Emre Belözoğlu mu, Selçuk İnan mı?

Türk futbolunda birçok futbolcu tarih boyunca birbiriyle kıyaslanmıştır. Ezeli rakip olan kulüpler, kendi efsanelerini de hep birbiriyle yarıştırmıştır. Ama futbol “Zevkler ve renkler” kadar olmasa da nispeten görece bir olaydır. En azından “İyi futbolcu” kavramı kişiden kişiye, izleyenden izleyene değişir. 

BURHAN CAN TERZİ

Lefter mi, Metin Oktay mı? Hagi mi, Alex mi? Feyyaz mı, Aykut mu? Sergen mi, Oğuz mu? Ünal mı, Aykut mu? Bu soruları, kıyasları çoğaltabiliriz... Son moda ise Emre Belözoğlu mu, Selçuk İnan mı sorusu... Geçtiğimiz günlerde bu soru bir hayli konuşuldu, fikirler ortaya kondu... Haydi şimdi bu soruyu beraber inceleyelim...

Emre Belözoğlu 1980’de dünyaya geldi. Zeytinburnu sokaklarında top koştururken, Galatasaray tarafından keşfedilmesi de zor olmadı. Sarı-kırmızılı kulübün altyapısına adeta bir yıldız olarak giriş yapan Emre, çoktan Maradona ünvanını almıştı. 15 yaşındaki Emre ile 1995’te profesyonel sözleşme imzalanırken, kariyerine zirveden başlıyor. 1996’da Galatasaray’ın başına geçen Fatih Terim, 4 sene sürecek muhteşem dönemde genç Emre’yi henüz 16 yaşındayken Ali Sami Yen’e çıkarıyor. Ve zaten gerisi geliyor. 2000 yılına gelindiğinde Emre’nin elinde UEFA Kupası yükselirken, Emre’den 5 yıl sonra Hatay’da dünyaya gelen Selçuk da ülkemizin köklü ve mütevazı kulüplerinden Çanakkale Dardanel tarafından keşfediliyor. Selçuk, o yıl ilk profesyonel imzasını atıyor. 2000’den sonra bir dünya yıldızı olarak gösterilen Emre, İtalya’nın dev ekibi Inter’in yolunu tutarken, Selçuk ilk profesyonel maçına 2002 yılında çıkıyor. Emre zirveden başlamıştı demiştik ya Selçuk ağır ağır çıkıyor merdivenleri... Emre’nin UEFA’yı kaldırdığı yaşta Selçuk ancak Süper Lig’i bulabiliyor. Yani uzun lafı kısası kariyer çizgileri çok farklı, çok başka ilerliyor. Şimdi gelelim kıyasa.

Bu ikili ilk defa 2008-09 sezonunda karşıya geldi. Emre Fenerbahçe, Selçuk Trabzonspor forması giyiyordu. Bu maç 0-0 sona erdi. Bu maçtan sonra ikili 22 defa daha karşılaştı. Toplamda 23 kez kozlarını paylaşan Selçuk ve Emre’den kimin birbirine karşı daha çok galibiyeti olduğu merak ediliyordur. 23 karşılaşmada Emre’nin takımları 10 defa sahadan galibiyetle ayrılırken, Selçuk’un takımları 7 kez sahadan mutlu ayrıldı. 6 maçta ise sahada kazanan olmadı. Söz konusu 23 maçta Selçuk 4 asist yapıp 1 gol kaydederken, Emre 1 gol atıp 2 asist yaptı.

Hiç şüphesiz Emre’nin uluslararası bir kariyeri var. İtalya’nın yanı sıra İngiltere ve İspanya’da da önemli işler yaptı. Selçuk’un tüm kariyeri yurt içinde geçti. Tabii Selçuk büyük takımlar tarafından daha önce keşfedilse kariyer çizgisi farklı olabilirdi. Neyse biz incelememize devam edelim. Selçuk İnan kulüp kariyerinde şu ana kadar 518 resmi maçta forma giydi. Selçuk toplamda 77 gol atıp 103 asist yaptı. Emre Belözoğlu ise 692 maçta 71 gol atıp 80 asist yaptı.

İki oyuncu Milli Takım’da da unutulmaz performanslara imza attı. Emre Belözoğlu Dünya Kupası’nda ülkemize 3’üncülük zaferini yaşatan kadroda yer alan oyunculardan biriydi. Emre sadece yer almakla kalmadı ve Kosta Rika maçında hafızalardan silinmesi mümkün olmayan bir gol kaydetti. Bu golden 13 yıl sonra Türkiye Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne kalmak için İzlanda’yı yermek zorundaydı ve dakikalar 89’u gösterirken serbest vuruşta topun başına geçen Selçuk sonrasında kült haline gelecek golü atıp tüm Türkiye’yi ayağa kaldıracaktı.

Emre Belözoğlu’nun kariyerinde 18 kupası var. Bu 18 kupadan 1’i UEFA Kupası, 2’si ise Avrupa Süper Kupası. Selçuk İnan’ın ise 16 kupası bulunuyor. Ancak kaderin cilvesi bu ya Selçuk Galatasaray kaptanı ve efsanesi olurken şu an Fenerbahçe kaptanı olan ve efsanesi olan Emre Belözoğlu Süper Lig’de yaşadığı 6 şampiyonluktan 4’ünü Galatasaray formasıyla yaşadı. Emre’nin kariyerindeki 18 kupadan 9’unı sarı-kırmızılı formayla elde ederken 6’sını kaptanı olduğu Fenerbahçe’yle kaldırdı. Selçuk ise 16 kupanın 14’ünü Galatasaray ile 2’sini Trabzonspor ile kazandı. Şu an biri 35 biri 40’ına merdiven dayayan iki futbolcu kalan 8 haftada belki de son defa sahne alacaklar. Kimin daha iyi olduğu kişiye göre değişir de Türk futboluna vurdukları damgayı kimse tartışmayacaktır...