Adebayor'dan Beşiktaş itirafı! Süper Lig'de en beğendiği futbolcuları açıkladı

Başakşehir'in Togolu yıldızı Emmanuel Adebayor, Spor Arena'ya verdiği özel röportajda çarpıcı ifadeler kullandı. Beşiktaş'ın kapısından döndüğünü anlatan yıldız isim çalıştığı teknik adamları, Süper Lig'in en iyi futbolcularını değerlendirdi...

BAŞAKŞEHİR’e transferin herkes için sürpriz oldu. Bu süreçte neler yaşandı anlatır mısın?

Gabon’da Afrika Kupasında oynarken, üç maç sonra elendik. Togo’ya geri döndüm ve menajerim Beşiktaş için beni aradı. Kontratı gönderdi. Teklifi inceledik, biz de kendi şartlarımızı sunduk ve kabul ettiler. Her şey yolundaydı ve Beşiktaş için oynayacaktım. Tam uçağa binip gelecektim ki, Beşiktaş son anda teklifini geri çekti. Bu, bir senede ikinci defa oldu. Ekim ayında aynısı Lyon’da olmuş, onlar da son anda tekliflerini geri çekmişlerdi. Uçağa binmişken ‘İstanbul’a gidelim’ dedim. Sonra Başakşehir bana ulaştı. Hangi kulüp acaba diye düşündüm. Sonra asbaşkan Mesut Altan beyle havaalanında buluştuk. Önce hastaneye gidip sağlık kontrolünden geçtim, sonra sözleşmeyi kontrol edip kulübü gezdim. Başkanımız Göksel Gümüşdağ ile harika bir sohbetimiz oldu ve Başakşehir ailesinin bir parçası olmam istendi. Sonrasında da imzayı attım.

Kariyerini noktaladığında teknik direktörlük yapmayı düşünüyor musun?

Hayır, sadece hayata geri döneceğim. Dünyayı dolaşacağım. İyi bir motivatör olacağım. Kendimi örnek olarak göstereceğim. Hayatın tadını çıkarmak istiyorum.

Dünyanın en iyi futbolcusu Lionel Messi mi, Cristiano Ronaldo mu?

Benim için her zaman Ronaldo. Neden mi? Çünkü onunla oynama şansım oldu. Değişik bir karaktere ve mantaliteye sahip. Bugün her genç futbolcu kendini günbegün geliştirir ama Ronaldo bunu dakika dakika yapmak için çalışıyor. Bu gerçekten inanılmaz. Herkes sabah antrenmana 10’da gelirken o 8’de geliyor. Herkes antrenmanda 1 saat çalışırken o 3-4 saat çalışıyor. Benim için o başka bir seviyede. Zlatan İbrahimovic de benim için büyük ve fantastik bir futbolcu. Messi en iyilerden biri. Bana soracak olursanız asla değişmeyecek tek isim Cristiano Ronaldo.

“Çalıştığım teknik direktörlerin en kötüsü Mancini idi. Antrenmanlarını hiç sevmezdim. En iyisi ise kesinlikle Jose Mourinho.”

ÇALIŞTIĞIN teknik adamları değerlendirir misin?

• Deschamps: O bir kazanan.
• Wenger: Bir profesördür. Hayatın her alanında sizi eğitir.
• Hughes: Klasik bir İngiliz hoca. Sadece kazanmak istiyor
• Mancini: En kötü teknik direktör. İdmanlarını hiç sevmezdim.
• Mourinho: En iyi teknik direktör. Tutkusu inanılmaz.
• Redknapp: Baba. Harika biri.
• Villas Boas: Bilgisi yetersiz.
• Sherwood: Bugün arayıp “Gelir misin?” dese hemen giderim.

DÜNYANIN en büyük kulüplerinde oynadın. Hiç böyle bir kariyer düşlemiş miydin?

- Real Madrid’de, Arsenal’de oynamak hayalimdi ama gerçek olacağını düşünmemiştim. Belki Ballon d’Or’u kazanacağımı hayal edersem, olabilir çünkü Madrid ve Arsenal için oynadım. Hayal edersem, Ballon D’or’u da kazanabilirim. Futbol kariyerimden çok mutlu değilim ama şikâyet de edemem. Hâlâ hayattayım, yani hayal etmeye devam edebilirim.

TÜRKİYE’deki yabancı uygulaması hakkında düşüncelerin?

İyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. İlerleme adına doğru bir karar. Bu uygulama ligin kalitesini artırıyor.

KARiYERiNDE hangi ayrılık seni daha çok üzdü?

Crystal Palace... Arsenal’de, Real Madrid’de, Tottenham’da goller attım ama Crystal Palace’ta yapamadım. Bu yüzden çok üzgünüm. Bugün hala o his peşimdedir. Neden olmadı diye...

BİRAZ futbol hikayenden bahsedelim...

HER Afrikalı gibi küçük yaşlarda futbolla tanıştım. İlk hocam Camelio Akusa idi.16 yaşında milli takıma seçildim. Akusa, Metz’in futbol direktörünü tanıyordu, beni tavsiye etti. Şanslıydım, Kanu’ya benziyordum. Sonra Monaco’ya gittim. Burada Nonda, Guily, Roten, Morientes gibi oyuncular vardı. Yedek kalınca Arsenal’a geçtim ve dünyanın en iyileri arasına girdim. Bergkamp, Pires, Henry ve Van Persie gibi oyuncuları görünce ‘Voovv’ dedim. Arsenal’de muhteşem 3 yıl geçirdim. Tatilden döndüğümde yöneticiler bana takımda istenmediğimi söyledi. O sırada gideceğim tek kulüp Manchester City idi. O zaman takımın başında Mark Hughes vardı. Sonra Mancini’nin gelmesiyle her şey ters gitti. Başka bir kulüp bulmam gerekiyordu, Real Madrid’e kiralık gittim. Ardından bir yıl Tottenham’da kiralık oynadım. Orada da Villas Boas’ın gelişiyle ayrılmak zorunda kaldım. Crystal Palace’a gittim ama orada da işler yürümedi ve 6 ay evde oturdum.Şimdi de buradayım...

ABDULLAH Avcı’yı çalıştığın teknik adamlar arasında nereye koyarsın?

- Çalıştığım en iyi hocalardan biri. Oyuna yaklaşımı, oyuncularla iletişimi, takımın oynayacağı oyunu anlatması. Çünkü kime karşı oynarsak oynayalım, hep bir çözümü oluyor. Çalıştığım hocalar arasında ilk üçe girebilir kesinlikle.

Kariyerinde sadece İspanya Kral Kupası şampiyonluğu yaşadın. Bu şanssızlığı Başakşehir’de kırabilecek misin?

- Başakşehir’de kupa kazanıp kazanamayacağımı bilemem ama tabii isterim. Ben futbolcuyum, hedefim için sonuna kadar giderim. Mayısta kimin şampiyon olacağını göreceğiz.

BAŞKAN Göksel Gümüşdağ hakkındaki düşüncelerini öğrenebilir miyiz?

- Başakşehir’in 1 numarası. Hepimiz onu çok seviyoruz. Kişiliği çok farklı, onun futbola olan tutkusu ve sevgisini görebilirsiniz. Berabere kaldığımızda ya da yenildiğimizde eminim yemek yemiyordur, uyuyamıyordur. Lige farklı bir bakış açısı getirmeye çalışıyor bu yüzden ona büyük saygı duyuyorum. Benim için harika bir insan.

TÜRKİYE’deki en iyi 11’ini söylemeni istesem?

- Kalede Volkan Babacan, solda Gael Clichy. Doğrusunu söylemem gerekirse Türkiye’deki en iyi 11’im kısaca Başakşehir diyebilirim!

Futbolda iyi ya da kötü anılarından bahseder misin?

- Kötü zamanları düşünmemeyi çalışırım. En iyi zamansa henüz önümde. En kötülerden biri teröristlerin 2010’da milli takım otobüsümüze silahla yaptığı saldırıydı. İnsanlar gözümüzün önünde öldü. Kimsenin böyle bir şey yaşamasını istemem. O zaman sadece yaşadığım, sağ kaldığım için mutluydum.

Ailenle çok problem yaşadın. Bu konuda ne söylersin?

- Güçlü bir insanım ve güçlü bir karakterim var. Başımdan pek çok şey geçti. Hayatım boyunca mücadele ettim ve hayatta kalmayı başardım. Hep bir çıkış yolu bulmaya çalıştım. Fakir bir aileden geliyorum. Ailemden mutsuz değilim, nihayetinde aile, ailedir. Sadece hayatıma devam etmeyi seçtim.

EMRE, ZLATAN GİBİ

“Fabregas, Mesut Özil, Xabi gibi birçok oyuncuyla oynadım. Emre de kesinlikle onlar gibi bir yeteneğe sahip. Zlatan İbrahimovic kendisini hiçbir insanla kıyaslatmaz ama bu kesinlikle Emre için de geçerli.”

SANA göre Türkiye’de oynayan en iyi futbolcular hangileri?..

Açıkçası Türkiye’de çok fazla iyi oyuncu var. Gomis çok iyi bir oyuncu. Gomis benim çocukluk arkadaşım. Altyapıda, Şampiyonlar Ligi’nde, Avrupa Ligi’nde birçok kez karşılaştık. Onun adına mutluyum, şu an gol kralı. Onun yaptıklarına saygı duyuyorum. Eto’o’yu beğeniyorum. Vagner Love, hızlı bir oyuncu. Trabzonsporlu Yusuf Yazıcı’yı çok beğeniyorum. Sol ayağı çok iyi. Onu tanımıyorum ama televizyondan izlediğim kadarıyla oldukça yetenekli bir oyuncu. İyi bir kariyeri olacağını düşünüyorum.

‘SAHA DIŞINDA BAŞKA BİR İNSAN’

Ve elbette kaptanımız Emre Belözoğlu, kendisi farklı bir insan, onu seviyorum. Fabregas, Mesut Özil, Modric, Karembeu, Xabi Alonso gibi birçok oyuncu ile oynadım. Emre de kesinlikle onlar arasında bir yeteneğe sahip. Zlatan İbrahimovic kendisini hiçbir insanla kıyaslatmaz ama bu kesinlikle Emre için de geçerli. O, çok farklı biri. Onunla aynı takımda forma giymek ve arkadaş olmaktan dolayı mutluyum. Başakşehir’e geldiğim günden bu yana bana çok desteği oldu. Emre’yi sadece sahada izliyorlar. Onun dışarıda başka bir insan olduğunu biliyorum.

CRYSTAL Palace macerası sonrası 6 ay kulüpsüz kaldın. Yanlış neredeydi?

Bu cevaplaması zor bir soru. Benden mi kaynaklanıyor bilemem. Fakat hayatta her şeyin bir sebebi vardır. Bunlardan da bir şey öğreniyoruz. 6 ay bana çok iyi geldi. Ülkeme gittim, çocukluk arkadaşlarımla ve ailemle vakit geçirdim.

AİLENLE yaşadığın problemler nedeniyle intiharı düşündüğünü okuduk. Bunlar doğru muydu?

Gençtim ve gençken yanlış kararlar verirsiniz. Her gün çok stresli geçiyordu. Böyle hissettiğim bir gün, kendi hayatıma son vermeye karar verdim ve yakın bir arkadaşımı aradım. O da bana “Seni örnek alan, bulunduğun yerde olmak isteyenler var, her şansa sahipsin” dedi. Ve o günden sonra farklı bir insan oldum. Ne olursa olsun hayata hep pozitif bakmayı isteyen biriyim.