Demirkol: "Beşiktaş'ta yorgunluk var ise..."

01.10.2017 - 18:46 | Son Güncellenme: 01.10.2017 - 18:46

Demirkol: "Beşiktaş'ta yorgunluk var ise..."

AJANSSPOR - Spor yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, Beşiktaş ile Trabzonspor arasında oynanan maçı ve ligdeki genel görüntüyü Ntvspor'da değerlendirdi. Demirkol'un yaptığı açıklamalardan Ajansspor'un derledikleri şu şekilde:

Ersun Yanal çok formsuz bir dönem geçiriyor. Elinde Burak var, iyi savunmacıları var. Orta sahadaki problem sebebiyle bütün bunlar olmaz. Negredo, Cenk’i geçmesi gerektiğini biliyor. Cenk çıtayı bir yere koydu. Hem oynadığı oyunu değiştirmesi gerekiyordu hem de gol atması… Negredo’nun çalışmadığını kimse söyleyemez. Ödüllendirilmesi gereken maçtı. Bu adam Negredo. Yoldan geçen bir adam değil.  Talisca dışında önceki oyunculardan kim vardı?

Negredo’nun tercih edilmesine bir itirazım yok. Şenol Güneş’in neden yaptığını anlayabiliyorum. Bu, işin profesyonel psikolojisi. Artık bu maçta Negredo’yu oynatmam gerekiyor demiş olabilir. Şenol Hoca, takım boyunun hep kısa olmasını ister. Orta sahanın bu kadar düşük kalacağını düşünmemiştir. Medel ile Tolgay, beklenene yakın değildi. Ayrıca Necip’in de beklentinin altında kaldığını düşünüyorum. Gökhan Gönül, Quaresma’yı çalıştıran adam olarak orada başka. Adriano da Oğuzhan’ı rahat ettiriyor. Necip,Tolgay, Medel orta saha oluyordu. Beceri seviyesi o yüzden düştü. Lens ikinci gol atsa herkes Lens Lens deyip dururdu.

Trabzonspor, Burak’ göre bir oyun oynamaya çalışırken koptu. Negredo çok fazla bir şey yapmadı. Lens de yapmadı. Her şey orta sahadır. Beşiktaş’ın orta sahası bu olsa Babel de böyle oluyor. Tolgay, Medel Beşiktaş’ın oyuncusu değil demiyorum. Ama bu yapıda problem var. Atiba-Oğuzhan standardı çok yüksek. Oğuzhan’ın oynamadığı maçlarda Atiba çok farklı şeyler yapıyor. Bazen iş Oğuzhan’ın atacağı iki pasa bakıyor. Aralarında öyle bir anlaşma var sanki…

2-1’den sonra bu kadar top kaybı yapan Trabzonspor’a normal şartlarda Beşiktaş yakalanmaz. Beşiktaş neredeyse maçı veriyordu. Sahadaki en iyi oyunculardan biri herhalde Fabri’dir. Hatalı gol yedi, bir adım az attı.

Negredo varlık-yokluk mücadelesi veriyor. Şenol Güneş ya da taraftar öyle bakmıyor olabilir ama durum böyle. Negredo, Türkiye’ye geldiğinde Cenk’i ne kadar tanıyordu. Geldi, büyük transfer… Ciddi bir kontrat. Bunu dert etmesi iyi birşeydir. Dert etmeyenden korkarım. Fakat ; takımda probleme dönüşmemeli. Santrafor dediğin gol atacak. Çok iyi pres yapıyorum… Öyle değil. Kaç gol attığına bakılır.

Castillo’nun üstüne koyması gerekiyordu. Türkiye standardında futbol oynayabilmesi için daha fazlasını yapması gerekiyordu. Ersun Yanal, Castillo konusunda deyim yerindeyse zar attı. Böyle bir futbolcudan daha fazla şeyler yapmasını bekliyorsun. Sonra bir bakıyorsun bir çocuk gibi topu kaybetmiş. Bu da hayal kırıklığı yaratıyor. Yusuf’u neden oynatmadığını tam bilmiyorum. Belki Yusuf’a bir mesajdır, belki de bir problemi vardır. Geçen hafta yaşadığın 4-3’lik bir travma var. Bunlarla ilgili bir şey duymadım, görmedim.

Burak’ın topla buluşması gerekiyor. Topla buluşamıyorsa bu adama 2 top atamadınız mı diye orta saha oyuncularına sorarlar. Abdülkadir her an bir şey yapabilecek gibi duruyordu . Trabzonspor eğer bugün kaybetseydi, Trabzon medyası “Bu kadar eksik bir Beşiktaş’ı yenemiyorsan…” deyip benzini döküp yakarlardı. Beklentiler yüksek. Büyük takımlarda durum böyle.

Ersun Yanal’ın başının üstünde kılıçlar sallandırılıyor. Beşiktaş risk alacak diye düşünmüş olabilir. Teknik adamlar, ”Şimdi rakip şunu yapacak, ben de bunu yapayım” diyorlar. Oyunu baştan aşağı değiştirmek ve rakibi rahatlatmak bana garip geliyor. Beşiktaşlı bütün oyuncular yorulduklarını söylüyor. 2 tane çok iyi santraforla çok zorlanan bir orta sahadan destek alamayan bir savunmanın üstüne gidiyorsun. Gol de atıyorsun. Tedirginlik seviyesi artıyor. Buradan sonra Beşiktaş’ın istediği şey ne olabilir? Oyunu yeniden ele geçirmek için enerji sarf edecek durumu yok. Rakibin hediye etmesini bekliyor. Ama Ersun Hoca’nın kafasının üstünde kılıçlar sallandığı için rahat davranamıyor.

Burak, Beşiktaş’a sağ açık olarak gelmiş bir oyuncuydu. Burak’ın yorulduğunu ve Rodallega’nın daha zinde olduğunu Ersun Hoca düşünmüş olabilir. Beşiktaşlı oyuncular yorgunuz diyor. Yorgunluk varsa burada bir problem var demektir. Normal değil. Antrenman sistemine, yediklerine, içtiklerine, nasıl yenilendiklerine, asitli içecek içiyorlar mı, içmiyorlar mı bakmak lazım. Maç Salı günü oynandı. Sahada da taze kanlar var. Salı günü de yorulduk dediniz. Buna girersen çıkış yok. Daha ekim ayındayız. Benim tezim ; ritm lazımdı oyunculara. Gerçekten bir yorgunluk varsa… Beşiktaş, Leipzig maçının ikinci yarısında yoktu ki… Sadece savunmaya çalıştı. Orada da Fenerbahçe maçının yorgunluğundan bahsediliyordu. Ya da ezberden konuşuyorlar.

Beşiktaş, Fenerbahçe maçını kaybetti. Bir sonra hemen çıkıp yeni bir maç oynamak ister. Fakat; biz çok yorgunuz derse zaten yanmışız. 5 günde bir çalıştığın bir iş yok. Her şeyin antrenmanı var. İş o değil ki. 7 hafta oldu. Ne zaman hazır olacaklar? O zaman bilet fiyatlarını, forma fiyatlarını yarıya indirelim. Böyle bir şey olabilir mi? Müşteri ne yapacak? Mutlular. Çünkü daha iyi oyuncular var o yüzden mutlu.

Beşiktaş tarafında sebepler belli. Trabzonspor’un ise daha çok çalışması lazım. Örneğin Sosa’dan nasıl daha iyi faydalanırım demeleri lazım. Çünkü verilen para az para değil. Oyuncuda mı sorun var, başka bir şey mi bakılmalı. Sosa gibi bir oyuncu Abdülkadir gibi bir oyuncuyla çalışmak ister. Ezberi az olan bir oyuncuyla çalışmak Sosa’nın işine gelir.

Galatasaray orta sahayı tamamen değiştirdi. Östersunds maçı sonrası böyle bir performans beklenir miydi? 7 haftada çok ağır fikstürleri yoktu. Ama ne olursa olsun büyük başarı. Geçen sene oynadıkları futbolla aralarında fark var. Taş çatlasın 10-15 bin taraftar topluyordu. Oyun güven vermiyordu. Şu anda işler başka. Arkadaşlarımla oturuyordum maç 2-2’ydi. Ben rahat olun atar Galatasaray dedim. Bunu veriyorlar. Bu takım golü atabilir dedirtiyor. Bu sene öyle bir fark var. İleriye doğru yapılacak öngörülerde, birkaç oyuncunun yokluğunda neler olabilir, onu hesaplamak lazım. Gomis ve Fernando olmadan mesela… Bu iki oyuncu takımın yüzde 40'ı diyebilirim.

Senin için hazırladığımız haberler