Ağaoğlu isyan etti: "Çanakkale'de katledildiğimiz gibi..."

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, 3-1 kaybettikleri Galatasaray müsabakasının ardından hakem kararlarına çok sert tepki gösterdi.

Ağaoğlu, şöyle konuştu:

Tebrik ediyorum, gözlerinden öpüyorum. Bir takım ruhu içerisinde nasıl mücadele edilirse öyle mücadele ettiler.

1915 yılında Trabzon Lisesi bütün öğrencilerini Çanakkale'ye vatanı savunmaya gönderdi. O lise 2 sene hiç mezun vermedi.

Emperyalist kurşunlarıyla şehit oldu. Aradan 105 sene geçti Trabzonspor'u farklı bir şekilde katledilişini izledik.

Ama şartlar ne olursa olsun biz bu takımla gurur duyuyoruz. Neticede bu bir futbol müsabakası.

Yenileceksek bırakın futbolu oynayarak yenilelim.

Bu 17-18 yaşındaki çocukları 105 yıl önce Çanakkale'de katledildikleri gibi bugün burada katletmeye gerek yok.

O gün emperyalist düşmanlar bugün farklı bir şekilde karşımıza çıkıyorlar. Fazla da söyleyecek bir şey yok.

Her yer de tartışılıyor pozisyonlar. Galatasaray'ı kutluyorum. Yenebilirsiniz yenilebilirsiniz her türlü sonuç çıkar. Ama bırakın oyun oynansın ve oynanarak tecelli etsin.

Buna müdahale ederseniz 17-18 yaşındaki çocukların hakkı vebali ödenemez bedeli çok ağırdır.

Biz bu şekilde aynı oyunumuzu oynamaya devam edeceğiz. Her şey ülkenin gözünün önünde oluyor.

Bu başımıza gelen ilk vaka değil. Bırakın şu çocuklar mücadelelerini sahada versin. Benim 17 yaşındaki kalecim hatalı gol yiyorsa bırakın hatalı gol yesin. Mücadelemizi veriyoruz. 

. Biz bu çocukları bu şekilde geliştiremeyiz. Türk futbolunu bu şekilde bir yere taşıyamayacağız. O düdük çalacaksa ortaya adaletli çalsın. Maç koptuktan sonra ortaya çalınan düdükler veya hiç hak etmediğimiz halde lehimize verilen fauller. Biz bunları da istemiyoruz.

Allah değil bize haram, tek gol tek vuruş nasip etmesin. Biz bu gençlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunlara bakıp utanması gerekenler var. Aynaya nasıl bakacaklar. İnsan sahaya çıkarken o düdük elindeyken şu esame listesini aldığı zaman doğum tarihlerine bir bakar. 

Biz bu çocukları sürekli çalıştırıyoruz sürekli motive ediyoruz. Getirmiş olduğumuz noktada böyle karşılaştığımız zaman bu çocuklarına yüzüne bakamıyoruz. Bunların hakkını koruyamıyoruz şeklinde oluyor. Konuşsa ceza alıyoruz. Biz sadece ve sadece bu çocuklara oynayabilecek ortamı sağlansın istiyor. 

Haram olanı biz istemiyoruz sadece hakkımız olanı istiyoruz. O düdük adaletli olsun. Yakışır mı bir başkana o hakem düdüğünün assın? Yok öyle bir şey . O düdük lütfen adaletli çalsın, o bayrak adaletli kalksın. Ben çocuklarımı sahaya sürebileyim.

Mağlubiyetlere rağmen uzun süredir taraftarlar takımlarını sahipleniyorlar. Biz sadece adalet istiyoruz. Bu gençlerin bu erken yaşta budanmasına karşıyız. Daha hassa davranılmalı. O yüzden kimseyle görüşmeye niyetim yok.

VAR sistemi mükemmel. Her şeyi gösteriyor teknoloji. Ceza sahası içerisinde bir oyuncunun ayağına basıyorsanız topa hamle yapmasını engelliyorsanız teknoloji bunu gösteriyoruz. Ama neticede bunun kararını verecek bir insan. 

Neye göre VAR neye göre yok. Anlayabilmiş değilim Biz bugün Galatasaray'a yenilebilirdik daha da farklı yenilebilirdik. Ama bırakın da mücadelemizi yaparak eğer yeniliyorsak da başka nedenlere bağlamadan içimize sindirerek buradan çıkalım. 

Biz bunların üstesinden geleceğiz. Oyuncularımızın yaptıkları biz hataları giderebiliriz. Ama neticeye yansıyan hataları kim giderecek? Veya başka bir yöntem mi var bilemiyoruz.