Ali Yavuz Kuşçu: Cemal Kamacı'ya iki yumruk attım, 2,5 ay burun ağrısı çektim

Türkiye'nin profesyonel bokstaki ilk Avrupa şampiyonu boksörü Cemal Kamacı ile gösteri maçında ringe çıkan eski boksör, iş adamı ve Türkiye Profesyonel Boks Federasyonu Derneği Başkanı Ali Yavuz Kuşçu, Radyospor ve Ajansspor’un konuğu oldu.

Özgür Sancar ve Emrah Karalinç’in sorularını yanıtlayan Kuşçu, gençlerin boks sporuna teşviki, lisans problemi ve Cemal Kamacı ile yaptığı gösteri maçı hakkında çok özel açıklamalar yaptı.

66 yaşında olmasına karşın spordan hiç kopmayan ve sporu bir yaşam biçimi olarak gören Kuşçu ile yapılan röportaj şu şekilde;

Amcam İsmet Kuşçu, otoriter bir memurdu. Bankada çalışıyordu, çok disiplinli ve dürüst bir insandı. Büyük bir sporcuydu. İstanbul’da ağır sıklette boks yapıyordu. Ağabeyim ve bana boksu, sporun önemini öğretti. 14 yaşımıza doğru yüzmeyi öğretti. Onu rahmetle anıyorum. Bizde çok emekleri oldu. Tahsil anlamında da çok büyük emeği oldu. Gençliğimde hem çalışıyor hem de okuyordum. Turizm sektöründe çalışıyordum ve bir taraftan da okula gidiyordum. Günde 18-20 saat çalışıyordum ve okula vakit ayıramıyordum. Bir sınavı ertelediğim gün beni kenara çekti. “Ne olursan ol. İster sporcu, ister memur, istersen gangster ol. Üniversiteyi bitireceksin” dedi. Ben de ne yapıp ettim, üniversiteyi bitirdim. İlerleyen yıllarda da kendisinin ne kadar haklı olduğunu gördüm. Tahsil çok önemli. Tavsiyem; gençlerin imkan dahilinde yüksek tahsil yapmaları. Bunda fayda var. Bu anlamda amcamın emeği büyüktür. Onu rahmetle anıyorum.

Cemal Kamacı ile karşı karşıya geldik. Bandajları bağlarken fotoğrafçı arkadaşımız, ”Heyecanlı mısınız?” diye sordu. Ben de, ”Olmaz mıyım? Duayenimle maç yapacağız” dedim. Basının ve seyircilerin önündeydik. İlk raundun ilk dakikasında açığını gördüm ve birkaç yumruk isabet ettirdim. O da şaşırdı. Ama daha sonra rövanşı aldı (gülerek). Büyük onur duydum. Hayatımdaki en güzel anlarımdan biri oldu. Maltepe’de de bir maç yaptık. İlk raundun ilk dakikasında, daha önce isabet ettirdiğim yumrukların karşılığını aldım. 2,5 ay kadar burun ağrısı çektim. Ama tatlı bir anı oldu (gülerek.)

Gençlerimiz ister akademisyen, ister iş adamı, ister menajer olsun… Hayatlarında mutlaka spor olmalı. Her insanın şartları eşit olmayabiliyor. Bir yüksek tahsil yapamamışsa, meslek öğrenememişse, spordan hayatını kazanmaya çalışmasını tavsiye ederim. Onun için de profesyonel boksu mutlaka tavsiye ederim.

Sayın Kamacı, Avrupa şampiyonluğuna giderken lisansı Türkiye’den değil Avusturya’dan almıştı. Halen Türkiye’de profesyonel boks lisansı verilmiyor. Verilirse gençlerimiz de disiplinli yaşar, iyi antrenman  yapar, beslenmelerine dikkat ederlerse mutlaka başarabilirler. Sporda başarının sadece iki sırrı var; disiplinli antrenman yapmak ve daima antrenman yapmak. Bunu yaparsanız mutlaka üst kategoride bir sporcu olursunuz. Kim disiplinli çalışırsa karşılığını alır. Organizatörlerin de dikkatini çekip yükselişe geçebileceklerdir diye düşünüyorum.

Anthony Joshua çok iyi antrenman yaptı. Wladimir Klitschko gibi bir boksörü nakavt ile yenerek şampiyon oldu. Başarılı olmasının sebebi çok iyi antrenman yapmış olmasıydı. Dünya antrenman şampiyonu diyorlar ona. O kadar disiplinli antrenman yapıyor ki kendisine antrenman şampiyonu diyorlar. Fırat Aslan var… 48 yaşında ve 3.kez dünya şampiyonu oldu. Fırat Aslan; George Foreman’ın rekorunu kırdı. Şu anda bizim gurur duyduğumuz boksörümüz. Kendisiyle iftihar ediyoruz, şeref duyuyoruz.

Gençlere lisans verme imkanı önemli teşvik olacaktır. Lokal boks kulüplerinin antrenörlerinin, gençleri boksa teşvik etmeleri, disipline alıştırmaları önemli. Antrenmanını iyi yapan, antrenörünü dinleyen boksör mutlaka başarıya ulaşacaktır. Cemal Kamacı, 73 yaşında ve halen bir genç kadar kondisyona sahip. Demek ki bir insan muntazam antrenman yaparsa formda olabiliyor. Cemal Kamacı 10 raunt maç yapabiliyor.

Zor durumda kalıp birine yumruk atmadım. Kendimi herhangi bir şekilde rahatsız edilmiş hissedersem, zor durumda kaldığımı düşünürsem elimden geldiğince sözlü olarak karşımdakine ihtar ederim. Boks sporu tekniğine başvurmam (gülerek).

Boksu anlatan spikerlerle sohbetim elbette oldu. Orhan Ayhan’ı takdirle izledik. Boksu Türkiye’ye sevdiren insanlardan birisidir. Mükemmel bir boks spikeri. Medyanın boks sporuna daha fazla yer vermesi ve özellikle gençlerimizi teşvik etmesi lazım. Bizim gençliğimizde yani 1960 ve 70’li yıllarda boks sporu oldukça popülerdi. Gazeteler yer verirdi. Cemal Kamacı, Celal Sandal, Seyfi Tatar, Hakkı Sözen, Hüseyin Çolakoğlu gibi boksörlerimiz vardı. Avrupa’da dereceler aldılar, Balkan Şampiyonu oldular… Medya onlara geniş yer verirdi. Medyanın boks sporuna yer vermesi Türkiye’de boksun ilerlemesine, gençler arasında yayılmasına yardımcı olacaktır. Türkiye ve Avrupa’da genç bir nüfus yaşıyor. Teşvik olursa çok başarılı sporcular çıkacaktır. Ülkemiz için gurur vesilesi olacak ve ülkemizin dünyada daha çok tanınmasına yardımcı olacaktır. Boksun gelişmesi hem spor yapan gençlere mutluluk getirecek, hem de ülkemizin tanınmasına yardımcı olacaktır.

Hangi yaşta olursanız olun… İster 25, ister 75… İnsanın hayatında mutlaka spor olmalı. İnsanın hayatında her gün biraz spor olmalıdır. Spor sayesinde insanlar hem aktif hem de sağlıklı yaşayabilirler. Büyük Atatürk’ün söylediği gibi; sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Sağlam vücutta bulunan sağlam kafalar da daima sevgiyi, barışı, dostluğu yayarlar. Daha mutlu ve daha güzel bir dünya için temel oluşur diye düşünüyorum.