Bilic, Bilic'e karşı!

Değerli meslektaşım; biz ulus olarak hamaset yapmayı severiz. İyi iken iyi, kötü iken de yerden yere vururuz futbolda adamı! Ancak nedense "Zorunlu İkamet'e" terkedilen meslektaşın olarak senin adına yırtınsam da faydalı olamıyorum!

Belki bir söz ve belki bir uyarı veya bir yaratıcılık sana yarar sağlardı! Ancak böyle satırlarımızla içimizi döküyoruz. O kadar çok futbol konuşan ve bilen var ki biliyorum sen de sıkılmışsındır  Zaten başında boza pişiriyorlar! Ancak ben onlardan değil tam tersi Beşiktaş ve senin başarını çıkarsız alkışlamaya hazır kişi olmak istiyorum.

Bu sezon iyi bir takımın var ama bazı yerlerde tekleyen futbolcuların ahengi bozdu. Veli’nin sakatlığı, Attiba ve Sivok ile uzak kalma zorunluğun(!) ve istikrar yakalamayan bazı kulübe gediklileri nedeniyle belli bir taktik ve kadro ile lige asılıyorsun. Başarılı sayılırsın. Her hafta deplasman oynamak çok zor ve şu anda dünyada teksin! Yine de daha iyisi olabilir miydi? Olurdu ama şimdi hedefindeki şampiyonluk isteğinin Beşiktaşlı kişiler de senden çok daha yüksek frekansta olduğunu unutma. Geçmişte ve teknik adamlığımda yaşadığım şampiyonluk alışkanlığım senin bir yerde kendine rakip olduğunu söylüyor bana! Uykusuz gecelerin oyuna  yansıyor sanki. Tereddütlerin var biliyorum. Futbolun şansı bazen sana ters davranıyor. Ama sen de biraz sahada sürpriz ara. Takımını hızlandır ve vites yükselt! Orta alanı çabuk oynamaya ve sadece Sosa ve  Demba Ba ile bu işi çözemeyeceğini düşün. Çünkü golcün çok yorgun ve isteksiz!

Öncelikle oyunun ikinci yarısında sonucu koruma veya kötü ise kurtarma sorunu yaşamamak lazım. Artık oyuna rakip toparlanmadan hızlı başla tepesine çök ve sahayı zindan et. Yani baskı(!),baskı(!),baskı(!) yaptır ve gol(!),gol(!), gol(!) arasınlar!

Skor ne olursa olsun ikinci yarıda da oyuna hızlı başla ki rakip toparlanma şansı bulmasın. Top sende ve  rakipte iken niyet ve eylem olarak kazanma veya topla baskı yapma taktiğin  aksıyor. Bunu yapacak oyuncuların var.
Defansta zaman zaman kademe sorunu yaşarken atak organizasyonunda hızlılık yerine Gökhan Töre veya Olcay'ın performanslarına teslim oldun.
Oğuzhan'dan beklediğimiz biçimde yararlanamadın.
Kerim istikrar sağlayamadı.
Motta çabuk oyundan düşüyor.
Kalede şansızlık yaşadın.
Kısacası son karşılaşmada en büyük rakibin golü erken bulmana karşın tempo ile ikinci golü atamayan takımın ikinci yarıda sadece telaş, stres ve panik yaşadı.

Kalan dört maçında mutlaka yenmek için psikolojik açıdan tarihini değiştirecek iyi niyetli ve çok koşan savaşçılarla agresif futbolu tercih et. Kazanmalı ve sürekli deplasman oynadığın için bu avantajını sadece Galatasaray karşısında değil öteki üç maçta da ortaya koymalı takımın değişik görüntüsü ile.
Bu ay düşüşe geçilen veya iyi çalışılmışsa fizik gücünü muhafaza eden bir süreçte olduğundan artık antrenmanlardan ziyade yaratıcı taktik ve psikolojik güç önemli. Bunu gerçekleştirecek bilgi ve donanımını farklı yapılarla kullan.
Rolünü iyi oynamalısın.
Hakem takıntısını kafanızdan atın.
Yanlışlar sizin yolunuzu kesmesin. Onların sizi durdurmak isteme ve hatalı veya şartlanmış olarak sahaya çıktıkları aklına gelebilir futbolcunuzun.
Bu korkuyu  iyi ve başarılı, kazanma arzusu ile donatacağın futbolcularınla  aşarsınız. Kimse mutlak kazanmak isteyeni durduramaz. Bitiş düdüğü ve oyunun önemli anları(!) asla ihmal edilmemelidir. Bu anlamda çok yandı canınız. Kendine sor en güçlü yanın hangisi ise onunla çık maça ve üç maymunu oyna. Maç günü kimselerle görüşme. İyi  giden 90 dakikaların arkasından 91. dakikayı yani gelecek karşılaşmanın birinci dakikasını soyunma odasında  yaşat!
Son umudunu takıma aşıla ve iyi kullan .Beşiktaş böyle bir şansı kaçırmamalı. Geçte olsa belki sana ters gelen bu satırları yorumla eğer iyi tercüme ederlerse geliştir. Çünkü senin en büyük rakibin Bilic’tir! 

Son karşılaşmayı da artık unutun futbolcular! Önünüzde gol atan takım  var ona konsantre olun. Beşiktaş olarak aslında çok iyi işler çıkardınız. Her hafta değişik ve deplasman oynayan sizler yaptığınız fedakarlığın meyvesini alın. Sakın bitse de gitsek demeyin. Çünkü meslek hayatınızın önemli bir yerindesiniz. Hatta endüstriyel futbol karmaşasına bulaşmadan alnınızın akıyla bu işten çıkmanız için taraflı tarafsız herkes size sempati duyuyor. Bu az bir ödül müdür?

Not: Bu satırlarım dikkati çeken iyi niyetli acemiliklerle dolu son karşılaşma neticesinde yazılmıştır.