Manş Denizi'ni geçen en genç Türk yüzücü Aysu Türkoğlu Tarihe geçti

21 yaşındaki Bodrumlu yüzü Aysu Türkoğlu, Fransa ve İngiltere arasında bulunan Manş Denizi'ni hiç durmadan 16 saat boyunca yüzerek 'Manş Denizi'ni geçen en genç Türk yüzücü' unvanının yeni sahibi oldu.

Rekortmen yüzücü, Türkiye saatiyle dün 12.02'de Dover'dan başladığı Manş geçişini çok yönlü akıntılar ve dalgalarla boğuştuğu 16 saat 28 dakika sonunda Fransa'nın Cap Gris-Nez kıyılarında bitirdi.

Aysu Türkoğlu'nun yüzüşünün son kısmında hocası Bengisu Avcı Erdoğan da denize atladı. Kurallar gereği Aysu Türkoğlu ve Bengisu Avcı Erdoğan birlikte karaya çıktı. Aysu Türkoğlu ve Bengisu Avcı Erdoğan, karaya çıktıktan sonra birlikte Türk Bayrağı açtılar.

Rekorun ardından Genç sporcunun antrenör ve ailesi kendisini tebrik etti. Kendisine eşlik eden teknenin kaptanın "Yaşlı bir adamı çok mutlu ettin" şeklindeki tebriği sonrası Aysu Türkoğlu, "Bu kadar ağlayıp, zırladım" dedi.

Genç sporcunun babası yaşanan sevinç sonrası "Çok büyük bir olay başarın, yaşanmamış bir şey başardın, zırlaman çok normal" ifadelerini kullandı. Uzun bir süredir kulaç atan sporcu, "Birazcık sandviç kaldıysa verir misiniz, çok acıktım" dedi. Rekortmen ekip daha sonra teknede zafer pozu verdi.

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Manş Denizi’ni yüzerek 16 saat 28 dakikada geçen ve ‘Manş Denizi'ni yüzerek geçen en genç Türk’ unvanını elde eden Aysu Türkoğlu’nu sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla tebrik etti. 

Bakan Kasapoğlu paylaşımında, “Manş Denizi'ni yüzerek geçen en genç Türk: Aysu Türkoğlu. Harikasın Aysu, seninle gurur duyuyoruz” ifadelerine yer verdi.

Manş Denizi'ni yüzerek geçen en genç Türk sporcu olmayı başaran Aysu Türkoğlu, zorlu bir 16 saat 28 dakika geçirdiğini ancak karaya ayak bastığında çok mutlu olduğunu söyledi.

21 yaşındaki yüzücü, İngiltere ve Fransa arasındaki Manş Denizi'ni 16 saat 28 dakikada geçmeyi başardı. O anları AA muhabirine anlatan Aysu, çok zor bir parkuru tamamladığını aktardı.

Aysu, çok fazla dalga olduğunu aktararak, "Suya girdiğim andan itibaren dalgayla boğuştum. Metcezrin yan etkilerini gördük. Bitişe doğru tam karşımda deniz feneri gördüm. Tam oradan çıkacaktım ki akıntı beni sürükledi. Son 300-500 metre kala deniz fenerini kaçırdım. Sonra 3 saat daha yüzmem gerekti. Son gücümü kullandım. 'Kara nerede.' diyorum, tekneden ışık tuttular kayaya. Ayağıma bir şey çarptı, elimle dokundum kum. O an koşamadım bile. Yürüyerek çıktım. 'Çok şükür bitti.' dedim. Hem çok güzel bir duygu yaşıyorum hem de ölesiye yorgunum. Karaya ayak basınca çok mutlu oldum. 16 saat boyunca o an için yüzdüm." diye konuştu.

Genç sporcu, parkur sırasında tekneden aldığı gıdalarla ilgili, "İlk başta 45 dakikada bir, bir şeyler veriyorlar. Daha sonra yarım saate bir bana ipe bağlı bir şekilde, tekneye dokunmam yasak, protein tozu gibi şeyler veriyorlar. Midem bulanırsa diye teknede bulundurduğum bisküvi de var. Sırasıyla bunları da aldım. Dalgadan dolayı 12 saati bulacağını düşünüyordum ama 16 saat çok sürpriz oldu. 50-55 kilometre daha fazla yüzmüş olabilirim." ifadelerini kullandı.