Beşiktaş'ın yıldızı Pepe'nin bilinmeyenleri! Kendisi ve babası her şeyi anlattı.

Beşiktaş'ın Brezilya asıllı yıldız savunma oyuncusu Pepe ve babası, Brezilya'nın ünlü Globo Esporte gazetesine özel bir röportaj verdi. Portekizli oyuncunun kariyerinde yaşadıkları (İlk futbolculuk deneyimi, futboldan men edilme durumu, babasının taksicilik önerisi ve dahası) detaylı bir şekilde anlatıldı. 

Brezilya'nın kuzey doğusunda doğduğu için kendisini şanslı hissettiğini söyleyen 34 yaşındaki oyuncu, "Ve bunu kanımda taşıyorum. Kuzeyliler çok çalışkanlardır ve benim de yaptığım tam olarak bu. 17 yaşımda Maceio'yu terk edip Portekiz'e gitmek kolay bir karar değildi. Ailemden ayrılmıştım. Ama işime her zaman sadık kaldım. Neyde iyiysem onu geliştirmek için çalıştım. Antrenörlerim ve takım arkadaşlarım da bana çok yardımcı oldular. İşte bu yüzden bugünlere geldim. Diğerleri benim seviyeme gelene kadar çalışmak, Avrupa'nın ünlü bir takımında oynamak ve dünya çapında tanınan bir futbolcu olmak. İşte bugünlere böyle geldim. Çalıştım çünkü gerçekleştirmek istediğim bir hayalim vardı" ifadelerini kullandı. 

Küçüklüğünde Pepe'nin evinin kenarında yaşayan çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda takımdaki stoper partneri Junior Bicudo da Globo Esporte'ye konuştu. Pepe'nin o günlerde bile aynı olduğuna dikkat çeken Bicudo, "Her zaman ciddiydi ve rakiplerine korku salardı. Onunla birçok kez oynama fırsatı yakaladım" dedi.

Pepe'yi ilk keşfeden isim Gremio Esportivo Napoli kulübünün sahibi Alipio Neto da Pepe'ye dair anılarını paylaştı: "Santa Claus turnuvası için takımı hazırlarken onu keşfettim. Sokakta ayağında ayakkabası olmadan oynuyordu. O zamanki turnuvada yaş sınırı 11'di ve Pepe 8 yaşla takımımızın en genci olmuştu."

Pepe daha sonra futboluyla dikkatleri üzerine çekerken 1999'da Corinthians'ın yolunu tuttu. Onun altyapıdaki antrenörü Eduardo Neto o günleri şu sözlerle anlatıyor: "İşini layıkıyla yapıyordu. Her zaman çok çalışırdı. İnsanlar ona 10 pas tekrarı yapmasını söylerdi ama o hep 20 yapmakta ısrar ederdi. Onun kendini adaması, bağlılığı ve isteği her zaman diğer çocuklarının üzerindeydi. Zaten bu yüzden diğerlerinden daha çok şey başardı."

Pepe 17 yaşına geldiğinde ise Portekiz ekibi Maritimo'nun yolunu tuttu. O dönem transferinden hemen önce ciddi bir sakatlık geçirse de Maritimo Başkanı tedavi masraflarını üstlenip transferi gerçekleştirdi. Maritimo'da ona en çok yardım eden ise Hollandalı Mitchell van der Gaag oldu. Yine babası anlatıyor: "Maceio'yu terk ettiğinde deneyimli bir Hollandalı ona çok yardımcı oldu. Takımda iyi bir ikili oldular."

Brezilya'da doğan fakat Portekiz Milli Takımı için görev alan Pepe, az daha Brezilya Milli Takımı'nın başarısı için ter dökecekmiş: "U20 takımı için geniş kadroya alınmıştı. Bizim için sorun yoktu. Ama sonrasında açıklanan kesin listede ismini göremedik. Onun yerine Alex ya da Luisao alınmıştı. Moralimiz bozulmuştu. Porto'da iyi olduğu dönemlerde de milli takımın gözlemcileri maçları takip ediyordu ama hiçbir zaman davet gelmedi. Biz de ilgi olmayınca Portekiz'i tercih ettik."

Pepe'nin babası 2014 Dünya Kupası'nda Almanya'ya karşı alınan 7-1'lik mağlubiyet için şu çarpıcı ifadeleri kullandı: "Pepe olsaydı o maçı kazanırdık diye garanti edemem ama şuna eminim ki yedi gollü bir hezimet kesinlikle yaşamazdık."

Şimdi söz sırası Pepe'nin babası Anael Ferreira'da: "Bizimkiler 1-0 kaybediyorlardı. Turnuvaya devam etmek için bir gole ihtiyaçları vardu. Golü attık. Kaleci ise süre geçirmek için topu tuttu. Pepe de topu kaleciden almak için hareketlendi. Sonra biri geldi ve Pepe'yi iterek yere düşürüdü. Pepe de yerden kalkıp onun suratına yumruk attı."

Brezilya basınının duayen isimlerinden biri yazdığı köşe yazısında Pepe'nin futbol hayatının bitmesini isteyen bir yazı kaleme aldı. Babası devam ediyor: "Pepe'nin futboldan men edilmesini istiyorlardı. 13-14 yaşında bir çocuk. Pepe o dönem çok ağladı. Real Madrid'e gittiğinde o gazeteden bizle röportaj yapmak için sürekli geliyorlardı ama o olayı hiç unutmadık. Kariyerini başlamadan bitirebilirlerdi. Tanrı'ya şükür ki böyle bir şey yaşanmadı. O dönem futbol çok zordu. Kariyerinin orada bitmesini istemiyordum. Ona şöyle dedim: "Futbolda gidebildiğin yere kadar git. Eğer olmazsa endişelenme benim bir arabam var. Belki kullanmak için bir taksi ayarlarım ve böylece bir işin olmuş olur" dedim. Gerçekten futbolcu olmasa taksi soförlüğü onun için bir opsiyon olacaktı."

Baba Anael Ferreira, Pepe'nin Beşiktaş'a transferiyle ilgili ise ilginç ifadeler kullandı: "Dürüstçe söylemek gerekirse bu onun kararıydı ve onu desteklemek zorundaydım. Ama ben şahsen bu transfere gönüllü değildim. Türkiye'de birçok Brezilyalı var ve Tanrı'ya şükürler olsun onu orada bir idol ve saha içi lideri olarak kabul ettiler. Bu sayede avrupa'da çok daha fazla saygı uyandıracaklardır. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'nde sürprizler yapmaya devam edecek."

Anael Ferreira, Pepe'ye gelen diğer teklifleri de açık yüreklilikle açıkladı: "Az daha Çin'e transfer oluyordu. Ön sözleşmeyi imzalamak üzereydi. Ama o hiçbir zaman para için oynamadı. ÇiN'den gelen teklif Real Madrid'deki kazancının 3-4 katıydı. PSG de transferi için büyük mesai harcamıştı. Yine Mourinho da onu Manchester United'a kazandırmak istedi."

Beşiktaş ile 2019 yılına kadar bir sözleşmesi bulunan Pepe kariyerine Türkiye'de veda edebilir. Ferreira, Pepe'nin oldukça düzenli olduğunu vurgu yaparken, "Kariyerini üst seviyede bitirmek istiyor. 36 yaşına kadar oynayacağını söylemişti. Brezilya'daki favori takımı Flamengo. Ama hiçbir zaman fanatiklik seviyesinde taraftarı olmadı. Orada oynamayı da düşünmedi" diye konuştu. 

Baba Pepe son olarak oğlunun ismiyle ilgili gerçekleri açıkladı: "Képler Laveran de Lima Ferreira ismi Alman astronom Johannes kepler ve Fransız bilim adamı Charles Laveran'dan esinlenilerek konuldu. Pepe lakabu ise milli takımın yıldızı Santos'la ilgili. Kalecilerin korktuğu bir isimdi. Ben de oğlumun onun gibi sert şutlar çekmesini istiyordum. Böylece ona Pepe diye seslenmeye başladım. 

AJANSSPOR

(YASAL UYARI: BU HABER KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ.)