Büyüka'dan çok sert açıklama: "Adamı dinden imandan çıkarttılar!"

Spor yorumcusu Şansal Büyüka, Milliyet'te yer alan Şansal Büyüka ile Dobra Dobra isimli köşesinde çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Hakem kararlarına tepki gösteren Büyüka, Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin isyan etmekte haklı olduklarını söyledi.

Büyüka'nın açıklamaları şöyle:

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 10 gün önce TRT’de katıldığı yayında, A Milli Futbol Takımımızın aldığı sonuçlardan memnun olmadığını söylemişti. Aslında bu ülkede milli takımın aldığı sonuçlardan mutlu olan insanı bulmak çok kolay değil... Katılabildiğimiz bir turnuva yok, unutamadığımız bir maç yok... Sadece üzüntü ve hayal kırıklıkları var.

Milli Takımın hocası Lucescu, “Takımı gençleştireyim” derken sanırım fazla ileri gitti ve ay-yıldızlı ekibi bir “Çaylaklar” ekibine çevirdi. Gençleştirmek, geleceği düşünmek elbette iyi... Ama milli takım bu... An itibarıyla kim iyiyse onun oynayacağı bir takım... Yeter ki genç olsun çaylak olmasın, yaşlı olsun ama emekli olmasın. Yeter ki maç günü için en iyi on bir sahada olsun. Açıkçası Lucescu bunu beceremedi.

Futbol Federasyonu nihayet beklenen kararı aldı ve Lucescu ile yolları ayırdı. Merak edilen, şimdi ne olacağı... TFF’nin çok istediği, hatta karşılıklı gönülden bağlantı kurduğu Beşiktaş’ın hocası Şenol Güneş sözleşmesi bitmeden milli takıma gitmeyeceğini çok net ifadelerle açıkladı. Sezon sonu derseniz, şimdi söz kesildi, haziranda nikah kesin...

Mart ayında Euro 2020’ye başlayacağımız çok önemli iki maçımız var. 22 Mart’ta deplasmanda Arnavutluk, 25 Mart’ta Türkiye’de Moldova... Bu maçlarda milli takımı kim hazırlayacak? Lucescu’nun yardımcısı Tayfur Havutçu mu, yoksa Futbol Federasyonunun bir haftalığına ve iki maçlığına Beşiktaş’tan borç isteyeceği Şenol Güneş mi?

Şunu söyleyelim; ligde 17 Mart’tan başlayıp 7 Nisan’a kadar sürecek bir boşluk var. Yani 20 gün... Bu boşlukta 3 gün içinde de 2 milli maçımız var. Ben, Beşiktaş’ın federasyonun bu talebini, söz konusu milli takım olduğu için geri çevireceğini, Şenol Hoca’nın da “hayır” diyeceğini sanmıyorum. Sonrası derseniz, o şimdiden belli... Lig biter, Güneş gider.

Beşiktaş’ın son Bursa maçını izlerken, son iki yıldaki şampiyonluğu, o sezonlarda ortaya koyduğu futbol aklıma geldi ve “işte Beşiktaş, nihayet Beşiktaş” dedim.Beşiktaş, “güçlü oyunu, seyir zevki yüksek oyunu, hücum zenginliği son derece fazla olan oyunu” çok uzun bir aradan sonra bize yeniden hatırlattı. Sadece bu değil... Takımdaki dayanışma, saha içindeki özveri ve bütünleşme, oyunu ve skoru yeterli bulmayan anlayış, şampiyonluk yıllarındaki Beşiktaş’ı gözümüzün önüne getirdi. Beşiktaş’taki “temizlik” operasyonu sanki işe yaramış gibi...

Burak Yılmaz’a karşı çıkmak, bu kadar duygusal davranmak temelden yanlıştı. Allah’tan büyük çoğunluk Burak’ın arkasında durdu, hatta destekleyeni ile, karşı duranı ile bütünleşti. Elbette Burak’ın da hataları oldu. İnsan olarak hangimiz hata yapmıyoruz ki... Ayrıca geçmişe takılıp kalmayın. Türk futbolunun son yıllardaki tartışmasız en büyük golcüsü şu anda Beşiktaş forması giyiyor. Siz bunun keyfini çıkarmaya, Burak gollerini atmaya devam etsin.

Sergen Yalçın, Fenerbahçe’den kiraladıkları Ozan Tufan için, “Kendisini iyi futbolcu olduğuna ikna etmeye çalışıyoruz” dedi. Ozan iyi futbolcu olmasa, Şenol Hoca’nın elinde Bursaspor’un vazgeçilmezi olur muydu? Milli takımda Fatih Hoca ilk on birin birinci sırasına Ozan Tufan’ı yazar mıydı? Ozan’ın iyi futbolcu olduğuna ülkenin bütün önemli hocaları inanıyor da, Ozan’ın kendisi inanmıyor. Ozan’ın kendine inanmaması, inanılacak şey değil...

Galatasaray’ın futbolu, Aslantepe ile deplasmanlarda neden “gece ile gündüz” kadar farklı oluyor? Aslantepe’de beklenenden çok daha hızlı, deplasmanda beklenenden çok daha durgun

Bizde böyledir. Galatasaray’ın müthiş oyunu unutuldu, bu maçın hakem kararları öne çıktı. Oysa yakın zamanda görmediğimiz kadar iyi bir Galatasaray, iyi bir başlangıç izledik.

Galatasaray, yarış pistindeki araba kadar hızlı hücum ediyor. Bu hıza dayanmak, direnmek, bu hızı kesmek mümkün değil... 2000’li yıllardaki gibi... Hatta daha da hızlı...

Zaten Fatih Hoca’nın olmazsa olmazıdır “tam saha pres...” Galatasaray bunu şimdilik 20-30 dakika yapabiliyor. Zaten maç boyu bu tam saha presi, bu kadar hızı, günümüzün Real Madridleri, Barcelonaları, Cityleri ve diğer güçlüleri bile yapamıyor.

Galatasaray maçları dikkatli izlenirse şu da var: Galatasaray bazen hız kesiyor, duruyor, hatta durumu idare ediyor. Ancak yeni bir tempo, yeni bir gol, yeni bir oyun şekli gerektiğinde bunu hemen yapabiliyor.

Anlamadığım tek şey var: Galatasaray’ın futbolu Aslantepe ile deplasman maçlarında neden “gece ile gündüz” kadar farklı oluyor. Elbette evinle, deplasman arasında belli bir fark olacak. Ancak Aslantepe’de beklenenden çok daha hızlı, deplasmanda beklenenden çok daha durgun... Bunun bir açıklaması olmalı...

Hani galip sayılır bu yolda mağlup demişler ya, Trabzonspor için Galatasaray maçı sonrası bunu söylemek gerekiyor. Neredeyse U19 takımına benzer bir tertiple sahaya çıkan Trabzonspor, en tecrübeli takımlardan daha olgun bir tavır sergiledi. Haksızlığa karşı bu kadar vakur bir duruş, isyanını abartmadan ortaya koymayla müthiş bir takdir topladı Trabzonspor... Tarih sadece şampiyon olmakla yazılmıyor.

Hacıyatmaz gibi!

Hakem hata yapınca 3-4 hafta dinlendiriliyor, sonrasında yeniden sahalara dönüyor. Ancak hakem hataları yüzünden puan kaybeden takımların o puanları geri dönmüyor. Hakem “Hacıyatmaz” gibi, sonuçta asla bir şey olmuyor, olan takımlarımıza oluyor.

Ersun Yanal’ı Denizli’de hocalık yaptığı yıllardan beri tanırım. Bugüne kadar bir maç sonrası hakem için tek kelime söylediğini duymadım. Hatta Fenerbahçe’de şampiyon olduğu sezonda yönetimden “hakem için konuş” diye baskı yemesine rağmen gene konuşmadı.

Kayserispor maçı sonrası baktım, Ersun Hoca, gene olanca kibarlığına rağmen hakem Alper Ulusoy’a saydırıyor. Hani “adamı dinden imandan çıkartırlar” derler ya o hesap...

Hoca haklı... Üstelik ne demişler; Söyleyene değil, söyletene bak...

Bir hakem iki tarafa birden hata yaparsa -yapmasa daha iyi de- fazla sorun olmuyor. En azından maksat aramıyor, komplo teorileri kurmuyorsunuz. Ama hakem yanlışları tek taraflı olursa haklı olarak kıyamet kopuyor.
Galatasaray-Trabzon maçında Ümit Öztürk’ün, Kayseri-Fenerbahçe maçında Alper Ulusoy’un tek taraflı fahiş hataları olunca fırtına koptu. Trabzonspor da, Fenerbahçe de isyanlarında tepeden tırnağa haklı...

- Burak Yılmaz’ın biri sol, diğeri sağ ayağıyla attığı iki golü...
- Rizesporlu Vedat Muriç’in goldeki müthiş vuruşu...
-Antalyasporlu Nazım Sangane’nin beraberlik golündeki asisti...
-Erzurumsporlu Egemen’in, attığı golde “uçan adama” dönmesi...
-Bursalı Yusuf Erdoğan’ın son dakikalarda deparda Vida’ya fark atması...
- Fenerbahçeli Soldado’nun her maçta kırmızı kartla kol kola oynaması...
-Başakşehir’in Erzurum maçını bir gol pozisyonuyla tamamlaması...
-Hakem ve VAR skandalları...
-Kasımpaşa’nın olanca hızıyla yokuş aşağı inmesi...

Alper Ulusoy’dan FIFA hakemliğini geri alıyorsunuz. Yeni listeye adını koymuyorsunuz. Demek ki iyi değil...
Buna rağmen önceki hafta Alanya- Galatasaray, geçen hafta da Kayseri-Fenerbahçe maçlarına veriyorsunuz. Alper Ulusoy son iki haftanın en kritik iki maçını yönetecek kadar iyiyse o zaman FIFA kokartını niye söktünüz? FIFA kokartını sökecek kadar kötüyse, son iki haftanın en önemli iki maçına niye verdiniz? İnsanın aklı şaşıyor.

Bakalım!

VAR Koordinatörlüğüne getirilen Barış Şimşek, “Adaleti birlikte sağlayacağız” dedi. Barış Şimşek bugüne kadar VAR odasının değişmez ismiydi, adalet sağlanamadı. Bakalım bundan sonra nasıl sağlanacak?

Kayserispor’lu Mensah, Fenerbahçe maçının ilk yirmi dakikasında 6 faul yapıp, 2 defa elle oynadı ve bütün bunları kartsız atlattı. Ne olur bize şu kartların standardını öğretin. Kime verilir, kime verilmez, nasıl verilir, nasıl verilmez. Sayenizde bildiklerimizi de unuttuk.

Karaman farkı

Hikmet Karaman geldikten sonra Kayserispor tam 7 maçtır kaybetmiyor. Karaman, şanssız sezonlar yaşamış olsa bile, araştıran, soruşturan, kendini geliştiren bu ülkenin en iyi, en iddialı hocalarından biridir. Farkını Kayseri’de hemen ortaya koydu.

Başakşehirlilere bir soru; Bu oyunla Beşiktaş, Galatasaray maçlarından puan çıkaracağınıza inanıyor musunuz? Sivas deplasmanından galip dönebilecek misiniz? Cevabınız eğer “evet” ise sorun yok, şampiyonsunuz. Kuşkularınız varsa, dikkat... Kuş bu sezon da elden kaçabilir.