Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan Spor Saati programında spor gündeminde yaşanan olayları değerlendirdi. Fatih Altaylı, Türkiye'de basketbolun Sırp mafyası tarafından yönetildiğini söyledi. Fatih Altaylı ayrıca, Hırvatistan Milli Takımı ile Dünya Kupası'nda iyi bir performans ortaya koyan Beşiktaşlı Vida'nın bonservis bedeliyle ilgili de açıklamalar yaptı
Fatih Altaylı'dan flaş sözler: 'Türk basketbolunu Sırp mafyası yönetiyor'
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan Spor Saati programında spor gündeminde yaşanan olayları değerlendirdi.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan ve Fatih Kuşçu'nun moderatörlüğünü yaptığı Spor Saati programında önemli açıklamalarda bulundu.
Fransa Bisiklet Turu'yla ilgili değerlendirmelerde bulunan Fatih Altaylı "Fransa Bisiklet Turu mu, Fransa Doping Turu mu acaba? Bu kadar fazla profesyonelleşmiş hale gelince bisiklet, işin tadı çok fazlasıyla kaçtı. Her sene, her kazanana şüpheyle bakılıyor. Genellikle de bu şüpheler bir şekilde haklı çıkıyor. Armstrong'un yaptığından sonra Fransa Bisiklet Turu çok lekeli bir tur haline geldi. Bu kadar paranın döndüğü bir amatör spor branşında bunlar ne yazık ki oluyor." dedi.
Fatih Altaylı, Formula 1'le ilgili olarak da "Bu sene Ferrari'ler daha iyi gidiyor gibi ama, Mercedes kolay kolay her Alman gibi pabucu bırakmaz herhalde. Keyifli bir sezon oluyor. Schumacher sonrası dönemde işin biraz tadı kaçmaya başlamıştı. Hamilton ile Vettel arasında bu rekabet oluşamıyordu. Geçen sene başladı, bu sene oluşur gibi oldu. Bu da Formula 1'in işine gelen bir şey diye düşünüyorum." diye konuştu.
"BELÇİKA-FRANSA EŞLEŞMESİ FİNAL OLMALIYDI"
Fatih Altaylı, Rusya'nın ev sahipliğini yaptığı Dünya Kupası'ndaki yarı final mücadeleleri hakkında "Dünya Kupası öncesi, ben Güney Amerika takımlarına hiç şans vermemiştim. Arjantin'e zaten verilmezdi, milli takım olarak yıllardır hiçbir başarıları yok. Şimdi bir de başlarına acayip bir adam getirmişler. Brezilya belki... Almanların bu kadar erken eleneceklerini tahmin etmiyordum, ama Belçika'dan umutluydum. Hırvatistan her zaman benim favorilerim arasında. Bu sene İngiltere'nin bir şeyler yapabileceğini umuyorduk. Mesela Rusya benim tahminimin ötesinde bir başarı elde etti. İspanya belki biraz daha ilerleyebilirdi. Ama gerke Belçika, gerek İngiltere, gerek Hırvatistan beni şaşırtan takımlar değiller. Fransa'ya baktığın zaman Fransa zaten her Dünya Kupası'nda favoriler arasında ki bu sefer genç ve tecrübeli bir takımla geldiler. Takım olma özellikleri de yüksek. Beni üzen şu oldu, Belçika ile Fransa'nın yarı finalde karşılaşması... O bence final maçı olmalıydı. İki tane muazzam oynayan takım, iki tane süper orta saha, ikisinde de forvette çok mühim adamlar yok. Belçika'da Lukaku var belki ama o da alışıldık bir forvet türü değil. Çeyrek final maçı öncesi bir maçta Lukaku golü atmadı, attırdı. Sahada bir sola koştu, bir sağa koştu. Bir santrfor neler yapabilir'i gösterdi. Kevin De Bruyne muazzam. Ama öyle gözüküyor ki o taraftan Fransa finale çıkacak gibi. Mbappe fazla bir adam. Fransa'da beni hayal kırıklığına uğratan tek oyuncu, Pogba. Daha fazla beklentilerim var Pogba'yla ilgili. Biraz sorumsuzca oynuyor, eski Donk'a benziyor.
"CÜNEYT ÇAKIR'IN TORPİLİNİN KİM OLDUĞUNU MERAK EDİYORUM"
Cüneyt Çakır, oyuna müdahil bir hakem olarak göze çarpıyor. Sürekli tartışılan bir isim Cüneyt Çakır. Hakemlere baktığın zaman genel olarak hakemler kötü. Cüneyt Çakır'a kızıyoruz, daha beteri çıkıyor. Milorad Mazic sanki final yönetecek gibi geliyor. Cüneyt Çakır'ın yarı final maçı yöneterek final görme şansı kalmadı. Ya FIFA, Cüneyt Çakır'da bizim görmediğimiz bir şey görüyor, ya diğer hakemler o kadar kötü ki Cüneyt Çakır kadar tartışmıyoruz. Ama yine de bir Türk hakemin o seviyede maç yönetecek olması ülkemiz hakemliği adına iyi bir şey demek lazım. Bir yandan da torpilinin kim olduğunu merak ediyorum." dedi.
Süper Lig'de yeni sezona Fenerbahçe efsanesi Lefter Küçükandonyadis'in adının verilmesiyle ilgili konuşan Fatih Altaylı "Yeni sezonun adının Lefter Küçükandonyadis Sezonu olması önerisi, galiba ilk olarak Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'den geldi. Bence geç bile kalındı. Kimlerin isimlerinin verildiğine baktığınız zaman, her biri belki çok değerli spor adamları bir itirazım yok ama öncelik bence Lefter olmalıydı. Metin Oktay, Lefter, Can Bartu bunlar bir dönemin büyük efsaneleri. İyi ki var olmuşlar, iyi ki Can ağabey hala var.
Galatasaray'ın en son büyük maçı Trabzonspor ile. Eskiden Fenerbahçe-Galatasaray, ya da Beşiktaş-Galatasaray maçları sona kalırdı, ama derbiler iyi dağılmış. Ligin birkaç haftada bir heyecanını yükseltecek durumlar söz konusu. Fikstüre bakınca, Galatasaray'ın sanki biraz daha avantajlı olduğunu düşündüm. Ama dengeli bir fikstür olmuş gibi geldi." ifadelerini kullandı.
"ONYEKURU'NUN, YASİN'İN İYİSİ OLMA İHTİMALİ KUVVETLİ"
Fatih Altaylı, Galatasaray'ın görüşmelere başladığını KAP'a bildirdiği Onyekuru için de şu ifadeleri kullandı "Onyekuru hakkında tek bildiğim Anderlecht'te oynadığı ve oldukça az süre aldığı ama oynadıkça gol atmayı başardığı... Benim anladığım, Galatasaray Trezeguet'yi alamayınca Onyekuru'yu aldılar. Çünkü Onyekuru kiralık. Garry Rodrigues gidiyor mu bilmiyorum, büyük ihtimalle Yasin takımdan ayrılacağı için o bölgeyi Onyekuru ile yedeklemeyi düşündüler. Rodrigues iki tarafta da oynayabiliyor, yeni gelen Onyekuru da iki tarafta oynayabilir. Galatasaray'ın yeni dönem hücum anlayışı içinde bu gibi oyunculara ihtiyacı olduğu çok açıktı. Yasin'in iyisi olma ihtimali kuvvetli. 154 dakikada bir gol atıyormuş."
Başkan Mustafa Cengiz'in "Eğer bir camia, bir kişinin yardımına muhtaç hale gelmişse, buna ben de dahilim, yazıklar olsun o camiaya" sözleriyle ilgili konuşan Fatih Altaylı "Bugün hiçbir kulüp, herhangi birinin desteğiyle ayakta duramaz. Fenerbahçe, Ali Koç gibi Türkiye'nin en zengin, en büyük holdinginin ortağı olan birisi Fenerbahçe'ye destek sağlamaktan nasıl uzaksa... Hiç kimse vergisini ödediği hakiki kazancıyla bu işleri yapamaz. Rakamlar öylesine büyük ki... Üstelik Ünal Aysal'ın kendi ticari sorunları olduğunu da, ekonomi sayfalarını takip edenler görebiliyorlar. Borçlarını yapılandırmaya çalışıyor, bazı kredi sorunları var, iş yaptığı ülkelerle sorunları var. O yüzden böyle bir destek zaten gelmez, zaten başkanlıktan basketbol takımına destek olacağım diyerek ayrılmıştı. Kimse yapmaz bunu. Galatasaray'ın da böyle bir beklentisi yok, Galatasaray olarak bir beklentimiz olsa bile Ünal Aysal'dan bir fayda gelmez kimseye." dedi.
"TÜRK BASKETBOLUNU SIRP MAFYASI YÖNETİYOR"
Fatih Altaylı, Türk basketbolu hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Altaylı, "Hakeminden oyuncusuna, koçundan yöneticisine kadar basketbol tam bir pislik yuvası. Türk basketbolu, Sırp mafyası tarafından yönetiliyor. Eski oyunculardan, menajerlerden oluşan bir Sırp grup var... Türkiye'ye ABD'li de gelse bunlar üzerinden geliyor, Avrupalı da gelse bunlar üzerinden geliyor. Koç kim olacak falan bütün bu tezgahı bunlar kurmuşlar, hakemleri bile bunlar yönetiyorlar. Kim basketbolda nereye gidecek, kim şampiyon olacak, kim aşağı gidecek... Eğer Türkiye'de gerçekten bir basketbol federasyonu varsa, önce bu mafyayı ortadan kaldırsın. Basketbolda da büyük paralar dönüyor, ama Türkiye'de futbol hakemlerin her şeyi, ileri al geri al inceleniyor. Basketbolda böyle bir şey yok, ne yaptıysan yanına kar. Hakemler basketbolda neler yapıyorlar, bir kasti faul bitirir işi. Bir centilmenlik dışı faul bitirir işi" dedi.
"FENERBAHÇELİLER COCU'YA ÇOK DA UMUT BAĞLAMASINLAR"
Fatih Altaylı, "4-3-3'e geçiyoruz ama ben çok da farklı bir yerde oynayacağımı düşünmüyorum" diyen Giuliano için "Takım organizasyonu değişir, futbol anlayışı değişebilir, Fenerbahçe oyunu ileride oynayan bir takım haline gelirse Giuliano'nun daha çok iş yapma ihtimali artar. Oyunu geride kabul edip, her şeyi geriden başlatmak başka bir şey, oyunu ileride oynayan bir takımın içinde 10 numara oynamak başka bir şey. Mesela Messi, Barcelona'da da aynı yerde oynuyor, milli takımda da. Ama iki ayrı oyuncu çıkıyor ortaya. O yüzden de Giuliano haklı olabilir. Daha önce de söyledim; iki nedenden dolayı Fenerbahçeliler Cocu'ya çok da umut bağlamasınlar. 1- Türkiye'de başarılı olan Hollandalı teknik direktör sayısı çok da fazla değil. Cocu tarz olarak, Fenerbahçe taraftarını ateşleyecek heyecan verecek bir adam da değil. Pek çok Hollandalı gibi... Daha önce gelenleri biliyoruz, hiçbirisi muazzam başarılar elde edemediler. Rijkaard Galatasaray'a, Barcelona'dan Avrupa şampiyonu olarak geldi ama 8 hafta iyi gitti sonra düşüşe geçti ve gitti... Cocu'yla başarı elde etmek istiyorlarsa devam etsinler, devam etmeleri lazım. İnançlarını sürdürmeleri lazım. Cocu'ya 3 maçta 5 maçta küsmemeleri lazım. " dedi.
Fatih Altaylı, 300 milyon TL'lik bir kredinin 50 milyon TL'sinin kulübün kasasında gözükmesi nedeniyle Aziz Yıldırım, Mahmut Uslu'nun evlerine haciz gittiği iddialarıyla ilgili olarak Fatih Altaylı "Bu konuyla ilgili bir bilgim yok, ama sabah haberi okuyunca güldüm. Bu haberi yazan kişi, bankalar nasıl kredi verir, bunun tekniği nedir, kredi nasıl kullanılır bunlarla ilgili en ufak bir bilgisi olmadan, bir haber yapmış. Bir bankadan 300 milyon TL kredi alınmış, 50 milyon TL kulübün kasasına girmiş, 250 milyon TL kayıp... Bu komik ötesi. Bir bankadan bu miktarda kredi aldıysanız, o kredi bankanın hesabından kulübün hesabına aktarılır. Bunun başka bir yolu yok... Paranın girişi görülür. Bu paranın 50'si girmiş, 250'si girmemişse o zaman şu demektir: Banka bunun 50'sini serbest bıraktı, 250'sini henüz serbest bırakmadı kulübün hesabına yatırmadı. Diyelim ki kulübün hesabına yatırdı banka, eğer bir kredi varsa öyle olur çünkü. O zaman da kulüpten bunun nereye çıktığı belli olur. Ödeme, havale, şu yöneticiye avans diye yazılır, bunun aksi mümkün değil. Bu paralar yolda kamyonla getirilmez ki yolda birisi 2 desteyi cebe atsın. Haberi yazan öyle bir yalan yazmış ki, bu asparagas da değil, bu yalan yazmak. Cehaletin cüretiyle yazmış. Sonra açıklamaya bakıyoruz, zaten böyle bir şey yokmuş. Fenerbahçe'nin devletten ihaleyle aldığı bir arazi için, okul arazisi için ödenmiş bir para. Yönetimin bir inceleme yaptığını biliyorduk. Geçen hafta ben ne dedim 'Büyük ihtimal taraflarla konuşarak bunu yapmıştır yoksa bankalar üzerine gider' demiştim. Belli ki burada galiba konuşma olmamış, bankalar da haciz uygulamamış anladığım kadarıyla. Ya ödeme emri gider, ödeme emrine uygun zamanda cevap vermezsen belki ondan sonra hacize gidebilir. Bu her kulüp yöneticilerinin başına gelen, yaşadığı şeylerdir." diye konuştu.
Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Başkanı Hakan Ünsal'ın "26 yıllık değil, 2 yıllık gibiyiz" açıklamasını değerlendiren Fatih Altaylı "Bu dernek bildim bileli var, ben bir faaliyetini görmedim. Bu derneğin gördüğüm tek faaliyeti, TFF seçimine gidip 1 oy kullanmaktır, aidat toplarlar, ne işe yarar ne yapar bilmem. Hakan Ünsal sendika falan diye icraatlardan bahsediyor, daha önceki döneminde ne yapmış da şimdi onu yapacakmış anlamadım. Emekli Futbolcular Derneği'dir orası. Profesyonel futbolculardan hiçbirisinin orada bir etkinliği falan olmaz." dedi.
"GALATASARAY'DAN BİR YÖNETİCİ 'TSYD KUPASI'NA KATILACAĞIZ' DERSE KARŞISINA DİKİLİRİM"
Fatih Altaylı, TSYD Kupası'nın yeniden organize edilmek istenmesiyle ilgili olarak "Galatasaray Spor Kulübü'nden herhangi bir yönetici, bu turnuvaya katılma konusunda 'Evet biz bu turnuvaya katılacağız' derse, ben o yöneticinin karşısına dikilirim. Çünkü bu organizasyonun yapılmaması ve Galatasaray'ın da, diğer takımların da bunda yer almaması gerektiğini ilk söyleyenlerin başında gelirim. Spor Yazarları Derneği diye bir dernek olabilir, bu Galatasaray'ın derneği değildir veya Fenerbahçe'nin... Kendileri ne istiyorlarsa yapsınlar. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş 3-5-10 milyon euro'lar verip oyuncu alacaklar, zaten bütçeleri açık verecek, ve sezon başındaki en değerli maçların gelirini spor yazarlarına bırakacak. Niye? Bu kadar önemli bir rekabete ait olan bir maç silsilesini, niçin sezonun başında daha takımlar oturmamışken maç oynasın 3 tane büyük takım? Barcelona-Real Madrid-Atletico Madrid-Sevilla, sezon başında bir kupa yapıyorlar mı? Yapıyorlar. Gidip bir Uzak Doğu ülkesinde gösteri maçı yapıp, 50 milyonu 60 milyonu alıp indiriyorlar. Sen o en değerli maçını neden bedava oynayasın? Spor yazarları, maç organizatörü mü, menajerlik şirketi mi? Önce kendi işlerine baksınlar. Galatasaray dünya para harcayacak, TSYD lehine maç oynayacak? Galatasaray'a ne, Fenerbahçe'ye ne, Beşiktaş'a ne bundan... Niçin oynasınlar? Bu 3-4 takımın U21 takımları turnuva düzenlesinler, böylelikle taraftarlar da gençlerinin ne olduğunu görsün. Bu belki olabilecek bir şey." dedi.
"GENEL KURULLAR VAZİFELERİNİ YAPMIYORLAR"
Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun değişen tüzükle ilgili yaptığı açıklamalara da değinen Fatih Altaylı "İbra edilmiş yönetim kurullarından parayı isteyemezsin. Genel kurul bütçeleri onaylarken, o bütçe gerçekleşebilir mi gerçekleşemez mi diye bakacak. Böyle olursa, şu Galatasaray Genel Kurulu gitsin de, Dursun Özbek'i onaylasın bakalım? Yeni kanunda şöyle yapmaya çalışıyorlar; yönetim kurulu üyeleri kulübün borçlarından sorumludur. Bu şu demek; bir süre sonra kulüplere yönetim kurulu üyesi bulamazsın. Bu çok makul bir şey değil. Ayrıca da zaten, pek çok kulüp artık şirketleşti. Bunlar sermaye piyasası kanunu hükümlerine tabii. Sermaye piyasası kanununu doğru düzgün işletirsen zaten, burada çok önemli mali disiplin kriterlerini getirmiş olursun. Ama şunu diyeceksin, 'Genel kurullar tarafından onaylanmamış bütün borçlardan sorumludur' . Bütçeyi %10 bile aşmayacaksın. Aşmak için yine genel kurula gidip izin alacaksın, total sorumluluk da genel kurulda olduğu için yetkisini hakiki bir şekilde kullanacak. Genel kurul, yönetim kurulunu ibra ederken eğer o yönetim kurulu kulübe 400 milyon dolar borç getirmişse o genel kurulun borcu olacak. Genel kurullar vazifelerini yapmıyorlar." diye konuştu.
"MESUT, MERKEL'LE POZ VERSEYDİ, AYNI TEPKİYİ GÖSTERECEKLER MİYDİ?"
Fatih Altaylı, Almanya Milli Takımı'ndan emekli olduğu iddia edilen Mesut Özil için de "Mesut Özil'in Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile poz vermesinin futboluyla ne alakası var? Ya da Mesut Özil, Tayyip Erdoğan ile değil de atıyorum Merkel'le poz verseydi aynı tepkiyi gösterecek miydiniz? Bu çocuklar Türkiye asıllı Alman'dır. Kendi vatanının, kendi anasının babasının vatanının cumhurbaşkanıyla poz vermişler. Sen Türkiye'yle aranda politik sorunlar var diye, sen Tayyip Erdoğan'ı sevmiyorsun diye bu çocuklardan acısını çıkartamazsın. Bunun futbolla bir alakası yok. Bu turnuvada Almanya ileri gitseydi ne olacaktı? Ben Mesut'un yerinde olsam hakikaten bu milli takımda yer almam." dedi.
"MUSLERA İLK KEZ BÖYLE GOLLER YEMİYOR"
Fatih Altaylı, Uruguay'ın Dünya Kupası'nda Fransa'ya elendiği maçta hatalı gol yiyen Fernando Muslera için de "O talihsiz golü yemek ne yazık ki hoş değil. Ama Şampiyonlar Ligi finalinde de böyle goller yenildi. Kadersizlik, bunun bizim Muslera'mıza denk gelmesi oldu. Muslera ilk kez böyle goller yemiyor, ben burada çok eleştirdim. Böyle goller yeme potansiyelini içinde barındıran bir isim. Vida bilinmeyen bir adam mıydı da, Dünya Kupası'nda oynadı fiyatı 40 milyon-50 milyon euro'luk oyuncu oldu? 25 milyon Euro'yu görmesi zor. O parayı almış kaç savunma oyuncusu söyleyebilirsin? Millet salak mı, Vida Beşiktaş'a gelirken bedavaydı almadı, şimdi 1 Dünya Kupası'nda bu kadar değer mi kazandı? Keşke kazansa. Keşke daha değer kazansa, Beşiktaş satsa da para kazansa. Hiç gözüm yok. Ama bu işler öyle değil, gol attı 10 milyon koy. 1 gol yedi 5 milyon düş. Öyle bir şey yok." diyerek sözlerini noktaladı.