Edgar le'den Inter ve Barcelona sözleri: Ciddi olarak ilgilendiler

09.04.2021 - 12:41 | Son Güncellenme: 09.04.2021 - 12:47

Trabzonspor forması giyen savunma oyuncusu Edgar le, İtalyan ekibi Inter ve İspanyol devi Barcelona'nın kendisiyle ciddi olarak ilgilendiğini söyledi. İşte detaylar.

Edgar le'den Inter ve Barcelona sözleri: Ciddi olarak ilgilendiler

 Trabzonspor'un savunma oyuncusu Edgar le, Teknik Direktör Abdullah Avcı'nın takımın başına gelişinden sonra savunma olarak toparlandıklarını söyledi.

"Sporting benimle ilgilendi"

Trabzonspor'un en istikrarlı oyuncusu olan Edgar le, kulüp dergisinin 184s. sayısına röportaj verdi. Hayat hikayesinin Gine Bissau’da başladığını belirten Edgar le, "Ailemle birlikte Gine Bissau’dayken babam Avrupa’ya gitmiş ve çalışmaya başlamıştı. Daha sonra bizi de yanına aldı. İlk başlarda alışamamıştık, çok ağlamıştım. Yeni bir hayat, yeni bir yer ve her şey yeniden başlıyordu. Dolayısıyla kolay olmamıştı ilk zamanlar. Futbola ise çok küçük yaşlarda başladım. Çocukken futbol en sevdiğim spordu dolayısıyla futbol oynamayı hep istemiştim. Portekiz’e gittiğimizde orada küçük bir turnuva düzenlenmişti. Ben de bu turnuvaya katılmak istedim. Turnuvada Sporting ve Benfica gibi takımların genç takımları da vardı. Ayrıca onların futbolcu izleyen ekipleri de turnuvayı takip ediyordu. İyi bir turnuva geçirdim, iyi bir performans ortaya koydum, iyi de sonuçlar aldık. O turnuvadan sonra Sporting benimle ilgilendi. Altyapıya aldılar ve futbol hikayem böylelikle başlamış oldu" dedi.

"Inter ve Barcelona’nın benimle ciddi olarak ilgilendiğini duydum"

İlginç bir futbol hikayesine sahip olduğunu belirten başarılı savunma oyuncusu, "Turnuvada ben bir kanat oyuncusuydum. Futbola kanat oyuncusu olarak başladım, başka bir hoca beni bek olarak oynattı, daha sonra da şu an Süper Lig’de teknik direktör olarak görev yapan Ricardo Sa Pinto beni stoper olarak oynatmaya başladı. Stoperliğe direkt defans oyuncusu olarak başlamadım. Bahsettiğim turnuvadan sonra Sporting altyapısına gittim ve gerçekten çok farklı bir altyapıydı. Çok iyi bir eğitim alıyorsunuz. Sporting’de oynadığımız maçların ve turnuvaların ardından Inter ve Barcelona’nın benimle ciddi olarak ilgilendiğini duydum. Ardından Barcelona’ya transferim gerçekleşti. Barcelona’ya gittikten sonra, oradan içeri girdiğinizde aslında futbolun ne kadar farklı olduğunu görüyorsunuz. Çünkü orası bambaşka bir yer. Oraya alışmanız gerekiyor ve bana da alışmam için gereken süreyi tanıdılar. Alışma sürecini de çabuk atlatarak Barcelona’ya da adapte olabildim" diye konuştu.

"Adanmışlık"

Kendi futbolunu 'adanmışlık' olarak tanımlayan Portekizli oyuncu, "Hangi takımda olursam olayım, ne yapıyor olursam olayım o işi adanmış bir şekilde yapmaya çalışıyorum. Tabii ki bunun gururunu da yaşıyorum. Yaptığınız işi bir adanmışlıkla yaparsanız eğer hem izleyen kişiler oynadığınız oyundan gurur duyacaklar hem de futbolunuzdan keyif alacaklardır. Dolayısıyla ben de kendi futbol tarzımı böyle tanımlayabilirim" ifadelerini kullandı.

"Stoper bölgesinde kendimi daha rahat hissediyorum"

Kanat oyuncusu olarak oynama döneminin geçmişte kaldığını belirten Edgar le, "Kanat oyuncusu olarak oynadım ama bu geçmişte kaldı. Biraz gençlik dönemlerimdeydi. Şu an kendimi en rahat hissettiğim pozisyon stoper pozisyonu. Fakat maç içinde, maçın gereğine göre, o anki ihtiyaca yönelik bek oynamam gerekirse tabii ki elimden geleni yapmaya çalışırım. Ancak mutlaka bir pozisyon soruyorsanız, kendini en çok nerede rahat hissediyorsun diye soracak olursanız 'en iyi hissettiğim yer stoper pozisyonu' diyebilirim" açıklamasında bulundu.

"Trabzonspor yetenekli oyunculara sahip"

Yetenekli oyunculara sahip olduklarını belirten 26 yaşındaki futbolcu, "Trabzonspor’a ilk geldiğim günden itibaren çok çalışkan ve yetenekli bir oyuncu grubumuzun olduğunu gördüm. Onların içlerine dahil olmak benim için çok zor olmadı. Beni hemen sahiplendiler ve hemen takıma dahil olmam için ellerinden geleni yaptılar. İlk günden itibaren sanki yıllardır buradaymışım gibi ve uzun zamandır birlikte antrenman yapıyormuşuz gibi hissettim. Ben topla oynamayı seven birisiyimdir, bu özelliğimle beni fark ettiler ve kısıtlamadılar. Bu da çok hoşuma giden bir özellik oldu. Takım arkadaşlarımın kalitesinden çok etkilendiğimi söyleyebilirim" şeklinde konuştu.

"Ligler arasında çok büyük farklılıklar yok"

Fransa, İspanya, Portekiz ve Hollanda liglerinde oynadığını Süper Lig ile aralarında çok büyük bir fark göremediğini söyleyen Edgar le, "Çok büyük bir fark göremiyorum çünkü benzer kalitede ve benzer yetenekte oyuncular oynuyor bu liglerde. Tabii ki büyük takımlar ve büyük oyuncular da var hem burada hem de bahsettiğiniz liglerde. Küçük farklılıklar, minimal farklılıklar elbette var ama bunun çok büyük bir fark olduğunu düşünmüyorum. Bu liglerin hepsi birbirine yakın ligler. Burası kesinlikle yarışmacı bir lig. Maçlar hep ortada geçiyor. Maç başlamadan önce bir tarafın kesinlikle kazanacağını düşündüğünüz maçlar pek olmuyor. Dolayısıyla birbirine yakın takımlar ve kalite ile yetenek olarak birbirine yakın oyuncuların yer aldığı bir lig. İzlemesi zevkli, bir yandan da yarışma seviyesi de yüksek bir lig olduğunu düşünüyorum" dedi.

"Anı yaşayan biriyim"

Geleceği çok fazla düşünen biri olmadığını belirten başarılı defans oyuncusu, "Gelecek hakkında düşünen biri de değilim. Anı yaşıyorum ve yaşadığım bu anı da yüzde yüzümle yaşamayı tercih eden biriyim. Şu anda Trabzonspor’da işler benim için iyi gidiyor. Burada oynuyorum ve oynadıkça da takımıma yardımcı oluyorum. Umarım bu böyle devam eder. Takımımızı daha da üstlere çıkartırsak zaten başarılı olmuş sayılırız. O yüzden bu anı yaşamak, en iyi şekilde yaşamak benim için daha önemli" diye konuştu.

"En büyük hayallerimden birisi milli takım"

"Bütün futbolcuların hayali milli takımda oynamaktır" diyen Portekizli futbolcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dolayısıyla benim de en büyük hayallerimden biri milli takımda forma giymek. Ancak bu hayalim şu anda veya yarın gerçekleşecek diye kendimi zorlamıyorum. Ben takımım adına en iyisini yapmaya çalışıyorum, zaten takımımız iyi giderse ve birlikte başarılı olursak milli takımın kapıları da hem bana hem de doğru şekilde işini yapan tüm arkadaşlarımıza açılacaktır. O yüzden bunu çok fazla düşünmeye çalışmıyorum ama tabii ki en büyük hayallerimden bir tanesi olduğunu da söylemeliyim."

"Abdullah Avcı ile çalışmaktan mutluyum"

Teknik Direktör Abdullah Avcı'nın çok tecrübeli bir antrenör olduğunu söyleyen Edgar le, "Geldiği ilk andan itibaren savunma üzerine pek çok çalışma yaptı. Bizler de savunma oyuncuları olarak elimizden geleni yaptık ve takımımızın savunma olarak toparladığını görebiliyoruz. Geldiği anda takımızın savunma anlayışının doğru olmadığını, nasıl yapmamız gerektiğini ve nerelerde durmamız gerektiğini bize çok net bir biçimde ifade etti. Zaten oyuncularla iletişimi çok iyi olan bir antrenör. Yaptıklarıyla, söyledikleriyle ve düşüncesiyle ne kadar tecrübeli biri olduğunu görebiliyorsunuz. Kendisinin iletişimi ve bize olan yaklaşımından dolayı çok memnunum ve kendisiyle çalışmaktan çok mutluyum. Çalıştığım teknik adamlar içinde Abdullah Avcı'yı kesinlikle kendisini üst sıralara koyabilirim çünkü geldiği andan itibaren bize hep yardımcı olmaya çalıştı. Bana ve takımımızın geneline yardımcı olmaya çalıştı. Bu bizim için çok önemli bir durum" açıklamasında bulundu.

"Hugo ile bir birimizi çok iyi anlıyoruz"

Takım arkadaşı Vıtor Hugo ile iyi bir uyum içinde olduklarını açıklayan Edgar le, "Futbolda iletişim çok önemli. Futbolda karşınızdaki kişiyle konuşabilmek ne istediğini bilmek ve ne düşündüğünü anlamak çok önemli. Biz de zaten hem aynı dili konuşuyoruz Hugo’yla hem de birlikte zaman geçirdikten sonra artık ne düşündüğümüzü daha iyi anlayabiliyoruz. Artık nerede olmamız gerektiğini, nerede durmamız gerektiğini konuşmadan da anlayabiliyoruz. Özel bir şey yapmadık belki ama zaman içinde oturan ve şimdi daha da sağlamlaşan bir ilişkimiz oldu" ifadelerini kullandı.

"Mücadeleyi sonuna kadar vermek istiyoruz"

Pandemi dolaysıyla taraftarların eksikliğini çok hissettiklerini belirten 26 yaşındaki defans oyuncusu, "Taraftarlarımızın eksikliğini çok hissediyoruz. Bu pek alışılabilecek bir durum değil. Çünkü futbolun bir numaralı etkeni taraftar ve taraftarsız maçlara alışabilmek çok kolay değil. Hep kendime şunu söylüyorum; burada dolu stadyumda taraftarlarımızın önünde oynamak harika bir duygu olurdu. Umuyorum ki en kısa sürede, bu pandeminin bitişiyle birlikte, taraftarlarımız dönünce yine harika bir ortam olacak stadyumda. Taraftarlarımızın olduğu bir maç oynamayı ben de tüm takım arkadaşlarım da çok istiyoruz. Gerçekten bizlere inanılmaz bir destek veriyorlar. Lütfen bu desteğe devam etsinler çünkü bu takım savaşmaya devam edecek. Bir mücadelenin içindeyiz ve bu mücadeleyi sonuna kadar vermek istiyoruz. Taraftarlarımızın desteği olmadan bunu başarabilmemiz mümkün değil. Hep birlikteyiz ve birlikte daha güçlüyüz, o yüzden bizi desteklemeye devam etsinler" diyerek sözlerini tamamladı.

Senin için hazırladığımız haberler