Erdal Torunoğulları: 'Fikret Orman ile aynı masaya oturmam!'

Beşiktaş’ın dış ilişkilerden sorumlu eski yöneticisi Erdal Torunoğulları, TGRT Haber’de salı geceleri Sabri Ugan’ın sunumuyla yayınlanan Maç Yeni Başlıyor programına önemli açıklamalar yaptı.

Ahmet Nur Çebi ile birlikte Beşiktaş yönetimine talip olma süreçlerine dair çarpıcı ifadeler kullanan Torunoğulları, Galatasaray derbisine hakemleri ve ezeli rakiplerine de sert ithamlarda bulundu.

İşte Torunoğulları’nın futbol gündemini  sarsacak o sözleri:

Derbinin hakemi Bülent Yıldırım iyi niyetli değildi. Bunun altını çizerek söylüyorum. VAR Sistemi onların işlerini kolaylaştırıyor ama Bülent Yıldırım ona da gerek duymadı. VAR’ın başında Cüneyt Çakır, sahada da Bülent Yıldırım’la zaten Beşiktaş’ın kazanma ihtimali yoktu. Anlamsız kararlarla maçın sonucuna etki edildi. Bunda, bir hafta önceden yapılan çalışmaların etkisi vardı. Galatasaray yönetimi çok iyi çalıştı! Hakemleri baskı altına aldı. Bizimkiler de maalesef Galatasaray’ın algı operasyonuna kayıtsız kaldı ve sonuç buraya geldi.

Galatasaray’ın Bülent Yıldırım’dan memnun olmamaları mümkün değil zaten. Galatasaray bu işi iyi beceriyor! Haklarını vermek gerekiyor, iyi beceriyorlar. Keşke futbolla olsaydı, hakeme gerek duyulmadan olsaydı. Hakem Beşiktaş’ı resmen taca attı. Fatih Terim’in etkisi var. Hakeme karşı daima bir gideri vardır, hepimizin gördüğü şeyler. Keşke biz bugün, Galatasaray’ın oynadığı futbolla Beşiktaş’ı yendiğini konuşsaydık. Hak edeni tebrik etseydik, şu an tebrik etme şansımız yok. 

Biz ‘şerefli ikinciliklerimizi’ hep Galatasaray ile yaşadık. Nedense hep Galatasaray’a denk geldi. O zaman sen de hafta içinde iyi çalışacaksın! Yönetim olarak çalışacaksın ve en azından haksızlığı önlemek adına o baskıyı kuracaksın. Yönetim biraz kayıtsız kaldı. Maalesef ülkemizde bağırmadığın sürece olmuyor bu işler. 

Ahmet Nur Çebi dostumuz, arkadaşımız. Yıllardır görüşüyoruz. Doğrudur, yönetime talip olma bakımından Ahmey bey ile bir çalışmamız oldu. Olacaktır da! Ahmet beyin, başkana bir sözü vardı, Fikret bey başkan adayı olduğunda kendisinin aday olmayacağına dair. Fikret beyin de Ahmet beye ve camiaya, 3 dönem görev yapacağına dair sözü vardı. Tüzükte de öyledir. Ahmet bey sözünde durdu, inşallah Fikret bey de sözünde duru. Tüzükte var ama bir bakarsın tüzük değişikliğine giderler.

Beşiktaş son yıllarda büyük gelir elde etti. Ama bir yandan da borçlar arttı. Taraftarın eleştirmesi normal. Galiba Fikret bey, buna yeterli açıklama yapmadı. Yeterli açıklama yaparsa, taraftar bir daha o soruyu sormaz. Biz Fikret bey ile 2015 yılına kadar çok iyi çalıştık, daha sonra çevresiyle, benim tabirimle yancıların etkisinde kalarak tercih yaptı. Allah yolunu açık etsin. Artık aynı masada olmamız söz konusu olmaz. 2015 yılına kadar ödenen maaşlar 38 milyon eurolardaydı. Sonra geçen sezon 92 milyon euroya kadar çıktı. 

Ben, 2014 yılında PSV’nin altyapı sisteminden U-21 takımı teknik direktörü Darije Kalezic’i getirdim. Ümraniye’de ön görüşme yaptık. Bize sunum yaptı. Henüz para konuşmamıştık. Çalışacağı tesisi görmek istediğini söyledi. Önce yemek yiyelim dedik. Önce tesisi görmek istediğini söyledi. Kafasından geçenleri anlıyordum ama o anda benim işime gelmiyordu. Kalktık ve Fulya’ya geldik. Tesise girmedi. Şehrin içindeki tek sahayı uzaktan görünce, “Sizin altyapınızın altyapısı yok. Kariyerimi riske atamam. Dost kalalım” dedi ve gitti. Şu anda Avustralya futbolunun yapılanması için çalışıyor. Kulüplerin çoğu aynı durumda. Herşeyi devletten beklemeyelim, altyapı işine acilen eğilelim. Yoksa kulüpler batacak.

Türkiye’de futbol direktörü gitmez. Biz de Önder Özen’i getirdik olmadı. Bu, Önder Özen’in yetersizliğinden değildi. Bence gayet de yeterli birisi. Ama buradaki futbol kültürü bu sisteme uymaz. Bizim sıkıntılarımız farklı. Kulüpleri denetleyen sistemimiz yok. Hollanda’da kulüpler iki kere denetlenir. Birisini federasyon, diğerini bağımsız bir kuruluş yapar. İkisi örtüşmüyorsa lisans verilmez. Örneğin Beşiktaş’ta seçime girdik, kazandık. Mevcut yönetim elini kolunu sallayıp gidecek. Geride bıraktığı bütün sorunlar yeni yönetime kalacak. Hesap verilmeli. Yasal süreci olmalı. Böyle olursa, Tük futbolunu kötü niyetli yöneticilerden temizler ve başka ilişkilerden kurtarırsın. 

Beşiktaş bizim hayalimizdir. Biz Beşiktaş’tan hiçbir zaman vazgeçmedik. Şu an o dönem değildir. Mevcut yönetim maden aday, inşallah başarılı olurlar. Ama başarısız olurlarsa, gitmek istedikleri zaman lütfen şu hesabı da ödesinler. Bu ben de olabilirim, başkası da. 1 yıl önceki bütçemiz 92 milyon euroydu. Niye verildi?