Fatih Altaylı: Fenerliler'in yetenekleri sınırlı!

25.10.2017 - 10:33 | Son Güncellenme: 25.10.2017 - 10:33

Fatih Altaylı: Fenerliler'in yetenekleri sınırlı!

Fatih Altaylı, Galatasaray - Fenerbahçe derbisine damgasını vuran Cüneyt Çakır'ın hakem performansını Habertürk'te değerlendirdi: "Bizim meslek gibi, hakemlik de kendini sevdirme işi değildir. Cüneyt Çakır’a saygı duyulmuyor, dert etmesi gereken bu. Çakır devri Türkiye’de uzun zaman önce bitti."

- Derbiyle başlıyoruz... Hakem çok konuşuldu. Artık bu ülkede Cüneyt Çakır devrinin bittiğini düşünüyor musunuz? Sizce Çakır, ‘Beni niye kimse sevmiyor’ diye düşünüyor mudur?

Beni niye kimse sevmiyor diye düşünmek yanlış bir düşünce tarzıdır. Bazı işler vardır ki, kendini sevdirme işi değildir. Bizim meslek gibi. Ama işini iyi yaparsın ve sevilmesen de saygı kazanırsın. Çakır’a saygı duyulmuyor, dert etmesi gereken bu. Çünkü senin en uluslararası hakemin bu adam ve lig maçlarında hep dökülüyor. Cüneyt Çakır’ın devri Türkiye’de uzun zaman önce bitti. Zaten yüz ifadesi de kendisinin de bu durumun farkında olduğunu gösteriyor.

- Siz Fenerbahçe ile oynarken rakibin sakin kalması gerektiğini belirtmiştiniz. Ama görüldü ki yine olamadılar. Başta Tudor ve yardımcısı Ayhan Akman olmak üzere bir gerginlik vardı. Kırmızı gören Belhanda da agresifti. Gomis bile kalkıp geldi uyardı. Nasıl yorumluyorsunuz?

Galatasaray, Fenerbahçe maçlarında camia olarak geriliyor. Oysa sakin kaldıkları zaman Fenerbahçe karşısında daha başarılı oluyorlar fakat Galatasaray’da son 15-16 yıldır Fenerbahçe’ye karşı bir panik havası oluyor. Bu havanın olmadığı tek maç vardı onu da kazandık. Gerilen kaybediyor. Mesela Galatasaray’ın, Saracoğlu’nda şampiyon olduğu gün aynı gerilim Fenerbahçe’de vardı ve kazansa şampiyon olacağı maçı berabere tamamladı. Belhanda’nın durumu ayrı bir vaka. Bu çocuk haftalardır bir halt oynamıyor ama takımdaki yerini koruyor. Belhanda’nın fütursuzluğu Selçuk’ta olduğu zaman tribün kızıyor ama Belhanda’ya şimdilik bir hoşgörü var. Fakat uzun sürmez. Tudor teknik direktör olsa, Belhanda’yı birkaç hafta yedeğe çeker, ‘kendine gel’ mesajı verir. Alırsa tabii. Yerine de Selçuk’u oynatır. Ama Tudor da bu işlerden anlamadığı için Belhanda hiçbir şey yapmadan, maç başına bir iki işe yaramaz şık hareketle iyi idare ediyor. Bu maçta ise atılmak için her şeyi yaptı. İlk yarının ortalarında bir yerde bizim Galatasaraylı arkadaşlarımla kurduğumuz Whatsapp grubunda Belhanda’nın kırmızı karta koştuğunu yazmışız. Bunu biz görüyoruz Tudor görmüyor. Üstelik de kötü oynuyor adam. Çıkarsa vaktinde ve yerine Selçuk’u alsa, hadi Selçuk’u istemedin, oraya Feghouli’yi çekip Rodrigues’i alsa sorun çıkmayacak. Belhanda kötü oynuyor ve bu yüzden de geriliyor bence.

- Aykut hocanın, Türk Telekom’a farkı 5 puana indirmek için değil, fark 11 puana çıkmasın diye geldiği düşüncesi hakim. ‘Eğer öyle olsaydı Belhanda’nın kırmızı kartından sonra maçı almak için hamlede bulunurdu’ deniyor. Siz ne diyorsunuz?

Kesinlikle katılıyorum. Tudor da 5 puana inmesin, fark 8’de kalsın diye çıkmıştı sahaya. Benim sezon başından beri söylediğim bir şey var. Galatasaray’ın oynayabileceği tek oyun tarzı baskılı, saldırgan, rakibi şaşırtıp boğan futbol. Bunun dışına çıkarsa çuvallar. Eski futboluna döner. Tudor bu kez Galatasaray’ı dizginlemeye kalkıştı. Hal böyle olunca sezon başından gol atmadığı maç olmayan Galatasaray, ilk kez golsüz maç bitirdi. Keza sezon başından beri her takımdan gol yiyen Fenerbahçe ligin en çok ve en rahat gol atan takımından gol yemeden maçı tamamladı.

- Aykut Kocaman’ın, derbide Valbuena ve Janssen’i, Tudor’un da Gomis’i çıkarmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kocaman’ınki peş peşe iki aptalca değişiklik. Fener sazı eline alacak diyorsun, en iyi saz çalan dışarı. Tudor’u bilmem ama bana ‘Fenerbahçe’den biri çıksın da maç berabere bitsin’ diye sorsanız, ben ‘Valbuena çıksın’ isterdim. Sağ olsun Aykut Kocaman onu çıkardı. Sonra da televizyona çıkıp ‘Galatasaray 10 kişi kaldıktan sonra baskı kurmayı beceremedik’ diyor. Valbuena’yı ve Janssen’i çıkarırsan tabii ki beceremezsin. Halbuki Giuliano’yu çıkarıp Alper’i soksa maç başka türlü biterdi. Tudor’un, Gomis’i çıkarması ise süzme salaklık. Bir şey yapacaksa o yapacak, Eren ne yapabilir ki! Orta yapıyorsun da vuramayan mı var? Eren topu alıp da ileride mi tutacak. Şimdiye kadar yapamadığı ne varsa onu mu yapacaktı. Bu kadar hatalı değişikliği zaten ye Tudor yapar ya Kocaman.

- Maç yazınızda zaten yazmışsınız. Tudor’un gereksiz cesaret gösterdiği düşünülüyor? Aşırı bir özgüven mi oluştu?

Ben ortalıkta cesur birini göremedim. Benim gördüğüm şudur, her iki takım da maça gereğinden fazla konsantre olmuşlardı ama kazanmaya konsantre olamamışlardı. İki takımın da hocalarının beraberliğe oynadığını düşünüyorum.


- İki takımın kadrosunu değerlendirdiğinizde hangisi daha iyi?

Galatasaray’ın kadrosu, Fenerbahçe’den iyi. Fenerbahçe’deki oyuncuların önemli bir bölümünün yetenekleri çok sınırlı. Adam adam baktığınız zaman Galatasaray daha iyi takım.

- En çok kimi beğendiniz her iki takımda?...

Galatasaray’dan kimseyi beğenmedim. İlle birini beğen derseniz Denayer ve biraz da Mariano derim. Fenerbahçe’den ise Kameni ve Josef. Kocaman biraz daha iyi bir hoca olsaydı ve bu kadar korkmasaydı, Ozan ve Josef, Galatasaray’ı perişan edebilirdi.

- Koreografi için neler söyleyeceksiniz?

Vallahi işin içinde ultrAslan olduğu zaman benim Galatasaray’ı savunacak halim kalmıyor aslında. Çünkü bu taraftar grubunun Galatasaray’a yakışır bir grup olduğunu düşünmüyorum ama benim kafamdaki Galatasaray’a. Ne tribüne astıkları sloganlar beni ifade ediyor ne de bunların sözcüsü olduğunu söyleyenlerin tavır, tutum ve açıklamaları. Doğrusu ben koreografinin FETÖ ile bağlantılı bir şey olduğunu zannetmiyorum çünkü geçen yıl sonunda yapılmış bir şey bu. O sırada Fenerbahçe’de taraftar grupları “Ayağa kalk Fenerbahçe” diye bir kampanya yürütüyordu ve bunun için hazırladıkları klipte Rocky Balboa’nın sözleri ve filmindeki seslendirmesi kullanılıyordu. Ben bu koreografinin ona yanıt olduğunu düşünüyorum. Ama açıkçası ultrAslan gibi tanımadığım, bilmediğim bir gruba da kefil olacak halim yok. Ne yaparlar, ne yerler, ne içerler bilmem. Yönetiminde FETÖ’cü var mıdır dersen tanıdığım isimler arasında olmadığını bilirim. Ama Cumhurbaşkanı’nın yaverlerine kadar sızan FETÖ’nün, Galatasaray’ın profesyonel kadrosu ya da taraftar gruplarına sızıp sızmadığını, taraftar gruplarını kontrol edip etmediğini bilemem. Ya da buralardaki adamların menfaat karşılığı neler yapıp neler yapmadıklarını çözmek benim işim değil. Galatasaray yönetimleri ve kongresi FETÖ’ye asla prim vermez, yanından geçmez onu bilirim.

Galatasaray’ın 2. başkanı olarak oyuncular arasındaki bu örgütlenmeyi dağıttığım için o dönemde el ele olan muhafazakar görünümlü medyanın hedefi olduğumu da bilirim.

- Şenol Güneş’ten sonra bir de Caner’in küfürleri ekrana yansıdı. Ve hakem bir metreden kafasını çevirip bakmadı bile. Görüntülerden ağız okumaya ceza verilmiyor. Siz bu olay için ne söyleyeceksiniz?

Caner’in özel hayatındaki fırtınaların futboluna ve sinirine yansımaması mümkün değildi. Ve yansıyor. Hakemlerin çifte standardı gözler önünde yaşanıyor. Şenol Güneş ceza aldı. Caner açıkça küfrediyor, beIN Sports bile sansürlemek zorunda kalıyor, ceza olmazsa yazık olur. Bence Caner’in ciddi bir psikiyatrik terapiye ihtiyacı var.

- Beşiktaş ligde yine durdu. Başakşehir maçında kötüydü. Eğer böyle giderse ligde toparlayamayacak gibi...

Daha önce söyledim; Monaco’yu, Monaco’da yenip, dönüp gelip Türkiye ligine konsantre olmak Beşiktaş’ı zorluyor. Şampiyonlar Ligi’nde başarılı oldukları sürece bence bir mahzuru yok. Yönetici olsam Şampiyonlar Ligi’nde doludizgin giden takımım Türkiye liginde zirvede değil diye kızmam. Ligi ilk 2’de bitirip Avrupa’da başarılı olmaları benim için yeterlidir.

Senin için hazırladığımız haberler