Batuhan Karadeniz'in Kaderini Vermediği Higuain Pası Çizdi

Beşiktaş'ın ondan çok büyük beklentisi vardı. Sadece Türkiye'nin değil, dünya futbolunun da önemli golcülerinden biri olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Öyle ya daha altyapıdayken Manchester City ona talip olmuştu. Fakat, Beşiktaş'ta kalmayı tercih etti.

Batuhan Karadeniz... Türk futbolunun haşarı çocuğu... 17 yaşında Gaziantepspor'a attığı golle Beşiktaş'ı tek golle galip getirdi İstanbul'a. Muhteşem bir girişti ama devamı gelmedi. Kariyer yılı kadar takım değiştirdi. Bir nevi "Futbol Evliya Çelebi'si" oldu.

Futbolu bıraktıktan sonra dijital medya kanallarında yorumcu oldu. Daha futbolcuyken de veciz sözleriyle manşetelere çıkıyordu. Karadeniz şimdi de yorumculuğuyla kendisinden söz ettiriyor. Futbolculuk dönemlerine dair teknik adamlardan futbolculara kadar yaşadıklarını alabildiğince dobro şekilde anlatıyor.

Yaptığı yorumlarla bazen Beşiktaş taraftarını kızdırıyor. Örneğin Tayfur Bingöl için sarf ettiği "Tayfur Bingöl'ün gözyaşları, ayaklarından daha yetenekli. Muhteşem ağlıyor. Gelirken de Beşiktaşlıyım falan..." sözleri tepki çekti. Sosyal medyadan "Sen Beşiktaş'a ne verdin" sorularına muhatap olan Karadeniz, bunun üzerine siyah beyazlı kulüpe yaptığı maddi fedakârlıkları tek tek anlattı. Önemli alacaklarından vazgeçtiğini anlatan Karadeniz, aynı zaman kulübe yüksek miktarda bonservis bedelleri kazandırdığını da söyledi.

Futbola çok erken bir yaşta vedan eden 32 yaşındaki Batuhan Karadeniz, geçen yıl sahalara veda etti. En son Vanspor FK'da forma giydi. 2007'de altyapısından çıktığı Beşiktaş A takımıyla başlayan 15 yıllık profesyonel kariyerinde 15 farklı kulüpte forma giydi.

25 Ağustos 2007'de Süper Lig'de Beşiktaş formasıyla çıktığı maçta 90 artı 5. dakikada attığı golle 3 puanı getirirken geleceğe dair de büyük hayaller kurduruyordu. Fakat dedğimiz gibi hikâye öyle başladığı gibi parlak devam etti. Evet, Süper Lig'den alt liglere kadar 15 takımda toplam 358 maçta 143 gol ve 38 asislik bir performansa imza atsa da kendisi için öngörülen sayfaların çok ama çok gerisinde kaldı. Çünkü ondan hem Beşiktaş'ın hem de Türk Milli Takımı'nın bir efsanesi olması bekleniyordu.

Batuhan Karadeniz'in kariyerinin en önemli kırılma anı Kadıköy'de cereyan etti. 3 Kasım 2007 tarihinde Beşiktaş, Fenerbahçe'ye konuk oldu. Siyah beyazlılar, 6.5 yıldır Kadıköy'de kaybetmiyordu. Beşiktaş, 3. dakikada Bobo ile 1-0 öne geçti. Ama üstünlüğünü koruyamadı. 29. dakikada Deivid, 60'taysa Semih Şentürk Fenerbahçe'yi 2-1 öne geçirdi. Yine de Beşiktaş, maçtan beraberlik çıkartabilirdi, şayet Batuhan Karadeniz, kral yapmak yerine kral olmayı seçmeseydi!

Maçın son dakikaları geliniyordu. Bir ara pasında Batuhan, hareketlendi. Kaleci Volkan Demirel de kalesini terk etti. Volkan'ı ekarte etti, savunmayı oyundan düşürdü. Kalede bir Fenerbahçeli futbol yazgısını beklercesine çizgide duruyordu. Batuhan, yan tarafta daha müsait pozisyonda olan Federico Higuain'e -ki meşhur Gonzalo Higuain'in kardeşidir- vermek yerine kaleye kendi vurmayı tercih etti. Ama vuruşunu sarı lacivertli savunmacı çıkardı.

Batuhan'ın pas vermek yerine kaleye şut çekmesi Beşiktaş taraftarının zihnine mıh gibi kazındı. Yıllar geçse de tartışılmaya devam edildi. Batuhan da maçtan sonra buna dair yaptığı açıklamada "Pas verip kral yapacağıma, golü atıp kral olmayı istedim" şeklinde ifadeler kullandı. Bu sözler de yine futbol üzerine düşünen insaları ayrıca bir tartışmaya sevk etti.

O anda genç bir futbolcunun risk alıp tarihe geçecek bir gol atmayı arzulaması ve bu arzuya yenik düşmesi elbette anlaşılır bir durum. Pas verseydi belki Higuain de golü atamayacak ve bu sefer de "Batuhan kendisi vurmalıydı" denilecekti. Diğer senaryonun ne olacağını hiçbir zaman bilemeyeceğiz. Fakat, gol atıp kral olmak konusu yine de tartışma götürür.

Dünya futbolunun Fransız efsanelerinden Eric Cantona, gol ve pas konusunda müthiş bir anekdot aktarır. Looking For Eric filminde kendisini oynayan Cantona, filmin  bir sahnesinde hayranının "En güzel golün hangisiydi?" sorusunu cevaplar:

"Bir gol değildi!" Hayranı şaşırırken o devam eder: "Kariyerimde unutamadığın en güzel an bir gol değil, verdiğim bir pastı" der. 

Batuhan Karadeniz de bu mantaliteye sahip olsaydı, kimbilir belki de bugün sorulduğunda "Kariyerimdeki en güzel an Kadıköy'de son dakikalarda Higuain'e verdiğim pastı" diyecekti. Futbol zaten böylesi sayısız çelişkili anlarla dolu olduğu için diğer sporlardan daha çok ilgi görüyor.

Biz de Batuhan Karadeniz'e dair "Şut değil de o pas atsaydı, kariyerinin akışı değişecek miydi?" diye sormaya devam edeceğiz.