. Sonra Babel’e açık ve net bir penaltı yapılıyor. O da verilmiyor. Ama hakemden şikayet eden Aykut Kocaman. Neymiş, iki taç Fenerbahçe’ninmiş, Beşiktaş’a verilmiş. O da öyle mi, değil mi, bilmiyoruz, Kocaman’ın iddiası. Quaresma’ya gelince. Geçen sezon da kırmızı kartlık çok olayı vardı ama görmüyordu. Bu yıl gördü. Doğru bir karar. Ama sezonu kapatacak bir ceza verilmesi yönündeki talepler abesle iştigal. 3 maç normaldi. 4 maç belki. Fazlası ayıp oldu. 5 maç biraz abartılı oldu bana göre. Sonuçta rakip de ona vuruyor. Tahrik var ve rakip kart bile görmemiş. O zaman görüntülere bakıp Souza ve Ekici’ye de ceza versinler.

Senin için hazırladığımız haberler