Fatih Altaylı'dan flaş sözler: 'Trabzon zaten bitmiş. Küme düşmeleri muhtemel'

17.07.2018 - 13:22 | Son Güncellenme: 17.07.2018 - 10:25

Fatih Altaylı'dan flaş sözler: 'Trabzon zaten bitmiş. Küme düşmeleri muhtemel'

Fatih Altaylı, Fransa'nın şampiyonluğu ile noktalanan 2018 Dünya Kupası, sessiz geçen transfer dönemi ve 'Üç Büyükler'in son durumlarını haberturk.com'a değerlendirdi.

Öncelikle Dünya Kupası tabii ki. Fransa kazandı. Horozlar için sizin gözleminiz nedir? Şampiyonluklarını bekliyor muydunuz? Sizce neyi başardı ve şampiyon oldu?

- Evet Fransa kazandı. Turnuva öncesi yaptığımız sohbetlerden hatırlayacaksınız ki, benim favorilerimden biri Fransa, diğeri Belçika, bir diğeri de Hırvatlar’dı. Açıkçası Hırvatlar benim Avrupa Şampiyonası favorimdi ama orada başaramadılar. Burada ise finale kadar geldiler ancak bireysel yetenekleri çok fazla olan Fransa’yı geçemediler. Rakitic biraz daha iyi olsa, kupaya daha yakın olabilirlerdi. Fransa’nın başardığı şey çok iyi bir Afrika Karması kurmak olmuş. Daha once köşemde de yazdım, takımın büyük bölümü Afrika kökenli oyunculardan oluşuyordu. Yüzde 80’i Afrika ya da Mağrip asıllı oyuncular. Bu şampiyonluk, entegrasyonun önemini gösteriyor bence. Avrupa toplumları ırkçılık yapacakları yerde, entegrasyona önem verip, beraber ne yapabiliriz diye kafa yorarsa, pek çok alanda daha başarılı olabilirler. Fransa’da dışlanan göçmen çocukları futbola yöneliyorlar. Bir yandan Afrika kökenlrinden gelen yetenek, diğer yandan Fransız kültürü ve disiplini ile harmanlanınca ortaya bu tablo çıkıyor.

Peki bu adamlar yedekler dahil bu kadar kaliteli genci nasıl milli takımla buluşturuyorlar?

- Dediğim gibi, Afrikalılar yetenekli ve umutsuz. Tek çıkış olarak futbolu görüyor ve futbola sarılıyorlar. Bu yetenek ve arzu Fransız ekolü ile birleşince ortaya gencecik, kültürel açından çok da kötü durumda olmayan, olgun gençler çıkarıyor. Çünkü çareleri yok. Fransız toplumu içinde saygın bir yer edinmek için futboldan başka çıkışı yok bu gençlerin.

"FRANSIZLAR, MİLLİ TAKIMI TARTIŞIYOR"

Bu şampiyonluk Avrupa’daki ırkçılığa fren vurur mu? Fransa’da sağcılar 'yabancı istemiyoruz' diyebilir mi? Futbol bir kere daha görevini yaptı mı?

- Keşke vursa. Fransız Futbol Milli Takımı’nın yüzde 80’i Afrika kökenli. Yüzde 50’si Müslüman. Ve bu durum Fransa’da zaten 10 yıldır konuşulup tartışılan bir mevzu. Pek çok Fransız “Bu milli takım bizi temsil ediyor mu?” diye tartışıyor ve büyük bir karşıtlık da söz konusu. Bu durum Fransa’da ırkçılık karşıtlığını değil, tam aksine ırkçılığı körükler gibi bir durum var ortada. Göçmenler “Bizim sayemizde şampiyon oldunuz” demeye başladılar bile. Bu da içerde bir tepki yaratıyor. Bakın sırf bu nedenle, yani Fransız futbolunda göçmenler giderek artıyor diye Fransa’da rugby yükselen spor oldu. Fransız takımlarının Arap yatırımcılar ve Rus yatırımcılar tarafından satın alınması, giderek artan Afrika kökenli oyuncular nedeniyle rugby yükseliyor Fransa’da.

"EN ÇOK HAZARD'I BEĞENDİM"

En çok kimi beğendiniz? Ve neden?

- Vallahi FIFA Modric’i turnuvanın oyuncusu seçti ama benim favorim Eden Hazard’dı. En fark yaratan oyuncu oydu gibime geliyor. Çok büyük oynadı. Çok farklı işler yaptı. Göze çok hoş gelen bir futbolu vardı. Çok daha yaratıcıydı. Maçlardan bir derleme yapıp izlerseniz neler yaptığını daha iyi görürsünüz. Modric çok daha klasik, basit bir oyun oynuyordu.

"TÜRK FUTBOLU ADINA ÜZÜLDÜM"

Bu Dünya Kupası'ndan sizde kalan tatlar neler oldu?

- Güzel bir turnuva oldu. İngiltere’nin önümüzdeki turnuvaların favorisi olduğunu gördüm mesela. Fransa ve İngiltere bir sonraki Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası’na damga vurabilirler. Futbolun hızlanması ve oyuncuların atletik özelliklerinin müthiş hale gelmesi ile hakemlerin artık bu oyunu yönetecek durumda olmadığını gördüm. 

Mbappe’nin Usain Bolt’tan daha hızlı koştuğu üstelik de bunu topla yaptığını gördüm ki inanılmazdı. 60 metrelik deparında hızı 37.8 km olmuş diye okudum. Bolt’un hızı ise 37.2 km imiş... İnanılmaz! Teknik direktörlerin de artık başka bir seviyeye geçtiğini izledik. Açıkçası Türk futbolu için üzüldüm bu turnuvada.

"HIRVATLAR HEP BAŞARILI"

Hırvatlar bir rüya yaşadı. Bence çok başarılı oldular. 4 milyonluk bir ülkenin bu başarısını nasıl değerlendireceksiniz?

- Bana Hırvatlar'ın başarısız olduğu tek bir turnuva göstersenize. Süregelen bir standartları var. Her turnuvada çeyrek final, yarı final oynuyorlar. Mesele kaç kişi olduğunuz değil, nasıl organize olduğunuzdur. 300 Spartalı filmini hatırlayın. Yugoslav ekolünün üzerine oturdular ve bunu sürdürdüler. Üstelik de geliştirerek. Sadece onlar mı, Sırplar da fena değil. Ama en iyiler Hırvatlar. Bir miktar Alman ekolü gibi oynuyorlar. Yugo-German ekolü diyebilirim.

Final akşamı Fransız mıydınız, Hırvat mı?

- Tabii ki, Hırvatları tutuyordum yenileceklerini bile bile. Fransa daha iyi kadro idi ve Hırvatlar çok yorgundu. Fransızlar'ın kadro derinliği ve bireysel kaliteleri daha yüksekti. Bu düzeyde finallere de daha alışık bir ekipti. Hırvatlar finale çıkarak zaten psikolojik olarak yeterli başarıyı elde ettiklerini düşünüyordu.

"BİZ YİNE BİLDİĞİMİZİ OKURUZ!"

Türkiye bu kupadan nasıl mesajlar almalı?

- Türkiye bu kupadan hiç bir mesaj alamaz. Bizim olaylardan, örneklerden mesaj almak gibi bir özelliğimiz yok. Biz yine bildiğimizi okuruz. Bir sistem kurmak, bir devamlılık sağlamak, bir ekol oluşturmak bize göre değil. Bizim için Dünya her sabah yeniden kuruluyor.

"KULÜPLER BATIK, UEFA KISKACINDA"

Transfer dönemi berbat geçiyor. Hiç kimseden ses seda yok. Bir iki transfer yapılıyor ama yetersiz gözüküyor. Bu UEFA baskısının elbette faydası var ama sanki kulüpler daha geriye gidiyor. Sizin görüşünüz nedir?

- Ses seda mı bekliyordunuz! Kulüpler batık, bu yüzden UEFA kıskacındalar. Tabii ki, para falan harcayamazlar. Galatasaray’ın 300 milyon dolar civarı borcu var. Fenerbahçe’nin borcu bunun iki misli. Beşiktaş keza aynı durumda ve bu yıl Şampiyonlar Ligi geliri de olmayacağı için çok zorlanacak. Trabzon zaten bitmiş. Küme düşmeleri muhtemel. Elbette ki, geriye gidecekler bir süre. Ama kafayı kullanan buradan avantajlı çıkar. Şimdilik şartlar eşit ve ligi etkilemez bu durum. Benzer koşullarda mücadele edecekler. Kafayı kullanıp iyi oyuncu takip eden, gençlere yönelen, altyapıdan oyuncu çıkarmaya odaklanan, amatör branşlara para aktarmayı bırakan öne geçecek birkaç yıl içinde. Artık yönetimlerin basiretsizlik ve bilgisizliklerini kulübün parasını har vurup harman savurarak örtme dönemi kapanıyor. İyi yöneten kazanacak.

Fenerbahçe genç oyunculara yöneldi. Nasıl yorumlayacaksınız?

- Çok doğru bir şey yapıyorlar. Hepsi aynı şeyi yapmak zorunda kalacak ki, zaten başladılar da.

"EN ŞANSLI KULÜP GALATASARAY"

Kulüplerin sıkıntılı ekonomik durumu bu sezonu olumsuz etkiler mi?

- İçeriyi etkilemez. Ligde şartlar eşit. Hepsi kemer sıkıyor. Dediğim gibi aklını kullanan öne geçer. Galatasaray en şanslı olan. Çünkü hem şampiyon bir kadro hem Terim var. Fenerbahçe’de Cocu şimdilik muamma. Türkiye’de çok başarılı olmuş bir Hollandalı ben hatırlamıyorum. Felsefeleri Türkiye ile uyuşmuyor. Rijkaard, Barcelona’dan Avrupa şampiyonu hoca olarak geldi, sezonu tamamlayamadı. Yine de belli olmaz tabii. Zaman verilirse başarılı olma ihtimali yükselir.

Senin için hazırladığımız haberler