Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan Spor Saati programında spor gündemini değerlendirdi. Altaylı, Trabzonspor – Fenerbahçe maçının dışında gündemdeki başlıklarla ilgili dikkat çeken sözler söyledi.
Fatih Altaylı'dan Dursun Özbek'e olay sözler: 'Kongrenin yapıldığı salonun yakınından geçmez'
“Robinho tecavüz yüzünden kaçtı geldi”
Artık Wozniacki bu işi bırakmıştır diye düşünüyordum ama geldi bu kez şeytanın bacağını kırdı. Dünyanın bir numarası da oldu ama hiç Grand Slam kazanamamıştı. İlk defa aldı. Federer'e gelirsek; manyak o canım! Sakatlandı, oynayamadı ama peş peşe Grand Slam kazanıp duruyor. Muazzam bir isim! Fakat rekoru kıramadı. 'En yaşlı Grand Slam kazanan' rekorunu kıramadı. Ben Federer'i daha yaşlı zannediyordum. Avusturya Açık kazandığında 37 yaş 60 gündü, Wimbledon'u kazandığında da 37 yaş 240 gün, ABD Açık kazandığında da 37 yaş 360 gün... Avusturya Açık'ta rakibi de 37 yaşındaydı. Hangisi kazansa rekor kırılacak. 'En yaşlı Grand Slam kazanan oyuncu' rekorunu kıramadı. Eski günlerdeki tenisle bugünkü tenis arasında büyük fark var. Kazanıyor ama hep ağlıyor. Avustralya'da çok sevilen bir isim. Orada kendi sahasında gibi oynuyor. Toprak kortta Nadal alıyor hep... Bizde böyle hikayeler çıkacak mı? Nasıl çıkacak bilmiyorum. Arda İpcioğlu konusunda Habertürk Gazetesi'nin hakkını yemeyelim. Ben de Kadir'in yazısından yola çıkarak ben de eleştirdim. Türk spor basını diyor ki; 'Tarihi Olay'. Tarihin olayın büyüklüğü ne kadar biliyor musun? Kibrit kutusundan biraz büyüktü. Yanında neredeyse tam sayfa Robinho var. Robinho tecavüz yüzünden kaçtı geldi. Ulan Türk çocuğu tam sayfa yap da herkes orada olmak için çabalasın. Murat Ağca'nın da orada olmasının etkisiyle olimpik sporlara önemli haberler yapıyorlar. Hatta bana gelip, 'biz büyük verdik ağabey' dedi. Büyük verdiysen; vazifeni yapmışsın. Küçük verirsen ayıp edersin dedim. Sonra Murat bana kızdı.'
“Görmeyen bir vatandaşımız Ali Palabıyık’tan daha iyi maç yönetir”
Ali Palabıyık'ı tanıyorsan getir bir inceleyelim. Bizim bilmediğimiz bir özelliiği olmalı ki onu böyle büyük maçlara veriyorlar. Çocuk hakem makem değil! Hakikaten kaç tane taç atışı yanlış atıldı. Yanlış kornerler falan filan! Alper'in iki kere ayağını kıracaklardı. Birisi kastinin ötesinde! Adam geliyor pat diye basıyor. Görerek üstüne basıyor. Sarı kart veriyor. Birin de faul de vermiyor. İkincisine faul veriyor. Hadi avantaja bıraktı diyelim. Avantajdı galiba. Oyunu durdur, kırmızı kartı göster de! Hadi yüreğin yetmiyor, adam değilsin, sarı gösteriyor! Trabzonspor ilk yarı 9 kişi kalacaktı! Böyle bir şey olablir mi? Bu hakemlik mi? Üç nokta körler derneği var. Oradan görmeyen bir vatandaşımızı alalım. Ali Palabıyık'tan daha iyi yönetmezse; şerefsizim. Görmese bile en azından hisseder. Olacak bir şey değil. Ve bu adam Hakem diye anılıyor. MHK denilen komedi kurulu bu adamı sürekli büyük maçlara atıyor. Burada herhangi bir hakemlik unsurunun ön planda olması mümkün değil. Ya akrabadan ya aileden ya da anasını babasını tanıyorlar. Bilmiyorum ne olduğunu ama bu çocuğun çok iyi maçlara atanması için ilginç bir olay olması lazım. Amatör maç yönetmesi gerekirken buralarda hakemlik yapıyor.
Amatör kümede maç yönetse, her yönettiği maçın sonunda o mahallede kavga çıkar. Allah aşkına ya bunların hepsi üçkağatçı! Daha ağırını söylemek istemiyorum. Bunlar hani köpek köpeği ıssırmaz olaylar var ya! Yok onun kumaşı iyidir yok onun astarı iyidir. Bu hakem hocaları falan hepsi teşkilat. Bunların eleştirisi de maksatlı övgüsü de maksatlı! Eleştiriyorsa başka bir fesat vardır, övüyorsa başka bir fesat vardır. Bu hakem hocalarının bir tanesine inanmayın, güvenmeyin. Bunlar hepsi farklı farklı tezgahların içindeler. Federasyon seçimlerinde bunları biraz daha anlayabiliyoruz. Yok onun babasını tanıyor, yok onun hakemlikten eniştesi, yok babasıyla birlikte düdük çalmış. Bu ilişkilerle ülke futbolunun içine ettiler.
“Kocaman, Hagi kadrosunda olsaydı onu da oynatmazdı”
İki takımda da teknik direktör fecaati var. Ben söyleyince Fenerbahçeliler hemen savunmaya geçiyor. Benim söylediğimin 100 kat ağırını Fenerbahçeliler sosyal medyada söylemiş. Dünkü o maçın hali ne? Aykut Kocaman teknik direktör mü? Valbuena şu an Fenerbahçe'deki en pahalı oyuncu. Abi bu adamı niye aldın? Sen o sırada takımın içindesin, yönetimindesin. Niye aldın? Madem oynatmayacaksın. Valbuena oynamazda; Fenerbahçe süper top oynuyodur anlarım. Berbat bir savunma futboluyla bir süredir maç kazanıyor. Valbuena bu takımda oynamaz mı! O açıklar bir şekilde. Aristotales Aykut Kocaman. Filozof o, bir şekilde açıklamıştır. Yurt dışında başarılı olmak için mi Fenerbahçe böyle oynuyor? Diyor ki; atak falan oynarsak rezil oluruz. Biz bu yüzden savunma futbolu oynuyoruz diyor.
Zico döneminde Avrupa'da başarılı değilmiydi Fenerbahçe? Sanırsın, Aykut Kocaman'ın muazzam bir Avrupa karnesi var? Ne anlatıyor bu bize ya? Buna hiçbir şey demezler. Bilim falan demezler. Buna mabattan uydurma derler. Dün Valbuena oyuna girdikten sonra oyun değişti mi değişmedi mi? Abi dün en güzelini Rıdvan Dilmen söylemiş. 'Messi olsa oynatmaz' demiş. 'İki Messi olsa birini oynatmaz' da demiş. Müthiş söylemiş. Aykut Kocaman'ın Messi'si olsa Ronaldo'su olsa Alexis Sanchez'i olsa bunları oynatmaz. Takımdan yollatır. Kafası rahat değil. Kafası komplekslerle dolu! Hiçbir starı oynatamıyor ki? Van Persie, bak işte! Yok sakat yok bir şey... Van Persie'yi oynatamamak diye bir şey var. Bugün benimle röportaj yaptılar. Hagi, Galatasaray yerine Fenerbahçe'ye gelseydi ve o dönem Aykut Kocaman Fenerbahçe'nin teknik direktörü olsaydı, kalıbım basarım Hagi'yi oynatmazdı. Ben savunma yapan oyuncu istemiyorum derdi hop hadi paket.
“İki takım da Burak’ı fazla ciddiye almış”
Trabzonspor'un çok net bir taktiği vardı eğer ona taktik denirse... Topu al, kafanı kaldır ve Burak'a at. O bir şey yaparsa yapar. Böyle bir futbol dünya üzerinde yok. Rıza Çalımbay genelde küçük takımlarda hocalık yaptığı için, savunma yapar, iki kontratak bulur, yaslanır falan... Aynı taktikte Fenerbahçe'nin karşısına çıktı. Galatasaray maçında oynadıkları gibi oynasalar daha rahat ederlerdi. Fenerbahçe buna izin vermedi. Fenerbahçe üstüne gidip sonuca ulaşamadı. Şampiyon olmak istiyorsan sonuca ulaşacaksın. 'Ben 1 puan alayım' dersen şampiyonluk gider. Burak Yılmaz'ı hem Trabzonspor hem Fenerbahçe takımı fazla ciddiye almış.
“Salih’in kariyerini Aykut Kocaman yok etti”
Eljif Elmas'ın geleceği inşallah Salih Uçan gibi olmaz. Çünkü Salih'in kariyerini Aykut Kocaman yok etti. Gerçi Salih de gittiği takımlarda başarılı olamadı ama Fenerbahçe'de bir parlama ihtimali olan bir isim. Bu maçta ben bir şey anlamadım. Allah aşkına dünya starı oluyorsun, 19 yaşında... Adam 22 yaşında 200 milyon Euro'ya transfer oluyor. Genç deme lütfen abicim! O kültürden çıkmak lazım. O kültürden kurtulmak lazım. Bizim oyuncumuz 30 yaşında star olmayacak. 20 yaşında baba gibi futbolcu olacak. Enes kaç yaşında abi? İki senedir aslanlar gibi top oynuyor yurt dışında... Cengiz de aynı şekilde...
Bafetimbi Gomis övgüsü
Valla çok değişik bir şey görmedim. Sadece savunma güvenliğine daha önem verilmiş. İkinci yarıda Terim savunma güvenliğini arttırdı. Ben mesela Gomis'i oyuna geç aldığını düşünüyorum. Biraz daha erken alabilirdi. Gomis, Galatasaray'ın oyununa artı getiren bir oyuncu. Hücumda muazzam, rakibi peşine takıyor, ileride etkili pres yapıyor. Eren de iki haftadır bu senenin en iyi futbolunu oynuyor. İyi başladı. Bu hafta da kötü değildi. Golün asistini yaptı. Çok iyi geriye top aktardı ama yanlardan Lato ve Yasin'in koşuları pek iyi olmadığı için o aktarılan toplarla tehlike yaratamadılar. Geriye top aşırma konusunda Eren başarılı bir isim. Göğsüne topu alıp, takımı atağa kaldırma konusunda çok iyi değil. Bunun üzerinde biraz daha durulması gerekiyor. Bu yaştan sonra da olmaz diye düşünüyorum. Galatasaray muazzam bir oyun oynamadı fakat 6-0'da bitebilirdi maç. 2-2 de bitebilirdi. Güzel ve heyecanlı bir maç oldu. İki takımın da orta sahası gayet iyiydi.
"Aziz Yıldırım ne yapsa doğrudur"
Aykut Kocaman'ın tezlerini bana söyleme. Aykut Kocaman'la ilgili tez olması gereken tek şey; Eğer Fenerbahçe, Fenerbahçe gibi olmak istiyorsa Fenerbahçe tez elden Aykut Kocaman'da kurtulmalı. Kocaman bir tez üretme kapasitesi göstermiyor oynattığı oyunla. Bana Aykut Kocaman'la ilgili soru sorup durma. Aziz Yıldırım bu oyundan memnun olmalı. Aykut Kocaman'ı oraya ben getirmedim. Onun bir sponsoru yok ki '100 milyon dolar verelim Aykut Kocaman'ı oraya hoca yapın' da demezler. Aziz Yıldırım oradaki tüm kararları alan isim. O yüzden Aziz Yıldırım, bu durumdan memnun demektir. Pişman olabilir mi? Sanmıyorum. Çünkü pişman olmak; hata yaptığını kabul etmektir. Aziz Yıldırım hata yaptığını kabul ettiğini asla görmedik. O ne yapsa doğrudur. Kendisini öyle inandırmış o yüzden pişman olacağını sanmıyorum.
“Dursun Özbek kötü niyetli biri”
Galatasaray'ın krizde olmasının tek sebebi kötü yönetim. Fatih Hoca'nın da söylediği gibi 96-00 döneminde de ödeme sıkıntıları vardı. 2001 yılında görevi devraldığımda, Galatasaray'ın futbolculara toplam borcu 9.5 milyon dolardı. Eğer kulübü kulüp gibi yönetirseniz ve havayı korursanız, eğer Galatasaray'ı ve sporu biliyorsanız bu işleri bir kısım parayı ödeyerek ve başka türlü yöntemlerle çözebilirsiniz. Büyük liglerin dışında bu sorunlar Avrupa'nın her yerinde oluyor. Bunu makul bir şekilde idare etmen gerekiyor. Bunun için de iyi yönetici iyi Galatasaraylı iyi spor adamı, sporu seven ve içinden gelen adam olmak gerekiyor. Şimdi o işler düzene girecektir. Burada ben aylardır ağır şeyler söyledim ve herkes bana kızdı. Ortaya çıkacak tablolar ne kadar haklı olduğumu görecek. Ben, Dursun Özbek'e kızdıkça herkes iyi niyetli diyordu. Tam aksine çok kötü niyetli. Geçen hafta bir tweet attım. 'Dursun Özbek gece yarısına kadar kulüpte ne yapıyor?' dedim.
Özbek'e eleştiriler
Galatasaray'ın borçlanma enstürmanı olarak kullandığı hisseleri üzerine geçirdi. Bunları kendinden sonra yerine gelen yönetimin elini kolunu bağlamak için yaptı. Cebinden para verdiği doğru ama o parayı geri almak için bunu yaptı. Cebinden verdiği paraya çok yüksek bir faiz işleterek o parayı geri almaya çalışıyor. Galatasaray'ın gelirlerden oluşan alacaklarının hepsini alacak ve Galatasaray'ın yeni yönetiminin elinl kolunu bağlayarak Galatasaray'dan ayırlıdı. İlk ayıbı buydu. Bu durumda oluşan masrafları da kulübün üstüen yıktı. Bu da başka bir rezalet. Müthiş transferler yaptı diyorlar ya hiçbirinni 5 kuruş parasını ödememiş. Ekim ayından beri, kimseye para pul vermemiş. Hani sen Galatasaray'ı iyi yönetiyordun? Hani sen Galatasaray'ı borçsuz yapıyordun? Bu mu?
Badou Ndiaye hakkında
Ndiaye meselesi... Onun ortaya çıktığı akşam kulüpte nbir telefon geldi. Bunu gizlememiz lazım dediler. Bir takım paralar ödenmiş, sonra çekler geriye gitmiş dediler. Bu para buharlaştırılmış sandı herkes. 7.5 milyon Euro'ya alındığı söylenen adam aslıdna 12 milyon Euro'ya alınmış. Ndiaye'ye 12 milyon vermişler. Bunu kamuoyundan gizlemek ve bu kadar çok para verdiklerini ortaya çıkmasın diye böyle dümen çevirmişler. Bazıları bana twitterdan yazmışlar. FFP'ye uymak için oyun yaptılar diyorlar. Onun buna uymakla bir alakası yok ki. Bu para kuılüpten çıkınca zaten harcaman olarak gözüküyor ve o kurallara uymamış oluyorsun. Burada sadece bir kandırmaca var. Genel kurulu ve taraftarı kandırıyorsun, KAP'ı kandırıyorsun, SPK'ya karşı suç işliyorsun. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Kim bilir daha neler çıkacak? Oralarda ne hatalar yapılmış kim bilir. Daha diğer transflere bakılmadı bile.
"Suçun iflahı olmaz"
Menajer paraları hangi oranla ödenmemiş, daha onlara sıra gelmedi. Her dakika yöneticilik faciasıyla karşı karşıyayız. Galatasaray genel kurulundan Allah razı olsun. Büyük bir uçurumdan kulübü geri döndürdüler. Bu mantalite Galatasaray'ı 3 yıl daha yönetseydi kim bilir daha neler olurdu? Denetçilerden de bunları gizlemişler. Bundan bizim haberimiz yok diyorlar. Sportif direktörle konuşuyorsun, 'başkan talimatı' diyorlar. Başkan kulübü çiftliğe çevirmiş. Bunlar başkanın ve kardeşinin organizasyonları... Sonuçta görüşen ve pazarlığı yapanlar onlar. Bunun mesela Osmanlıspor cephesi de var. Bugün oradan bir açıklama geliyor. 'keşke bunu basınla paylaşmasaydınız' diyorlar. Bu basına sızdı zaten, paylaşılmadı. Sadece bir gazetede Erhan Telli yazdı. Bir yerden duymuş. Benden duymadığına dair kalıbımı basarım. İyi bir gazetecilik yapmış. Osmanlıspor da bunu doğrular gibi açıklama yapıyor. Keşke bunu bizle konuşsaydı diyorlar. Suçun iflahı olmaz. Bunun Osmanlıspor cephesi de var. Oradaki çekler acaba nereye gitti? Osmanlıspor bunu nasıl kayda aldı?''
"Özbek'in ibra edilmemesi lazım"
Bu da şöyle ortaya çıktı. Menajer 1.5 milyon Euro almış gözüküyor. 'Ben para almadım' diyor. Kulüpten kesilmiş ama adam ben almadım diyor. Menajer ödemesi gibi gözüküyor. 7.5'un üstüne 1.5 Osmanlıspor'a zaten gitmiş. Sonra diğer rakamlar da gidince 12 milyon Euro oluyor. Bu gizlenmiş. Osmanlıspor bütçesinde bu nasıl oldu bilmiyorum. Gelir mi kaydedildi başka bir şey mi o da Osmanlıspor'un sorunu... Eğer Özbek, Mayıs'ta aday olacağım derse; bu mali kurulda ibra edilmemesi için elimden geleni yaparım. Bunları yapan birinin ahlaken ibra edilmemesi lazım. Galatasaray genel kurulu namusa, şerefe değer veriyorsa ibra edilmemesi lazım.
"Bırakıp gitti"
Eğer Özbek diyorsa ki; 'Ben bu kulübün içine ettim, bırakın gideyim' diyorsa, bırakıp gidebilir. Ama 'Ben Galatasaray'a yaptığım kötü şeylere doymadım' diyorsa, SPK'ya her yere suç duyurusunda bulunulmalı. Yapılacak her şey yapılmalı. Bu kadar ödemeler yapılmamış. Borçlar birikmiş. Buna rağmen Özbek döneminde Galatasaray'ın borcu 500 milyondan 1.2 milyon dolara çıkmış. 2002'den yana biriken borç 5 milyon dolar bir teminat mektubu borcu vardı. Futbolculara da 6 milyon dolar civarında kalmış borç vardı. Yaklaşık 11-12 milyon dolarla biz kulübü verdik. Canaydın döneminde bu hızla yükseldi. Yanlış transferlerden sebep... 100 milyona gelmişti Özhan ağabey bırakırken. Katlana katlana bugüne kadar geldi. Dursun Özbek toplam borcu ikiye katladı. 16 yıllık borcu 2 mislide 2 senede yaptı. Üstelik de o dönemlerde sportif başarı vardı. Bu dönemde sportif başarı da olmadan rezil olarak bu hale gelen bir Galatasaray var. Şimdi de bıraktı gitti.'
“Zannedersin Selçuk İnan kokain partisinde yakalandı”
Buna en güzel cevabı sadece Galatasaraylılar değil tüm takım taraftarları bu haberi yapan Fanatik isimli Fenerbahçe fanatiği gazete yöneticisine yönelik tepkileri gösterdi. 'Size ne kardeşim, afiyet olsun kaptan' dediler. Anlamadığım şu; Maç gecesi değil, maçtan önceki gece değil, kamptayken değil. İşini gücünü yaptıktan sonra arkadaşlarıyla restauranta gidiyor ve bir şeyler içiyor. Zannedersin ki adam kokain partisinde yakalanmış gibi haber yapıyorlar. Adam restaurantta herkesin içinde yemeğini içiyor. Kime ne! Futbolcu kardeşlerime arkadaşlarıma tek bir söylediğim şey vardı. İstediğiniz yere gidin diyordum. Yeter ki size yakışan şeyleri yapın diyordum. En ön masaya oturun, içebileceğiniz en kaliteli içkiyi için diyordum. Ben şuna bakarım, Selçuk'un içtiği içki iyi içki mi kötü içki mi? Bir yönetici veya onların büyüğü olarak futbolcularla karşılaşırdım ve onların hesaplarını öderdim. Ogazetenin yazarları içmiyor mu? Alkolik spor yazarlarımız var bizim. Bazıları efsane olmuış rahmetli İslam ağabey gibi. Bu yapılan alçaklıktır.
Obradovic ve tokat meselesi
Gel sana bir alçaklık daha göstereyim. Ben Türk spor basınının eleştirdiğim zaman kızıyorsunuz. İnsanda utanma olsa, iki olayı da eşit görmeye çalışır. Eski basketbol federasyonu sevgili kardeşimiz, İTÜ'de basketbol oynarken; koçu da babasıydı. Babası oyun sırasında saha kenarına aldığı oğluna tokat çakmıştı. Biz de salonda baya tepki göstermiştik. Koçlar bunları zaman zaman yapıyor. yapılmalı mı? asla... Medyanın tavrı tokattan daha ayıp. Bu iki yüzlülük... Bunun bu kadar büyüme sebebi de oyuncunun ailesiyle ilgili tepki göstermesi ve davacı olmasıydı. Melih Mahmutoğlu'ndan böyle bir tepki gelmemesi de olayı büyütmedi. Gazetecilik açısından böyle bir şey doğru değil.
Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu'nda yaşananlar
Daha Ali Koç'a neler yapacaklar? İnsanda zerre minnet duygusu olur. Ali Koç çok önemli bir şeyi temsil ediyor. Türkiye'nin en büyük sanayi grubunu yönetiyor. Türkiye'nin toplam ihracatının %10'unu yapan bir kurumu temsil ediyor. Tüm ülkeyi temsil ediyor. Tüm ailesi karşı çıkmasına rağmen Aziz Yıldırım'ın yönetimine girdi ve destek verdi. Kimin yanındaydı? Aziz Yıldırım. 3 Temmuz'da tüm eleştirilere rağmen, her şeyi derleyen, toplayan, 3 Temmuz’da kulübün sözcülüğün yapan adamdı. Şimdi siz kalkıp da, bir seçim daha kazanacağız diye Ali Koç'a bunu yapamazsınız. Benim tanıdığım Şekip Mosturoğlu hakikaten beyefendi bir adamdır. Hiçbir acayipliğini görmedim. Bunları nasıl söylüyor?
"Ali Koç'tan yanayım"
Niye söylüyor? Bırak Şekip Bey. İlla Aziz Yıldırım bunları Ali Koç'a söylemek istiyorsa; çıksın kendisi söylesin. Bak şunu net söylüyorum. Bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçelilerin kavga etmesinden keyif alıyorum. Fenerbahçelilerin birbirine düşmesinden, Ali Koç gibi birinin yerine Aziz Yıldırım'ın döneminde 1.5 yıldız takan bir takımın taraftarı olarak onun kalmasından çok memnun oluyorum ama Aziz Yıldırım devam etmek istiyorsa etsin, bizim işimize gelir. Fakat 3 Temmuz'da tüm Türkiye'ye hitap eden bir kişi olmasına rağmen, Galatasaray'ın tepkisini ve Trabzonspor'un tepkisini alacağını bile bile Fenerbahçe'yi savunmuş adama bunu söyleme! Medyada adam tutmak falan ben bunları söylerken utanıyorum. Hatırlayalım verilen arabaları falan filan. Az yakın geçmişte olanları da hatırlayalım. Aziz Yıldırım tarafından beslenen gazetecileri... O yüzden bu kavgada Galatasaraylı olmama, Aziz Yıldırım'ı tutmam gerekmesine rağmen ben Ali Koç'tan yanayım.' (HTSPOR)
Fatih Altaylı ile Habertürk'te yapılan soru-cevap ise şu şekilde:
Valbuena’nın Trabzon maçında yedek bırakılmasını yine herkes çok tartıştı. Aykut Kocaman’ın Fransız yıldızın yerine Aatif’a şans vermesi için neler söylemek istersiniz?
- Ben burada yorum yapmayayım en iyisi. Çünkü Aykut Kocaman’a ben bir şey söyleyince Fenerbahçeli arkadaşlar çok kızıyor. Üstelik söylenebilecek her şeyin en ağırını sosyal medyada Fenerbahçeliler kendileri söylemişler. Aatif’ın yerine mi oynar, yoksa Aatif’la beraber mi oynar bilemem ama bildiğim bir şey var ise o da Valbueana’yı yedek kulübesinde oturtan kişiye teknik direktör denmez. Ona takım değil, gütmesi için 11 tane koyun bile verilmez. Yemin ederim Van’dan dağdan bir çoban getirsen Fenerbahçe’nin başına koysan maç kadrosunu yazarken önce Valbuena’yı yazar sonra gerisini.
KOCAMAN, HAGİ’Yİ BİLE OYNATMAZDI
Fakat Aykut Kocaman’ın star oyuncularla problemi var. Emin olun, Hagi Fenerbahçe’de olsaydı ve Fenerbahçe’nin hocası Kocaman olsaydı Hagi’yi oynatmazdı. Yemin ederim oynatmazdı. Belli ki, bu konuda biraz rahatsız bir arkadaş bu Kocaman... Alex, Valbuena ilginç takıntılar. Takım şahane oynar, sürekli kazanır anlarım. Hayır. İyi bir futbol da yok. Valbuena girince takım canlanıyor, farklılaşıyor ama hoca oynatmıyor. Sonunda Fenerbahçeliler oynatacak!
MAÇIN HAKKI ZATEN BERABERLİKTİ
Peki maçı nasıl buldunuz?
Vasat. İlk 25 dakika Fenerbahçe üstündü ama boş bir üstünlük. Sonra Trabzon dengeyi sağladı ama onların da bir oyun planı yoktu. ‘Topu Burak Yılmaz’a atalım o bir şey yapsın’ diye bir futbol yok. Trabzonspor’da Yusuf çok kötüydü niyeyse. Biraz gününde olsa oyun değişebilirdi. Valbuena oyuna girince ibre Fenerbahçe lehine döndü. Ama sanki maçın hakkı beraberlikti gibi görüntü. Tabii hakem rezaletini saymaz isek.
O Ali Palabıyık mı her ne ise, o çocuk hakemse, ben de şimendiferim. Bir tane iyi maç yönetsin tek dişimi değil, 32 dişimi kıracağım. Yazık bu adamı hakem diye sahaya sürmeye. Alper’e yapılan iki faul var. Biri en az sarı, diğeri direk kırmızı. İkisi de gözünün önünde. Tık yok. Daha ne rezaletler. Taçlar yanlış, kornerler yanlış. En basit şeyi bile göremeyen bir zavallı. Üç Nokta Körler Derneği’nden hakem getirsen yemin ederim pozisyonları daha iyi görürdü!
Fenerbahçe’den Ali Koç ile yönetim atışması için neler söyleyeceksiniz?
- Ali Koç’a yapılanı büyük bir ayıp, daha doğrusu terbiyesizlik olarak görüyorum ve Şekip Bey gibi beyefendi birine yakıştıramıyorum. Ali Koç’un bu kulübe ne zararı olmuş! Kendini kulübe siper etmiş. Bütün Türkiye’ye hitap eden büyük bir grubun önemli bir hissedarı olarak kendini riske atarak Fenerbahçe için çabalamış. Bu uğurda ailesini bile karşısına almış. Şimdi Fenerbahçe dışında hiçbir kimliği olmayan bir başkan adına konuşanlar Ali Koç’a saldırıyor. Ayıptır. Fenerbahçe’ye, Fenerbahçelilere karşı ayıptır. Ben şahsen Ali Koç’un Fenerbahçe’ye başkan olmasını istemem ama yapılanı da ayıplamasam ayıp olur.
Fenarbahçe’de ilk kez Makedon genç Eljif oynadı. Sizce Aykut Hoca’nın elinde olması bir şanssızlık mı?
- Aykut Kocaman’ın elinde çok futbolcu heba oldu. Eljif de onlardan biri olmaya aday. Salih Uçan’ın kariyerini bitiren Aykut hocadır. Bu kez de aynısı olabilir.
Son olarak Selçuk İnan’ın rakı içerken fotoğrafını yayınladı Fanatik gazetesi ve çok tepki aldı. Ne diyorsunuz?
Fanatik. Adı üzerinde fanatik bir Fenerbahçeli’nin yayınladığı bir gazete. Ama ister Fenerbahçeli ol, ister başka bir takımlı yapılan rezilliktir. En güzel yanıtı sosyal medyada tüm takımların taraftarları ortak biçimde verdi. “Yarasın” diyerek. Size ne ulan adamın izin gününde ne içtiğinden! Şerbet mi içecek illa. Maç günü değilse kendini rezil rüsva edecek kadar içmiyorsa ne içerse içer. Yöneticilik yaptığım dönemde futbolculardan tek bir isteğim vardı. Gece sokağa elbette çıkacaksınız. Size yakışan yerlere gidin. En şık lokanta, en iyi gece kulübü neresiyse oraya gidin derdim. Galatasaray’ın başı içen futbolculardan ağrımadı son zamanlarda. İçmeyenlerden ağrıdı. Afiyet olsun Selçuk kardeşime. Rastlasaydım, abisi olarak hesabını ben öderdim.
Galatasaray’da Ndiaye’nin satılması sizce gerekli miydi?
- Satıldı mı, bilmiyorum. Kesinleşmedi diye biliyorum. Ben olsam bir dakika düşünmem satarım. Kulüpte 1 lira para yok. Dursun Özbek giderken kulübün tüm kasasını boşaltmış, çekleri bile almış. Galatasaray’ın kredi bulmakta kullanabileceği hisseleri kendine rehnetmiş. Tüm kaynakları tıkamış. “Kulübe verdim” dediği paralar bile yalan çıktı. Bu paralar aslında krediymiş ve faizlerini de Galatasaray’a yıkmış. Yetmemiş, kulübün hisselerini kendine rehnederken oluşan masrafları da kulübe geçirmiş. Bu nedenle Ndiaye’nin satışından gelecek paraya hem ihtiyaç var hem de bilançoyu düzeltmek için bu para lazım. Çünkü hem para girecek kulübe hem de Ndiaye’ye ödenecek paradan tasarruf edilmiş olacak. Sonuçta onsuz da idare eder Galatasaray.
BEN OLSAM TÜM BU REZİLLİĞİ GS TV'DEN AKTARIRIM
Futbolcu alacaklarının ödenmemesini nasıl karşılıyorsunuz? Terim’i ve futbolu etkiler mi?
Gerçekler ortaya çıktıkça, benim aylardır niye bağırdığım da daha iyi anlaşılacak. Genel kurulda “Ben gidersem kulüp batar” diyen Özbek kulübü çoktan batırmış. “Sportif A.Ş.’yi kâra geçirdim” diyen adam, aylardır futbolcuların parasını ödememiş. 5 aylık alacaklar duruyor. Yeni transferler için 5 kuruş ödenmemiş. Ve buna rağmen borç, kulübü devraldığı günün iki katı. Bana göre Galatasaray’ın bir aylık bir sıkıntısı var. Ndiaye satılırsa o da aşılır. Şu anda hesaplar inceleniyor. Önce rezaletin boyutu ortaya çıkmalı. Ben olsam her şey ortaya çıkınca bütün bu rezilliği GS TV’den canlı yayınla bağımsız denetçilerle birlikte kamuoyuna aktarırım. Zaten Mustafa Cengiz’in şeffaflık sözü var. Terim ve futbolcuları etkiler mi? Etkiler elbet ama Terim toparlar. Abdurrahim Albayrak da bu sorunları halledebilecek bir isim.
MART AYINDA HESAP SORULMASI LAZIM
Bundan sonraki süreçte Dursun Özbek’ten hesap sormak gibi bir durum gündeme gelir mi?
Kötü niyetli olan biri ancak bu kadar batırabilir. Sürekli yalan söylemiş. Ben biliyordum bunu ve hep söylüyordum ama şimdi ortaya dökülmeye başladı rezaletin boyutu. Sizin dünkü haberiniz bile her şeyi anlatıyor. Yazdığınız her şey doğru. Açıkçası bunlar ortaya çıkınca incelemeyi yapanlar önce korkmuşlar. “Acaba birileri bu parayı cebe mi attı” diye. Sonra bakmışlar ki, daha da rezil bir durum. Kulübe, KAP’a, genel kurula, kamuoyuna yalan söylenmiş. Örtülü bonservis bedelleri ödenmiş. Büyük rezalet. Bence mart ayında Özbek yönetiminden hesap sorulması lazım. Galatasaray’da bir yönetim ibra edilmemeyi hak ettiyse o yönetim Özbek yönetimidir. Galatasaray büyük bir tehlikeyi genel kurulunun basireti sayesinde bertaraf etti. Ama çok da hasar aldı.
Kulüp bütün bunları yaşarken sizin dışınızda birkaç kişinin sesi çıkıyordu. Sizce neden sessiz kalındı?
Çünkü Dursun Özbek doğruları söylemiyordu ve onun doğru olmayan beyanatlarına inanmak herkesin işine geliyordu herhalde. Tabii basın da yeterince Özbek’e yönelik eleştiri yapmadı. Niyeyse! Onun çizdiği pembe tablo hep desteklendi. Herkesi kafaladı. Sülün Osman gibi... Ama sesi çıkan tek kişi ben değildim. O bin 100 imza boşa atılmadı. Asıl basın suçlu. Ne imzacıları ciddiye aldınız ne de benim dediklerimi. Habertürk’te sizinle konuşmalarım çok açıktı. Tek bir meslektaşınız benim söylediklerimi araştırma zahmetine girdi mi? Tam aksine herkes Dursun Özbek’in sözcülüğüne soyundu, ona yaranma yarışına girdi. Ama Galatasaray’ın şahane genel kurulu bu pislikten kurtulacak hamleyi yapmayı başardı. Galatasaray’ın büyüklüğü de burada zaten.
Mustafa Cengiz yönetimi sizce geldiğine pişman olur mu? Nasıl çözecekler bu sorunları?
3,5 ayda bunlar çözülür mü Allah aşkına... 3 senede bile çözülmez ama çözüm yoluna koyulur. Cengiz’in pişman olduğunu zannederim. Seçildiği günden beri günde 3 saat uyuyormuş. Çok yorgun. Ama söyledim kendisine bu üç ay böyle geçer. Allah’tan yanında Abdurrahim ve Burak Elmas gibi iki güvenebileceği adam var. Ve kimden yardım isterse koşmaya hazır. Mayısa kadar bu sorunlar elbette çözülmez ama en azından tablo ortaya koyulur. Her şey netleşir ve Özbek’in verebileceği büyük zararlar da artık verilmeyeceği için iş rayına girmeye başlar. Mayısta da tabloyu görenler hesaplarını yapıp ona göre aday olurlar. Bakın çok açık söylüyorum. Galatasaray, Özbek’i yollayarak direkten döndü.
Dursun Özbek ‘Mayısta yeniden aday olur’ diyorlar. Sizce olur mu?
- Dursun Özbek’te beş liralık haysiyet var ise eğer mayısta aday olmayı bırak mayısta kongrenin yapıldığı salonun yakınından geçmez. Gerçi dün sizin haber üzerine koşa koşa kulübe gitmiş panikle ama aday olmaya cesaret edeceğini zannetmiyorum. Zaten çevresinde de kimseyi bulamaz. Yahu rezaletleri anlatamıyorum Galatasaray’a ayıp olmasın diye! Neler neler olmuş bir bilseniz. Hadi birini söyleyeyim, yönetim kurulu üyelerinden biri kulübe tahsis edilen otomobili kullanmış. Kendi ve eşi... Benzinini bile kulübe ödetmişler. Böyle bir rezalet olur mu? Bakın neye acıyorum biliyor musunuz? Osman Kocaman ve Ali Yüce gibi iki arkadaşımız bu kulübe ilerde çok faydalı olabilecek isimlerdi. Özbek’in listesinde yer almaları onlar için kötü oldu. Özbek mayısta aday olacağını hissettirsin martta ibra edilmez. Galatasaray def-i bela etti. Ama gerekirse martta mali genel kurulda belayı toprağın altına gömer. Özbek hangi karanlık hesapla Galatasaray’a yeniden başkan olmak isteyecek bilmiyorum ama şimdiden çıkıp “Aday maday değilim” demezse martta ibra edilmemesi için herkes elbirliği ile çalışmalı.
Galatasaray, Osmanlı karşısında sizce nasıldı? Bu kadro şampiyonluğa ulaşabilir mi?
Ulaşabilir tabii ki! Baktığınız zaman Başakşehir ve Galatasaray öne çıkıyor zaten. Bu ikisinden biri şampiyon olacak gibi duruyor. Başakşehir kadrosunu da genişletti. Hiç olmadığı kadar yakın şampiyonluğa ama Galatasaray da çok yakın. Sanki aralarındaki maç sonucu belirleyecek gibi bir hal aldı lig. Tabii Galatasaray’ın derbi performansını yükseltmesi lazım.
Beşiktaş, Vagner Love’ı transfer etti. Cenk’in yerini doldurabilir mi?
Fazlasıyla doldurur. Alanya’da o işleri yapan Love, Beşiktaş’ta kimbilir neler yapar. Çok doğru bir transfer... Fakat bazı sorunlar varmış diye duyuyorum. Bunlar oyuncuyu etkileyebilir fakat kariyeri çok önemli. Çok takmaz ve çok başarılı olabilir diye düşünüyorum.