Dursun Özbek ve Galatasaray hakkında olay sözler!

Fatih Altaylı, futbol gündemindeki gelişmeleri değerlendirirken, Galatasaray ve sarı kırmızılıların başkanı Dursun Özbek hakkında flaş ifadeler kullandı. Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan 'Spor Saati' programında gündem oluşturacak açıklamalar yaptı.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayınlanan ve Fatih Kuşçu'nun moderatörlüğünü yaptığı programda spor gündemine dair gündem yaratacak açıklamalar yaptı.

Beşiktaş'ın kazanacağını geçen hafta söylemiştim. Galatasaray'ın şansı az demiştim çünkü Galatasaray'ın başında kötü bir hoca var. Taktik olarak iyi değil. Sahada oyun varyasyonları yok. Çok şablon bir tarzı var. Beşiktaş ise farklı bir takım. Saha içinde farklı oyun türlerini çok iyi oynayan bir takım. Her şeye rağmen bu kadar rezil bir Galatasaray beklemiyordum. Bu maçın 10-0 bitmemiş olması Galatasaray açısından büyük bir mucizedir. İki takımın tarihi açısından unutulmaz bir skor olabilirdi. Quaresma'nın gol atamamaya devam etmesi yüzünden de böyle sonuç oldu. Quaresma gol atmayı becerseydi tek başına 4 tane gol atabilirdi. Oğuzhan ve Medel de atardı. Bir tek Fabri, Galatasaray kalesinde pozisyona girmedi. Maç biraz daha oynansaydı; Fabri de ileri çıkıp Galatasaray kalesinde gol arayabilirdi. Negredo de bir pozisyona girdi ve attı.

'Bu maç enteresan bir maç. Galatasaray'ın yediği gollerden biri ofsayt ama bunu konuşmuyoruz. Niye konuşmuyoruz? Mesela Galatasaray'ın yaptığı penaltı var ama onu da konuşmuyoruz. Çünkü Beşiktaş öylesine Galatasaray'ı ezdi ki 'bu pozisyon haksızdı, bu da olmazdı' diyebileceğimiz bir nokta olmadı. Hakemin rezil olmasına ve kararlarının konuşulmasına Galatasaray engel oldu. Hakem (Fırat Aydınus) rezil olacağına Galatasaray rezil oldu. Hakem bu maçın en büyük kazananı oldu. Fakat kulübenizde Tudor, başkanlık koltuğunuzda ise Dursun Özbek varsa olacak olan bundan sonra da hep budur. Bundan sonra da bu skorlar aynen bu şekilde devam eder.'

İkinci yarı Galatasaray oynar gibi yaptı ama Beşiktaş orta sahayı öyle teslim aldı ki Galatasaray da bu sayede oyundan koptu. Galatasaray altı kişi sözde savunma yapıyor. 4 kişi ise herkesle bağlantısız ileride dolaşıyor. Orada Tudor hemen devreye girdi. İleride futbola benzeyen tek bir şey yapan Rodrigues vardı. Tudor, 'Bu Rodrigues iyi bir şeyler yapabilir' dedi ve onu oyundan aldı. Bu sahada Belhanda diye bir felaket var. Belhanda'yı al oyundan ya! Belhanda'yı al Selçuk'u koy. Onu oyundan al Sinan Gümüş'ü al. Yani yapılabilecek milyon tane varyasyon varken gitti Rodrigues'i çıkardı. Ve o andan itibaren Galatasaray tamamen çöktü. Sonra yaptığı aptallığın farkına vardı. Başka bir şeyde yapamazdı çünkü bu adamın zeka seviyesinden daha önce bahsetmiştim. Bazıları demiş 'bu maçta Tudor'u eleştirecek bir şey yok' diye. Yahu senin elinde iki tane o mevkide oynayan adam varken, Linnes de sol bekte çok iyi maçlar çıkarmadı mı? O bölgede Denayer bir kez olsun atağa destek verdi mi? Hataların en büyüğü o. Diğer büyük hatası da Belhanda yerine Rodrigues'i çıkarması oldu. Galatasaray'da yönetim toplanıyor ama ortada hiçbir şey yok. Bu takım Galatasaray gibi oynamıyor. Bu kadronun tamamı yeni. Birilerinin onlara Galatasaray'ı anlatması lazım. 65'inden sonra hayatında ilk kez maça giden Dursun Özbek mi Galatasaray'ı onlara anlatacak? Kardeşi mi anlatacak? Galatasaray'da başkan yok. Yönetim zaten yok. Başkan da son derece vasat! Taraftarın da oyuncunun da teknik heyetin de saygı duymayacağı bir başkan. Ama kendisi çok iyi bir manipülator! Galatasaray 'bu maçta savunma yapacağım' deseydi bu anlaşılabilirdi ama o durumda da orta sahayı tutması gerekiyordu. Madem planın tutmadı çözüm için neden 60 dakika bekliyorsun? O zaman iyi teknik direktör değilsin

Şenol Güneş iyi bir hoca ama karşısında dengi bir hoca olmayınca böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Beşiktaş başka takımlarla oynadığında ne puanlar kaybettiğini gördük. Beşiktaş'ın futbolcuları rakip seçtiği doğru ama Porto geldi aslan gibi top oynadı. 6-0 Fenerbahçe'ye yenildik ama o maçta Galatasaray bu kadar kötü değildi. Golleri çıkar seyret o maç 1-0 bitmiş dersin. O maçta bir denge vardı ama bu maçta derbi yoktu rezillik vardı. Bu rezillik de tek taraflı olmaz. Tudor ne dediğini ve neyi ne için yaptığını bilmiyor ki! Sen o saatten sonra Linnes'i oyuna alsan nasıl gol atacaksın. Madem o adamla gol atacağını düşünüyorsun neden bu adamı haftalardır oynatmıyorsun? 'Galatasaray'ı tanıyamadım' diyor ama bu takımın başında sen varsan bunu diyemezsin. Galatasaray'ı tanımayacak hale getiren sen ve seni oraya getiren başkandır.

Pascal Nouma ne yaparsa yapsın bize ne? Türkiye'ye yönelik bir yayında mı yaptı? Vakti zamanında Ercan Saatçi neler söylemişti. O dönemde de o gazetede spor yazarıydı... Ben bunları çok önemsemem. Bunlar sporun gırgır ve rekabet tarafında söylenen şeyler. Söylenmese daha iyi ama dünyanın sonu değil. Türkiye'de değil Fransa'da söylenmiş. Rıza Sarraf (Reza Zarrab) davasında söylenenler Pascal'ın yaptıklarından daha çok üzer beni çünkü Pascal'ın söylediklerinden Türkiye'ye ne zarar gelir ki? Bu tarz şeyleri umursamam çünkü Nouma'yı adam yerine koymadığım için umursamam. Ama mesele şu; Beşiktaş, Nouma ile kendini temsil ettirmekten mutluysa sorun orada. Bir TV kuruluşu da bir şuursuzluk yapıp böyle hıyarları ekrana çıkarabilir. Buradaki sorun Nouma'da değil. Suç ve sorun beIN Sports'da... Bu adamın geçmişte yaptıklarına bakarsan yediği haltlar ortada. Geçmişte aldığı cezalar ortada. Ben burada beIN Sports'u suçlarım. Eğer Beşiktaş gibi şu anda Türkiye'nin gıptayla baktığı bir camia kendini Nouma ile temsil ettiriyorsa asıl sıkıntı bu. Beşiktaş çıkıp 'Nouma beni temsil etmez' demeli. Beşiktaş yönetimi de onu kınamalı. Pascal'a kızmam çünkü bazı TV programlarında neler konuşuluyor?

Genel kurul cehaleti böyle bir şey. Oysa rakamlar çok basit. Rakamlara baktığınızda asla yanılmazsınız. Dursun Özbek diyor ki, 'biz borcu azalttık'. Ben bakıyorum ama satılan arsalara göre borç azalmamış artmış. Galatasaray'ın kendine teminat olarak gördüğü iki tane çok önemli gayrimenkulu satılmış. İyi satıldı veya kötü satıldı bunlar ayrı tartışmalar ama satılmış. Gelen bu paraya rağmen Galatasaray ve Sportif A.Ş'nin borçlarının toplamı artmış. Genel kurulda bunu anlayacak kapasite yok. Bu Dursun Özbek denen bela Galatasaray'ın başına çökmeden önce Sportif A.Ş'nin zararı 50 milyon civarındaydı. Geçen seneki zarar ne kadar? 290 milyon... Hani nerede başarı? Borç ödediysen faizlerin düşmesi lazım. Fakat faiz giderinde bir düşüş yok çünkü borçlar azalmadı. 150 milyon tekrar gidip başka yerden aldılar. Sermaye arttırımını gazetede yazmıştım ama yalanladılar. Sonra yalanladıklarını yaptılar. E oradan gelen paralar nerede? Ne olduğu anlaşılmayan abuk subuk laflarından sonra genel kurul onu alkışlıyor. Galatasaray'ı yönetmekten acizsin ve bu işi bilmiyorsun. Keşke anlasa keşke yönetmeyi bilse ama borç atmış. Bu seneki maliyetten ötürü Galatasaray'ın borcu daha da artacak. Çünkü gelirler artmıyor. Tarihte ilk kez Beşiktaş gelirlerde Galatasaray'ı geçmiş. Dursun Özbek olmadan önce 30 milyon Euro'ları geçen gelir 5 milyon Euro'lara düşmüş. Bu başkan genel kurulda alkışlanıyorsa onu alkışlayanlara da o başkana da her şey müstehak. Daha başlarına neler gelecek göreceksiniz. 'Napalım bizim şansımıza bu başkan düştü' dersin ve alkışlamazsın ama alkışlıyorlar. En azından onu yapma

'Bir dahaki genel kurulda veya divan kurulunda çıkıp nihai bir konuşma yapacağım. 'Siz bunu mu alkışlıyorsunuz?' diyeceğim. Benim Galatasaraylı olmama sebep olan duruş artık kalmadı. Hala takım sahaya çıktığında heyecanlanıyorum ve kazansın istiyorum ama Galatasaray'dan çok fazla uzaklaşmaya başladığımı hissediyorum. Birçok yakınımda olan Galatasaraylı da aynı düşüncede. Bunun tek sebebi Dursun Özbek ve ona yüz veren kişiler. Genel kurulda benim gibi düşünen çok kişi var. Benim gibi düşünenler %49 diğerleri %51... Başkan sürekli genel kurulu kandırıyor. Nuri Alço tarafından ilaçlı gazoz içirilmiş bir genel kurula sahip Galatasaray... Hamaset dolu laflarla Dursun Özbek, genel kurula gazozu içiriyor. Başkan birçok yanlışlar yaptı. Bundan ötürü Mart ayında ibra olmama tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını biliyordu. Bu konuşulan şey taktik kongre... Mart ayında hakik genel kurul geldiğinde kendini aklanmış göstermek için bunu yaptı. Galatasaray'ı resmen dolandırıyor. Burnuna ip takmış Galatasaray'ı dolandırıyor. Galatasaray'ı ikinci kümeye düşürünceye kadar hiçbir sıkıntı yaşamaz. Veya Galatasaray borçtan dolayı birinin eline geçinceye kadar hiçbir sıkıntı yaşamaz

Aykut Kocaman'ı o gün de söyledim bugün de söyleyeceğim. Kocaman'ın eleştirilme sebebi takımının kaybettiği puanlardı. Türkiye'nin devlerine değil sıradan takımlarına karşı o puanları kaybetmişti. Aykut Kocaman abuk subuk puanlar dağıttığı ve kötü futbol oynattığı için eleştirildi. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu zor gözüküyor. Başakşehir, Beşiktaş ve Galatasaray'ın üstüne çıkabilirler mi ama üçünün de üstüne çıkabilirler mi bu zor gözüküyor. Mesela Alper'in son maçta santrfor oynaması hata. Santrfor yoksa Giuliano var. Nitekim maçta da benim geçen hafta söylediğim gibi oldu. Fenerbahçe yine yanlış oynadı ama Fenerbahçe'ye bir ruh geldi. Aziz Yıldırım ve yönetim takıma el koydu ve ruh geldi. Ben olsam santrforsuz oynarım. Koy 4 savunmacıyı 6 orta saha yap, bastır gitsin. 3 de atarsın 5 de atarsın. Çünkü Fenerbahçe zaten santrfor varken verim alabildi mi? Fenerbahçe'nin 10 gol atan santrforu var mı? Demek ki santrfora çok ihtiyacı yok. Robin van Persie'yi taraftarlar ıslıklamış. O da hakikaten Fenerbahçe'ye büyük kötülük yaptı.

Mehmet Ekici lanetlenmiş bir futbolcu. Hiçbir zaman büyük futbolcu olmadı. O zaman da söylemiştim 'bu adam için kavga edilir mi?' diye... Bir takımı alıp götüren bir isim hiç olmadı. İyi futbolcu ama problemli bir oyuncu. Her zaman problemli bir adamdı. O yüzden Fenerbahçe'ye çok yaramayacağı başından beri belliydi. Yarın bir maçta çıkar süper oynar o başka. Bu adamdan yeni bir Alex olur diyemem. O yüzden de bugünkü Fenerbahçe'nin ona çok ihtiyacı var mı? Bence yok

Abiş Hopikoğlu'nun fikirlerine katılan birçok insan var ama bunlar söylenmiyor. Kimi kibarlıktan kimi korkudan kimi de Fenerbahçe'yi karşısına almak istemediğinden dolayı konuşmuyor. Her camiada da bu tarz insanlar var. Abiş bunları da dillendirmiş. Küfür yok hakaret yok. Kendi kulübü ve taraftarının bakış açısını yansıtıyor. Trabzon bir gün bile vazgeçmedi ki kupayı istemekten. FETÖ'nün kumpas yaptığı ortaya çıktıktan sonra da onlar dedi ki 'kupa bizim'. 'O ayrı bu ayrı' dediler.

Senin bulunacağına karşı bir inancın var mıydı? Bunlar Türkiye'yi karanlığa sürüklemek isteyen işler. Allah göstermesin Fenerbahçe'ye bir şey gelseydi bu Türkiye için ne demek biliyor musun? Fenerbahçe'ye bunu yapmanın Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve Abdi İpekçi'yi öldürmekten hiçbir farkı yok. Orada mühim olan ülkeyi kaosa sürüklemek. Orada Fenerbahçe'ye değil Türkiye'ye ateş edildi. Ve Türkiye'ye ateş eden kimse bulunmuyor!'' Bu durum sporla alakalı bir şey değil.

Vardı ya sıcak ve soğuk top hikayesi, bence orada da bu durum geçerliydi. Kura çekilişinde spor tarihine dair çok güzel görüntüler vardı. Türkiye'de ne yazık ki geçmişimize sahip çıkamıyoruz.'

Nadal kadar kendini yıpratmış ve defalarca geri dönmüş birisi daha var mı? Muazzam sporcu ve iyi bir insan!'

Habertürk