Emre Belözoğlu'ndan çarpıcı açıklamalar

15.10.2019 - 17:05 | Son Güncellenme: 15.10.2019 - 14:11

Fenerbahçe’nin kaptanı Emre Belözoğlu çok özel bir röportaj verdi.

İşte o röportajdan öne çıkanlar...

Yurt dışında kalabilirdim

“8 sene kaldım yurt dışında. Hayalimin çok ötesinde bir futbol hayatım oldu ama şimdi baktığımda yurt dışında daha uzun süreli, verimli ve istikrarlı bir kariyerim olabilirdi. Evlilik kararım ve ülke özlemim dönmemde etkili oldu. Tabii bir de çok sakatlık yaşadım yurt dışında oynarken. Kararımda bunun da etkisi var. Şunu öncelikle söylemek isterim ki; Türkiye dünyanın en güzel ülkesi, İstanbul dünyanın en güzel şehri bana göre.”

Kız çocuklarıyla daha ‘baba’ oldum

İlk çocuğum 2-3 yaşına geldiğinde baba olduğumu daha net hissettim. Yaşamım kamplarda geçtiği için çocuklarla çok ilgilenemedim. Eşim (Tuğba Belözoğlu) onlarla çok ilgileniyor. Ömer’den sonra iki kızım daha oldu. Aslında kız çocukları beni biraz daha baba yaptı diyebilirim.

Her Türk harekâtı desteklemeli

Ben yurt dışında oynadığım zamanlarda hep ülkemi temsil etmeye çalıştım. Uzun süre kalmama rağmen oralarda hiç yatırım yapmadım. Tüm yatırımımı Türkiye’ye yaptım. Ülke sevgisi ailemden geliyor. Çocuklarımı da böyle yetiştiriyorum. Devletimize, bayrağımıza her zaman sahip çıkmamız gerekiyor. Askerimize de öyle. Barış Pınarı Harekâtı’nda canla başla mücadele veriyor Mehmetçiğimiz. Buradan şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Devletimiz, ülkemizi korumak için bu harekâtı başlattı. Her Türk vatandaşının da bu harekâtı desteklemesi ve askerimiz için dua etmesi gerekiyor.

FETÖ konusunda vicdanım rahat

3 Temmuz sürecini bahane ederek de kimse beni vurmaya çalışmasın. 3 Temmuz sürecinde ben hedef alındım. Vatan Caddesi’ne polis eşliğinde savcılığa gidip ifade veren tek futbolcu bendim. Fenerbahçe’ye kuş tüyü kadar zararım olsa zaten bir saniye durmam kulüpte. (FETÖ soruşturmasında hakkında takipsizlik kararı verilmesiyle ilgili olarak) İlk ve son kez size konuşacağım. Türkiye bir hukuk devleti ve devletin belli kademelerinin benim hakkımda böyle bir araştırma yapması çok normal. Takipsizlik kararının insanların benim hakkımda bazı şeyleri düşünmesini de ortadan kaldırmış olduğunu düşünüyorum. Devletim, milletim ve ailem gelir benim sıralamamda. FETÖ başta olmak üzere hiçbir terör örgütüyle bağlantım yok, olamaz da. O yüzden bu konuda vicdanım çok rahat.

Futbolun kıymetini geç anladım

Hayatımın merkezinde ailem ve futbol var. Futbolun kıymetini ve değerini biliyorum. Aslında futbolun değerini biraz geç anladım. 26 yaşında farkına vardım ne kadar değerli bir iş yaptığımın. Herkes hayal ettiği mesleği yapamıyor ya da o imkanlar eline geldiğinde kıymetini bilemiyor. Ben de böyle dönemler yaşadım. Allah’ın bana verdiği bu nimetin geç de olsa farkına vardım. Çok şanslıyım.

Başarılı olmanın sırrı...

Yaşadığım büyük sakatlıklar mesleğime daha çok sarılmama neden oldu. Evlilik, çocuk gibi sorumluluklar da farkındalığımı artırdı. Hatalarım da, doğrularım da sahanın içinde oldu. Hiç sahanın dışına çıkmadım. Böyle olması da ilerleyen yaşıma rağmen hâlâ yüksek seviyede oynamamı sağlıyor. Mesleğine sahip çıkan sporculara hep büyük saygı duyuyorum. Gençlere de mesleklerine sahip çıkmalarını ve kendilerini geliştirmelerini tavsiye ediyorum. Çok çalışmak ve disiplinli olmak başarı için çok önemli.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sporcunun yanında

Geçmişe göre daha fazla oyuncumuz yurt dışına gidiyor. Bu, Türk futbolu adına önemli. Kulüpler bakımından ise maddi açıdan Avrupa ile makas çok açıldı. Bunda kulüplerimizin geçmişte doğru yönetilmemesinin payının olduğunu düşünüyorum. Devletimiz büyük takımlara çok destek oluyor şu anda. Devlet desteği olmasa büyük kulüpler ayakta durmakta zorlanırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok teşekkür ederim. Hep sporun ve sporcunun yanında yer alıyor. Bu anlamda şanslıyız. Umarım kulüplerimiz bu desteği doğru değerlendirir. Doğru yönetim ve futbolcu yapılanmasıyla Avrupa ile aramızdaki makası kapatırız.

Önemli olan futbol oynamaktı

Ben babadan Fenerbahçe taraftarıyım. Benim için önemli olan futbol oynamaktı. Galatasaray alt yapısında yetiştim, çok şey öğrendim. 1996-2000 arasında büyük başarılar kazandık. 8 sene yurt dışına gittim, dönüşümde de Fenerbahçe’den teklif gelince kabul ettim. Hem camianın, hem de taraftarın bana sevgisini görünce de ‘Ne kadar doğru bir karar vermişim’ diyorum. Fenerbahçe formasını yürekten giyiyorum.

Mükemmelliyetçi biriyim

3-4 senedir bana futbolu ne zaman bırakacağımı soruyorlar. Ben de hep ‘Bu son senem’ diyorum. Artık yaşım 40’a yaklaştı. Bu yaşlarda oynamak gerçekten kolay değil. Hele bu mevkide oynamak... Performans verebilmek çok önemli saha içinde. Ben de mükemmelliyetçi biriyim. Eğer performans eksikliğimi görürsem bunun kırgınlığını yaşayabilirim. O yüzden bazı şeyleri zirvede bırakmak gerekiyor. Bu sezonu hem Fenerbahçe’de şampiyonluk yaşayıp, hem de Milli Takım’ın büyük başarılar kazanmasıyla bitirerek güzel bir final yapmak istiyorum futbol hayatıma.

Ben almadım, bana verdiler!

İlkokula giderken bana sınıf başkanlığı, ortaokulda futbol oynarken kaptanlığı vermişlerdi. Galatasaray’da da, yurtdışında oynadığım takımlarda da bana kaptanlık vermişlerdi. Hiçbir şeyi kendim almadım, bana verdiler! Aslında birçok oyuncudan daha sakin olmam gereken yerlerde agresif olabiliyorum. Bu konuda özeleştiri yapıyorum. Bu benim mağlubiyete, haksızlığa karşı tahammülsüzlüğümden kaynaklanıyor.

Senin için hazırladığımız haberler