Elvis Manu: "Tedirginlik vardı ama..."

22.07.2017 - 11:56 | Son Güncellenme: 22.07.2017 - 11:56

Gençlerbirliği’nin yeni transferlerinden Elvis Manu Hollanda kampında, kulüp web sitesi için gerçekleştirilen röportajda geçirdiği uyum sürecini ve gelecek sezon hedeflerine dair açıklama yaptı.

Antrenmanlarda neşeli tavırları ile dikkat çeken Hollandalı oyuncu, yeni bir takıma gelmenin tedirginliğini kısa sürede atlattığını söyledi. Gerek hazırlık maçlarında gerekse antrenmanlarda Hollandalı futbolseverlerin ilgisiyle karşılaşan Manu; “Yeni bir kulüp, yeni bir ülke, yeni bir dil. Tedirginlik vardı ama burada harika insanlar var. Beni hemen aralarına dahil ettiler. Hızlı bir şekilde adaptasyon sürecini geçiriyorum. Tüm arkadaşlarıma minnettarım bu konuda. Ayrıca kampın benim ülkemde olması benim için büyük avantaj. Bu sürecin adaptasyonumu kolaylaştırdığımı düşünüyorum. Hollandalı futbolseverlerin ilgisinden de elbette memnunum. Umarım bu tarz bir sevgiye Türkiye’de de taraftarlarımız tarafından layık görülürüm” dedi.

Takım arkadaşlarıyla sohbetlerinde zaman zaman kullandığı Türkçe kelimeler ile de onları şaşırtan Manu, bunun sebebinin çocukluk arkadaşları olduğunu söylüyor: “Daha önce öğrendim bu kelimeleri. Çocukken ailemle 13 binalık bir blokta yaşadım, bunların 8’inde Türkler yaşıyordu. Okuldayken, oradayken sürekli Türk arkadaşlarım oldu. İyi arkadaşlıklar edindim. Onlardan öğrendiğim kelimeler zaman zaman kullanıyorum.”

Futbola Feyenoord’da başlayan sol kanat oyuncusu, Hollanda’da altyapısından yetiştiği takımı tuttuğunu ve bunun olağan bir şey olduğunu dile getirdi. Futbolcu olma sürecinden bu olayın anahtar bir rol üstlendiğini anlatan Manu, sözlerine şu şekilde devam etti: “11-12 yaşındayken büyük kariyer planları yapamazsınız ama futbola doğru bir eğilimim oluşmuştu. Kafamda bu hayali canlandırmaya başladım. Feyenoord altyapısına geldikten sonra zaten bu süreç hızlandı. Feyenoord benim kasabamın takımı. Bu kulübün taraftarları sokakta yürürken sürekli temas ettiğim insanlar, hem altyapısında oynayıp hem de böyle bir ortamda büyüdüğüm için Feyenoord taraftarı oldum. Takım taraftarını, taraftar takımı tanır burada. Bu bağlılıkla da futbolcu olma sürecim hızlandı”

Uruguaylı golcü Luis Suarez’e hayranlığını dile getiren Manu, Hollandalı futbol severlerin kendisiyle ilgili “Manutelli” lakabını kullanması konusuna da açıklık getirdi: "Luis Suarez’e büyük hayranlık duyuyorum. Gelişim sürecini Hollanda’da geçirdiği için de yakından takip edebildim. Sevdiğim ve beğendiğim bir oyuncu. O gerçek bir golcü. Manutelli lakabına gelince; Feyenoord’da oynarken attığım bir golden sonra yaptığım bir gol sevincinde, formamı çıkarıp poz vermiştim. O sevinçten sonra Manutelli lakabı takmışlardı. Bu lakabın hikayesi bu"

Türkiye ve Gençlerbirliği’ne gelme sürecinde yine Türk arkadaşlarında bildiklerinin, öğrendiklerinin katkısı olduğunu söyleyen Manu, Türk taraftarların futbola düşkünlüklerine şahit olduğunu söylüyor: “Söylediğim gibi birçok Türk arkadaşım var. Onlardan zaten takımları ve ligi biliyorum. Türklerin futbola olan düşkünlüklerine defalarca kez şahit oldum. Ayrıca Beşiktaş ile Feyenoord’da oynarken karşılaşmıştık. Tribün ortamını da orada gördüm. Türkiye’de oynayan arkadaşlarım da var. Gençlerbirliği ile ilgili de hiç kötü bir şey duymadım. Aksine hep iyi şeyler duydum. Ankara’nın güzel bir şehir olduğunu zaten biliyordum. Benim için doğru bir karardı buraya gelmek”

Son olarak kendi oyun tarzına da değinen Hollandalı kanat oyuncusu, gelecek sezon iyi bir Gençlerbirliği izleteceklerini söyleyerek sözlerini noktaladı:
“Gençlerbirliği olarak, futbol oynamayı isteyen bir takım olarak görecek bizi herkes. Takım olarak uyum sürecini birlikte geçiriyoruz. Kişisel olarak konuşmam gerekirse , ben futbolu çok seviyorum. Birebirlerde ve kaleye direk giderek etkili olan bir oyuncuyum. Asist yapmayı seviyorum; taraftarlarımıza asist ve gollerimi izletmek istiyorum. Ama en önemlisi biz takım olarak iyi olacağız.”

Senin için hazırladığımız haberler