Büyüka: "Ağlayacağınıza oynayın"

Milliyet yazarı Şansal Büyüka, gündeme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Büyüka'nın değerlendirmeleri şöyle...

Sen büyüksün... Sen tarihsin... Sen Galatasaray’sın...Sen dünya efsaneleri Drogbaları, Sneijderleri bir günde transfer ettin...Sen dünya markası Hagilere, Popesculara, Taffarellere bir günde Galatasaray formasını giydirdin...Hep güçlü, hep kararlı kaldın... Hep tuttuğunu kopardın...Madem Falcao’yu bu kadar istiyorsun...Madem camiayı bu kadar motive ettin, Falcao resimleri servis ettin...Artık mazeret üretmeyeceksin... Sorunları çözeceksin...Bastıracaksın parayı, giydireceksin formayı...Bonservis bedelindeki 1-2 milyon farka bakmayacaksın...“UEFA’da 4-5 milyon eksi bilançoya düşüyoruz” diye kafaya takmayacaksın...Bir oyuncunu satacaksın, UEFA’nın ağzını kapatacaksın...Madem bu kadar kararlısın, tuttuğunu koparacaksın...Galatasaray’ın, armanın, markanın hakkını vereceksin...Yöneticilik budur... Galatasaray’a hizmet budur...

Fresco göz ardı!

Haim Fresco, Monaco’da yaşıyor. Haim Fresco, rahmetli Başkan Özhan Canaydın’ın iş ortağı... Fresco, Galatasaray Kulübü Divan Kurulu üyesi... Fresco, Ribery’i transferini gerçekleştirenlerden biri... Fresco, Monaco Sarayı’na kapıyı çalmadan giriyor. Eşi halen Monaco milletvekili...Galatasaray Kulübü, Monaco’dan Falcao’yu almaya çalışırken, bu Haim Fresco ile hiç konuşmadı (!)

Diagne bu kadar kötü futbolcuysa geçen yıl almak için niye bu kadar uğraştınız? Niye 13-14 milyon euro parayı saydınız? Unutmayın, Diagne geçen yıl 25 gol attı ve Galatasaray henüz Falcao’yu almadı.

Onyekuru aranıyor

Galatasaray’da geçen yıl kenarda oynamasına rağmen 16 gol, 6 asistle eşine az rastlanır bir başarı ortaya koyan Onyekuru, Florya’ya Fatih Terim ve eski takım arkadaşlarını ziyarete gelmiş. Onyekuru misafir olarak geleceğine, keşke Galatasaray’ın futbolcusu olarak antrenmana çıkmaya gelseydi... Galatasaray Yönetimi’nin yerinde olsam, Falcao’dan önce bütün enerjimi, bütün imkanlarımı Onyekuru’yu tutabilmek için harcardım. Onyekuru’nun eksikliği daha ilk maçlardan çok ciddi anlamda hissedilmeye başlandı. Hızlı hücum, adam eksiltme, golle buluşma, golle buluşturma; hepsi Onyekuru sonrası sanki daha azaldı, etkisini daha fazla yitirdi gibi...Bitmedi, Nzonzi çok iyi futbolcu, Seri’nin çok iyi olduğunu söylüyorlar. Ama ikisi de Ndiaye ile Fernando’nun orta alanda yarattığı sert savunma anlayışını henüz yakalayamadı. Geçen yıl Galatasaray ceza alanına yanaşamayanlar, bu yıl Galatasaray tehlike bölgelerinde “cirit” atıyorlar. Galatasaray bana göre şu kadrosuyla bile Süper Lig’in en güçlüsü... Ama geçen yılki rahatı bu yıl bulur mu derseniz, bulamaz.

Ne onunla ne de onsuz

Belhanda oynuyor eleştiriliyor, Belhanda oynamıyor, aranıyor... Yani atsan atılmıyor, satsan satılmıyor...

Fenerbahçe stoper olarak Adil Rami’yi getirdi. Rami, Fransa Milli Takımı dahil, hep üst düzey takımlarda oynadı. Ancak son bir iki yıldır sahada ciddi sakatlıklar, saha dışında skandallarla uğraştı. Sakatlıktan çıktıysa, özel yaşamını düzene soktuysa iş yapar, eğer düzelmediyse Comolli yeni bir hayal kırıklığına imza atar.

Fazla abartılmasın!

Çok önemli Başakşehir galibiyetine rağmen Fenerbahçe’nin fazla abartıldığını düşünüyorum. Kazanırken eksiklerini göreceksin, galibiyetlerin eksiklerini gizlemesine izin vermeyeceksin.

Fenerbahçe yıllar sonra bir sezona ligde ikide iki yaparak başladı. Yıllar sonra bir deplasman maçında yenik duruma düşüp, sonucu galibiyete çevirdi. Çok önemli bir galibiyete imza attı.Bu çok önemli galibiyete rağmen, manşetlerde Fenerbahçe’nin fazla abartıldığını düşünüyorum. Hep söylerim; kazanırken eksiklerini göreceksin, galibiyetlerin eksiklerini gizlemesine izin vermeyeceksin.

-Savunmayı toparlamak için Adil Rami yeter mi bilemem. Sorunları var.

-Ozan sağ bekte çok iyi oynamasına rağmen takımda İsla ve Hasan Ali’nin yedeği henüz yok.

-Dirar çok çalışmasına, son dakikada galibiyet golünü atmasına rağmen, arkasına kaçırdığı adamlar unutulmasın.

-Rodrigues’in sol önden geriye hiç gelmediği ve Dirar’ı tek başına bıraktığı gözden kaçmasın.

-Orta saha 34 maçlık serüvende bir Emre’nin üstüne yıkılmasın.

-Sonuç: Eksikleri çabuk giderin ki, süper başlangıç yarım kalmasın.

Beşiktaş’ın Göztepe karşısında ikinci yarıdaki baskılı, kendini hissettiren, bol pozisyonlu oyunu, bizim bildiğimiz, tanıdığımız, zevk aldığımız Beşiktaş’ı hatırlattı. İşte aklımda kalanlar...

-Caner Erkin tartışmasız bu ülkenin en iyi hücum beki...

-Yıllar geçer, Gökhan Gönül geçilmez...

-Lens, çok uzun süren derin bir uykudan uyanmış gibi...

-N’Koudou, çok hızlı, çok çabuk, çok istekli... 10 dakikada seyircinin kalbinde taht kurmak buna denir...

-Boyd dikkat... Göztepe maçındaki gibi oynarsan “altın makas” la tanışırsın.

-Seyirci her şeye rağmen takımla barışık, bu iyi...

Beşiktaşlı Oğuzhan takımın en iyi iki oyuncusundan biriyken, ilk yanlış pasında ıslıklandı. Bu işte bir yanlış yok mu, çıkarken alkışlanmış olsa bile...

Daha ne olsun?

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, “Artık transfer yok, para bitti” demiş. Daha ne olacak Başkan... Şu anda Trabzonspor’da “taş” gibi bir kadro var. Bundan sonrası Ünal Hoca ve futbolcularda...

-Göztepeli Deniz Kadah farklı yenildikleri Beşiktaş maçından sonra, “İçeride herkes ağlıyor” demiş. Niye ağlıyorsunuz Deniz... Ağlayacağınıza oynayın...

-Daha erken demeyin... Göztepe’nin iki haftalık görüntüsü son derece dramatik... Korkulu rüya görmemek için erken önlem paketine acilen ihtiyaç var.

-Alanya 2 maç 6 puan... Rakip filelere tam 5 gol... Erol Bulut, Malatya’da başladığı çıkışını Alanya’da katlayarak sürdürecek gibi...

-Gözüm bir alt ligde... Karagümrük 2 haftada 6 puan yaptı. Bir semt efsanesi yeniden doğuyor gibi...

-Geçmiş yıllarda futbolumuzda sponsor olarak “lahmacuncular” vardı. Şimdi devreye “pizzacılar” girdi.

-Son dakika golü Fenerbahçe’ye galibiyet getirdi. Son dakika golü Galatasaray’dan galibiyeti götürdü. Bu sezon “gel-git”ler erken başladı.

-Gazişehir’de Kayode’ye dikkat... Çok hızlı... Gerçekten çok hızlı... Bir sprinter gibi...

-Başakşehir, Mehmet Topal’ı almakla iyi etti. Mahmut’un bu kadar sakat olduğu bir ortamda, ilk iki lig maçında kalesinde gördüğü 5 golün ardından, Mehmet Topal, bozulan savunma anlayışını yeniden ayağa kaldırabilir.n Bir hareket bir takımı yakabiliyor. Gençlerbirliği, Gazişehir maçında son derece iyi oynarken, Nadir ayağında top tutma uğruna, tehlikeyi uzaklaştıracağına, sıkıp kendi kalesine döndü ve kısa pası Gazişehir’in golünü getirdi. Sonrası yıkılıp gitti Gençlerbirliği... Ligimiz son derece sorumsuz oyuncularla dolu...

-Duyuyorum ki birkaç yıldır kulüplerde başkanların çocukları, amcaoğulları ya da çok yakınları transferde etkin rol oynuyor ve futbolcu getiriyorlarmış. Bir bu eksikti. Zaten “taklacı menacerlerden“ bıkmıştık, bir de bunlar çıktı başımıza...

-Hangi ligde olursa olsun, hangi takımı çalıştırırsa çalıştırsın, havasız-civasız-reklamsız işini son derece başarılı yapan bir teknik direktör var; Rize’nin hocası İsmail Kartal...

Hafta son derece ilginç bir maçla kapandı. Gazişehir’in Gençlerbirliği’ni 4-1 yendiği maçın daha ilk yarısında Gençlerbirliği “bariz gol şansından” iki kırmızı kart görüp dokuz kişi kaldı. Buna rağmen maç 6-1 de bitebilirdi, Gençlerbirliği iki eksikle oynarken 4-4 de... Gazişehir’de Kayode 100 metreci gibi... Gençlerbirliği’nde 18’lik stoper Arda’nın ilk maçı olmasına rağmen radara girdi. Bir gol atan, birçok gol fırsatını kaçıran Berat’a dikkat...

MHK Başkanı Zekeriya Alp, TFF’nin vereceği maaşı reddetmiş ve bir hayır kurumuna bağışlanmasını istemiş. Zekeriya Alp ülkenin önemli iş adamlarından biridir. Ekonomisi iyidir. Rahatı, huzuru yerindedir. Nasıl oldu da bu MHK başkanlığını kabul etti, huzurunu, rahatını riske etti, henüz anlamış değilim?

Kadın hakem yönetemez mi?

Ülke maalesef cehaletten kırılıyor. Örümcek kafalar ortalıkta dolaşıyor. Kadını “köle” gören bir anlayış toplumumuzda son derece egemen... Kadına vahşeti “kapkara” pankartlarla protesto etmek iyi de, hiç olmazsa bazı maçlarımıza kadın hakem tayin etsek nasıl olur acaba? Bu konuda yetişmiş kadın hakemimiz var mı?Gerçi bu örümcek kafalara, bu cehalete, bu taş bağlamış yüreklere, vicdanlara ne anlatsan boşuna ama, gene de bu kadın hakem işine bir başlasak diyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakaryaspor, Bursaspor ve Eskişehirspor’un transfer yasaklarının kaldırılması konusunda kolaylık gösterilmesi için TFF’ye talimat vermiş. Sayın Cumhurbaşkanı son derece iyi yapmış...Sakarya, Bursa ve Eskişehir, Türkiye’nin gerçek anlamda futbol şehirleri... Sayısız oyuncu yetiştirdiler, sürekli dolu tribünlere oynadılar.Ama artık iyi yönetilsinler... Artık şehirler takımlarına sahip çıksınlar. Bilgisi, birikimi, planı-programı, eknomik paketi olanlar yönetimlere gelsinler. Yoldan geçerken uğrayanlar, kulüplere yönetici olmasınlar.Süper Lig’de çoğu maç boş tribünlere oynanırken, Sakarya’nın, Bursa’nın, Eskişehir’in “kapalı gişe” oynadığı unutulmasın. Bu üç şehir takımının iş bilen, ekonomi yaratacak, parayı boşa harcamayacak yöneticilere ve kendilerine gerçek anlamda sahip çıkacak yerel yöneticilerle kentlerinin sivil toplum kuruluşlarına ciddi ihtiyaçları var.