Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nu İstifaya Götüren Sebepler

Trabzonspor'u 38 yıl aradan sonra Süper Lig şampiyonluğuna ulaştıran başkan olarak tarihe adını yazdıran Ahmet Ağaoğlu'nun istifa etmesi, kamuoyunda sürpriz olarak görüldü. Ancak Türkiye'de birçok örnekte olduğu üzere Trabzonspor Kulübü'ndeki başarılı sürecinin arkasında da büyük sancılar olduğu ortaya çıktı. Bu sancılar artık dayanılmaz hal alınca da istifa kaçınılmaz oldu.

Trabzonx haber sitesi Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun istifasına dair geniş bir değerlendirme yazısı kaleme aldı. Adnan Sungur imzalı yazıda Ağaoğlu'nu istifaya götüren sürece dair tam 17 madde sıralandı. Sungur, Ağaoğlu dönemininde yaşanan çatışmaları detaylı bir şekilde yazdı. Sungur, Ağaoğlu'nun ayrılığında siyasi baskının önemine de dikkat çekti. Siyasetin futbola karışmaması gerekti yönünde iktidar cenahından gelen tepkiler düşünüldüğünde bu durum oldukça manidar. İşte Sungur'a göre Ağaoğlu'nu istifaya götüren sürecin önemli olayları:

Ahmet Ağaoğlu hep tek adam politikası izlemeye çalıştı. İlk çatışma merhum Özkan Sümer’in sportif direktörlüğünde başlamıştı. Ağaoğlu, Sümer’e danışmadan kararlar alıp uygulayınca ipler gerildi. Sümer istifa etti. Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu kongrede görev almadı. Bu ismi iktidar da istemiyordu. Mehmet Yiğit Alp de benzer çatışmalarla kenara çekilmeyi tercih etti.

Ağaoğlu’nn hiç kimseye danışmadan İngiliz Edie Newton’u, Hüseyin Çimşir’in ikinci yardımcısı olarak hem de teknik direktörün 3-4 katı maaşla göreve getirmesi önemli bir kırılma yarattı. Ara transferde anlaşılması zor 5 isim bizzat Ahmet Ağaoğlu organizasyonuyla alındı. Bu isimler takıma hiç katkı yapamadı. Aynı süreçte Daniel Sturrudge ve Obi Mikel ile de yollar ayrıldı. 2019-20 sezonunda göz göre göre şampiyonluk Başakşehir’e hediye edildi.

Newton ile yola devam etmek isteyen Ahmet Ağaoğlu’na yönetimde ciddi direniş gösterildi. Asbaşkan Ertuğrul Doğan da, Abdullah Avcı için bastırdı. Bu noktada iktidarın önemli isimleri de Avcı’nın, Trabzonspor’u çalıştırmasını istiyordu. Fakat Ağaoğlu, buna şiddetle karşı çıktı ve Newton ile çalışmakta diretti. Ancak takım puan sıralamasında 17’nci basamağa kadar düştü.

İktidar mensupları yeniden Abdullah Avcı’yı dayatmaya başladı. Ahmet Ağaoğlu başka isimlerle temas kurdu ama kendisine yapılan dayatmalara daha fazla karşı koyamadı. Avcı, 2020-21 sezonunun 8’nci haftasında iş başı yaptı. Doğan da özellikle (dönemin Maliye ve Hazine Bakanı) Berat Albayrak’ın sonsuz desteğini arkasına alarak Abdullah Avcı’nın en büyük destekçisi oldu. Takım sezonu 4. tamamlayınca ve Süper Kupayı da kazanınca Ağaoğlu sessizliğe gömüldü.

Transferi tek başına yürütmek isteyen ve kulübü adeta batağa saplanma noktasına getiren Ahmet Ağaoğlu, bu kez yetkiyi Abdullah Avcı ve Ertuğrul Doğan ile paylaşmak zorunda kaldı.Geçen sezon şampiyon kadro kurulurken, Ahmet Ağaoğlu-Ertuğrul Doğan-Abdullah Avcı üçlüsü tüm karar mekanizmasını yöneten isimlerdi. Transfer mevsimi biterken borç adeta batak haline gelmişti. Ağaoğlu hâlâ transfer yapmak istiyordu. Ancak paranın kaynağını elinde bulunduran Doğan buna izin vermiyordu. Ağaoğlu bu duruma içten içe bilendi.

Şampiyon olunca tüm kavgalar ertelendi. Ancak yönetimde de ‘Ağaoğlucular’, ‘Doğancılar’ oluşmuştu. Ahmet Ağaoğlu ile korkunç gelirlere karşın yine de borç katlandıkça katlandı. 13 yeni ve çok pahalı transfer yapıldı. Bir kısmında Ağaoğlu’na fikir danışma ihtiyacı bile hissedilmedi. Doğan, Avcı ile birlikte birçok transferi gerçekleştirdi. Ağaoğlu, zaman zaman uluorta hem Doğan’a, hem de Avcı’ya yönelik hakaret içeren ifadeler kullandı. Avcı, her vesileyle ‘Ertuğrul Başkan’ ifadeleriyle birlikte Doğan’ı ön plana çıkarırken, Ağaoğlu’nu adeta yok saymaya başladı. Bu da Ağaoğlu’nu çileden çıkarıyordu. 

Trabzonspor önce Şampiyonlar Ligi’nden, sonra UEFA Avrupa Ligi’nden elenip, bir de Süper Lig'de şampiyonluk yarışından kopunca Ağaoğlu, Avcı’yla yolların ayrılması yolunda girişimlerde bulundu. Bu arada Doğan’ın, Avcı ile sözleşmesini 3 yıla çıkarması ve yılda 25 milyon lira ödeneceğini belirtmesi de şok etkisi yarattı. Buna rağmen Ağaoğlu yine de sesini pek çıkaramadı. Aslında Ahmet Ağaoğlu adeta ‘Kukla başkan’a dönüşmüştü.

Bankalar Birliği anlaşmasının ödeme döneminin gelmesi de ekonomik krizi doruğa çıkardı. Akyazı Şenol Güneş Spor Kompleksi'nin 29 yıllığına kiralanmasının sağlanamaması, stat isim sponsorluğu konusunda şirketlerin olumlu yaklaşmaması, ara transferde gönderilmesi ve elde edilecek gelirle birlikte ekonomiye can suyu getirilmesi beklendi ama bunlar da gerçekleşmedi.

Trabzonspor’un kredi ödemeleriyle ilgili de büyük bir sıkıntı yaşanıyordu. Üç ayda bir yaklaşık 10 milyon Euro’luk bir ödeme yapılması gerekiyordu. Bunun yanında her ay 10 milyon Euro’ya yakın da rutin ödemeler gerekiyor. Yani üç ayda bir 20 milyon Euro, iki ay da 10 milyon Euro kasadan çıkması gerekiyor. Kasa ise tamtakır edildiği ve Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun kaynak bulma konusunda yaşadığı sıkıntılar nedeniyle yönetim içinde büyük tartışmalar yaşanmaya başlandı. Artık bu işin böyle yürümeyeceği ve yeni bir yapılanmanın şart olduğuna dair düşünceler açık açık konuşulmaya başlandı.

Asbaşkan Ertuğrul Doğan, kulübün her sıkıştığı noktada kendisine başvurulması ve, “Para gönder” denmesine isyan etmeye başladı. Doğan, “Beni adeta yönetici değil de para olarak görmenizden artık rahatsızlık duymaya başladım. Ben para değilim, insanım insan” diyerek tepkisini ortaya koyarken, “Her sıkışıldığında parayı ben ödeyeceksem o zaman başkanlığı da ben yapayım o zaman” diye rest çekti.

Abdullah Avcı’nın önce, “Ne yapıyorsak olmuyor. Bir türlü istikrarı sağlayamıyoruz. Takım sorunlu, oyuncular sorunlu, kurum sorunlu” diyerek yönetimsel sıkıntılara vurgu yapması, ardından köstebek skandalını patlatması, bu noktada yönetime de tepki göstermesi Ahmet Ağaoğlu’nu küplere bindirdi ama yapılan üçlü toplantı sonunda bir uzlaşıya varıldı. Avcı’nın işine son verilmesini istediğini düşünen Ağaoğlu, “Onun işine son vermeyeceğim. İstifa eder” şeklinde değerlendirmede bulundu.

Tüm bunlar yaşanırken, iktidarın da önemli mensupları tavrını Ertuğrul Doğan’dan yana koydu. Ahmet Ağaoğlu’nun üzerinin uzun süre önce çizildiği belirtildi. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile ağabeyi Serhat Albayrak başı çektiğinin altı çizildi. Bu ekip, Ertuğrul Doğan’ın başkan olmasını istiyordu. Ahmet Ağaoğlu ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu arkasına alma çalışması yürüttü. 

Son Fenerbahçe-Konyaspor maçında tribün tepkisine karşı tavır koymadığı şeklindeki haberlere yanıt vermesi de yönetimde yanlış bulundu. Tüm bu aşamalar yaşanırken, Mart ayı içinde yapılması gereken 20 milyon Euro’ya yakın bir ödeme için kaynak bulunması istendi. Bu noktada Ertuğrul Doğan’ın başkan olmasını isteyen yöneticiler, Ağaoğlu’na hitaben; “Bu ay sonuna kadar ya 20 milyon Euro bulun ya da olağanüstü genel kurul kararı alalım ve bu paraları ödeyebilecekler göreve gelsinler” diye adeta rest çekti.

Dün öğlen saatlerinde olağanüstü toplanan yönetim kurulunda 9 üye olağanüstü genel kurula gidilmesi yönünde karar bildirdi. Yönetimin yola devam etmesi yönünde oy kullananlar ise çok azınlıkta kaldı. Kongre isteyenler, başkan adayı olarak Ertuğrul Doğan’ın yanında yer almaya hazır gözükürken, şimdi ıslak imzalar beklenmeye başlandı. Ahmet Ağaoğlu’nun ise bu gelişmelerden sonra nasıl bir tavır takınacağı merak edilirken, yeniden aday olmaya sıcak bakmadığı dillendiriliyor.