Aziz Yıldırım'dan olay açıklamalar! İşte tüm detaylar...

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, TRT Spor’da yayınlanan Basın Tribünü programına konuk oldu.

Sarı-lacivertlilerin mevcut başkanı Yıldırım, seçim öncesi çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Aziz Yıldırım’ın açıklamalarından Ajansspor’un derledikleri şu şekilde:

"Fenerbahçe yönetimi organize etmiyor. Mevcut olan personeli tarafından organize ediliyor. 20 yıldır böyle. Yetişmiş olan personel sorumludur. Biz yönetim olarak şu kadar sandık koyun demiyoruz. Tüzükte yazılı. Bir sandıkta kimlerin oy kullanacağı yazılı. Bir sandıkta en fazla kaç kişi olur bunlar çıkarıldı. Mimar hanımefendiyle düzenlemeyi yapmışlar, üyelere gitmesi gereken dökümanlar hazırlanmış ve gönderilmiş. Hem posta hem de SMS olarak bildiğim kadarıyla bildiriyorlar. Vefa Bey ile konuştuk. Neyse kurallar o uygulanacak. Biz yönetim olarak karışmak istemiyoruz."

"Fenerbahçe için çok önemli günler başladı. Bizi izleyen herkese iyi akşamlar diliyorum. Bu sürecin Fenerbahçe camiası adına hayırlı olmasını, kavga olmadan, birbirine sarılıp öpen bir kongre olsun istiyorum. Kongre statta olacak. Orada yapılmasının sebebi belli. Salon yetersiz kalabilir diye stada aldık. Stadyum Avrupa’dan gelen malzemeyle kaplanıyor. Sandıklar oraya konacak. Geniş bir alan olacak, üyeler kartlarını alacaklar ve turnikeden geçecekler. Fenerium alt ve üst tribününde takip edebilecekler. Stada girenler oylarını kullanacaklar. Kullandıktan sonra evine gitmek isteyenler çıkış noktalarından çıkabilecek. Statta kalmak isteyenler Migros Tribünü’nde oturup izleyebilecekler. Zamanında gelip oy kullanamayanlar için de süre Divan Başkanı tarafından uzatılacaktır. Kongre süreci bu şekilde devam edecek. Oy sayımıyla da bitecek. Hem bana, arkadaşlarıma hem de Ali Koç ve arkadaşlarına hayırlı olmasını diliyorum."

"Bizde 3 tane zarf olacak. Geldiğinizde Sandık Kurulu Başkanı ve üyeleri size hüviyetinizin, aldığınız kongre giriş belgesi karşısında zarfları verecekler. Siz de gidip sandığın bulunduğu paravanın içinde istediğiniz oyları koyacaksınız. İşlem bitince de imza atılacak ve ayrılacaklar. Diğer kulüplerde hepsi çarşaf liste şeklinde. Burada başkan dediğinizde 2 aday var. Oylar çok çabuk belli olur. Çok uzun sürmez. Saat 5 dediğinizde oy atacak kimse yoksa sandık açmaya başlanır. Divan Başkanının talimatıyla açılır. 26 bin katılım hakkı var. 26 bin de katılabilir. Bu civarlarda bekliyoruz."

"Konya’daki maçtaki açıklamalarıyla Ali Koç açısından seçim başladı. Biz hazirandan sonra kendi çevremizde konuştuk ve seçim çalışmalarına başladık. Kalabalık ve tecrübeli bir ekip var. Yüzde 70’e yakın üyelerle birebir konuşarak bu süreci geçirdik."

"Herkes bir şeyi vadediyor mu? Daha sonra vadetti yapamadı diyorlar (gülerek). Vaat yok. Şunu yapacağız, bunu yapacağız demiyorum. Bir hikaye yaşandı. Bu hikayenin içinde acı, tatlı, hüzün, her şey var. Fenerbahçe camiası 3 Temmuz ile birlikte çok acı çekti. Bu ülkede askeri kanat ve Fenerbahçe, FETÖ tarafından linç edilme ve yok etme şeklinde operasyona maruz kaldı. Bu operasyonları ben ve arkadaşlarım, taraftarımız, kongre üyemiz karşısına dikildi. Bunun adı şike değildi. Öyle başladı ama şike değildi. Bu, camiayı ele geçirmekti. İkinci işlem ise diğer spor kulüplerini ele geçirmekti. Fenerbahçe öncüydü. Havuz ihalesinde de bunu göstermişti."

"İhale konusunda söylediklerimizi herkes biliyor. Pastadan pay almak isteyen FETÖ her şeyi ele geçirmek ve her şeyi idare etmek istiyordu. Biz ne yaptık? İlk olarak Ağır Ceza’ya gittiğimizde, bunun bir şike davası olmadığını, bir kumpas davası olduğunu söyledik, belirttik. Mahkemelerde, savcılarla, herkesle kavgasını yaptık. İfadeleri de ona göre verdik. Mahkemede, ”Ne şikesi, memleket elden gidiyor” dedim. FETÖ’nün ne yapmak istediğini gördüm. Fenerbahçe yaşananlardan sonra değerlerini kaybetti. Hisse senetlerinin değerleri, 4 Temmuz’da 600 milyon dolara düştü. Sonra maddi kayıp dışında manevi kayıplar da oldu. Şampiyonlar Ligi’ne, UEFA turnuvasına gidemedik. Hem maddi hem de manevi zararlar geldi kulübe."

"Çocuklara okullarda, “Siz şikecisiniz” diyerek kızdırdılar. Görsel ve diğer medyalarda Fenerbahçe şike yaptı diye ayağa kalktı. Bunları yazanlar gazetelerinde hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Fenerbahçe’nin bir hesaplaşma yapması lazım. Birey ise birey, kurum ise kurum bir hesaplaşma olmalı. Ne zaman? Yargıtay kararından sonra. Yargıtay, her şeyin bittiğini gösteren bir belge olacak. Bu hesaplaşmayı da ancak ben ve benim arkadaşlarım yapacak. Ben bir hesaplaşma yapacağım. Ben ve benim gibi eziyet çekenler, Metris’te yaşayanlar yapar. Yoksa bir başkası da gelir, ben bunu takip ederim, yaparım der. Daha sonra bıkkınlık gelir. Olaya başka yönden bakmaya başlar. Biz bunu yaşadık. Bu hesaplaşmayı yapmamız lazım. Fenerbahçe, kayıplarını isteyecektir. Devletten de isteyecektir. Bu kayıplarım var diyecek. Kayıpları da isteyeceğiz. Herkesle hesaplaşacağız. Gerekirse devlete mahkeme açacağız. Çünkü haklıyız. Hem manevi hem de maddi kayıplar var."

"Masum olduğumuzu görmeleri lazım. Bunun için 3 yıl daha adayım. Ama 3 yıldan sonra bir daha aday değilim. Bir daha Fenerbahçe’de görev almayı düşünmüyorum. Bunu da deklare ediyorum. Ancak; Fenerbahçe’nin ihtiyacı olur o zaman gelirim. Fenerbahçe’ye şart koşulmaz. O zaman Fenerbahçeli olamazsınız."

"Ben kapalı kapılar arkasında konuşacak kadar karaktersiz bir adam değilim. 20 senelik başkanlık döneminde ve FETÖ’ye karşı ilk dikilen insan benim. Onların savcı ve  hakimlerinin yüzlerine karşı konuştum. Bu konuda bir Cumhurbaşkanı konuşuyor bir de ben konuşuyorum. Bizlerin dışındakilerin yorum yaptığını görmüyorsunuzdur. Ali Koç 2012 yılının Mayıs adına kadar benimle görev yaptı. Fenerbahçe’nin ayakta durmaları için görev yaptılar. Ali Koç’a FETÖ’cü demedim. Benim düşüncemde Ali Koç ile ilgili böyle bir şey yok. Böyle düşünseydim, Ali Koç’u benim yerime aday göstermezdim. Neden gösterdim? Böyle bir şey aklımda olmadığı için. Bu seçim şeylerini bıraksınlar. Burada 20 sene başkanlık yaptım. Başkan olayım, şunu karalayayım demedim. Başkan olarak son dönemlerde yumuşak davrandım. Gerginlik olmasın diye elimden geleni yaptım."

"Fikir aldığı abisi gelsin benim yanıma anlatsın. Ben her şeyi rahatça söylerim. Ali Koç ne FETÖ’cüdür ne de ilgisi vardır. Ben, benimle birlikte olduğu süre için bunu söylerim. Onun dışındaki süreyi ise devlet bilir. MİT bilir, Emniyet bilir. Ben bilemem. Ali Bey, 101 kişi beni şikayet etti diyor. Sanki bu şikayeti biz yapmışız gibi görünüyor. Biz öyle bir şerefsiz değiliz. Benim bilgim dahilimde olmadan birileri şikayet etmişse onlar sorumludur. İspatlasınlar. Ben namussuz, şerefsiz bir adam değilim. Diyenler ispatlamalı."

"Sosyal medya ile ilgim olmadı. Bir şeyler söyleniyor ve Ali Koç hemen buna inanıyor. İnanmayacak, rahat olacak. Hepimize her şey söyleniyor. Elinizde bilgi, belge varsa alırsınız isimleri şikayetinizi yaparsınız. Bu işin sonunda biz varsak bizi suçlarsınız. Ama her şeyi bizler yapıyor derlerse yanılgıya düşersiniz. Kendi kendinizi yıpratmış olursunuz. Rahat ol biraz. Bir şey yok. Ben birini suçlayacaksam kamuoyunda suçlarım. Çıkarım ve herkes bilsin derim. Bunu yapacak kadar yürek var. Gözü kara değilim, yürekli bir adamım. Yürekli bir adam olduğumu 3 Temmuz’da herkes görmüştür. Ben Fenerbahçe’nin ve kendi haklarımızı savunan bir insanım. Varsa bir şey gelsin. Abisini alsın gelsin. Benim yanımda konuşsun. Her gün kulüpteyim. Gelsinler konuşsunlar."

"Ali Koç’u bir daha buradan uyarayım. Basit şeyleri boşver. Olaylara geniş bak. Ne kimse oy çalabilir ne de başka bir şey yapabilir. Doğrudur, yıllar önce sandıklar çalınıyordu. Ölmüş adamlar adına oy attırıyorlardı. Benle birlikte çalıştı. Bizim öyle işlerimiz oldu mu? Onun için rahat olsunlar. Sosyal medya ayağa kalkıyor, bilmem ne… Fenerbahçe’nin anayasası bu. Tüzükte ne yazıyorsa herkes ona tabii. Sosyal medyadan yazmak, çizmekle hiçbir şey değişmez. Aziz Yıldırım’ı herkes tanısın. Hak ve hukuk neyse onun arkasındayım. Kulüp gerekeni yapar. Bizler seçime ne müdahale ederiz ne de buna yelteniriz. Seçilmiş olan insanlar gerekeni yaparlar. Konu bitmiştir."

"Ben Vefa Bey ile yine konuştum. Yazıda 3 Temmuz’dan sonra Ali Koç FETÖ’cüdür gibi yazılar göndermişler. Vefa Bey kopya istemiş, vermemişler. Suçlamalar olabilir. Bizim hakkımızda da yazıyorlar. Bizler mahkemelere gidiyoruz. Bunlar kimlerse tespit edersin. Koskoca Koç Holding’sin. Bu ülkede ayrıcalıklı insanlarsınız. Bize böyle bir mektup geldi, iftiradır dersin ve gereken yapılır. Bizimle ne alakası var? Kumpas yemiş olan bir adam olarak niye kumpas yapayım? 20 yıl başkanlık yaptım. Bir tane Allah’ın kulu daha 20 yıl yapamaz. Her şey tatlı gitmiyor ki. Tatlı günler sonrası yine problemler çıkabilir. Benim gayem başka. Ben başkanlık için istemiyorum. Hesaplaşma için istiyorum. Seçilmezsem, kongre üyeleri demek ki hesaplaşmayı yapacak. Ben de o zaman hayatıma devam ederim. Fenerbahçe’nin içine fitne sokuldu. Bunları toplarız. Ama Fenerbahçe’nin tribünlerinin içine,  bilerek ya da bilmeyerek girdi birileri."

"FETÖ’cüler bize neler neler, hakaretler söyledi. Biz hiçbir şeyi sosyal medyaya taşımadık. Ben 81 ilden otobüs getiririm. O gücüm var. Fenerbahçe kongre üyeleri seçim yapacak. Kongreye üyelerine hakaret falan yanlış şeyler. Ben 90 yılında yönetici oldum daha sonra başkan oldum. Fenerbahçe ile pazarlık olmaz. Ne zaman ihtiyaç varsa gelir hizmet edersin. Biz hiç kaçmadık. Durmadan bir de mali durumlar bozuk diyor. Borç var. Doğru. 400 milyon euro ödüyoruz. Her seferinde de söylüyorum. Kur farkı sebebiyle yüzde 30 artış oldu. 2010’da 1500 olan kur, şimdi 3 misli oldu. Biz bu çerçeve içinde 400 milyon dolar vergi ödedik. 220 milyon dolara yakın amatör şubelerde eksi olarak bütçeye giren bedel var. Amatör şubelerden dolayı kaybımız var. 2 defa Şampiyonlar Ligi’ne gidemedik. Bu paraları bütçeden düştüğünüzde borç 300’e düşer. Amatör şubelerden düşün, o zaman düşer 100 milyona. Fenerbahçe’ye borcun nerelerden geldiği belli. Basket takımının hep açığı var."

"Bu borcu nereye götüreceğiz önemli. Elinizdeki parayı ancak başkanlık yaptığınız sürece rahat geçirmek için kullanabilirsiniz. Ama borçlara ne yapabilirsiniz? Bu önemli. Ben ne vadediyorsam vereceğim. Ne ortaya koyuyorsak bu Fenerbahçe’nin projesidir. Başkan olmazsan sen vermeyecek misin? Mesela; akademi konusu… O da yeni çıkmadı ki. 5-10 yıllık plan yapılacak dedik. Yeni düzen kuracağız dedik, altyapılardan oyuncu yetiştirme durumunu ifade ettik. Tesisleri yapacağız, imkanlar vereceğiz ve gelecekteki Fenerbahçelileri yetiştireceğiz dedik. Projemizi anlattık. Biz olursak biz yaparız, olmazsa yine de projemizi sunarız. Fenerbahçe’de neler yapılması gerektiğini en iyi bilen benim. Fenerbahçe’de 'Bunları yapacağım' demeye gerek yok. Al bizdeki projeleri uygula, her şey yoluna girer."

"3 Temmuz’un tahribatları var. Onları onarmaya çalıştık. Bundan sonra yükseliş başlayacak. Bu onarımı artık yapmaya başlıyoruz. Sermaye artırımı deniyor. Biz de istesek 10 defa yapardık. O zaman hisse senetlerinden satışı değil, yeni hisse senedi alacaklara yönelik yapmak gerek. İstesek kulübe girdiler yapabiliriz. Biz bunları yapmadan kulübü idare etmeye çalıştık. 3 Temmuz’da 551 milyon dolara düşen hisse senedi değerleri var. Hisse senetleri 2-3 gündür yükseliyor. 40 milyon dolar artmış. Şu anda 250 milyon dolarlara çıkmış vaziyette."

"Üniversite konusu var… Silivri’de kurduk, Ataşehir’de yer tuttuk. İyi durumda olan insanlardan yardımlar istedik. Daha şu ana kadar orada başarılı olamadık. Ali Bey, üniversiteye karşıyım diyor. Türkiye’deki üniversiteler ortada. Daha kaliteli, az öğrenci barındıran üniversiteler var. Bir de çok geniş çaplı üniversiteler var. 30 bin talebelere giden üniversiteler var. Amaç üniversiteyi kurmak ve iyi bir noktaya getirmek. Ondan sonra Fenerbahçe kongre üyeleri, geniş çapta olup olmayacağına karar verecektir. Ali Bey’in karşı olduğunu söylediği bu üniversitenin yapımında eğitim ve sağlık vakfını kurduk. 24 Kasım 2016’da kuruldu ve resmi gazetede yayınlandı. Karşı geldiğini ifade ettiği heyette Ali Koç beyefendi de bulunmaktadır. Üniversiteye karşı bir duruşun varsa o zaman dile getirecektin. Bu camianın yıllardır beklediği bir müessesedir. Hayata geçiyor."

"Adalet’e Fener Yak projesi için imzalar toplandıktan sonra, belli bir aranın ardından mahkeme devam ediyordu. Beraat yazıldığı gece, haber bizde yokken açıklamalar yapıldı. Biz daha teşekkür etmeden teşekkür ettiler. Daha biz teşekkür etmeden onlar teşekkür ettiler."

"9 Eylül 2015 Çarşamba günü Burhan Bey ile birlikte beni kulübe ziyarete geldiler. Sekreterime neden gelmek istediklerini sormasını istedim. Fenerbahçe ile ilgili konuşacağız demişler. Ben de kulübe geldim. Fenerbahçe ile ilgili konuşacağız diye geldim. Şekip Bey, İlhan Bey, Mahmut Bey’i çağırdım. Onları da Fenerbahçe ile ilgili olacak diye çağırdım. Yargılamayla ilgili mahkeme bu arada devam ediyor. Savcının mütalaa vermesi isteniyordu. Biz aman savcı mütalaasını versin diye uğraşıyorduk, mahkeme bitsin istiyorduk. O müddette kaçak gezdim. Cenevre’den geldiğimde isteseydi devlet, beni hapse atarlardır. Aleyhimize karar verilmişti. O süreçleri yaşadık.

Savcı izindeydi. Karar çıksın istiyorduk. Bir süreç yaşıyorduk. Acaba karar verilecek mi, verilmeyecek mi diye gerginlik yaşıyorduk. Bunlar geldiler toplantıya. Burhan Karaçam birşeyler söylüyor. Aziz, Yandex’ten ne kadar para kazanacağız diyor. Benim kafam orada değildi, bunlardaydı. 1 milyon üye konusunda ne kadar para kazandık gibi sorular soruyor. Ne kadar kombine sattık, para kazandık diye soruyor. Aziz diyordu. Ben de hitap ve konuşmalardan rahatsız oldum. Ali Bey orada, kulübün durumunu öğrenmeye geldik gibi laflar etti. Sizden sonra biz olacaktık dedi. Tabii ki gerildik. Biz mahkemeyle uğraşırken diğer taraftan hesap soruyorlar. Onun üzerine ben, ”Ben ölmedim. Yaşıyorum. Ölünce gelir mirası paylaşırsınız. Toplantı bitti” dedim. Kırılma noktası burasıdır. Hesap sormaya geldiler. Biz yargıyı beklerken, onlar hesap sormaya geldiler. Biz de toplantı bitti dedik ve kapattık."

"Ali Bey ile neden canlı yayına çıkayım? Çıkmak için bir sebep lazım. Bir sebep olması lazım. Televizyonlar, gazeteler var. Kendisini ifade etsin. Biz de ifade ederiz. Televizyona çıkınca kavga edeceğiz. Ne gerek var? Devamlı mağduru oynuyor. Televizyona çıksak mağduru oynayacak. Bu günden sonra da Ali Koç ismini ağzıma almayacağım. Beni ilgilendirmiyor. Ben 20 yıldır yaşadıklarımı ve bundan sonra neden başkan olmak istediğimi anlatıyorum. Her şey 3 Temmuz sürecine bağlanacaktır, bağlanmalıdır. 3 Temmuz’dan sonra maddi kayıplarımız oldu, ben ve yöneticiler hapse girmiştir. 8-10 ay hapis yatanlar olmuştur. Sempatizan ve kongre üyeleri de hapse girmiştir. Fenerbahçe buna rağmen şampiyon olmuştur, Şampiyonlar Ligi’ne alınmamıştır. Daha sonra da UEFA’ya gitmiş ve alınmamıştır. Fenerbahçe otobüsü kurşunlanmıştır. Lig lideri olan takım, şampiyonluğa giden takım o gece bitmiştir. Yabancıların hepsi korkmuştur. Şampiyonluk kaçmıştır. 3 Temmuz, Fenerbahçe’nin üzerinden silindir gibi geçmiştir. Yeni yeni toparlıyoruz. Bu sene de haklarımız yenmiştir!"

"Bu sene şampiyonluğumuz da gitmiştir. Galatasaray maçında Bülent Yıldırım tarafından hakkı yenmeseydi, Fenerbahçe şampiyondu. Fenerbahçe’nin 1 şampiyonluğu çalındı. Aziz Yıldırım ve arkadaşları şimdi şampiyon olamadığı için suçlanıyor. 2006’da dünyanın hiçbir yerinde olmayacak şekilde maç uzatılmıştır. FETÖ operasyonu orada başladı. Şampiyonluğu kaybettirdiler.

Aziz Yıldırım ve arkadaşları olmasaydı Fenerbahçe başka noktalara giderdi. Biz hep dik durduk. İlk geldiğimiz dönemlerde de TFF ile uğraştık. Fenerbahçeliler o günleri unutmasınlar. Yürüyüşler yapıyorlardı. Bu sene de Fenerbahçe’nin aleyhine oyunlar oynanmıştır. Niye konuşmuyorsun diyorlar. Ceza yiyoruz. Bu cezaları da cebimizden veriyoruz. Ben evde hasta yatıyorum, Hukuk Bölümü açıklama yapıyor bana ceza veriyorlar. Seneye bunlar değişecektir. Herkes gördüğünü çalacak. Öyle bir şey yok. Bu sene de Fenerbahçe’ye operasyon yapıldı. Bu çocukların hakkı yenildi. Şampiyon olsaydık, takım yetersiz diyecekler miydi? Herkes eğlenecekti. Fenerbahçe kaliteliydi, müsaade edilmedi."

"Galatasaray’ı yensek şampiyonduk. Sevgili Bahri Bahadır, sizi yenseydik şampiyonduk. TFF ile görüştük o da biliyor. Bir şey demedi. O da bir şey diyemiyor. Fenerbahçe seyircisi niye maça gelmiyor? Taraftarı böldük. Şunu almayın, kombine almayın dediler. Ben de çıkıp bölünmeyin, dikkat edin dedim. Birileri bölmeye çalıştı. Kim böldü? Ali Koç ortaya çıktı. Kötü niyetli değil. Ama bekleseydi, belli bir zaman sonra ortaya çıksaydı bu olaylar bu noktaya gelmezdi. Ali Koç’u destekleyenler var. Ali Koç çıksın, başarısız olsun daha sonra biz ortaya çıkalım diyenler var. Bütün dertleri Aziz Yıldırım gitsin. Ama Aziz Yıldırım’ı yıkamıyorlar. Ali Bey gelsin, o kaçar gider biz geliriz diye düşünüyorlar. Ben aptal bir adam mıyım? Ben Ali Koç’u aday göstermişim. İnsan aday gösterdiği bir adama, ”Erkeksen çık” der mi yahu? Böyle bir şey olabilir mi?"

"Ali Koç bizi yanlış anlıyor. Üye yapılacak konulara gelince. Para ödemeden kimse üye olamaz. Hiç para vermeden üye olunmaz. Onlar da yaptılar, yaptırıyorlar. Kulüp olarak para almışsan mesele bitmiştir. Şahıs olarak beni ilgilendirmez. Para vermeden birileri üye oluyorsa o tabii ki yanlış. Üye olanın kimden yana olduğunu biliyor musun? Kim hangi tarafı tutuyor, biliyor musunuz?"

"Fenerbahçeli olmayanları üye mi yapmışım? Ben başkanlığa geldiğimde sloganım vardı. Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak demiştim. Bir kişi, ben Fenerbahçeliyim diyorsa ve 3 tane arkadaşı da referans veriyorsa üye olabilir. Ben birisini alıp da üye yapmadım. Başka bir takımlısın ama gel bize oy at diye üye yapmadım. Yaptıysam şerefsizim. Ama sen yaptın diye iddia edenler de kanıtlayamazsa onlar şerefsizler. Biz, 1 milyon üye projesi de çıkardık. Amaç neydi? Gelip üye olanları üye yaptık. Aynı anda 300-500 kişi için imza attık. Ama o şahısların başka bir takım tutup tutmadığını bilemem. Fenerbahçeliyim demiştir, referansları uygundur üye olmuştur."

"Şu adam başka takımı tutuyor ama bu Fenerbahçeli değil derlerse bakarız. İfadesini de alırız. Kulübe üye olanlar uygundur ki üye olmuştur. Bu arada ayrıca tedbir kararı alınanlar var. Sen söveceksin, sayacaksın bir şey yapmayacağız. O zaman niye tüzük var? Mahkeme bittikten sonra hesaplaşacağız. Herkes de görecek. Bazı şeyleri aşabilmek önemli."

"Şampiyonlar Ligi’ne gidemediğimiz dönemler oldu. CAS davası vardı. CAS davası çekildi. Biz içerideykenki yönetim, 45 milyon Euro kaybımız olduğu şeklinde değerlendirme yapmış ve para istenmiş. Daha sonra ülke menfaati oldu ve geri çekilmiştir. Biz, TFF’ye yazdığımız yazıda Fenerbahçe ceza alırsa, milli takımlar ceza alır gibi şeyleri tavsiye olarak gönderdik. Fenerbahçe ceza alırsa bunları uygularlar deniyordu. Biz mahkemeye de gideceğiz. UEFA’yı mahkemeye vereceğiz. UEFA da bunun muhattabı ben değilim, TFF’yi mahkemeye ver diyecek. Biz de ne kaybımız varsa mahkeme açacağız. Ayrıca alacağız."

"2013 yılı Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi için yine UEFA'yı mahkemeye vereceğiz. İsviçre'de hak, hukuk varsa da hakkımızı alırız."

Mehmet Aydınlar yorumu 

"Bizim adımıza karar gelirse, 'TFF'den zaten aldınız parayı' diyebilir.

CAS kararında imzası olmayanlar ben, Şekip Mosturuoğlu ve İlhan Bey'in imzası yok. Devlet bize verilen zararı karşılayacak. Fenerbahçe, 2011'de çağ atlıyordu. Fransa'da Fransız dergisi biri Fenerbahçe biri de Brondby olarak bizi Avrupa'nın favorileri görüyordu."

"Adidas'tan 100 bin dolar forma parası alıyorduk şimdi de 6 milyon dolar alıyoruz. Şimdi stadyumda herkes keyif içinde ama 'Yönetim istifa' diyorlar.

Ali Koç, kendi şirketlerinde kredi almadı mı? Stadı bir lira almadan yaptık. Hibe verdik..."

1907 Derneği'nde 17 sene başkanlık yaptı, onlardan gidin bilgi alın nasıl yönetmiş. 26 bin üye gelip oy atabiliyor. Fenerbahçe'yi halkın takımı yaptım. Şimdi 'Fenerbahçeliyim' diyorsan ve üç tane de referans veriyorsan, üye oluyorsun. Hiçbir bekleme süresi de yok. Fenerbahçe Evleri yapıyoruz ve kürekçilere de orada ev yapacağız. Fenerbahçe, sosyal bir kulüptür. Şimdi bakıyorum tüzükte eksikler var. Fenerbahçe 50-100 bin kişi ile seçim yapacaktır."

"Aykut Hoca iyiydi. Fenerbahçe'nin maçlarını hakemler iyi yönetseler, şampiyonduk zaten. Aykut Hoca'nın bir yıl daha kontratı var ve seçim geçtikten sonra oturup, konuşacağız. Orta noktayı bulursak ona göre karar vereceğiz. Aykut Hoca; temiz, doğru, çalışkan bir kişiliktir. Aykut Hoca'nın duygusallığı var. Biraz bekleyip de ondan sonra karar verse daha iyi olacak. Duygusallık var ve üzülüyor. Başkan seçilirsem diye bir şey yok, seçileceğim. Kadroya takviyeler yapacağız."

"Beşiktaş'ta önceden Süleyman ağabeye tribünlerden 'Gitsin' diyorlardı. Şimdi de 'Beşiktaş duruşu' diyorlar. Ne duruşu?"

"Osmanlıspor maçından sonra üzüntüden dolayı, kendisini suçlamasından dolayı ayrıldığı havası oluştu. Sonra da iki gün telefonlarını kapattı. Arkadaşlarımız da onunla konuştular ve bunu toparlayabileceğimizi ifade ettik. Sonra da geldi ve devam etti."

"Üye bilgilerini vermiyoruz, evet. Ama bunu kanun vermiyor. Biz bunu hazırlarken Koç Holding'ten yardım aldık. Siz bunu bile bile istiyorsunuz ve sosyal medyada insanları kışkırtıyorsunuz. Vermedik, vermeyiz de. Kulübün bütün bilgileri kanun neyse kalmalıdır. Ben adaylığımı açıkladım, FB TV de ne haber yaptı, ne de açıklamamı vermedi. Bu kadar titiz davranıyorum. Aziz Yıldırım'ın bir konuşması bizim televizyonda verilmiş mi? Propaganda ile ilgili katiyen bir şey yok. "

"Sponsor gerekiyor. Bedava maç seyretmek de olmaz. Dortmund, Bayern Münih 50-100 bin üyesi var ve sezon başı kombinelerin hepsi satılıyor. Bizde gelir belli mi? Hayır. Onlarda hiçbir zaman değişiklik yok. Onlarda spor kültürü var, burada o yok. Herkes kazanmanın peşinde. 18. takımın isteği de şampiyonluk, bizler de oynamak istiyoruz. Böyle bir çelişki var. Türkiye liglerini yeniden düzenlemek lazım. Amatör Bölgesel Lig'e önem gösterilecek. Bu tesisleri yapmak için kulüpleere yardım edilecek. Bütün her şey 5-10 yıllık plan ile tamamlanmış olacak. 'Bunları uygulamazsan seni kulağından tutar atarım' diyeceksin."

"Şimdi oyuncu az olduğu için bir tane oyuncuya 5-10 milyon istiyorlar o zaman da değeri olmayan da kendine o ücreti istiyor. Eğer harcamalar doğru yapılırsa yüzde  60-80 ya da yüzde 100 dönüşüm var artık. Yabancı sayısının serbest bırakılmaması gerektiğini 2005 yılında söylemiştim ama o zaman bu zamana süreç değişti. Artık altyapılara önem vereceğiz."

"Bütün projelerimiz Fenerbahçe için ihtiyaçtır. Önce seçim bitsin, ihtiyaç ne ise onu alacağız. 'Son gece transfer yaptılar' diyorlar ama dediğim tarihte 4-5 tane transfer yaptık. Sonra Dirar'ı aldık. Ali Bey, 'Hoca Isla'yı istiyor' dedi. Alalım mı, almayalım mı? Hep suçlama... Transferleri bizim değil, Aykut Kocaman'ın isteği doğrultusunda yaptık."

"Biz Beşiktaş ile kavga etmedik, haklarımızı savunduk. Şenol Güneş'in her Fenerbahçe maçında bordo kravat takması ve insanları tahrik etmesi var. Fenerbahçe ile Trabzonspor'un arası zaten gergin. Biz Trabzonspor'un elinden kupayı almadık, hakkımızla aldık. Sen geldin, biz seni yendik. Ben almadım yani sen verdin. Kafa kafaya gelince de Fenerbahçe de yürüdü aldı. Sırf burada bazılarının bundan faydalanması.... Trabzon'a kötülük yapıyorlar."

"Fenerbahçe ile aramızdaki ilişkileri yumuşatmaya çalışıyoruz. Bizi UEFA'ya şikayet ettiler, ben hiçbir Fenerbahçelinin başka bir takımı şikayet etmesini istemem. Şenol Güneş'in Kadıköy'e gelirken bordo kravat takması insanları tahrik etmektir."

"Futboldaki başarısızlığın faturası bana kesilmeli. Suçlu benim. Saraçoğlu'nu yaptırdım, benim suçum. Kapalı salon yaptık, benim suçum. Ramil Guliyev'i getirdim benim suçum. Sportif başarı vardır ama siz şampiyonluk olarak her şeyi görüyorsanız bir şey diyemem."

"20 sene kulübe başkanlık yaptım ve üç sene için yeniden adayım. Her yerde başarılı olmamız lazım. Fenerbahçe camiasının bilmesini gerektiği bir konu da; ben her zaman doğruları söyledim. Hiçbir şekilde hile olursa da başkan seçilirsem de başkanlığı bırakırım. Tertemiz bir seçim vardır. Benim vatandaş koymama da gerek yok. Oradaki herkes gözlemcidir. Fenerbahçe'de ben ve arkadaşlarım onlara Kurtuluş Savaşı ruhu ile bir Fenerbahçe bırakıyoruz. Herkes hakkını alması gerekiyor." (AJANSSPOR)