"Bir rakibimiz 3 yıldız, bir rakibimiz çakma 2 yıldız taşıyor"

Galatasaray'da Mayıs ayının sonunda yapılacak olağan seçimli genel kurulda başkan adayı olan Metin Öztürk, sarı-kırmızılı kulübü yönetebilecek ekibin kendilerinde olduğunu söyledi

Öztürk, 22 Mayıs'ta çoğunluk sağlanamaması durumunda ise 29 Mayıs'ta yapılacak genel kurul, projeleri, hedefleri, kulübün içinde bulunduğu mali durum, futbol ve futbol dışı branşlarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Metin Öztürk, sarı-kırmızılı kulüpte başkan adaylığının bazen halkla ilişkiler (PR) çalışmasına döndüğünü ve bunu bitirmek için seçilmeleri durumunda tüzük değişikliğine gideceklerini söyledi. Başkan adayı olabilmek için 100 üye imzası gerektiğini hatırlatan Öztürk, şöyle devam etti:

"Yaklaşık 8 bin katılımcının olduğu bir havuzda 44 kişiyi ve 100 imzayı bulursunuz. Bazen adaylıklar PR çalışmasına dönüyor. Adaylığını açıklayan başkasının trenine atlıyor. Bunu önlemek için tüzükte 3 değişiklik yapacağız. Birinde 100 yerine 500 imzayla aday olma zorunluluğu getireceğiz. Diğer değişiklik denetleme kurulu seçiminin ayrı yapılması. Bir diğeri de mali genel kuruları ile ibra ve ibrasızlık konuları. Kulübün mahkemelere taşınması bizim dönemimizde tarihin sayfaları arasında kalacak. Genel kurulları iki gün düzenleyeceğiz. İkinci gün ibra oylaması yapacağız. Son ibrasızlık konusunda rezaleti yaşadık. Fabrika ayarlarına döneceğiz. Acilen tüzükte 3 madde değişikliği yapmalıyız. Yolsa herkes 'Galatasaray başkan adayıyım.' diye ortaya çıkar. Sayın başkanımız Mustafa Cengiz, 2015'te de başkan adaylığına soyunmuştu ama sonra bir anda ortadan kayboldu. O zaman 100 imzayı toplayamayan kişi sonra başkanımız oldu. Artık Galatasaray'ı PR oyunlarına alet etmeyelim. Her gün bir başkan adayı duyuyorum. 500 imzayı toplayamayan aday olmasın."

Cengiz'in son dönemde ciddi sağlık sorunları yaşadığını hatırlatan Öztürk, şunları kaydetti:

"Başkanımızın sağlığı için duacıyız. Kendisi müthiş bir Galatasaraylı. Büyük bir özveri içinde gecesini gündüzüne katıyor. Kendi tarlanız veya şirketiniz varsa özveri ile kendi evlatlarınız için günde 20 saat çalışırsınız. Türkiye Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmalar, hoca ile ilgili konular ve şampiyonluğa giden takımın oyuncularıyla alakalı söylemler sağlıklı bir düşünmenin işareti değil. Soğuk algınlığı için alınan ilaçların bile içinde '4 saat araç kullanmayın' yazar. Bu kadar ciddi ameliyatlar geçirmiş, büyük bir dirençle bunun altından kalkmış başkanımızın da kendi ekibine güvenip istifa etmesi lazım. Ekibinde Abdurrahim Albayrak, Yusuf Günay ve Kaan Kançal gibi çok kıymetli isimler var. Bunlara güvenemiyorsanız neden ekibinizde tutuyorsunuz? Güveniyorsanız ve Galatasaray'ı seviyorsanız istifa edersiniz ve kalan 1 aylık süreçte kulübü onlar seçime götürür. Şu anki durum bir özveri değil. Bu kulübü uçuruma sürüklemek."

Metin Öztürk, başkan Mustafa Cengiz'in sarı-kırmızılı futbolcular hakkında söylediği ifadelere değinerek, "Oyuncularınızla ilgili kullandığınız laflar, tartışmaya bile açık değil, rezalet. Yönetimin sosyal medyada birbirini eleştirmesi, rezalet. Galatasaray'ın sorunları çok büyük. Buranın akılla yönetilmesi lazım. Futbolcularımız, hocamız formsuz ama hocamızın formsuzluğunun arkasında da kötü yönetim var. Kendisi bir yandan hocalık yapmaya diğer yandan rakip takımların başkanlarına cevap vermeye, federasyonla uğraşmaya ve para ödemekte zorlandığınız oyuncuları motiveye etmeye çalışıyor. Bu hiç kolay değil." değerlendirmesinde bulundu.

Fatih Terim ve Ergin Ataman'ın kendileri açısından sembol isimler olduğunu söyleyen Öztürk, "Takım şampiyonluğa giderken herkes Fatih Terim diyordu. Sonra bir anda rüzgar tersine döndü ve takım ile hocanın formsuzluğu konuşuldu. Bir anda herkes Fatih Terim'in gönderilmesini istiyor. Bizim dünyada gördüğümüz başarılı örnekler böyle değil. Kurumsal formatta takımın ya da hocanın 10 maçtaki formsuzluğuna göre vazgeçmeyiz. Seçildikten sonra hocamızla konuşacağız. Kendisinin ne istediğini soracağız." diye konuştu.

Terim'e istemesi durumunda 3 yıllık plan teklif edeceklerini belirten Öztürk, "Bizim için kulüpte 2 sembol vardır. Biri Fatih Terim, diğeri de Ergin Ataman. Bu iki isim bizim için hayati derecede önemli. Galatasaray'da 1 kuruş vermeden Ergin Ataman'ı tutabilirdik. Bıktırdık ve gönderdik. Fatih hoca ile ilgili de içeriden ve dışarıdan bıksın, gitsin diye bir çalışma var. Biz, hocanın üstünden yönetsel yükleri alacağız. Haziranda hocamızla konuşacağız. Kendisi devam etmek isterse 'Hocam çok yoruldun. Bu kulüp senin kıymetini bazen bildi, bazen bilmedi. Galatasaray'a kattıkların var ama senin de Galatasaray'a borcun var. Bu 3 yıl içinde bize bir yerli hoca armağan et.' diyeceğiz. Biz görevi bıraktığımızda hocamız 70 yaşına gelecek. O zaman başkan adayı mı olur, sportif direktör mü olur, yoksa torunlarıyla vakit mi geçirmek ister... Bu Fatih hocamızın karar vereceği bir şey." ifadelerini kullandı.

Sarı-kırmızılı futbol takımındaki teknik adam istikrarına değinen Öztürk, "Bizim en büyük şansımız her hafta değişen bir teknik direktörümüz yok. Aziz Yıldırım, 20 sene Fenerbahçe'nin başında kalınca çok mutlu olduk. Birçok Galatasaray şampiyonluğu gördü. İnşallah Sayın Ali Koç da birçok Galatasaray şampiyonluğu görecek. Ali Koç'tan çok memnunuz. Üç senede 6 teknik direktör değiştirdi. İnşallah önümüzdeki 3 senede 8-10 hoca daha değiştirir." açıklamasında bulundu.

Metin Öztürk, futbol takımına yıldız isimler kazandıracaklarını ancak bu oyunculara yüksek maaşlar vermeyeceklerini ileri sürdü. "Bugünün ekonomi şartlarında geliriniz yoksa büyük paralar harcayamazsınız." diyen Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:

"Bizim vizyonu olan insanlara ihtiyacımız var. Sayın Mustafa Cengiz, büyük bir maddi imkanla geldi. Geldiği gün Sayın Dursun Özbek'in kurduğu takım şampiyon oldu. Fatih Terim geldi. Şampiyonlar Ligi'nden 30 milyon avro, sermaye artışından 150 milyon lira geldi. Dursun Özbek yönetiminin parasını verdiği Ndiaye 16 milyon avroya satıldı. Bu müthiş kaynakları bile çok kötü yönettiler. Türkiye Bankalar Birliği anlaşması yapıp 250 milyon lira aldılar. Galatasaray'ın bütün geleceğini ipotek altına aldılar. Biz, hocamıza bütçemizi vereceğiz. Galatasaray'ın kendisi bir star. Bir rakibimiz 3 yıldız, bir rakibimiz çakma 2 yıldız taşıyor. 1959 öncesi 2 şampiyonluğunu saydırdı. Bir rakibimiz de tek yıldızda devam ediyor. Biz, Galatasaray'ın 5. yıldızının peşindeyiz. Öyle muhtarlar kupası gibi 1959 öncesini saydırma saçmalıkları bizim işimiz değil. Oradaki çapı da gördük. Bu çap bizi üzüyor. Federasyonu da etkiliyor. Federasyon bunların suyuna gidebilir. VAR'da, sahada başımıza gelenler ortada. Hepsi bu yönetimin çapsızlığından. Galatasaray'ın haklarını savunamamasından kaynaklanıyor. Sneijder bizde 3,75 milyon avroya oynarken ayrıldıktan sonra 900 bin avroya imza attı. 30 gol atan Gomis'e 500 bin avro vermemek için Diagne'ye 20 milyon avro ödedik. Bugün 20 milyon avroya Kemerburgaz'ın tamamını bitiririm. Yıldız futbolcu gelecek ama 900 bin avro alması gereken adama 3 milyon 750 bin avro ödemeyeceğiz."