Fatih Altaylı: 'Kumpas yok ama büyük aptallıklar var'

Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, olaylı Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi için flaş değerlendirmelerde bulunurken Galatasaray'ın son durumunu da masaya yatırdı. 

Gündemimiz belli; olaylı Fenerbahçe- Beşiktaş derbisi... Sizce bu olaylar nasıl çözülecek? Nereden başlanmalı?

- Gündem belli değil, gündem rezalet. Spor konuşacağımız yerde kavga konuşuyoruz. Türk futbolunun, Türk sporunun gündemi bu mu olmalıydı? Ama ne yazık ki, bu oluyor. Bu olmak zorunda kalıyor. Çözüme gelince, Margaret Thatcher nasıl çözdüyse: En sert tedbirlerle. Mesela olaylı bir maçta kulübe para cezası veriyorsun. Taraftarın umurunda bile olmuyor. Ama olaylı maçta o maçta tribünde olan herkesin Passolig’ini bir sezonluk iptal et bakalım ne oluyor! Bir adli yan var olayda. 31 kişi gözaltına alınıyor, tutuklanan yok. Şenol’a o koltuk parçasını atanı cinayete teşebbüsten tutukla bakalım. Diğerlerini de “Spor teröründen” yatır içeride. Bence ‘spor terörü’ diye bir tanım getirmek lazım. Çünkü bunlar basbayağı terörist. Hem de çok tehlikeli bir terörist. Ceza yasasına ya da 6222’ye ‘spor terörü ve teröristi’ diye bir tanım getirmek lazım bence. Çünkü buralardan hiç ummadık büyüklükte olaylar patlak verebilir.

- Türkiye Futbol Federasyonu bugün kararını verecek. Sizce bu karar ne olmalı?

- Kararın ne olması gerektiğini ben bilemem. Ancak geçen hafta olaylardan sonra Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bazı kişilerle oturup konuştum. Çok sıkıntı içindeydiler. Diyarbakır’da oynanacak final öncesi böyle bir durumun ortaya çıkmasına çok üzülmüşler. Çünkü Diyarbakır’da şenlik havasında bir final planlıyorlardı. Finalin bir derbi olmasını umuyorlarmış. O olmadığı gibi bir de tüm bu olaylar federasyonda sıkıntı yaratmış. Ben de sizin gibi kararın ne olacağını, Cumhurbaşkanı’nın “Kumpas” açıklamasını sordum. Söyledikleri şu: “Kumpas var ise bu adli bir olaydır. Savcılar, Emniyet’le iş birliği yapar ve bir kumpas var ise ortaya çıkarır. Bu federasyonun işi değil. Federasyon önüne gelen dosyaya bakar. Hakem ve gözlemci raporlarını ele alır. Görüntüleri izler ve ona göre karar verir.”

- Zor bir karar olmalı?

- Ben de aynı yorumu yaptım. “Hayır” dediler. Federasyonun hemen her hafta benzer durumlarla ilgili kararlar verdiğini söylediler. Alt liglerde bu tip olaylar her hafta oluyormuş. Hem de fazlasıyla. “Oralarda hangi kriterlere bakıyorsak burada aynı şekilde değerlendireceğiz” dediler. Bana göre olması gereken Beşiktaş’ın hükmen galibiyeti gibi duruyor. Fenerbahçe’ye de birkaç maç seyircisiz oynama cezası gelir. Onu da önümüzdeki yıl oynayacağı kupa maçlarında çeker. Ama bu bana göre.

- Sizce maç devam etmeli miydi?

- Bence oynanmadığı iyi oldu. Niyesini söyleyeyim. Daha önce böyle olaylar olduğunda maç hep oynandı. Eser’in ve Hasan’ın kafasının yarıldığı maç öncesi olaylar büyüyünce ben telefonla rahmetli Canaydın’ı aradım. Daha doğrusu önce Özer Saraçoğlu’nu aradım. “Ben olsam takımı çekerim. İstersek hükmen kaybedelim ama bu rezalete göz yummayalım” dedim. Özer “Abi kararı başkan verir” dedi. Bunun üzerine Özhan Canaydın’ı aradım. “Galatasaray sahadan çekilmez” dedi. Oynadık. Sakın yanlış anlamayın Fenerbahçe’yi suçlamak için söylemiyorum ama bu rezalete boyun eğmemek lazım. Hangi statta olursa olsun. Hakemlerin buna izin vermemesi lazım. O yüzden ben maçın tatil edilmiş olmasını yaraya parmak basılması açısından olumlu buldum.

- Beşiktaş, hocalarının kafasının yarıldığını söylüyor. Sizin yorumunuz nedir?

- Şart mıdır yarılması veya kanaması. Kansız olunca sorun yok mu? Hakem raporunu okudum. Raporda hakem “Şenol Güneş’in kafası yarılınca ve kanayınca maçı tatil ettim” demiyor ki. Şenol Güneş’e madde isabet etti. İkincisinde tatil ettim diyor. Aykut Kocaman da ikinci kez düşüşünde Şenol Güneş’e su şişesi geldiğini söylüyor zaten. Bunlar yeterli değil mi o maçın oynanmaması için? Ne bu karpuz mu alıyoruz, kan çıkmazsa para yok mu?

- Bu yaşananlarla ilgili kafanızda soru işaretleri var mı? Varsa nelerdir?

- Benim kafamdaki soru şu: Bir taraftar grubu, 1 kişi veya 1000 kişi fark etmez, nasıl bu kadar aptal, şuursuz ya da kötü niyetli olabilir. Fenerbahçe finale daha yakın. Rakip 10 kişi kalmış ve sen hala sahaya bir şeyler atıp takımını yakıyorsun. Bu taraftar tipiyle tüm takımların mücadele etmesi lazım. Her kulüpte bu taraftar türü var.

- Kumpas olabilir mi?

- Zannetmiyorum. Kumpas yok ama büyük aptallıklar var. Beşiktaş yedek kulübesi mesela. Yahu taraftarla niye muhatap oluyorsun, niye kavga ediyorsun, ne işin var? Zaten gergin ortam niye daha da geriyorsun. Tolga gibi tecrübeli bir adam niye böyle yapıyor? De ki, Tolga tahrik oldu ve tahrik etmek için yapıyor, taraftar güruhu ne yapmak istiyor? Avantaj sende. Bırak maç oynansın. Hiç olmamış bir şey değil ki, kumpas olsun. Çözmek zor değil. Baksınlar bakalım o adamlar daha önce maçlara gelmişler mi, kombineleri var mı? Gerçekten taraftar mı, birbirleriyle hangi bağlantıları var. Bugünün teknolojisi ve e-bilet sayesinde bunu görmek kolay. Zaten savcılık da bunu araştırmış ve bir kumpas bulamamış diye okudum dün.

- Şenol Güneş ve Aykut Kocaman konu ile ilgili açıklamalarda bulundular. İki teknik adamın konuşmalarını nasıl yorumlayacaksınız?

- Hala akıllanmamışlar. Tırmandır da tırmandır. Nereye kadar. İkisi de de cümlelerine iyi başlıyor ama sonunda öfkelerine yenik düşüyorlar. Sonra da basını suçluyorlar. Söylemediğiniz bir şeyi yazmıyor ki basın.

- Fenerbahçe ve Beşiktaş arasındaki artık her maçta olay çıkması herkesi sıktı. Sürekli kavga var. Bu konu ile ilgili yorumunuz nedir?

- Hatırlarsanız bir yıldır burada ve televizyonda Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın gerilim yaratarak Galatasaray- Fenerbahçe rekabetinin yerine Beşiktaş’ı koymak istediğini söylüyordum. Orman sürekli olarak iki kulübe de sataştı. Galatasaray’dan umduğunu bulamadı ama Fenerbahçe’de buldu. Karşılıklı atışmalar, germeler sürdü. Fenerbahçe yönetimi buna uymadı ama Şenol Güneş ve Aykut Kocaman, Orman’ın yarattığı havadan etkilenip birbirlerine girdiler. Sonunda bu duruma gelindi. Ben Fikret Orman’ın bu durumdan memnun olduğunu düşünüyorum açıkçası.

- Neredeyse bir haftadır tartışma devam ediyor. Kısa özet yaparsanız siz olayları nasıl yorumluyorsunuz?

- Bu yabancı olduğumuz bir durum değil ne yazık ki! 2000 yılında Galatasaray Futbol Takımı oyuncuları, Fenerbahçe Stadı’nın soyunma odası koridorlarında tartaklandılar. Bir sonraki sene Galatasaray, Fenerbahçe Stadı’na yanında noterle ve çok yoğun tedbirlerle gitti. Soyunma odası koridorlarında olay olmadı ama sahaya yabancı madde yağdı. Maç öncesi sahaya bakmak için çıktığımda benim de kafama plastik su bardağı geldi. Asıl felaket bir sonraki yıl Canaydın döneminde oldu. Fenerbahçe Stadı’nda Eser’in ve Hasan Şaş’ın kafası yarıldı. Büyük olaylar çıktı ama maç tamamlandı. Galatasaray yenildi. Ardından Galatasaray’a konuk geldi Fenerbahçe ve hiç görülmedik derecede olaylar oldu. Galatasaraylı taraftarlar neredeyse bütün stadı sahaya attılar. Koltuklar sahaya yığıldı. Tribünler ateşe verildi. Galatasaray ağır bir ceza aldı. Daha sonra Olimpiyat Stadı’nda Beşiktaşlı bir grup sahaya indi. Büyük olaylar çıktı. ‘1453’ diye bir Beşiktaşlı gruptu. Adı daha önce duyulmamıştı, daha sonra da duyulmadı. Bu rezillik neredeyse vakayı adiye haline geldi. Bu olay da benzer bir durum. Kanıksamıştık bunları. Normal geliyordu. İlk kez maç yarım kalınca garibimize gitti.

- Fenerbahçe kanadı, Beşiktaş’ın maçın ikinci yarısına provokasyon planları ile çıktığını iddia ediyor. Sizce böyle bir şey olabilir mi?

- Elimde delil olmadan bunu söyleyemem. Hiçbir fikrim yok bu konuda. Ama de ki, haklılar. Uymayacaksın kardeşim. Sen Şenol Güneş’e bir şey atmazsan o da kendini yere atmaz. Sen futbolculara yağmur gibi çakmak, para, anahtar yağdırma, onların provokasyon girişimi başarısız olsun. Ki zaten futbolcular fazla bir şey de yapmadı. Quaresma mesela kornerlerde taraftarla hiç atışmadı, muhatap olmadı.

- Lige dönersek. Bu hafta için yorumunuzu alalım. Galatasaray ile Beşiktaş tam bir finale çıkacak. Görüşünüz nedir?

- Normalde Beşiktaş’ın rahat kazanması lazım gelen bir maç. Son haftalarda oynadıkları futbollara bakarsak... Ama öyle olmayacak muhtemelen. Çünkü Galatasaray paçası sıkıştı mı iyi oynamayı beceriyor. Bakınız Başakşehir maçı. Güzel bir maç bekliyorum açıkçası. İki taraf da kazanmak zorunda... Galatasaray yenilirse muhtemelen ligi 3. bitirir.

- Galatasaray’ı, Alanya karşısında nasıl buldunuz?

- Berbat. 15 dakikada 2 gol bul, sonra 2 gol ye. Sonra zor bela maçı kazan. Ancak spor basınının Galatasaray’ın lehine bir pozisyonu sezon boyunca yapılmış tek hakem hatası gibi ele almasını da unutmuyorum. Üstelik de ofsaytsa da, değilse de çok net, çok bariz bir durum olmamasına rağmen. Bu arada bir şey eklemek isterim sorunuzdan bağımsız. Hasan Şaş’ın sevincine, hiçbir yorum yapmadan yorumcu sıfatını alan biri “Böyle hocalık mı olur?” gibisinden bir eleştiri getirmiş. Saçmalamış. Hasan Şaş, Galatasaray’da kaybolan bir ruhu simgeliyor. O ruhu geri getiriyor. Mustafa Denizli, Galatasaray’ın başına geldiğinde kendisine “Hasas Şaş’ı kendine yardımcı al” diye tavsiye etmiştim. Çünkü Galatasaray’ın Hasan’ın getireceği neşeye ve ruha ihtiyacı vardı. Gördüğüm kadarıyla getirmiş de.