Çocuğunuzu farklı bir spora yönlendirmeye ne dersiniz?

Kadın erkek karışık oynanabilen az sayıda spordan biri olan Ultimate Frisbee, real mixed adı altında sahada 7 kişinin 3 erkek 4 kadın ya da 4 erkek 3 kadın dağılımıyla oynadığı bir spor türü. 

Oyunda amaç, oyuncuların diski yere düşürmeden ve kendi aralarında paslaşarak sahanın karşısına, “endzone” adı verilen bölgeye taşımaları şeklinde özetlenebilir. Disk yere düştüğü veya defansın eline geçtiği takdirde hücum hakkı da karşı takıma geçmiş oluyor. Çim sahada oynanan maçlar için her sayıda 7 oyuncu bulunurken, kapalı salonlarda ve kumsalda yapılan maçlarda bu sayı 5’e düşüyor. Yedek oyuncuların sayısında ise bir sınırlama bulunmuyor.  

Ülkemizde tarihi, çok eskiye dayanmayan bu spor dalı olan Ultimate Frizbi alanında çalışmalar yapan ve birçok başarıya imza atmış takımlar da bulunuyor. Bunlardan biri de bu spora gönül vermiş üniversite öğrencilerinden oluşan Sabancı Üniversitesi frizbi kulübü Seahawks Ultimate. Kuralları ve tarihi hakkında merak ettiklerimizi Seahawks Ultimate Frisbee  takım kaptanı Can özcan Dai, kulüp başkanı Azra Duru Erdem ve medya sorumlusu Burcu Durmuş’a sorduk. 

Ultimate’ı diğer sporlardan ayıran en önemli özelliklerinden biri de yani “oyunun ruhu”dur. Bu anlayış doğrultusunda her oyuncu kuralları bilmek ve uygulamaktan sorumludur çünkü sahada hakem bulunmaz. Yaşanan kural ihlallerini oyuncular aralarında anlaşarak çözerler. Herkes kuralları kolayca öğrenebilir dolayısıyla tecrübesiz olmak oynamaya engel değildir. 

Ultimate Frizbi oldukça yeni bir spor. Fikir ilk defa, 1968 yılında, Amerika'da bir lisede ortaya çıkmış ve ilk kurallar 1970 yılında yazılmıştır.  İlk turnuva da yine Amerika’da, 1975 yılında düzenlenmiştir. 1983 yılında ise ilk dünya şampiyonası İsveç’te düzenlenmiştir. Türkiye'de Ultimate Frisbee, 2007 yılında oynanmaya başlanmış ve 2011 yılında da oyuncular tarafından etkinliklerin ve takımların organizasyonuna destek olması amacıyla Oyunun Ruhu derneği kurulmuştur. 

Türkiye'nin 2007 yılında kurulan ilk kulüp takımıyla başlayan ultimate tarihi, ilerleyen yıllarda pek çok kulüp, üniversite ve hatta lise takımlarıyla devam etmiştir. Türkiye'de Ultimate Amerika ve Avrupa’nın büyük bir kısmına oranla oldukça yeni olsa da, takımlarımız yurt dışı turnuvalarına da sıklıkla katılmaktadır. Sabancı Seahawks’ın hem aktif oyuncuları hem de mezunları yurt dışına giden takımlarda sıklıkla yer alır.

Sabancı Seahawks, 2016’da kuruldu ve o zamandan beridir hem var olan turnuvalara katılarak hem de kendi turnuvalarını düzenleyerek Ultimate’ın ülkemizde yayılmasına yardımcı oluyor. Takımımız, hem 2022 hem de 2023 yıllarında Üniversite Sporları Federasyonu’nun üniversiteler arası turnuvasında birinci olarak “en iyi üniversite takımı”unvanının sahibi oldu. Bunun dışında da 4 birincilik, 1 ikincilik, 1 üçüncülük, 2 spirit birinciliği kazanmış, 2023 yılında uluslararası EUCR (European Ultimate Federation tarafından düzenlenen bir turnuva) turnuvasına Türkiye’den katılma hakkı kazanan tek üniversite takımı oldu. 

Sabancı seahawks 2015 yılında üniversiteye başlayan iki arkadaşımız tarafından kuruldu. Güneş Büküşoğlu üniversiteye gelmeden önce bu spor ile bir şekilde tanışıyor ve araştırmaya başlıyor. Türkiye’de üniversitelerde oynanan bir spor olduğunu görüyor. Sabancı üniversitesinde de olduğunu varsayarak oryantasyonda bu spor takımını arıyor ama bulamıyor. Kendisi kurmaya karar veriyor, bu noktada yolları Murat Koçak ile kesişiyor. Bu ikili çimlerde disk atarak takıma insan kazandırmaya başlıyorlar. Yavaş yavaş büyüyen topluluk, birlikte antrenman yapmaya, turnuvalara katılmaya başlıyorlar. 

Kesinlikle atletiklik, kuvvet, hız gibi faktörler spor için çok önemli beceriler. Ultimate Frisbee sporcularının ortak özellikleti büyük kas kütlelerine sahip olmaktansa daha esnek, güçlü ve atik bir vücuda sahip olmalarıdır. Yeni oyuncuların spor geçmişi olması gibi bir zorunluluk yok. Çoğu oyuncunun düzenli olarak yaptığı ilk spor Ultimate Frisbee olabiliyor ve spora başladığı andan itibaren kısa bir süre içerisinde, düzenli çalışmalarla birlikte, uygun bir fiziksel seviyede performans gösterebiliyor.

Özellikle yağmur ve rüzgarın şiddetli olduğu koşullarda sporu yapması güç oluyor. Sporun doğası gereği kullandığımız diskler havada seyrederken rüzgara göre hareket edebiliyor. Oyuncular olarakta bu dinamik üzerine olabildiğince uzmanlaşmaya ve atışlarımızı isabetli hale getirmeye çalışıyoruz. Ek olarak, hava şartları ne kadar kötü olsada turnuvalar, maçlar ve antrenmanlarımızı olabildiğince sürdürüyoruz.