Alper Afşin Özdemir'den Espor'a dair önemli açıklamalar!
Mayıs ayında yapılan seçimle Türkiye E-Spor Federasyonu başkanlığına seçilen Alper Afşin Özdemir ile güncel Espor konularına dair Skorer'e konuştu.
Öncelikle Alper Afşin Özdemir kimdir? Sizi biraz tanımak istiyoruz.
Eyüpoğlu lisesi mezunuyum, daha sonra Koç Üniversitesinde ekonomi bölümünü bitirdim. 2011 yılında da aslında dijital pazarlama ve internet alanına giriş yaptım. Esporla tanışmam da aslında bundan 4 sene önceye dayanıyor, oyun sektörüne olan ilgim daha öncesine dayanıyor ama Espor sektörüne ilk adımı SuperMassive’in kuruluşu ile attım. SuperMassive ile beraber de yaklaşık olarak 3 senedir de Espora olan ilgi alakamız da arttı. Federasyonun kurulma süreciyle birlikte SuperMassive tarafındaki bağlarımızı bıraktık. Bundan sonra federasyon aracılığıyla Esporun gelişimine katkı sağlayacak projelerimizi hayata geçirmeyi umuyorum.
Alper Afşin Özdemir oyun oynar mı yoksa federasyona başkanlığına seçilmesi daha çok dijital pazarlamadaki başarısına mı dayanıyor?
Elbette internet dünyasında farklı yatırımlarım mevcut, PR-etkinlik tarafında, ajans tarafında yatırımlarım var. Ama ağırlıklı olarak Espor içerisindeki fiiliyatımızdan dolayı bu sorumluluğu üstlendiğimizi düşünüyorum. Ben ağırlıklı olarak FIFA oynuyorum, hatta FIFA’yı sıklıkla oynadığımı söyleyebilirim ama bunun haricinde tabii ki sektörün popüler oyunlarını hem takip etmek hem gelişmeleri bilmek adına League of Legends oynuyorum, PUBG, Fortnite, CS:GO da oynadım. Oyun olarak hepsine hakim olmam gerektiğini inancını taşıyorum ama kendi arkadaş çevremle ağırlıklı olarak FIFA oynuyorum.
Federasyonun kurulma fikri sizin tarafınızdan mı ortaya çıktı yoksa Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mı?
Şöyle aslında zaten geçmişte bir “Dijital Oyunlar Federasyonu”nun kurulduğunu biliyoruz, daha sonrasında bu federasyon gelişmekte olan diğer federasyonların altında bir as başkanlığa dönüştürüldü ve en sonunda lağvedildi. E-Spor Federasyonu çok uzun zamandır hem devletin hem, hem bakanlığın, hem de özel sektörün beklediği bir hamleydi. Bugün baktığımızda International eSports Federation’da (IeSF) 46 – 47 tane ülkenin federasyon bazında buraya kayıtlı olduğunu görüyoruz. Bu anlamda zaten dünyada da bir çok ülkede bu adım atılmış durumda. Esporun büyümesi için, gelişimi için, reklam verenlerin buradaki artışı, oyun şirketlerin bu alanda Türkiyeye yatırım yapması aslında zaten bu federasyon kurulumunu kaçınılmaz hale getiriyordu. Dönemsel olarak zaten belli başlı çalıştaylar ve toplantılar dolayısıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı ile bir araya geliyorduk. Sektörün beklediği bir hamleydi, Sayın Bakan Osman Aşkın Bak ve Bakanlığımız bu anlamda bir irade kullandı ve gerçekten sürecin başlamasına ön ayak oldular. Sektör açısından çok doğru bir hamle olduğunu ve zamanlamasının da çok doğru olduğunu düşünüyorum. İnşallah biz de bu federasyonla beraber, yurtdışındaki federasyonların doğru yaptıklarını baz alarak, bunu kendi ülkemizde harmanlayarak hayata geçiriyor olacağız.
Biz bu International eSports Federations haberini yapmıştık sanırım en son Almanya ve Meksika’nın katılımıyla şu an 48 üye ülke federasyonu bulunuyor fakat biz henüz katılmadık heralde?
Doğrudur şu an 48 üye oldu, biz kontağa geçtik görüşmelerimiz devam ediyor. Çok yakın bir zamanda biz de dahil olmuş olacağız.
Federasyonun tam olarak kurulma amacı nedir? Oyun firmalarına yönelik mi yoksa oyunculara yönelik mi olacak federasyonun ağırlığı?
Şöyle aslında, sektördeki bütün oyuncularla beraber ülkemizdeki Esporun gelişimine katkı sağlamak amacıyla kuruldu. Baktığınızda yepyeni bir sektör doğuyor, büyüyor. Mesela bizim ilk Esporla tanışma dönemimizden bu yana yani 3 – 4 senede Espor çok başka bir yere geldi. Bilinilirliği çok daha fazla arttı, çok fazla reklam veren var, artık daha çok oyuncu görüyoruz. Bu anlamda üniversitelerde ders olarak bunun müfredata girdiğini görüyoruz, Espor hayatın her alanında artık farklı farklı yerlerde herkese dokunabiliyor. O yüzden bizim de burada yapmamız gereken, gelişimine katkıda bulunmak. Mesela Riot Games’in Türkiye’de çok ciddi bir yatırım yaptığını görüyoruz, buna benzer firmaların Türkiye’de buna benzer yatırımları yapması için bizim teşvik edici olmamız lazım. Türkiye’ye daha farklı oyun geliştirici firmaları getirmemiz lazım, buradaki oyunculara kariyer olanakları sunmamız lazım. Bir Espor oyuncusu 17 – 18 yaşında profesyonel Esporcu hayatına başlayıp, 24 yaşından sonra “ben ne yapacağım” dememeli. Federasyonun bu oyuncuya 24 yaşından sonra yayıncılık olabilir, koçluk ve menajerlik olabilir, federasyonda bambaşka bir sorumluluk olabilir ona olanaklar sağlamamız lazım. Gerçekten Esporu seven insanların bu alana yönelimini arttırabilmemiz lazım. Bunların haricinde bugün baktığımız zaman Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Bursaspor gibi takımların Türkiye’de Espora girdiğini görüyoruz. Yurtdışındaki örneklerde Paris Saint Germain (PSG), Manchester City, Schalke 04’ün girdiğini görüyoruz, niye? Çünkü aslında gençler, çocuklar bir kulüp ile bir spor ile günümüzde daha çok Espor vasıtası ile tanışıyor. Taraftarlık olgusunun oluşmaya başladığı dönem belkide ilk kez Espor ile oluyor, kulüplerin de bu anlamda Espora yatırım yaptığını görüyoruz. Bunları teşvik edici anlamda hamleler yapmamız lazım ve Türkiyeyi aslında her anlamda takip eden değil de öncü ülkelerden bir tanesi yapmamız lazım. Şu an gerçekten iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebiliriz, Espor bilinirliği bu anlamda ülkede yapılan yatırımlar, takımların başarıları ve bireysel yetenekler konusunda iyi bir noktadayız. Biz bunu her zaman daha yukarıya nasıl taşırız? Derdimiz bu olacak.
Aslında birçok sorumuzun cevabını tek seferde aldık ama Esporun üniversitelerdeki yerini sormak istiyoruz.
Üniversite tarafına baktığımıda, Bahçeşehir Üniversitesi bu işin öncüsü oldu. Ama çok yakın bir zamanda işte Beykent Üniversitesi olsun, Doğuş Üniversitesi olsun bu anlamda atılımlarını görüyoruz. Bugün mesela Riot Games’in hayata geçirdiği şampiyonluk liginde 8 tane takım var ve bunların 3 tanesi bir eğitim kurumunun isim sporsorluğu altında müsabakalara katılıyorlar. Bence çok önemli bir şey çünkü, üniversiteleri reklam veren olarak adlandırdığımızda aslında birebir kitlesine dokunabileceği bir mecrada iletişim yapıyor. Ben buna şu anlamda çok değer veriyorum, mesela bugün bir AVM’de neden bir restoran açılıyor? Çünkü kitlesi orada, ya da neden reklam verenler Google’da reklam veriyor çünkü kitle orada, e o zaman neden Espor aracılığıyla iletişim yapmalıyım? Çünkü kitlem orada. Yani ulaşılması en zor olan kitleye ulaşabileceğiniz en rahat mecraya dönüştü Espor.
Belki ilerleyen zamanlarda Amerika’daki gibi kolej ligleri olabilir mi?
Kesinlikle, üniversiteler arası ligler ya da liseler arası ligler çünkü Espordaki kitle yopunluğuna baktığımızda lise çağından başlayıp 25 yaşa kadar giden en yoğun kitlenin olduğu bir bölge geliyor. O yğzden buradaki iletişim faaliyetleri ve bu işin organizasyonel işlerin hayata geçirilmesi anlamında liseler de çok kıymetli, üniversiteler de çok kıymetli. Bu arkadaşlar zaten bu oyunları oynuyorlar, bu oyunları bu tarz musabakalar altında oynamaları hem bu sektörün gelişmesi açısından, bilinilirliğin artması açısından çok önemli. Biz de bu konuda üzerime düşeni yapıyor olacağız.
Peki bu oyunların Espor adı altında zararsız bir şekilde oynanabileceğini gençlerin ebeveynlerine nasıl anlatacaksınız? Yani anne – babaların bilgisayar oyunlarına olan ön yargılarını yok etmeye yönelik bir çalışması olacak mıdır federasyonun?
Aslında federasyonun kurulması bile bu anlamda çok önemli bir şey, çünkü ne olursa olsun ebeveynler çok doğal olarak çocuklarını zararlı şeylerden korumaya çalışıyorlar. Bu anlamda da eğitim kariyerlerini, iş kariyerlerini doğru yönlendirmeye çalışıyorlar. Esporun gelişimi ebevenylerin de bakış açısını değiştirecektir, baktığımızda 8 – 9 yaşındaki bir çocuk artık Ronaldo’ya, Messi’ye öykünmüyor artık bu çocuklar Faker’a ya da Naru’ya öykünüyor. Çünkü çocuk Esporu seviyor ve bakıyor bu adamlar bu işi yapıyor ve bundan iyi bir gelir elde ediyor onun yanı sıra bir sosyal statü kazanıyor ve hakikaten de takdir ediliyor. Federasyonun kurulumu bu anlamda nasıl ki sektöre güvence veriyorsa, işte reklam verene, oyunculara, takımlara nasıl bir güvence veriyorsa ebeveynlere de veriyor olacak. Çünkü ebeveyn şöyle görüyor bu sefer, ‘tamam artık devlet bu işi bakanlık nezdinde tanıyorsa ve bir federasyon kuruyorsa demek ki bu iş gerçekten spor olarak tanınıyor’. Bugün zaten sporu tanımladığımızda da fiziksel veya mental bir çabanın kompozisyonu, şimdi burada baktığımızda fiziksel olarak inanılmaz bir emekten bahsetmiyoruz tabii ki ama santraç çok güzel bir örnek bu duruma, burada fazlasıyla zihinsel ve mental olarak çok ciddi bir çaba gerektiriyor. Burada takım oyunu da var, işte hamleleri öngörme de var, takım halinde strateji geliştirme de var bence bu yüzden çok doğal olarak bunun spor olarak adlandırılması lazımdı ki adlandırıldı. Şunun farkı var işte sadece oturup oyun oynamanın farkı var, bir kulüp bünyesi altında bir kulübü temsilen takım olarak bir müsabakaya ya da bir lige giriyorsa evet bence Espor bir spor dalıdır. Ebeveynlere bu işi daha doğru anlatma konusunda da bizim federasyon olarak dönemsel çıkarttığımız raporlar olacak. Hem sektörü, hem sektörün nereye gittiğini, Esporun ne olduğunu, gençlerin ve çocukların nasıl yönlendirilmesi gerektiğini belli aralıklarla bu raporlar aracılığı ile anlatacağız. Onun haricinde de belli başlı eğitimleri hayata geçirmek gibi planlarımız var, biz isityoruz ki evebeynler Esporu doğru tanısın ve çocukları bu alana ilgi alaka gösteriyorsa önü kesilmesin çünkü gerçekten bir sektör doğdu, doğuyor daha da gelişecek işte dün belki 15 – 25 yaş arasında kariyer oluşturulabiliyorken bu belki 15 – 40’a 15 – 50’ye taşıma çalışacağız. Bunun sürdürülebilir olması için bizim olanak sağlıyor olmamız lazım, oyuncu arkadaşlarımız oyunluğu bıraktıktan sonra biliyor olmalı ki ben bundan sonra bu pozisyonda çalışabilirim, burada devam edebilirim tabii bu konuda da sorumluluk bize düşüyor, Espor Federasyonu bu sektöre güvence verecek.
Konuyla ilgili devam edelim, bazı Uzak Doğu ülkelerinde yaşı ufak çocuklar için belli saatlerden sonra oyun oynamalarına kısıtlama getiriliyor, federasyonun ülkemiz için böyle bir uygulama düşüncesi var mı?
Bu soruya şöyle cevap vermek isterim, mesela tütünlü mamullerin belli başlı oyunlardan ve karakterlerden çıkarıldığını görüyoruz, genel mantalite olarak federasyonun yıkıcı bir tavrı olmayacak daima yapıcı bir tavrı olacak ama çocukların gelişimi için eğer zararlı bir şey görürsek veya şu olmasa daha iyi olur şöyle olsa daha iyi olur diyeceğimiz şeyler olursa buralarda tabii ki fokusumuz olacak, ama dediğim gibi genel anlamda kısıtlayıcı, sansürcü bir yapı olmayacak.
Espor dediğimiz zaman olay tamamen internet hızına dayalı, Adil Kullanım Kotaları servis sağlayıcılar tarafından yavaş yavaş kaldırılıyor sizlerin bu konuda tavsiye niteliğinde fiber ağının yaygınlaştırılması adına ilerleyen zamanlarda bir girişiminiz olacak mıdır?
Eğer Esporun gelişmesini istiyorsak elbette her şeyden önce internet altyapımızı güçlendirmemiz lazım. Biz federasyon olarak ön hazırlığımızı zaten yaptık ve çok önem verdiğimiz öncelikli bir konu bu, gerekli bütün girişimlerde bulunacağız. Bu olmazsa olmazlardan bir tanesi, internet alt yapısının gelişimi Esporun gelişimini doğrudan etkiliyor. Bizim bir öncelik listemiz var, bu öncelik listesinde Esporcu arkadaşlarımızın sporcu statüsünde değerlendirilmesi, özellikle yurt dışında gittikleri müsabakalarda yaşadıkları vize sıkıntıları gibi şeyleri yaşamamaları bunların haricinde yine sektörle ilgili önemli bulduğumuz belli başlı konular var bunları çok öncelikli olarak hayata geçirelim istiyoruz.
Bildiğiniz üzere Asya Oyunlarına League of Legends’ı dahil ettiler, şayet Espor olimpiyatlara da dahil edilirse bir milli takım kurma düşünceniz var mı?
Kesinlikle var, zaten bu iş oraya doğru gidiyor belli olan bir şey. Burada özellikle olimpiyatlar olsun, milli takım konusunda olsun yani bu kadar yetenekli arkadaşımız varken böylesi yapılanmaların hiç birini kaçırmayalım istiyoruz. Bugün nasıl işte halterde, güreşte, baskette, futbol ve voleybolda bayrağımız yurt dışında gururla dalgalandırılıyorsa bu Esporda da olmalı artık genç kitle Esporu takip ediyor burada da biz kesinlikle geride kalmamalıyız öncü olmalıyız o yüzden bu ve benzeri atılımların hepsinde öncü olmak adına bütün girişimlerimizi yapacağız. Eğer olimpiyatlarda X bir oyun olursa orada ülkemizi temsilen kesinlikle olacağız, sadece olimpiyatlar değil Türkiye’nin dahil olacağı başka bir yapılanma olursa orada olmak için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz.
Espor Federasyonu’nun kendi ödül havuzu olan turnuvalar düzenleme ihtimali var mı? Yoksa turnuva konusu sadece oyun geliştirici firmalara ve diğer organizasyon şirketlerine mi bırakılacak?
Var tabii ki neden olmasın, firmalarla bu konuyla ilgili bir araya geleceğiz. Belki federasyon adı altında X oyunun Türkiye kupasını düzenleyeceğiz. Bu anlamda Türkiye’ye gelme stratejisi olmayan firmaların Türkiyde’ki koordinasyonlarını sağlayıp, federasyon olarak bu iş birliğine gidebiliriz. En azından bu anlamda federasyon fazlasıyla faal olacak diyebiliriz.
Espor maçlarının televizyon kanallarında diğer spor branşlarında olduğu gibi yayınlanma durumu var mı?
Son 2 yılda Türkiye Büyük Finalleri (TBF) televizyondan Bein Sport kanalında yayınlandı, Twitch ya da YouTube üzerinden her zaman hayatımızdaydı bu oyunlar ama bugün artık Bein Sport kanalında yayınlandığında da onun bir karşılığı olduğu gözüküyor. Zaten iş şuraya gidecek bence nasıl televizyon kanalında TBF yayınlanıyorsa haftalık lig maçları yayınlanmaya başlayacak. Bu şimdilik League of Legends’da böyle ilerde diğer oyunlara da sirayet edecek, burada hassas bir konu var mesela futbolun bir sahipliği yok basketbolun ya da diğer sporların çoğunda bir sahiplik yok buradaki oyunların hepsinin bir sahipliği var ve doğal olarak da telif haklarını içeriyor. Bu konuda sadece federasyonun karar verebileceği bir şey değil. İlgili oyun yapım firmasıyla, federasyonla ve yayıncı kuruluşlarla beraber oturulup konuşulması gereken bir şey o yüzden biz burada yine daha yapıcı bir şekilde bu işin daha büyük kitlelere ulaştırılması noktasında üzerimize düşen her şeyi yapmaya çalışıyor olacağız. Ama dediğim gibi bu tamamiyle federasyona bağlı ya da federasyonun tek başına aksiyon alabileceği bir konu değil. Ama sonuçta bu bir kazan – kazan durumu oradaki oyun yapım firması da bunun daha büyük kitlelere ulaşmasını ister, buna ilgi duyan bir kitle varsa yayıncı kuruluş da bunu yayınlamak ister biz de bu işin büyümesini istiyoruz o yüzden herkesin kazandığı bir denklemi rahatlıkla ortaya koyarız diye düşünüyorum.
Federasyon nezdinde ya da bakanlık nezdinde bu oyun yapım firmalarıyla iletişime geçildi mi?
Birçoğu ile iletişime geçildi, şu an Türkiye’de bulunan önemli oyun firmalarıyla görüşüyoruz ne yapabiliriz. Bu federasyonla beraber kol kola nasıl yürürüz nasıl daha iyi bir şeylere dönüştürürüz diye hepsini konuşuyoruz.
Yetenekli genç oyunculara ulaşabilmek adına, federasyona bağlı gaming tesisler ya da buna benzer yine federasyona bağlı bir yapılanma olacak mı?
Şöyle bir şey zaten olacak, federasyonun bütün illerde yani 81 ilin tamamında il temsilcileri olacak. Diğer yandan özellikle gençlere ulaşma noktasında farklı projeleri hayata geçirelim istiyoruz, doğru anlatalım istiyoruz. Eğilimi ve yeteneği varsa gençler bunu değerlendirsin istiyoruz, bu anlamda gençleri doğru bilgilendirebilirsek bu eğilimlerini fiiliyata geçirebilirsek sektörün gelişimi anlamında da değerli olur diye düşünüyorum. Zaten bütün bu olay genç arkadaşlara dayandığı için, onlarla iletişim kuruyor olmamız lazım. İster istemez henüz daha yeni kurulan bir federasyon olduğu için henüz yolun başındayız, söylediğim her şeyi gelecek zaman ekiyle kullanıyorum. Federasyon şu an bir bebek ve herkesin el vermesiyle ne kadar sağlıklı büyürse, gelişirse sektöre de o kadar fayda sağlayacaktır. Biz üzerime düşeni yapmaya hazırım, hem sektörü seviyorum hem bu sektöre bir şeyler katabilmek istiyorum bu bağlamda da zamanımın çoğunu buna ayırıyorum. Herkesin eleştirilerine önerilerine de çok önem veriyorum, sonuçta bu sektörü dediğim gibi el birliği ile büyüteceğiz.
Daha önceki sorularımızda aslında ebeveynlere Esporun anlatımı konusunda bir soru sormuştuk ama sizin de ufak bir çocuğunuz dünyaya geldi geçen sene, siz bir ebeveyn olarak çocuğunuzun bu alana yönelmesini destekler misiniz?
Bir oğlum var 8 Ağustos’ta 1 yaşına basacak, adı Cengiz Kaan. Babamın ismi Cengiz, Kaan ismini de eşimle beraber belirledik. Yani şöyle, doğru yönlendirildikten sonra eğer öyle bir merakı, ilgisi varsa ebeveyn olarak bize düşen o alanda çocuğumuza imkan tanımak. Espora eğilimi varsa o alanla ilerlemesine izin vermek, bana göre önemli olan çocuklarımızı bu konuda doğru yönlendirebilmek. Ben çok taze bir babayım ama çocuk sahibi olmak başka bir şeymiş, çocuğumun zarar görmesini en ufak bir olumsuz etkilenmesini istemem ama doğru yönlendirildiğine inandığım bir alanda da yeteneği, ilgi ve alakası varsa da babası olarak orada elimden geleni sağlamaya çalışırım. Genel olarak kendi çocuğumu için de böyle bakıyorum, ailelerden kendi çocukları için de böyle bakmasının doğru olduğunu düşünüyorum.