'Comolli Comolli olalı bir fare tutmuş'

02.02.2019 - 09:35 | Son Güncellenme: 02.02.2019 - 12:35

'Comolli Comolli olalı bir fare tutmuş'

Fenerbahçe, Süper Lig'İn 20. haftasında karşılaştığı Göztepe'yi 2-0 mağlup ederek bu sezon ligde ilk kez üst üste iki maç kazandı. Yeni transferlerden Tolgay Arslan ilk kez sahne alırken spor yazarları bu maç ve yeni transferlerle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundular. Moses transferi için Comolli övgü alırken, Benzia'nın oyundan çıkmaması gerektiğine dair bir görüş paylaşıldı. İşte yazar görüşleri...

Aktif pas oyunu ile bitirdiler - Mehmet Demirkol  / Fanatik

Delicesine, göstermelik bir presle enerji sarfiyatı yapmak yerine iyi yayıldılar. Boş alan bırakmadan rakibe yakın durdular. Topu alınca da genişlediler. Göztepe’nin Serdar Gürler’i kullandığı sağ kanada dönmesini engellediler. Kalabalık tuttukları kendi sağ kanatlarına yönlendirdiler. Ekici, Dirar ve Isla ile yıpratıcı bir pas trafiği kurdular. Bir diğer fark ise Benzia’nın ilk kez vasata yakın bir oyun oynamasıydı. Topa değil etrafına baktı. Tek pas oynamayı başardı. Her seferinde en doğru pası vermedi belki ama yanlışları azdı. İkinci yarıda Yasin’in de oyuna girişiyle Göztepe rakibin hakimiyetini aynı yolla pas yaparak kırdı. Ama eksik kalışları yapabileceklerini sınırladı. 2-0 ise moral törpüledi. Tolgay ve Moses’ın oyuna girişleriyse Fenerbahçe’ye kontra şansını da tanıdı. Maçı da böyle bitirdiler.

Gecenin sorusu
Sadık iyi mi? Çok sert bir faule maruz kaldı ve açıkçası yerden kalkamayacak zannettim. Bir kırıktan korktum herkes gibi. Ayağa kalktı ama oyunu tamamlayamadı. Umarım yükselen sağlam performansı sekteye uğramaz.

Maçın starı
Sezon başından bu yana oynadıkları standartlara bakarsanız göreceli olarak bütün oyuncular için yıldız performansı sergiledi denebilir. Böyle olunca da Ersun Yanal uygulanabilir bir oyun bulduğu için alkışı ediyor. Eğer illa bir oyuncu seçmek gerekirse bu oyuncu tartışmasız Isla. Topal’ın şahane pasına verdiği tepki maçta yaptığı tek şey değildi.

Maçın olayı
Moses Fenerbahçe’ye hem kontra oynama hem de dikine oyun tehdidi şansı veriyor. Ancak bundan önemlisi Fenerbahçe’nin oyunu manalı pas üzerine kuruşu. 4 pasta bir mutlak ileri oynama niyetinde, Isla’yı sürekli oyuna sokan bir oyun. Bunu ikinci yarıda istedikleri seviyede yapamadılarsa da dağılmadılar da. Gidecekleri yol belli.

Kısa mesaj
Çılgınca bir pres değil. Bu takıma uyan belli ki dünkü aktif pas oyunu. 2 hafta önce 208 isabetli pas yapmışlardı. Geçen hafta 422 dün ise %86 isabetle 501 olumlu pas yaptılar.

 

Doğru oyun iyi skor - İlker Yağcıoğlu / Takvim

ERSUN hoca geldikten sonra Fenerbahçe iç saha maçlarında müthiş bir baskıyla oyuna başlıyor. Bu baskının sonucunda da istedikleri golü erken dakikalarda buluyorlar. Dün akşam da böyle oldu sahanın en iyi oyuncusu İsla'nın getirdiği topta daha 7. dakikada Ayew Fenerbahçe'yi 1-0 öne geçirdi.
Sonraki dakikalarda yine bu baskı devam etti. Fenerbahçe iki net pozisyonuna daha girdi. Bundan sonrası Ersun Yanal adına bence büyük bir değişimdi.
Çünkü 15. dakikadan sonra bütün takım halinde topun arkasına geçip rakip Göztepe'yi kendi yarı sahalarında karşıladılar.

ALKIŞLAR TARAFTARA
Alışık olmadığımız bir Ersun Yanal uygulamasıydı. Ama son derece doğruydu. Yeni transfer Moses maç ritmini bulunca özellikle boş alan bulduğunda çok etkili olacaktır.

Tolgay hakkında konuşmak için henüz erken. Jailson'un ikinci goldeki çabası "Ben burdayım ve bu takıma girmek için herşeyi yapacağım" der gibiydi. Ama maçın yıldızı Fenerbahçe taraftarıydı.
12 numara nihayet geri döndü ve önemli bir güç olduğunu herkese gösterdi.
Sonuçta kabus görmemek için kazanılması gereken iki iç saha maçı da kazanıldı. Ersun hoca ve oyuncular yavaş yavaş birbirlerine ısınıyorlar.

MAÇIN EN İYİSİ: ISLA
Şilili kanat oyuncusu dün çok iyiydi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: JEROME
İyi degildi ve atılarak takımını eksik bıraktı.

Hak ederek kazandı - Erman Özgür  / Fanatik

Sezon başından beri en iyi maç başlangıcını yaptı Fenerbahçe. Oyuncuların iştahı, yardımlaşması, dikine oynama çabaları ve bunu başarmaları pozisyonlarla beraber erken golü de getirdi.

Isla’nın bindirmesi, Soldado ve Ayew’in dokunuşları skoru çabuk getirdi. Benzia, Ekici gibi oyuncuların arkadaşlarını organize ederken topla çok fazla oynamamaları da oyunun coşkusunu artırdı. Eksik kalan tek ayrıntı daha fazla gol bulunamamasıydı.

Göztepe tarafındaysa yenilen baskıya karşılık verilememesi çabuk oyuncuların topu önde tutma konusunda iyi olmaması ile doğru orantılı olunca devrede Yasin hamlesi geldi. Ancak Jerome devrenin başında öyle bir tekme atıp kendini attırdı ki Fenerbahçe için maç daha daha kolay hale geldi. Fakat tempo ilk yarıdaki tempo olmayınca Ersun hoca, Tolgay, Jailson ve Moses’la dokunup maçı garantiye aldığı golü hamle oyuncularının organizasyonu ile buldu.

Sonuçta Fenerbahçe maça çok iyi başladı, rakibine çok şans tanımadı ve hem 11 hem de kulübedeki hamleleri ile maçı hakederek kazanmayı başardı. 

Gecenin sorusu
Seri gelir mi? Kazanma alışkanlığı, forma rekabeti ile birlikte çok daha kolay kazanılabilir. Fenerbahçe’nin görüntüsü seri yakalayabilecek kadar istekli bir oyuncu grubu olduğunu hissettirdi. 

Maçın starı
Ersun Yanal’ın oyun anlayışında en fazla fark yaratan olan ayrıntı beklerdir. Isla, Ersun hocanın istediği bek profiline bürünmüş, müthiş iştahlı ve coşkulu bir maç oynayarak maçın yıldızıydı. 

Maçın olayı
İki hafta önce Bursa maçında 50’den sonra oyundan düşen Fenerbahçe’nin Göztepe maçındaki tempolu oyunu bana göre gecenin olayıydı. Pozisyon sayısı anlamında da mücadele olarak da baskın bir Fenerbahçe vardı. 

Kısa mesaj
Moses'ın Fenerbahçe’nin 11’e girmesi çok uzun sürmez. Gol atmasına rağmen Ayew’den çok daha faydalı olabilir

Çıkan Benzia olmamalıydı  - Ömer Üründül / Sabah 

F.Bahçe ilk 20 dakika çok yüksek tempolu ve presli bir futbol sergiledi. Sağ kanat bindirmelerindeki etkili devamlılık rakibin savunma kurgusunu ciddi arızalara uğratıyordu. Bu bölümde erken skor avantajı yakalanırken iki tane de yüzde yüz gol kaçtı; bir top direkten döndü. Devre ortasından sonra tempo normale döndü. Takım presi ikinci bölgeye geriledi ama yine de bölüm bölüm tehlikeli ataklar F.Bahçe'den geliyordu. Bu bölümde takdir ettiğim Göztepe hocası Kemal Özdeş'in tahmin etmediğin hatasına tanık oldum. Isla ve Dirar çok koşan ve birbirlerini iyi tanıyan bir ikili. Bunlara Mehmet Ekici'den bir artı katkı geleceği belli; bu durumda Özdeş'in rakibin bilhassa en tempolu olduğu ilk yarıda bu bölgeye çok ciddi tedbirler düşünmesi lazımdı. Ama Özdeş tam tersini yapınca bu kulvar yol geçen hanına döndü.
İkinci yarı ile birlikte F.Bahçe'nin temposundaki düşme devam ediyordu. Ama birden sahneye Jerome çıktı. Hiçbir şey oynamadığı gibi bir de çok haklı bir kırmızı kart gördü . Bundan sonra da F.Bahçe rahatlayıp ilk yarıdaki etkinliğini sürdüremedi. Yapılan değişikliklerden sonra Jailson-Moses işbirliği ile gelen 2. golle de maça nokta kondu.
Fenerbahçe bu galibiyetle artık kara bulutları tamamen dağıtmış oldu. Bence en ciddi sorun santrforda. Çünkü Soldado kaliteli ama fizik gücü otuz dakikalık. Slimani zaten ondan da güçsüz. Moses tanıdığım bir oyuncu. Eğer İstanbul'da güçten düşmezse F.Bahçe'nin çok önemli bir ara transferi olur.
Gelelim Ersun Yanal'ın kendisine oyuncular açısından güven kaybettirecek yanlışına: Benzia geldiğinden beri ilk defa iyi oynuyor ve koşuyor. Bu tabloda bir hoca yeni gelen Tolgay'ı oyuna alırken onu çıkarıyorsa bu şu demektir: Senin oynama şansın yok.

Comolli Comolli olalı bir fare tutmuş- Ahmet Çakar / Sabah 

Fenerbahçe rahatlamış... Futbol enteresan bir oyun. Koşu mesafesi teknik kapasite, taktik anlayış tamam da psikoloji çok önemli bir faktör. O kendine güveni olmayan takım gitmiş, iki topu bir araya getiremeyen futbolcular gitmiş yerlerine mutlu ve özgüvenli futbolcular gelmiş. Fenerbahçe geçen hafta da dün gece de oyuna hızlı başladı. Sağdan geldi, soldan geldi ve Soldado, Ayew'e golü attırıverdi. Tabii Göztepe defans oyuncusunun manasız şekilde çizgide kalıyor olması da ofsaytı bozdu ve Fenerbahçe rahatladı. Aslında ilk yarı oyun kontrolü Fenerbahçe'de olsada Göztepe iyi direndi. Bu arada tabii ki kaleci Volkan'ın da iki önemli top çıkardığını söylemeliyiz. Kırmızı karta kadar direnen Göztepe, kendi oyuncusunun amatörce, hunharca yaptığı hareket sonrası 10 kişi kalınca bütün kontrol sarı-lacivertlilere geçti. Atak üstüne atak yaptığı anlardan birinde de Jailson-Moses ortaklığı Fenerbahçe'ye maçı garantileyen golü getirdi. Şunu ilk defa söyleyeyim, Comolli, Comolli olalı bir fare tutmuş... İlk emareler Moses'ın Fenerbahçe'ye çok faydalı olacağı yönünde. Zaten Chelsea'den gelmiş kariyeri belli bir oyuncu ama her kariyeri yüksek oyuncu Türkiye'de başarılı olur diye bir kural da yok. Ama Moses, ruhen de bize uygun gibi görünüyor. Dün gece aldı götürdü, Jailson'a bıraktı o da kesip Moses'a 'Al da at' dedi.
Sonuçta; Fenerbahçe mutlu herkes huzurlu... Ben hakem Suat Arslanboğa'yı beğendim. Kırmızı karttaki kararı kesinlikle doğru, oyuncu ilişkileri ve kural uygulaması çok iyi.

Ligin ağabeyi - Gürcan Bilgiç / Sabah 

Üç maçtır aynı senaryonun, patinaj yapan hatalarıyla, neredeyse tüm maçı oynadılar. Yapmaları gerektiğinden uzak, yeteneklerinin farkında olmadan, kendilerine bir oyun aklı yaratmadan, rakibin baskısı altında "yapamayanlar" grubu gibilerdi.

Fransızlar; "İyi biten her şey iyidir" diyerek geçiştiriyorlar böyle durumları. Bursa'nın, Malatyaspor'un ya da Göztepe'nin önde yaptığı baskıyı aşabilecek pas köprüsü de kuramadan, baskı altında olmadıkları anlarda bile topla barışamadılar. Pazartesinin hayal kırıklığını (Benzia) cuma günü yeniden tahtaya yazmak, muhtemelen teknik bir karar değil.
Sağ kanat organizasyonu ile Malatyaspor'u çaresiz bırakmışlardı, Göztepe'yi de buradan geçtiler. Pazartesinin kazanımlarını, bu maça yansıtmak, rakibi pozisyonsuz bırakmak bu maçın önemli notlarındandı. "Koş" deyince uğraşan ama "yap" dediğinizde ayarları şaşan bu kadronun 1-0'ı yakaladıktan, rakip 10 kişi kaldıktan sonra bile, direksiyona geçememesi, zaten bu sezonun "kanser" objesi. Tolgay'ın oyuna girmesi ile top öne doğru daha etkili taşınmaya başladı. Bir oyuncu, bir fikir ve birçok cesaretli koşu. Birden bire "al topu, ver geri" dönemi, Benzia ile birlikte sahanın dışına çıktı.

Moses ve Tolgay'ın tribünlerde yarattığı heyecanın üstünde Zajc gibi dikine oynamayı tercih eden bir oyun karakteri de eklendiğinde, sahadaki "ağır çekim zekalar" da olmayacak. Daha kaliteli, tehdit eden bir tarzı beklemeliyiz.

Fenerbahçe yedeklerine baktığınızda forma rekabetinin boyutunu da hesaplarsınız. Bu rekabetin doğru yönetilmesi, Fenerbahçe'yi sezonun kararını verecek "Ligin ağabeyi" rolüne tekrar taşıyabilir.

Fenerbahçe kendine geldi - Oktay Derelioğlu / Takvim

YENİ Malatya galibiyetiyle öz güven kazanan Fenerbahçe, Göztepe maçına taraftarının desteğiyle etkili bir giriş yaptı.
Sarı-Lacivertliler özellikle Isla- Dirar ile sağ kanattan çok etkili ataklar geliştirdi ve Göztepe'yi sahasına hapsetti. Fenerbahçe etkili oyunun karşılığına da 7. dakikada bulduğu golle aldı.
Kanarya ilk yarıda çok sayıda pozisyona girdi ama farkı açamadı. F.Bahçe için dün gecenin tek olumsuz yanı hücumda atakları sonlandırmada sorun yaşamasıydı.
Şunu gördük ki; Fenerbahçe yavaş yavaş oyununu oturtuyor ve yükelişe geçiyor.

MOSES GÖZE GİRDİ
Sezonun ilk devresindeki facianın izlerini silmeye çalışan ve toparlanma sürecinde olan Sarı- Lacivertliler dün geceki oyunu ile taraftarına umut verdi. Taraftarlar da takımlarına 90 dakika boyuncu destek vererek bir bütün olduklarını gösterdi. Fenerbahçe'nin yeni transferlerinden Moses, Göztepe'ye attığı golle göze girdi. Serdar Aziz ve Tolgay Arslan'ın da takıma adapte olmasıyla Sarı-Lacivertliler çok daha iyi olacaktır. Hakemin Göztepeli Jerome'u kırmızı kartla oyun dışına göndermesi doğru karardı. Sadık'ın ise oyuna sakat sakat devam etmesi yanlıştı.

MAÇIN EN İYİSİ: DIRAR
Çok diriydi. Takımına büyük katkı verdi.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ: HALİL
Göztepeli oyuncu sahada yoktu.

Senin için hazırladığımız haberler