"Bugün olsa Fenerbahçe'den ayrılma kararımı değiştirirdim"

Fenerbahçe'nin simge isimlerinden Uruguaylı eski futbolcu Diego Lugano, beIN Sports'a özel açıklamalarda bulundu. İşte Ajansspor'un sizler için derledikleri...

AJANSSPOR

İnsanların virüsle yüzleşmesi gerektiğini düşünen Lugano: "Futbola geri dönüş için 2 farklı görüş var: Bir taraf futbolun biraz daha oynanmamasını öneriyor. Evimizde kalıp, kurallar çerçevesinde antrenmanların ve maçların oynanmaması gerektiğini düşünüyor. Diğer taraf ise virüsün uzun vadede ne zaman biteceğini bilmediği için virüsle yüzleşmemizi ve yaşayarak öğrenmemiz gerektiğini düşünüyor. Açıkcası ben de virüsle yüzleşmemiz gerektiğini düşünüyorum. Liglerin başlaması sadece futbolcuları ilgilendirmiyor. Futboldan para kazanan çok ciddi bir kesim var."

"Türkiye ve Fenerbahçe'yle ilgili söyleyebileceğim çok şey var. Güney Amerika'da hemen hemen yaptığım bütün röportajlarımda Fenerbahçe yıllarımdan övgüyle ve mutlulukla bahsediyorum. Futbol hayatımın en güzel 5 senesini Fenerbahçe'de geçirdim. Muhteşem bir atmosferde oynadım. Çok büyük zaferler kazandık. Bazen üzüntülerimiz oldu, bazen büyük sevinçlerimiz oldu. Bir futbolcu olarak bir sürü şey öğrendim. Yeni bir kültür öğrendim ve bunları severek yaptım. Her zaman aklımın bir köşesinde Türkiye ve Fenerbahçe çok güzel bir şekilde kalacak. Sık sık Türkiye'ye ziyarette bulunuyorum. Fenerbahçe'yi ve Türkiye'yi her zaman çok iyi anıyorum."

Geçtiğimiz aylarda Kadıköy'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçına kılık değiştirerek izleyen Uruguaylı eski futbolcu: "Futbolculuk kariyerimde çok fazla maça ve derbiye çıktım. O yüzden hep yapmak istediğim şeylerden birisiydi. Fenerbahçe-Galatasaray maçını taraftarlar arasında kimse farketmeden izleyebilmem için kılık değiştirmem gerekiyordu. Maçtan önce Kadıköy sokaklarında taraftarlarla yürüdüm ve şarkılar söyledim. Derbi tutkusunu yaşamak, hayallerimi süsleyen bir olaydı. Maçın skorundan bağımsız olarak derbide yaşadıklarım beni çok mutlu etti. Çocuklarıma, belki torunlarıma anlatacağım çok güzel anılar olarak kaldı."

"Fenerbahçe'den ayrıldığım günü çok iyi hatırlıyorum. Benim için kolay alınan bir karar değildi ve bu yüzden bunu herkese duyurarak gitmedim. Belki sessiz sedasız ayrılacakken, havalimanına gittiğimde yüzlerce, belki daha fazla taraftarın beni uğurlamak için orada olduğunu gördüm. Muhteşem bir törenle beni omuzlarda Paris'e yolcu ettiler. Hayatımda gördüğüm en güzel atmosferlerden ve duygu dolu anlardan biriydi. Fakat bundan da öte beni daha çok şaşırtan ve duygulandıran bir olay daha var. Fransa'ya havalimanına indiğimde, kulağımda kulaklık vardı ve müzik dinliyodum. Ancak havalimanı dışarısına çıkarken, bir anda Fenerbahçe tezahüratları duymaya başladım. Herhalde bu tezahüratları çok fazla duyduğum için kendi kendime söylemeye başladığımı düşündüm. Hayır, öyle değildi. 200-300 Fenerbahçe taraftarı beni Paris'te karşıladı. PSG taraftarından kimse havalimanında bulunmuyordu. Beni tekrar omuzlarına alıp, taksiye bindirdiler. Bu da hayatım boyunca unutamayacağım bir anı oldu."

"Sportif anlamda Fenerbahçe'den ayrılığımı düşünürsek, çok doğru bir karar olmadı. Fenerbahçe'de başarılı geçen 5 yıldan sonra Paris maceram çok iyi geçmediğini söyleyebilirim. Ancak olaylara başka taraftan baktığımda Sao Paulo'da oynarken, kendime bir meydan okumuştum. Hiç bilmediğim bir ülkenin, en büyük kulübüne geldim. Bu benim için büyük bir şeydi. Belki bugün olsa Fenerbahçe'den, Paris Saint Germain'e gitme kararımı değiştirirdim ama o günün şartları için doğru bir karardı. Çünkü o zaman kariyerimde yeni bir sayfa açmak ve sportif anlamda orada yaşayabileceğim zorlukları görmek istedim."