Galatasaray Eski Yöneticilerinden, deneyimli gazeteci Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan Spor Saati programında gündemi değerlendirdi. Kulüplere ve yöneticileri sert eleştiren Altaylı, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in Igor Tudor’u tartışmaya açık hale getirdiğini savundu.
Altaylı, Kayserispor-Medipol Başakşehir karşılaşmasında konuk ekibin golüyle ilgili "Ofsayt da var, el de var, Adebayor topu eliyle önüne çekti. Normalde hakemin orada Adebayor'a sarı kart ve frikik vermesi gerekirdi. Ama gol verdi, hakemi anlamak mümkün değil. Mesela Umut Bulut'un göğsüne alacağı topu Attamah eliyle alıyor, net bir sarı kart ama onu da vermiyor." dedi.
Çağla Büyükakçay ile Maria Sharapova arasında oynanan tenis maçına değinen Fatih Altaylı "Bu sefer tenis organizasyonu ilgimi çekmedi. Aşırı sosyetik, aşırı zübük bir hal alıyor bazen meseleler. Ben bu zübük hallerden hoşlanmıyorum. İşin içinde spor yok bunda mesela, şarkıcı bilmem kim de oradaydı, sosyeteden bilmem kim de şıklığıyla falan filan gibi hale geldiği zaman ben o işten sportif bir keyif alamıyorum, gidenler de keyif almak için değil 'Ben orada görüneyim bari şekerim' diye gidiş var oraya. Ben burada BNP Paribas'ı alkışlıyorum, istikrarlı bir destek veriyorlar. Bu organizasyon ilgimi çekmedi ama ilgimi çeken organizasyonlar sıklıkla olmaya başladı." ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı, geçtiğimiz günlerde Barcelona ile yeni sözleşme imzalayan Messi için de "700 milyon Euro'yu kim verir Allah aşkına... Neymar'a 220 verildi ama 220 ile 700 arasında ciddi bir fark var. O da normal değildi, 700 de normal değil. Belli ki Messi futbolu Barcelona'da başlayıp Barcelona'da bırakacak gibi duruyor. Bir mutsuzluk var gibiydi ama çözülmüştür." dedi.
Arjantinli yıldızın Valencia maçında sayılmayan golünü de değerlendiren Fatih Altaylı "Messi'nin verilmeyen golünde hakem haklı. İspanya'da kural değişti sizin haberiniz yok, topun fileye kadar gitmesi lazım. Ben burada 'Dünyanın en kötü hakemleri İspanyol hakemleri' dedim mi, 'İspanya'da bir tane iyi hakem var gerisi rezalet' dedim mi? Onun haricinde İspanyol hakemleri dünyanın en aşağılık hakemleri. Bunun için VAR'a gerek yok. Bunu herkes görür, Adebayor'un elini herkesin göreceği gibi" diye konuştu.
Fatih Altaylı, geçen hafta TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile bir araya gelen Gianni Infantino'yla ilgili olarak "Kumardan bir tek kumarhane kazanır. Futbolda da para aslında kumarhanecide, peki kumarhaneci kim? Menajerler. Artık bu iş tamamen zıvanadan çıkmış bir şekilde menajer sistemi haline gelmiş, artık FIFA'nın ve UEFA'nın iri parçaları bu sistemin parçası haline gelmişler. Rakamlar büyük gibi gözükse de aslında rakamlar büyük falan değil. Ortada bir para dönüyor ama, orada hep bir %5-%10 eksiliyor onu da kumarhaneci alıyor. 2-3 tane menajerlik şirketine, aslında pastanın büyük bir bölümü de tek bir menajere doğru, Jorge Mendes'e doğru gidiyor. Belli ki onun da FIFA'nın içinde adamları, avantalı işleri var... Infantino, FIFA başkanlığını rüyasında görse inanır mıydı? Bu adam top çekiciydi, şimdi FIFA başkanı. Ondan önce Platini... Platini maganda, Fransız serserisi, beş para etmez bir adam... FIFA'nın başında Havelange'ı düşünün, geldiği yere bak. Böyle aşağıya doğru bir rezillik var. Türkiye'ye mahsus değil bu, dünyanın her yerinde. Sistem artık ayak takımının oldu, bu böyle gider." ifadelerini kullandı.
2020 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak olan Katar'daki stat çalışmalarını değerlendiren Fatih Altaylı "Katarlıların, 2020 Dünya Kupası için 80 milyar dolar civarında bir para harcayacakları söyleniyor. Herhalde 1-2 milyar da daha öncesinde sağa sola rüşvet için dağıttıkları vardır. O kupayı alabilmek için, Platini'yi ikna edebilmek için PSG'yi aldılar. Fransa'da BeIN kanalını kurdular. Milyarlar harcıyorlar. Harcıyor Katar, yoğurdu bol bulmuş bir tarafına sürer derler ya, tam o vaziyette bir durumu var Katar'ın. Bütün Katar gitse o statlar dolmayacak. Katar'da öyle futbol coşkusu falan da yok. Ne yapacaklar yani, UEFA'ya mı katılacaklar? Futbol artık avanta işi olmuş, böyle de gidiyor. Allah'tan Avrupa'da İngiltere ve İspanya var. Bundesliga o kadar tatlı değil şu anda." dedi.
Fatih Altaylı, Süper Lig'in 13. haftasında Galatasaray'ın Aytemiz Alanyaspor ile oynadığı karşılaşma için ise şunları söyledi:
"Gomis 1 tane attı, 5 tane de kaçırdı. Belhanda berbattı, sen sahada gördün mü Belhanda'yı? 90 dakika sahada kalacaksın, karşındaki rakip de muazzam bir takım değil. Muazzam bir takım değil derken, Vagner Love olmadığı zaman takımın yarısı yok gibi oluyor. Mbilla oyundan çıkmak zorunda kalmış, üstüne gelmeyen ama doğru düzgün savunma da yapamayan bir takım var karşında. Buna karşın Belhanda'nın konuşabildiğimiz tek şeyi yarım asist yapmış olması. Senede 3.5 milyon euro artı maç başı, artı primler... Selçuk mu daha iyi oynadı Belhanda mı? Yasin mi daha iyi oynadı Belhanda mı? Galatasaray'ın elinde bunca para verdiği bunca oyuncu varken, Yasin neden oynamamalı? Eskiden kaldığı için mi? Yasin kötü futbolcu mu? Selçuk az oyuncu muydu? Yararlanamıyorsan sat. Selçuk 3.5 milyon euro alıyor senede, az para almıyor ki. Neden oynatmıyorsun adamı? Yasin 1 milyon 150 bin euro'ya oynuyor, normaldir. Gerçi Dursun Özbek yönetiminde herkes 3 alıyor ama 1 de alırsın, 1 buçuk da alırsın.
5-1'lik Başakşehir yenilgisinde Latovlevici'ye gösterilen tepkiler ayıp, terbiyesizlik. Galatasaray taraftarındaki kalite düşüşünden burada sürekli bahsetmiyor muyum ben? Onu alanın kabahati yok, bu çocuğun kabahati var. Latovlevici'yi Barcelona'dan süper sol bek diye almadık. Aslında yedek diye geldi, Tudor onu tercih etti, o oynuyor. Ayağına top geldiğinde kendi futbolcunu yuhlamak ne demek? Ama dediğim gibi Galatasaray taraftarı, Türkiye'deki en kötü taraftar gruplarından biri."
Fatih Altaylı, Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor'un Aytemiz Alanyaspor karşılaşması sonrası basın mensuplarına tepki göstermesiyle ilgili olarak "Tudor diyor ki 'Kazandığımız zaman az adam geliyor, kaybettiğimiz zaman çok adam geliyor' sen Galatasaray'ı temsil ediyorsun, Galatasaray'ın ilginç olan tarafı kazanması değil, kaybetmesi... Söylediğinde haklı olduğu yerler var, 'Beni çok pohpohluyorsunuz' diyor. Bunda haklı adam. Ben istikrarlı bir şekilde 'Bu Tudor kötü teknik direktör' diyorum. Ne dedim sene başında? 'Bu sene Galatasaray şampiyon olsa bile, bu Tudor'u iyi teknik direktör yapmaz' dedim. Nasıl ki Fenerbahçe'nin geçmişte şampiyon olması Aykut Kocaman'ı iyi teknik direktör sınıfına yükseltmediyse Tudor'u da yükseltmez. Şampiyon olabilirsin. Bu 3 takımdan biri şampiyon olacak zaten, dördüncü bir aday daha var gerçi. Bugün itibarıyla kollandığını gördüğümüz güçlü bir takım. Tudor zaten ilk 3'e girebilecek bir takımı, 1. ile 3. arasında dolaştıracak. Östersunds grubundan çıkmış. Galatasaray bu harcamalarla UEFA grubundan çıkmayacak takım mı? Östersunds'a elenmesini normalleştiriyor.
Başkan Dursun Özbek de bunu söylüyor: 'Hocamızı tartışıyorsunuz, yolluyorsunuz' Hocayı herkesten önce sen tartıştırtmadın mı Dursun Özbek Bey? Lucescu'nun kapısına gidip yatan ben miydim? Lucescu'ya gidip de 'Benim teknik direktörüm yetersiz kardeşim, sen onun üstünde bir göreve gel' diyen ben miydim, Dursun Özbek miydi? O güne kadar benden başka kimsenin tartışmadığı Tudor'u tartışmaya açan, Dursun Özbek'in kendisi değil mi? Sen attın aslanların önüne, şimdi kendisi bağırıyor... Sen gittin konuştun Lucescu'yla. Önce sportif direktörünü yolladın, sonra Can Topsakal'ı yolladın, sonra uçağa atladın kendin gittin. Ben gitmedim Dursun Bey. Mösyö Dursun. Mister Dursun, Mister Özbek sen gittin kapısına. 'Gel hoca seni CEO yapalım' diyen sen değil miydin? Bunlar da skorluk yaşıyor, Türk spor basını da skorluk yaşıyor. Ben skorluk yaşamıyorum, ben aslında şampiyonlukla da yaşamıyorum." diye konuştu.
Fatih Altaylı, Igor Tudor'un yoğun bir şekilde eleştirilmesine tepki gösteren Dursun Özbek için şu ifadeleri kullandı:
"Ağabey sen de Dursun Özbek'e fazla sert davranmıyor musun?' diyorsun, doğru. Ben Dursun Özbek'i saha sonuçlarından dolayı eleştiriyor değilim, ben Dursun Özbek'i hiçbir Galatasaray başkanında görmediğim kadar palavracı, yanlış bilgi verici, manipule edici ve Galatasaray'ın çıkarlarını kollamayıcı olduğu için sert davranıyorum. Türkiye'de sürekli konuşanlar belli. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve Sayın Dursun Özbek sürekli konuşuyorlar. Dursun Özbek 'Mecidiyeköy'de otel yapacaktık ama turizmin içinde bulunduğu durum ortada, bitirip de boş kalsın istemiyoruz, o yüzden de inşaatı bitirmiyoruz. Çünkü bitirirsek ve boş kalırsa yıpranır' diyor. 'Otel yapmayın, turizmin durumu ortada, buraya 5 milyona kiracı bulamazsınız, kiracı kirayı ödeyemez, belki iş hanı daha iyi olabilir ama otel olmaz' dedim mi demedim mi?
Başkandan da yanıt geldi. 'Ben bu sektörün içindeyim herkesten daha iyi biliyorum, orası otel olur, kimse kiralamazsa 5 milyon verip ben kiralayacağım' dedi. Dedi mi demedi mi? Şu kadar şerefi, haysiyeti varsa 'Ben böyle bir laf etmedim' desin. Şimdi diyor ki 'Turizmin durumu ortada, o gelirleri getirmeyecek, o yüzden bitirmiyoruz'. Ulan ben 2 yıldır söylüyorum bunu sana, o zaman beni dinleme. Sen bildiğin turizmde bunu yapıyorsan, bilmediğin Galatasaray'da ne halt ediyorsun soruyorum sana. Galatasaray'ın eski başkanlarıyla beraber heyet olarak yanına gittik. 'Sayın Başkan, Florya'da Galatasaray'ın kullandığı 68 dönüm bir yer var, bunun 22 dönümü kendi arazisi, tapulu malı. 40 küsür dönümü de kiralık kullandığımız yer. Biz bu kiralık kullandığımız yeri satın alalım, TOKİ'yle sonra anlaşalım, çünkü o zaman arazinin değeri 5 katına çıkıyor. Çünkü devletin bize orayı satma taahhütü vardı. 'Merak etmeyin oranın da geliri bize ait, oranın da parasını biz alacağız, biz öyle anlaştık' dedi, sonra ortaya çıktı ki böyle bir anlaşma yok. Olamaz da. Çünkü ben kendisine 'Ağabey devlet kendi arazisinden sana rant vermez, bunu satın almamız lazım' dedim, ne oldu? Galatasaray sadece 22 dönümden 119 milyon para alacak. Sonra da bu kendini alkışlatıyor, bir takım palavralar yalanlar falan filan genel kurulda, divanda 'Bravo başarılı başkan', ne başarısı kardeşim? Gelelim spora...
Basketbolda durumumuz ne? Voleybolda durumumuz ne? Yüzmede durumumuz ne? Atletizmde durumumuz ne? Galiba judoda güzel bir sonuç almışlar çünkü zaten büyük takımlar arasında memlekette başka judo takımı yok. Tel tel dökülüyorsun her tarafta, neyin başarılı senin? Sportif A.Ş bu geldiğinde 50 milyon zararda, geçen sene 297 milyon, bu sene dernekten Sportif A.Ş'ye 80 milyona rağmen 1 ay karlı göründü şimdi tekrar zararda, sene sonunda ne zarar olacak belli değil. Dünya arazi satmışsın borcun azalmamış. Ee ağabey? Şampiyon olmazsın mühim değil, bu sene olmazsın seneye olursun. Ama Galatasaray gidiyor..."
Cumartesi oynanacak Beşiktaş-Galatasaray derbisini değerlendiren Fatih Altaylı:
"Beşiktaş maçı 34 maçtan biri, ama önemli çünkü Beşiktaş senin şampiyonlukta rakibin, gelir olarak senin üstüne çıkmış durumda. Şampiyonlar Ligi'nden aldığı paralarla bu gelir üstünlüğü uzun yıllar devam ederse sen yarışta Beşiktaş'ın gerisinde kalma ve ciddi sıkıntıya girme ihtimalin var. Binali Yıldırım da Türkiye'deki 85 veya 83 milyon insandan biri, ama Başbakan.
'Galatasaray için asıl eşik, Trabzonspor, Medipol Başakşehir ve Beşiktaş karşılaşmalarıdır. Bu üç maçın toplamından Galatasaray 3 puan zor alır' demiştim. Bu üç büyük maçtan 9 puan kaybederek çıkarsan rezillik haline gelir bu. Beşiktaş'ın Avrupa maçları hemen hemen bitmiş sayılır, bir üst tura çıkmayı garantilemiş. Fiziksel ve kafa olarak daha dinç olacak. Galatasaray'ın bir avantajı olacak. Her iki hoca da büyük maçlarda gerilim yaşayan korkan bir teknik adam, Tudor da büyük maçları kazanamayan bir adam... Orada Galatasaray açısından bir avantaj var çünkü normalde favori Beşiktaş. Beşiktaş'ta yorgunluktan mı, neden olduğunu bilmediğim bir düşüş var. Son hafta oynadıkları maçta topla oynamada büyük üstünlükleri olmasına rağmen verimlilik açısından çok ciddi sıkıntısı oldu. Cenk Tosun'da gerileme mi var ne var, açıkçası çözmek çok mümkün değil. Malatya'da Beşiktaş'ın kaleyi bulan şutu yok. Galatasaray'a göre savunması biraz daha iyi, Pepe oynarsa bu avantajdır. Üretkenlikte bir sıkıntı var.
Beşiktaş'ta Şampiyonlar Ligi maçları sonrası kafa ve fizik olarak demek ki biraz yorgun dönüyorlar. Ama bu kadar da fark olmaması gerekir, %70 topla oynuyorsun, bir pozisyon üretirsin en azından. Beşiktaş'ı her zaman kutladık burada, ligdeki 1 maçı 2 maçı kazanmaktan daha önemli olduğunu söyledik. Zaten gelire bakarsak da buradan 40 küsür milyon euro elde etmiş. 30 küsür milyon euro, 34-35 milyon euro olarak hesapladım ben, Türk spor basını da 44 milyon euro diye hesaplamış." ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı, Süper Lig'de zirve mücadelesi veren takımların son durumlarıyla ilgili olarak da:
"Fenerbahçe'nin yedek kulübesine bile gelmeyen dünya çapında bir forveti var. Van Persie idmanlara çıkıyor mu? Bir dünya para alıyor hala Fenerbahçe'den, hem yönetime hem teknik direktöre 'Nerede bu adam kardeşim' diye sormak lazım.
Beşiktaş'ın bir sıra üstte olmasını bekliyordum ben, son puan kaybını yaşamayacağını düşünüyordum. Ama Beşiktaş'tan dolayı Fenerbahçe üçüncülüğe çıktı. Ama bu çıkışını sürdürebilir mi, çok emin değilim açıkçası.
Fenerbahçe'de eksik olan coşku, bu teknik direktörde o yok. Aykut Kocaman coşkudan çok uzak bir adam. Fenerbahçe taraftarı tipik bir Akdeniz taraftarı aslında. Aykut Kocaman Fenerbahçe'yi ateşlemiyor. Bu, serseri olmak manyak olmak anlamına gelmiyor. Obradovic bir beyfendi ama bir coşkusu var. Fenerbahçe kazandı ama tatsız tuzsuz, futbol kalitesinin aşağıda olduğu bir maçtı. Fenerbahçelilerin çok sevindiklerini sanmıyorum çünkü Fenerbahçe taraftarı sıradan bir taraftar değil, her şeye kolay sevinmiyor.
Geçen sezon da bu sezon da orta saha oyuncuları çok gol attı, o yüzden santrforsuz olmak Fenerbahçe için çok da handikap değil. Ama tabii yine de bir handikap.
Mehmet Topal ve Josef de Souza oynadığı zaman Fenerbahçe daha fazla maç kazanmıyor mu? Alternatif ne? Bana onu söylesin birisi. Alternatif olmadığı zaman ne yapacaksın? Alper ile mi Souza olsun? Veya kim ile Mehmet Topal olacak? Souza bu takım için önemli bir adam. Boş bir adam değil. Ama Souza'dan verim alamamak başka bir şey. Mehmet Topal, bu takımda yere göğe konamıyordu. O kadar çok farklı yerlerde oynatıldı ki adamın da kafası karıştı. Belli ki bir mutsuzluğu var. Önlibero da oldu, stoper de oldu, belki de Kasımpaşa maçında santrfor olur. Souza bu takımda çok tartışılacak bir adam değil.
Korkum derbinin, geçen sezonki Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanan ikinci maç gibi keyifsiz bir maç olması. İki hocanın aşırı tedbirli davranması, herkesin mutsuz olması gibi bir korkum var. Eskiden en güzel maçlar Galatasaray-Beşiktaş maçları olurdu. İki takım da açık oynar, takır takır top oynanır iki takımdan biri kazanırdı. Ama keyifli maçlar olurdu. Fakat birkaç senedir, Şenol Güneş döneminde maçlar keyifli geçmiyor, iyi top da oynanmıyor. Ama dediğim gibi Beşiktaş favoridir. Hakemin kim olacağına bağlı olarak hakem mutlaka konuşulur. Derbinin hakemi Fırat Aydınus olabilir, ama zart diye uluslararası başarılı hakemimiz de olabilir, kalecinin ellediği topa penaltı çalan muazzam hakem... FIFA'yı da anlamak mümkün değil, o adama büyük maç veriyorlar. Bu hafta Hüseyin Göçek de fena maç yönetmedi. Son haftalarda hakemlerimizin çok büyük rezillikleri yok. Hakemlerin ne olacağı belli olmuyor." diyerek sözlerini noktaladı.
Senin için hazırladığımız haberler
